Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Cennet Ehlinin Aralarında Geçen Bazı Konuşmalar

Cennet Ehlinin Aralarında Geçen Bazı Konuşmalar

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
58
(sanırım daha önce verilmediverildiyesede affola )

Cennettekilerin Aralarında Geçen Bazı Konuşmalar

Derler ki: Bizden hüznü giderip yok eden Allah'a hamdolsun; şüphesiz Rabbimiz, gerçekten bağışlayandır, şükrü kabul edendir Ki O, bizi kendi fazlından (ebedi olarak) kalınacak bir yurda yerleştirdi; burada bize bir yorgunluk dokunmaz ve burada bize bir bıkkınlık da dokunmaz(Fatır Suresi, 3435)

Allah'ın cennetine, onurlu üstün bir makama yöneltipiletmiş olduğu müminlerin buradaki konuşmaları Kuran'da ayrıntılarıyla anlatılmıştır Bu konuşmalar, dünya hayatında müminlere güzel örnek teşkil etmesi açısından önemlidir Özellikle Orada 'ne saçma ve boş bir söz' işitirler, ne günaha sokma Yalnızca bir söz (işitirler): selam, selam(Vakıa Suresi, 2526) ayeti dünya hayatındayken de boş sözden kaçınmanın önemini gösterir Başka bir ayette de bu durum şöyle ifade edilir: İçinde ne 'boş ve saçma bir söz' işitirler, ne bir yalan Rabbinden bir karşılık olmak üzere yeterli bir bağış(tır bu)(Nebe Suresi, 3536) Şimdi her kelimesi hikmetli olan bu konuşmaları en başından itibaren görelim

Hesaba çekilmelerinin ardından müminler, bölük bölük cennete sevkedilmişlerdir Oraya vardıklarında onları ilk karşılayanlar cennetin bekçileri olmuştur Cennetin kapıları müminler için açılır ve bekçiler onları selamlarlar:

Selam üzerinizde olsun, hoş ve temiz geldiniz Ebedi kalıcılar olarak ona girin (Zümer Suresi, 73)

Bir başka ayette ise bu karşılama şöyle anlatılır:

Sabrettiğinize karşılık selam size (Dünya) Yurdun(un) sonu ne güzel (Rad Suresi, 24)

Müminlerin onlara cevabı ise çeşitli ayetlerde şöyle bildirilir:

Bize olan va'dinde sadık kalan ve bizi bu yere mirasçı kılan Allah'a hamd olsun ki, cennetten dilediğimiz yerde konaklayabiliriz Salih amellerde bulunanların ecri ne güzeldir (Zümer Suresi, 74)

Biz doğrusu daha önce, ailemiz (yakın akrabalarımız) içinde endişe edipkorkardık Şimdi Allah, bize lütufta bulundu ve hücrelere kadar işleyen kavurucu azaptan korudu Şüphesiz, biz bundan önce O'na dua (kulluk) ederdik Gerçekten O, iyiliği bol, esirgemesi çok olanın ta kendisidir (Tur Suresi, 2628)

Bizi buna ulaştıran Allah'a hamd olsun Eğer Allah bize hidayet vermeseydi biz doğruya ermeyecektik Andolsun Rabbimizin elçileri hak ile geldiler (Araf Suresi, 43)

Bunun üzerine, aynı ayetin devamında, onlara seslenilir:

İşte bu, yaptıklarınıza karşılık olarak mirasçı kılındığınız cennettir

Bir ayette, müminlerin cennetteki şükürleri şu şekilde tasvir edilir:

Oradaki duaları: Allah'ım, Sen ne yücesindir ve oradaki dirlik temennileri: Selamdır; dualarının sonu da: Gerçekten, hamd alemlerin Rabbi olan Allah'ındır(Yunus Suresi, 10)
Başka bir ayette de şöyle geçer:

Bizden hüznü giderip yokeden Allah'a hamdolsun; şüphesiz Rabbimiz, gerçekten bağışlayandır, şükrü kabul edendir Ki O, bizi kendi fazlından (ebedi olarak) kalınacak bir yurda yerleştirdi; burada bize bir yorgunluk dokunmaz ve burada bize bir bıkkınlık da dokunmaz (Fatır Suresi, 3435)

Cennete girmiş salih müminlerin aralarında geçen konuşmalar ise şöyledir:

Böyleyken, kimi kimine yönelmiş olarak, birbirlerine soruyorlar:
Bir sözcü der ki: Benim bir yakınım vardı
Derdi ki: Sen de gerçekten (dirilişi) doğrulayanlardan mısın?
Bizler öldüğümüz, toprak ve kemikler olduğumuzda mı, gerçekten biz mi (yeniden diriltilip sonra da) sorguya çekilecekmişiz?
(Konuşan yanındakilere) Der ki: Sizler (onun şimdi ne durumda olduğunu) biliyor musunuz?
Derken, bakıverdi, onu 'çılgınca yanan ateşin' tam ortasında gördü
Dedi ki: Andolsun Allah'a, neredeyse beni de (şu bulunduğun yere) düşürecektin
Eğer Rabbimin nimeti olmasaydı, muhakkak ben de (azab yerine getirilip) hazır bulundurulanlardan olacaktım
Nasıl, biz ölecek olanlar değil miymişiz?
Yalnızca birinci ölümümüzden başka (öyle mi)? Ve biz azaba uğratılacak olanlar değil miymişiz?
Şüphesiz, bu, asıl büyük 'kurtuluş ve mutluluğun' ta kendisidir (Saffat Suresi, 5060)

Bu ayetlerden de gördüğümüz gibi, müminler, sonunda ulaştıkları bu mutlu sonun ancak ve ancak Allah'ın dilemesiyle ve Rahmetiyle olduğunun bilincindedirler Şuurları son derece açıktır ve geçmişi hatırlamaktadırlar Belki de tüm hayatları onlara detaylı olarak gösterilmektedir Bu sahnede, kendilerini dünya hayatında saptırmaya çalışan yakın çevrelerini görmüşlerdir Ve anlamışlardır ki, eğer Allah'ın üzerlerindeki sonsuz lütfu ve koruması olmasaydı, kendileri de kolaylıkla yoldan sapabilirlerdi İşte bunların bilincine varan müminler, aynen dünyada olduğu gibi cennette de Allah'a sürekli şükrederler

Cennet ehlinin cehennemdekilerle aralarında geçen ve cehennem halkının pişmanlıklarını ifade eden sözler ise aşağıdaki ayetlerde haber verilir:

Onlar cennetlerdedirler; birbirlerine sorarlar
Suçlugünahkarları;
Sizi şu cehenneme sürükleyipiten nedir?
Onlar: Biz namaz kılanlardan değildikdediler
Yoksula yedirmezdik
(Batıla ve tutkulara) Dalıp gidenlerle biz de dalar giderdik
Din (hesap ve ceza) gününü yalan sayıyorduk
Sonunda yakîn (kesin bir gerçek olan ölüm) gelip bize çattı
Artık, şefaat edenlerin şefaati onlara bir yarar sağlamaz (Müddessir Suresi, 4048)
İşte böylece cehennem ehli, dünya hayatlarında yapıp ettikleri kötülükleri ikrar ederler ve artık cehennemden bir çıkış imkanı olmadığı da anlarlar Bu konuşmalar ise cennetteki müminlerin şükürlerini ve mutluluklarını daha da arttırır Cennet ehli ile cehennem ehli arasında geçen bir başka konuşma da şöyle anlatılır:

Cennet halkı, ateş halkına (şöyle) seslenecekler: Bize Rabbimizin vaadettiğini gerçek buldunuz mu?Onlar da: Evetderler Bundan sonra içlerinden seslenen biri (şöyle) seslenecektir: Allah'ın laneti zalimlerin üzerine olsun
Ki onlar Allah'ın yolundan alıkoyanlar, onda çarpıklık arayanlar ve ahireti tanımayanlardır(Araf Suresi, 4445)

Ateşin halkı Cennet halkına seslenir: Bize biraz sudan ya da Allah'ın size verdiği rızıktan aktarın Derler ki: Doğrusu Allah, bunları inkâr edenlere haram (yasak) kılmıştır (Araf Suresi, 50)

Böylece cehennem ehlinin ızdırabı kat kat artmaktadır Çektikleri onca acının yanında, cennet nimetlerini de görebilmekte ve cennet ehli ile de konuşabilmektedirler Ancak onların sahip olduğu nimetlere erişebilmeleri mümkün değildir Artık pişman olmak için çok geçtir Bu manevi ızdırap bir başka ayette de şöyle anlatılmıştır:

İnkar edenler ateşe sunulacakları gün, (onlara şöyle denir: ) Siz dünya hayatınızda bütün güzellikleriniz ve zevklerinizi tüketipyok ettiniz, onlarla yaşayıpzevk sürdünüz İşte yeryüzünde haksız yere büyüklenmeniz (istikbarınız) ve fasıklıkta bulunmanızdan dolayı, bugün alçaltıcı bir azab ile cezalandırılacaksınız(Ahkaf Suresi, 20)

Böylece kafir olanlar dünya hayatlarında işlediklerinin feci karşılığını çekmek üzere, sonsuza dek cehenneme hapsedilirler Müminler ise, asıl büyük kurtuluş ve mutluluğun ta kendisini bulmuşlardır
 
858,466Konular
981,158Mesajlar
29,534Kullanıcılar
Üst Alt