iltasyazilim
FD Üye
Ehli sünnet inancına göre cennet ve cehennem yaratılmışlardır ve şu an mevcuddurlar(1) Kur’an’ın ifadesine göre, genişliği yer ve gök arası kadardır(2) Yine Kur’an’ın ifadesine göre cennet müttekılere, (3) cehennemse kâfirlere (4) hazırlanmıştır Her ikisi de Miraç gecesi Peygamberimize (sav) gösterilmiştir (5) Olmayan bir şey sakinleri için hazırlanabilir ve gösterilebilir miydi? Ayrıca cennetin varlığı Âdem kıssasıyla da sabit olmakta, cehennemin halen mevcudiyeti de onunla kıyaslanmaktadır(6) Madem cennet ve cehennem bu gün vardır, ama acaba bunlar nerededirler?
Cennetin yukarıda arşın altında, cehennemin aşağıda yerin altında (7) olduğunu söyleyenler olmuş ise de kesin şuradadır, demek mümkün olmamıştır Her ne kadar Sevgili Peygamberimiz (sav) “Evimle minberimin arası cennet bahçelerinden bir bahçedir (8) buyurmuş ise de bunu, her şeyden önce Kendisini ve kabri şeriflerini ziyaretin önemi ve fazileti noktasında söylenmiş bir hadis olduğu şeklinde anlamamız lazım geldiğine inanmaktayım Bununla beraber kıyametin kopup, yerin başka bir mahiyet almasından sonra cennetin, hadiste işaret edilen yerde veya o yerin doğrultusunda a’lai ılliyyinde olabileceği de ihtimalden uzak görülmemelidir
Bediüzzaman’a göre Cehennemin yeri
Bediüzzaman, “De ki: her şeyin bilgisi Allah katındadır (10) “Gaybı Allah’dan başka kimse bilmez (9) mealindeki âyetleri dersinin başına koyduktan sonra “Cehennem nerededir? diye bi soru sorar
Cehennemin yeri bazı rivayetlerde “yerin altıdenilmiştir Yer küresi, yıllık hareketiyle ileride haşir meydanının etrafında bir daire çiziyor Cehennem ikidir Biri küçük cehennem, diğeri de büyük cehennemdir Küçük cehennem büyük cehennemin çekirdeğidir İleride küçük cehennem büyük cehenneme inkılab edecek ve büyük cehennemden bir menzil olacaktır
Küçük cehennem yerin altında, yani merkezindedir Çünkü kürenin altı merkezidir Coğrafya alimlerince bilinmektedir ki, her otuz üç metre kazıda bir derece sıcaklık artar Yerin yarı çapı altı bin küsur kilometre olduğuna göre, merkeze kadar bu sıcaklık iki yüz bin dereceyi bulur Bu ateş, dünya ateşinden iki yüz defa daha şiddetlidir Küçük cehennem, büyük cehenneme ait bir çok görevleri dünyada ve berzah âleminde yapmıştır Âhiret âleminde ise yer küre, sakinlerini yıllık hareketiyle etrafında daire çizdiği haşir meydanına döker Tabii ki içindeki küçük cehennemi de büyük cehenneme teslim eder Mu’tezilenin bazı imamları: “Cehennem sonradan yaratılacaktır demiş olsalar da onların bu sözleri yanlıştır Cehennem yaratılmıştır Fakat hali hazırda tamamiyle inbisat ve sakinlerine tam münasip bir tarzda henüz inkişaf etmemiştir
Kaldı ki gayb perdesinin içindeki ahiret âlemine ait menzilleri bu dünya gözümüzle görmek ve göstermek için ya kâinatı küçültüp iki vilayet şekline getirmeli, ya da gözümüzü büyütüp yıldızlar gibi gözlerimiz olmalıdır İkisi de şu an mümkün olmadığına göre öyleyse âhiret âlemine ait menzilleri de, bu dünya gözümüzle görmek mümkün olmayacaktır Fakat bazı rivayetlerin işaretiyle ahiretteki cehennemin bu dünyamızla münasebeti vardır Mesela, yazın şiddetli sıcaklığına “min feyhi cehennem yani “cehennemin kaynamasındandır denilmiştir
Sözün özü: Cehennemin yerini tesbit noktasında Bediüzzaman’ın görüşlerni şu şekilde özetleyebiliriz:
1 Kadîr i Zülcelâl’in mülkü çok geniştir Allah’ın hikmeti nereyi uygun görmüş ve göstermişse büyük cehennem oraya yerleşir
2 Büyük cehennem, yerin yıllık dönüşünün çizdiği dairenin altındadır Bu cehennem, kimi zaman yerin merkezindeki küçük cehenneme görevlerini yaptırmıştır
3 Yerin merkezindeki küçük cehennem, büyük cehennemin çekirdeğidir Hikmetli Yaratıcı, dağ gibi koca bir ağacı, tırnak gibi bir çekirdekte sakladığı ve vakti geldiğinde de çekirdekten ağacı çıkardığı gibi; yer kürenin kalbindeki küçük cehennem çekirdeğinde de büyük cehennemi saklar ve vakti geldiğinde de ondan büyük cehennemi çıkarır
4 Cennet ve cehennem hilkat ağacından ebediyyet tarafına uzanıp eğilerek giden bir dalın iki meyvesidir Meyvenin yeri ise dalın en uç noktasıdır Hem kâinat silsilesinin iki neticesidir Neticelerin yerleri silsilenin iki tarafındadır Süflîsi, ağırı aşağı tarafında; nurlusu ve ulvisi de yukarı tarafındadır Hem şu işler selinin ve yerin manevî ürünlerinin iki ambarıdır Ambarın yeri ise ürünün çeşidine göre, fenası altında, iyisi üstündedir Hem ebede akan seyyal mevcudatın iki havuzudur Havuzun yeri ise, selin durduğu ve biriktiği yerdir Yani pislikleri ve zirzibili aşağıda, temizleri ve güzelleri ise yukarıdadır Hem lütuf ve kahrın, rahmet ve azametin iki tecelligâhıdır Tecelligâh is her yerde olabilir Rahmani Zülcemal ve Kahhari Zülcelâl nerede isterse tecelligâhını orada açar(11)
kaynak:sorularlaislamiyet
Cennetin yukarıda arşın altında, cehennemin aşağıda yerin altında (7) olduğunu söyleyenler olmuş ise de kesin şuradadır, demek mümkün olmamıştır Her ne kadar Sevgili Peygamberimiz (sav) “Evimle minberimin arası cennet bahçelerinden bir bahçedir (8) buyurmuş ise de bunu, her şeyden önce Kendisini ve kabri şeriflerini ziyaretin önemi ve fazileti noktasında söylenmiş bir hadis olduğu şeklinde anlamamız lazım geldiğine inanmaktayım Bununla beraber kıyametin kopup, yerin başka bir mahiyet almasından sonra cennetin, hadiste işaret edilen yerde veya o yerin doğrultusunda a’lai ılliyyinde olabileceği de ihtimalden uzak görülmemelidir
Bediüzzaman’a göre Cehennemin yeri
Bediüzzaman, “De ki: her şeyin bilgisi Allah katındadır (10) “Gaybı Allah’dan başka kimse bilmez (9) mealindeki âyetleri dersinin başına koyduktan sonra “Cehennem nerededir? diye bi soru sorar
Cehennemin yeri bazı rivayetlerde “yerin altıdenilmiştir Yer küresi, yıllık hareketiyle ileride haşir meydanının etrafında bir daire çiziyor Cehennem ikidir Biri küçük cehennem, diğeri de büyük cehennemdir Küçük cehennem büyük cehennemin çekirdeğidir İleride küçük cehennem büyük cehenneme inkılab edecek ve büyük cehennemden bir menzil olacaktır
Küçük cehennem yerin altında, yani merkezindedir Çünkü kürenin altı merkezidir Coğrafya alimlerince bilinmektedir ki, her otuz üç metre kazıda bir derece sıcaklık artar Yerin yarı çapı altı bin küsur kilometre olduğuna göre, merkeze kadar bu sıcaklık iki yüz bin dereceyi bulur Bu ateş, dünya ateşinden iki yüz defa daha şiddetlidir Küçük cehennem, büyük cehenneme ait bir çok görevleri dünyada ve berzah âleminde yapmıştır Âhiret âleminde ise yer küre, sakinlerini yıllık hareketiyle etrafında daire çizdiği haşir meydanına döker Tabii ki içindeki küçük cehennemi de büyük cehenneme teslim eder Mu’tezilenin bazı imamları: “Cehennem sonradan yaratılacaktır demiş olsalar da onların bu sözleri yanlıştır Cehennem yaratılmıştır Fakat hali hazırda tamamiyle inbisat ve sakinlerine tam münasip bir tarzda henüz inkişaf etmemiştir
Kaldı ki gayb perdesinin içindeki ahiret âlemine ait menzilleri bu dünya gözümüzle görmek ve göstermek için ya kâinatı küçültüp iki vilayet şekline getirmeli, ya da gözümüzü büyütüp yıldızlar gibi gözlerimiz olmalıdır İkisi de şu an mümkün olmadığına göre öyleyse âhiret âlemine ait menzilleri de, bu dünya gözümüzle görmek mümkün olmayacaktır Fakat bazı rivayetlerin işaretiyle ahiretteki cehennemin bu dünyamızla münasebeti vardır Mesela, yazın şiddetli sıcaklığına “min feyhi cehennem yani “cehennemin kaynamasındandır denilmiştir
Sözün özü: Cehennemin yerini tesbit noktasında Bediüzzaman’ın görüşlerni şu şekilde özetleyebiliriz:
1 Kadîr i Zülcelâl’in mülkü çok geniştir Allah’ın hikmeti nereyi uygun görmüş ve göstermişse büyük cehennem oraya yerleşir
2 Büyük cehennem, yerin yıllık dönüşünün çizdiği dairenin altındadır Bu cehennem, kimi zaman yerin merkezindeki küçük cehenneme görevlerini yaptırmıştır
3 Yerin merkezindeki küçük cehennem, büyük cehennemin çekirdeğidir Hikmetli Yaratıcı, dağ gibi koca bir ağacı, tırnak gibi bir çekirdekte sakladığı ve vakti geldiğinde de çekirdekten ağacı çıkardığı gibi; yer kürenin kalbindeki küçük cehennem çekirdeğinde de büyük cehennemi saklar ve vakti geldiğinde de ondan büyük cehennemi çıkarır
4 Cennet ve cehennem hilkat ağacından ebediyyet tarafına uzanıp eğilerek giden bir dalın iki meyvesidir Meyvenin yeri ise dalın en uç noktasıdır Hem kâinat silsilesinin iki neticesidir Neticelerin yerleri silsilenin iki tarafındadır Süflîsi, ağırı aşağı tarafında; nurlusu ve ulvisi de yukarı tarafındadır Hem şu işler selinin ve yerin manevî ürünlerinin iki ambarıdır Ambarın yeri ise ürünün çeşidine göre, fenası altında, iyisi üstündedir Hem ebede akan seyyal mevcudatın iki havuzudur Havuzun yeri ise, selin durduğu ve biriktiği yerdir Yani pislikleri ve zirzibili aşağıda, temizleri ve güzelleri ise yukarıdadır Hem lütuf ve kahrın, rahmet ve azametin iki tecelligâhıdır Tecelligâh is her yerde olabilir Rahmani Zülcemal ve Kahhari Zülcelâl nerede isterse tecelligâhını orada açar(11)
kaynak:sorularlaislamiyet