“Bu iğrenç alana neden gidiyoruz?”
Naz’ın sorusunu Eray cevapladı “Çünkü bu gerekli! Arkadaşlarını tekrar görmek seni pek heyecanlandırmıyor olabilir ancak ben durumumdan çok mutluyum.”
“Memnun mu? Bundan daha berbat durumda olamazdım”
“Kendi ismine konuş… Tüm hayatı lüks içinde yaşamak, sana öbür kişilerin problemlerini unutturmuş.”
“Benim hayatım seni hiç ilgilendirmez!...” Ellerini havaya kaldırarak yalvaran bakışlarla “Ben bunları hak edecek ne yaptım?” dedi.
Eray yeşil gözlerini Naz’a dikti.. Önünde duran bu varlık acep insan mıydı? Nasıl bu kadar umursamaz olabilirdi?
“Dua et bir otomobilin içerisindesin. Yoksa…”
“Yoksa ne?”
Ahir Murat araya girmek zorunda kaldı. Naz ve Eray’ın kavgalarından sıkılmaya başlamıştı.
“İkinizde tartışmayı kesin! Yağmur sesi mekanına sizi dinlemek hiç sefalı değil. Oraya vardığımızda tartışacağınız yaklaşık onbir kişi olacak.”
Ahir uzun bir sessizlik oldu; lakin Eray’ın aklı karışıktı.. Murat’a eğilerek:
“Sence herkes gelir mi?”
“Öyle umuyorum.Tüm grubu bir arada görmek sahiden mükemmel olacak.. En son bir araya geldiğimizde hiçbirimiz on beş yaşını geçmiyorduk. Artık ise aramızdaki en ufağı on dokuz yaşında” gülümsedi “Eski günleri çok özlüyorum”
“Ben hiçbirini hatırlamıyorum”
“Hatırlamanı beklemiyorum. Fakat onları görünce eminim hatıraların canlanacaktır.”
“Bana hepimizin bir arada olduğu bir anı anlatsana.”
Naz “bize” diye araya girdi. Murat derin bir nefes aldı.
“Evet… Kulübü birinci kurduğumuz yıllardı.. O devranlar hepimiz acemiydik ancak bir o kadar da cesaretliydik. Ömer, Çiğdem’e kulübe girmesi için ikna etmişti. Tam on altı insandık. Ali, Ben, Sen, Derviş, Oğuz, Semih, Burak ve Ömer kulübeyi kuracaktık. Kızlarda bittikten sonra konutu düzenleyeceklerdi. Her şey kusursuz başladı. Bütün gün çalıştık.. Günün ahir Merve’nin bacağı incindi. Ona yardım etmek için ona aşık olan Burak ve Semih onun yardımına gittiler. Bizde devam etmeye hazırlanmışken ikisi arasında hengame çıktı. Doğal olarak ikisi de birbirini çekemiyordu. Hengameleri ormana kadar sürdü. Onları bulup geri getirdiğimizde ikisi de berbat durumdaydı. Giysileri büsbütün mahvolmuştu. O gece kendi ellerimizle yaptığımız devasa konutumuzda kaldık. Erkekler uyurken kızlar bütün gece çalıştı ve meskeni yaşanılır bir hale getirdiler.. Burak ve Semih sabah kalktıklarında onları büyük bir sorun bekliyordu. Merve… Onun için arbede ettikleri için hiç hoşnut değildi. İkisine de baştan aşağı boya döktü.. O günden sonra Burak ve Semih hiç arbede etmedi fakat birbirine uyku hapı içirip, Merve’yi uyurken seyretmeye masraflardı.”
Üç arkadaş buna kahkahalarla güldüler. Bu berbat günde gülecek bir şey bulmuşlardı.
Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.