Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Cevremizde Karşılaştığımız Sorunlar Nedir

Cevremizde Karşılaştığımız Sorunlar Nedir
0
99

ahmet0135

FD Üye
Katılım
Nis 13, 2018
Mesajlar
3,764
Etkileşim
85
Puan
48
F-D Coin
0
Cevremizdeki sorunlar
Cevremizde ne gibi sorunlarla karşılaşırız

Başlıca cevre sorunları; hava, gurultu, su, toprak, florafauna ve kulturel cevre gibi alt başlıklar halinde incelenebilir Aşağıda soz konusu cevre sorunlarına ilişkin tanımlamalarla, bunların, nedenleri, yarattığı etkiler irdelenmeye calışılmıştır

1 Hava

Canlıların yaşamınıolanaklıkılan hava; atmosferi oluşturan gazların karışımından oluşmaktadır Havanın insan yaşamındaki onemi acısından bir insanın gunde ortalama 14 kg havaya ihtiyacı olduğu ornek olarak verilebilir Canlılar icin yaşamsal onemi olan hava, hızlınufus artışı, kentleşme ve sanayileşme sonucunda atmosfere bırakılan maddelerin belli bir yoğunluğa ulaşması sonucu kirlenmektedir Ekonomik etkinliklerin ozellikle belli bolgelerde yoğunlaşarak artması, buna bağlı olarak belli bolgelerde nufusun artışıve daha cok enerjiye gereksinim duyulmasıhava kirliliğinin ortaya cıkmasına neden olmuştur Hava kirliliğinintemel kaynakları kentleşme ve endustrileşmedir Bunlardan kentleşme; nufus yoğunluğu, kentin topoğrafik ve meteorolojik koşullarına uygun olmayan bir bicimde oluşturulmasıile kirliliği arttıran bir etken olarak işlev gormektedir Kentlerdeki ısınma sistemi, kullanılan yakıt turleri, ulaşım araclarıbu sorunun buyumesine etki eden diğer etkenlerdir Duzensiz kentleşme eğilimi surdukce kentsel kaynaklı hava kirliliği Turkiye ’nin onemli bir sorunu olmayı surdurecek gibi gorunmektedir Endustrileşme de endustri kuruluşlarının yanlış yerlerde yapılandırılması ve yanma sonucu atık gazların yeterli teknik onlemler alınmadan havaya bırakılmasıyla hava kirliliğine etki eden diğer bir faktor olarak karşımıza cıkmaktadır Gunumuzde ozellikle azgelişmişveya gelişmekte olan ulkelerde endustriden doğan kirlenme onemli bir yer tutmaktadır Bunun nedenleri soz konusu ulkelerde ileri teknolojilerin kullanılmaması, kirliliği onleyici cozumlerin pahalı oluşu nedeniyle uygulamaya gecirilememesidir Gunumuzde ortaya cıkan tablo; gelişmiş ulkelerin bu tur kirlilik yaratan endusrileri kendi ulkeleri yerine, gelişmekte olan ulkelerde kurarak kendilerini koruduklarıve bu arada gelişmekte olan ulkelerde endustri kaynaklı hava kirliliğinin giderek artan bir sorun olduğudur Turkiye de bu sorunu yaşayan ulkelere tipik bir ornektir Hava kirliliği gerek insan sağlığınıgerekse doğayıtehdit eden buyuk bir tehlikedir Kirli hava icerdiği maddeler nedeniyle bronşların iltihaplanmasından akciğer kanserine varan duzeylerde solunum yolu hastalıklarının nedeni olurken, insanların bağışıklık sistemini etkileyerek, başka pek cok hastalığa karşıda savunmasız bir hale getirmektedir Benzer etkiler hayvanlar icin de soz konusudur Hava kirliliği aynı zamanda değişime uğrattığı atmosfer koşulları nedeniyle, doğal iklim dengesini bozmakta, bitkilerin dokusu bozularak, toprağın verimliliği azalarak tarımsal uretim duşmektedir Yapılar ve eşyalar da hava kirliliğinden kendilerine duşen payı almakta, nitelikleri bozularak omurleri kısalmaktadır Bu tur sonucların yanısıra ortaya cıkan zararlara tum dunya acısından bakıldığında; a) atmosferdeki karbondioksit birikiminin artması sonunda dunyanın ısınmasına, dolayısıyla iklimlerin değişmesine, kutuplardaki buzulların erimesine, deniz duzeyinin yukselmesine, buyuk bir oranda tarım toprağının sular altında kalmasına yol acmakta, b) Ozon tabakasının incelmesiyle tum canlıvarlıklarıolumsuz bir bicimde etkileyen guneşin morotesi ışınlarının zararlıetkisinin giderek daha yoğun olarak hissedilmesine yol acmaktadır Hava kirliliği gelişmekte olan ulkelerde cok ciddi bir cevre sorunu olarak varlığınısurdurmektedir 1952 yılında bir hafta icinde hava kirliliği nedeniyle yaklaşık 4000 kişinin yaşamını yitirdiği Londra orneği gibi dramatik olayların başlamasını beklemeksizin gerekli onlemlerin alınması ve işler kılınması gerekmektedir

2 Gurultu

Gurultu sorunu; teknolojideki gelişmeler ve buna bağlı olarak yaşam biciminde oluşan değişiklikler sonucu insanoğlunda olumsuz fizyolojik ve psikolojik etkiler yaratan, arzu edilmeyen sesler olarak tanımlanmaktadır İnsanların yaşamında ceşitli fiziksel ve psikolojik sorunların ortaya cıkışında etkisi bulunan bu cevre ve sağlık sorunu “gurultu kirliliği olarak da isimlendirilmektedir Kişisel ozelliklere gore basınc, frekans ve tizlik gibi sesin değişik ozellikleri farklı olarak algılanmakla birlikte sesin şiddetini belirlemede kullanılan bir olcut vardır Sesin insan kulağına gore şiddetini belirten, gurultu olcmede yaygın olarak kullanılan olcu desibeldir Uluslararası Standart Orgutu ’nun (ISO) normal saydığı gurultu duzeyi 58 desibel (dB)dir İnsan sağlığına 90 dB ’in uzerindeki gurultulerin zararlı olduğu, 140 dB ’i aşan gurultulerin ise ciddi beyin tahribatına neden olduğu belirtilmektedir Gurultunun canlıların ruh sağlığı uzerinde de olumsuz etkileri olduğu saptanmıştır Ulkelerin belli başlı kulturel ozellikleri, kullanılan teknolojilere bağlı olarak değişmekle birlikte belli başlı gurultu kaynakları; motorlu araclar, inşaat makina ve donanımları, ucak, ceşitli makinalar ve ev aletleridir İnsan sağlığıuzerinde onemli etkileri olduğu saptanan bu cevre sorununa icinde bulunduğunuz sosyal cevreden (bir banka şubesi, hastanedeki poliklinikler, cevredeki inşaatlar, ucak gurultuleri gibi) ornekler bulmanız olası mı?

3 Su

Dunyanın dortte ucunun sularla kaplı olduğu, canlıların ağırlığının ise yuzde yetmişbeşini suyun oluşturduğu duşunulurse, suyun canlıvarlıkların yaşamındaki işlevini anlamak kolaylaşabilir Keleşve Hamamcı ’nın aktardıklarına gore yeryuzundeki sular, yuzeysel ve yeraltı suları olarak gruplandırılabilir Bunlardan yuzeysel suların %97 6 ’sı tuzlu sulardır Tatlı suların buyuk bir kısmını kutuplardaki buzullar oluşturmaktadır Su kirliliği kavramı ile su kaynaklarının kullanılmasını bozacak olcude, organik, inorganik, biyolojik ve radyoaktif maddelerin suya karışması kastedilmektedir Doğanın işleyişi incelendiğinde, dışsal destekler olmaksızın suyun belli bir duzeydeki kirlenmenin ustesinden gelebildiği gorulmektedir Ancak kirleticilerin turu ve miktarı arttığında bu işlem etkisiz kalmakta ve kirlilik ortaya cıkmaktadır Bu şekilde oluşan surecin yanısıra su kirliliği, havada oluşan kirlenme ile toprak kirliliği de suyun doğal dolanımı nedeniyle su kaynaklarının kirlenmesine yol acar Bu nedenle su kirliliği sadece kirleticilerin doğrudan su kaynaklarına ulaşmasından değil, hidrolojik surecler yolu ile dolaylıbir bicimde de oluşabilmektedir Turkiye, su kaynaklarıacısından dunyanın şanslıulkelerinden biridir Ancak ulkemizin karşılaştığı cevre sorunları icinde su kirliliği onemli bir yer tutmaktadır Su kirliliği insanoğlunun suyun doğal dolanımına yaptığı elektirik enerjisi elde etmek icin, akarsuların uzerine barajların ve sulama amaclı goletlerin yapılması gibi mudahaleler ile, tarımsal, kentsel ve endustriyel etkinliklerden oluşan artıkların bir sonucudur Su kirliliğine ilişkin onlemler, uluslararasıve ulusal duzeylerde oluşturulan kuruluşlar ve standartlarıicermektedir Su kirliliği; tarımsal etkinliklerle, sanayi etkinliklerle ve yerleşim yerleri ile bağlantılı olarak artmaktadır Bunlardan ilkinde tarla verimini arttırmak icin kullanılan yapay gubrelerin, hayvan atıklarının, tarımsal mucadele ilaclarının toprağa karışıp su kaynaklarına ulaşmasıyla ortaya cıkar Toprak aşınması (erozyon) ile de toprağın en verimli ve tarıma uygun ust kısmı suruklenerek su kaynaklarına karışmakta ve icerdiği maddeler bazı yosun turlerini coğaltarak, erimişoksijen tuketimini arttırarak bitki ve hayvan turlerinin yaşamasını engellenmektedir İkinci grupta yer alan sanayi etkinliklerin neden olduğu kirlilik turu dunyadaki pek cok gelişmekte olan ulkenin onemli sorunlarından biridir Soz konusu etkinliklerle su kaynaklarına ulaşan sanayi atıklar, kimyasal, radyoaktif maddeler doğanın dengesini ciddi bir bicimde kimi zaman da geriye donulmez bir bicimde bozmaktadır Gormez ’in aktardıklarına gore ulkemizde sanayi atıkları ile kirlenen akarsulara ve gollere Meric, Ergene, Gediz, Menderes nehirleri ile, Nilufer, Simav, Porsuk caylarını ve daha dramatik bir tablo olarak ortaya cıkan Sapanca, Manyas, Van ve Tuz gollerini ornek verebiliriz Durumun ciddiyetini gostermek acısından yukarıda sunulan orneklerden biri biraz daha acılacak olursa; dunya capında bir kuşgolu olmasına karşın Manyas Golu 40 ’a yakın sanayi kuruluşu tarafından kirletilmektedir Ne yazık ki ulkemizde akarsular, goller, nehirler ve denizler kirletilmekte ve gerek bu surecin gerekse yanlış avlanmanın etkisiyle su urunleri hızla yok olmaktadır

4 Toprak

Toprak; canlıdoğal kaynakların varlıklarınısurdurebilmeleri icin hava ve su ile birlikte vazgecilmez, bir doğal kaynaktır Toprak kirliliği, insan etkinlikleri sonucunda, toprağın fiziksel, kimyasal, biyolojik ve jeolojik yapısının bozulmasıdır Soz konusu kirliliğin, toprakta yanlıştarım teknikleri, yanlışve fazla gubre ile tarımsal mucadele ilacları kullanma, atık ve artıkları, zehirli ve tehlikeli maddeleri toprağa bırakma sonucunda ortaya cıktığı belirtilmektedir Kirli havanın icerdiği zehirli gazların neden olduğu asit yağmurları ve kirletici gazların toprakta birikmesi, ceşitli yollarla kirlenen sularla sulanan toprağın kirlenip yapısının bozulması, tarımda kullanılan ilaclar ve yapay gubrelerin bilincsiz kullanımıyla uzun sure bozulmadan kalabilen katı atıkların gerekli sureclerden gecirilmeksizin depolanması gibi etkenler toprağı kirletmekte ve hatta kullanılmaz duruma getirmektedir Bunlara ek olarak toprağın kendi yapısından kaynaklanan sorunlarla birlikte erozyon Turkiye ’nin cok ciddi toprak sorunlarından biridir Erozyon; Keleş ve Hamamcı ’nın tanımlamalarına gore; toprağın su, ruzgar gibi doğal etmenler ile aşındırılması sonucunda bulunduğu yerden başka yerlere suruklenmesidir Daha once de belirtildiği gibi, erozyon sadece bir toprak sorunu olmayıp suyun kirlenmesine, verimli toprakların kaybına, tarımsal uretim kapasitesinin duşmesine yol actığıicin aynızamanda ciddi bir ekonomik sorun kaynağıdır Turkiye ’nin topraklarının %66 ’sının erozyon tehlikesi altında olduğu dikkate alındığında sorunun boyutlarıhakkında fikir edinilebilir Erozyon sadece doğal bir surecle ortaya cıkmayıp, yanlıştarım tekniklerinin uygulanması, yanlışarazi kullanımı, toprağın uzerindeki bitki ortusunun yok edilmesi gibi insan faktoru ile de ortaya cıkmaktadır Turkiye ’de erozyon ile ortalama yıllık toprak kaybı 500 milyon ton dolayında olması, erezyon sorununun ulkemizde urkutucu boyutlara ulaştığını gostermektedir 5 FloraFauna

Keleş ve Hamamcı ’ya gore belli bir ulkeye, bolgeye ya da yoreye ozgu bitki ortusu flora, yabanıl hayvan topluluğu da fauna olarak adlandırılır Bir başka deyişle flora ve fauna insan dışındaki canlıogeleri iceren biyolojik zenginliktir Ağac topluluğu bicimindeki genel anlayıştan cok daha kapsamlı olarak orman; bitki ortusu, hayvan ve mikroorganizmalar, mineral maddeler, hidrolojik ve mikroklimatik ozelliklerle, aralarında madde ve enerji akımı bakımından ilişkiler butunune sahip ağac ve ağaccık topluluğu olarak değerlendirilmektedir Ormanların su kaynaklarını surekli tutma, toprakları erozyondan koruma, ısı oranlarını dengede tutarak sıcaklığı duzenleme gibi işlevleri vardır Ulkemiz genişliğinin %26 6 ’sınıkaplayan ormanlar yangınlar ve tarım icin alan acma cabalarıile her gecen yıl hızla yok olmaktadır Ender bulunan doğal ve kulturel değerleri koruma amacıyla yapılan duzenlemeler olan Milli Parklar uygulaması ilk olarak 1958 ’de başlamıştır MuğlaOludeniz, CorumCatak ve BoluAbant gibi bazı bolgelerin “Tabiatı Koruma Alanları olarak korunmasısevindirici bir gelişmedir Hava, su ve toprak arasındaki doğal işleyişin surekliliğini sağlama gibi bir işlevi yanında hayvanların otlatılmasına yarayan cayır ve mer ’alar acısından da ulkemizdeki gorunum giderek dramatikleşmektedir Şoyle ki cayır ve mer ’aların buyuk bir kısmısurulerek tarla yapılmakta, yanlış otlatma nedeniyle tahrip olarak hızla yok olmaktadır Bunun sonuclarısadece doğanın dengesinin bozulması olarak ortaya cıkmayıp, hayvancılığın yara almasına, ekonomik kayıplara neden olmaktadır İnsanların varolan toprakları akılcı bir bicimde kullanmayıp, erozyonla mucadele etmeyip, ote yandan cevrenin nem oranını dengeleme, oksijen uretimi gibi işlevleri olan sulak alanları kurutularak toprak kazanma cabaları acıklanabilir gibi gorunmemektedir Yeryuzunun yalnızca belli bir bolgesinde yetişen bitkiler olan endemik bitkiler ile belli bir bolgede yaşayan hayvan turleri olan endemik hayvanlar da cok onemli doğa ogeleri iken, cevre kirliliğinden paylarına duşeni alıp, hızla yok olmaktadırlar Oysa Turkiye dunyanın en zengin floraya sahip ulkelerinden biridir Keleş ve Hamacı ’dan alınan bilgiye gore Avrupa kıta florası 12000 dolaylarındayken, Turkiye florası 9000 dolaylarındadır En zengin endemik bitkiye sahip Avrupa ulkesinde 2750 endemik bitki varken ulkemizde bu sayı 3000 ’i bulmaktadır

6 Kulturel Cevre



İnsanoğlunun cağlar boyunca geliştirdiği uygarlıkların urunu olan kulturel cevre, yine insanoğlunun yıkıcı ve bozucu etkisi ile karşı karşıyadır Cevrenin doğal ve kulturel boyutları ile bir butun olarak korunması fikrinin gelişmesine karşın, ulkemizde bu goruşun yasal dayanaklara kavuşturulması ilk kez 1906 yılında tarihi değerleri korumak icin cıkarılan AsarıAtika Nizamnamesi ile gercekleşmiş, daha sonra 1973 yılındaki Eski Eserler Kanunu ve 1983 yılında Kultur ve Tabiyat Varlıklarını Koruma Kanunu ile yeniden duzenlenmiştir Ulkemizde kulturel cevrenin korunmasıyonundeki adımlar hem oldukca gec atılmış, hem de gunumuzde yeterli duzeye erişememiştir Kulturel cevreden soz ederken kultur varlıkları ve sit gibi bazı kavramlar kullanılmaktadır Kultur varlıkları;tarih oncesi ve tarihsel devirlere ait bilim, kultur, din ve guzel sanatlarla ilgili yer ustunde, yer altında veya su altındaki butun taşınır ve taşınmaz varlıkları kapsamaktadır Sit; tarih oncesinden gunumuze kadar gelen ceşitli uygarlıkların urunu olup, yaşadıkları devirlerin sosyal, ekonomik, mimari ve benzeri ozelliklerini yansıtan kent ve kent kalıntıları, onemli tarihi olayların gectiği yerlerdir Ulkemiz kultur varlıklar acısından son derece zengin bir ulke olmasına ve pek cok bolge sit alanı olarak ilan edilmiş olmasına karşın zamana ve insana bağlı yıkıcı etkilerden korunduğu soylenemez Kulturel cevre ile ilgili sorunlar; bireylerdeki cevrenin korunması bilincinin eksikliği, carpık kentleşme, ekonomik sorunlar, kulturel değerleri koruma ve bakım icin ayrılan kaynakların sınırlılığıya da yanlış kullanımı gibi etkenlerin urunudur
 
858,475Konular
981,229Mesajlar
29,547Kullanıcılar
sonertSon üye
Üst Alt