iltasyazilim
FD Üye
Cevşenül Kebir Duası
Cevşenül Kebir Duası (türkçe) Okunuşu
Cevşenül Kebir Duası (türkçe)
Ey ALLAH ’im…
Eger bir is Senin ezeli iliminde,
benim dinim ve hayatim hakkinda ,
isimin akibeti hakkinda serli ise,
onu benden geri cevir…beni de ondan vazgecir…
benim icin nerede olursa olsun yalnizca hayirli olani takdir et…
sonrada beni ona razi kil…!
Muhafaza eden Hafîz,
ey koruyan Hâfiz, ey muhafaza edenlerin en hayirlisi olan Rabbim!
Biz, lutfunla, bize nasib ettigin bu Şehadetleri senin hifz, himaye ve rahmetine emanet ediyoruz
Onlari bizim icin mah$er ve mizan gününe değin muhafaza eyle Amin
Ve´lhamdülillahiRabbilAlemin
Ey ALLAH ’ım, Sen, Seni bildiğin gibisin Benim haddim bilmediğimi bilmektir
Mecîdsin Sen, yüceler yücesisin, Sana kulluk edeni secde secde yüceltirsin
Bâissin ama, Sen dilediğin için kaf ile nûn buluştu, “kün dedin, yok var oldu, “Ol sözünle varlık devam buldu
Şehid olmasan Sen, ben kendime bile körüm, kalbimin gamlarına bigâneyim, ruhumun açlığına yabancıyım, sonsuzluğa sonsuz uzağım
Hakk Sensin; hak Senin takdirinle haktır; Sen Hakk olduğun için haklıların hakkı vardır
Vekîlsin ama, ben bana yetmem kudretine dayanırım, ihtiyaçlarıma yetişemem rahmetine sığınırım
Kavîsin oysa, kusurum da olsa Sana gelirim, isyanım da olsa Sana dönerim, küsmezsin bana, yüz üstü bırakmazsın beni
Metînsin fakat, kimsesiz kaldığımda son sığınağım Senin kudretindir, yalnızlığımda medet umduğum Senin rahmetindir
Velî olmasan Sen, beni yokluktan kim himaye eder, yalnızlığımda bana kim yârenlik eder, çaresizliğimde kim elimden tutar?
Hamîd olan Sen, kullarının şükrüne tekrar baki şükür vesilesi nimetler gönderirsin, kullarının hamdine yine hamd edilesi bereketler indirirsin
Muhsîsin oysa sayısız arzularım, hesapsız isteklerim, ince sızılarım, sözsüz dualarım katında ciddiye alınıp kabul edilir
Mübdî ’ olmasan Sen, tomurcuklar açmaz, yüzler gün yüzüne çıkmaz, dost dosta tanıdık olmaz, varlık varlığa varmaz
Muîdsin ki Sende son bulur hasretler, Sana döner işler, Seninle bulunur yitikler
Muhyî olan Sen; hayata hayatsın, cana canansın, canana cansın
Mümîtsin ama, ölümü verişin de sanatlı ve hikmetlidir; her ölen rahmetinin gölgesinde konaklar, ölümümü ebedî hayatla süslersin, kabrimden bana ebediyet kapıları açarsın
Hayysın, daima dirisin, diriliğim Senin dilemendir
Kayyumsun oysa, bir an bir sonraki asıl Senin izninle erişir, devam Sendendir, başı sona kavuşturan Sensin
Vâcidsin fakat, varlığın bir sebebe dayanmaz, varlığını betimleme etmeye “var sözü yetmez
Mâcid olmasan Sen, kimsede izzet kalmaz, hiçbir yüzde güzellik olmaz
Vâhidsin ama, kalbimi çoklukta bırakmazsın, vechine çevirirsin yüzümü, ruhumu yokluğa terk etmezsin, huzurunda toplarsın beni ve sevdiklerimi
Ehadsin ama, bir şeyden her şeyi yaratırsan, her şeyi bir şeye çevirirsin; üstelik bin de birdir Sana, az da çok da kolaydır kudretine
Samedsin Sen, kimseye ihtiyacın değil ve kimse Sana ihtiyaçsız olamaz
Kadîrsin Sen, ağaçlar kalem olsa, denizler mürekkep olsa yaptıklarını yazmaya yetmez; zaten ağaçlar da denizler de kudretinin eseridir
Muktedirsin; kudretine sınır olmaz, hiçbir meslek Sana şiddet gelmez, hiçbir şey Sana engel olmaz
Mukaddimsin ama, Sen beni ben kendimi sevmeden sevdin
Muahhirsin ki, Sen beni unutulduktan sonra da anarsın, Sen beni ben kendimi bilmediğimde de bilirsin
Evvelsin, öncelerin öncesi Sensin, başkaları defalarca sonraya kalır
Âhirsin, en son Senin yanına dönülür, başkalarının vefası sondan önce sonlanır
Zâhirsin ki, böylece güçlü olarak görünüyorsun oysa gözlerden gizleniyorsun
Bâtınsın ama, pek incelikle gizleniyorsun ki Sana açılan her pencereyi perde eyliyorsun
Vâlîsin, her işime velâyet edersin, dilediğim Senin dilediğindir
Müteâlsin ancak, her asillik Sendendir, Sen yüceltmezsen her şey alçalır, öteler Sende saklıdır, fikir ve algılama Seni anlamaktan uzaktır Berr olmasan Sen, kimse kimseye iyilik edemez, iyi ki iyilik edip iyiliği yarattın
Tevvâbsın ancak, pişman olursam, günahım bile Sana yakınlaşma vesilesi olur
Müntakîmsin ama, mazlumların ah ’ını yerde ko ’mazsın, zalimlerden intikam alırsın
Afuvvsun ama, affedersin, affetmeyi seversin, severek affedersin, affın yoksul olanları seversin, Senden yüz çevirenlerden yüz çevirmezsin
Raûf olmasan Sen, kim üzerime titreyip şefkat eder, kim yokluğumda hatırımı sorup beni var eyler
Mâlik ’ül Mülksün ki, ellerim Senin kudret elindedir, bedenim hücresel hücreli mülkündedir, iradem Senin iraden içindedir
Zülcelâl ve ’l ikrâmsın ancak, keremin müthiş bir bolluk içindedir, celâlin ve yüceliğin baki ikramlarda bulunmana, bana benden de yakın olmana mâni değildir
Muksitsin; adalet Senin yanındadır, haddimi hakla tayin eden Sensin, payıma düşene razı eyle beni
Câmî olmasan Sen, yoklar varlığın kabında toplanamaz, sevdalılar kalbin kabında buluşamaz, uzaklar yakınlığın ufkuna koşamaz
Ganîsin ki, kulunu başkasına fakir eylemezsin, yalnız Sana kulluk eder, yalnız Senden isterim
Muğnî olmasan Sen, başkalarına dilenci olurum, âmâ sebepler aralarında oyalanırım; neyim varsa Senin lûtfundur, başkasına yoksul eyleme beni
Manî ’ olan Sensin, Sana kimse engel olamaz; Sen dilersen engeller engel olası değil
Dârrsın ama, hasar diye bildiğim de Senin takdirinledir; her işinde fayda ve hikmet gizlidir
Nâfî olan Sensin, faydalar Senin izninle fayda verir, iznin olmazsa kimsenin kimseye faydası olmaz
Nûr olmasan Sen, yer gök karanlıkta kalır, yüzler ve gözler yokluğa düşer, anlam ve hikmet boşluğa yuvarlanır
Hâdîsin Sen; hidayetin olmazsa ışık yolunu şaşırır, söz anlamını yitirir, yollar yolunu kaybeder
Bedîsin ama, varlığı yokluktan çıkarıp süslersin, varlığı sonsuzlukla taçlandırırsın
Bâkî olmasan Sen, kalbim elemler içinde kalır, lezzetlerim dudağımda yarım kalır, sevdiklerim uzak ve yoklukta kalır, aşklarım anlamsızlığa yuvarlanır, sonsuzluğu isteyen ruhum yetim kalır
Vârissin ancak, yitirdiklerim Sana emanettir, benden sonraya kalanlar Sana kalır, ruhum ve canım Sana mirastır
Reşîd olmasan Sen, aklım şaşar, kalbim yanar, bildiklerim amaçsız kalır, hakkım heba olur
Sabûrsun ki, kullarına sabrı öğretirsin, sabredenleri seversin,
Sana ayaklanma edenlere de lûtfedersin, kusur edenlere anında ceza vermezsin
*
Cevşenül Kebir Duası (türkçe) Okunuşu
Cevşenül Kebir Duası (türkçe)
Ey ALLAH ’im…
Eger bir is Senin ezeli iliminde,
benim dinim ve hayatim hakkinda ,
isimin akibeti hakkinda serli ise,
onu benden geri cevir…beni de ondan vazgecir…
benim icin nerede olursa olsun yalnizca hayirli olani takdir et…
sonrada beni ona razi kil…!
Muhafaza eden Hafîz,
ey koruyan Hâfiz, ey muhafaza edenlerin en hayirlisi olan Rabbim!
Biz, lutfunla, bize nasib ettigin bu Şehadetleri senin hifz, himaye ve rahmetine emanet ediyoruz
Onlari bizim icin mah$er ve mizan gününe değin muhafaza eyle Amin
Ve´lhamdülillahiRabbilAlemin
Ey ALLAH ’ım, Sen, Seni bildiğin gibisin Benim haddim bilmediğimi bilmektir
Mecîdsin Sen, yüceler yücesisin, Sana kulluk edeni secde secde yüceltirsin
Bâissin ama, Sen dilediğin için kaf ile nûn buluştu, “kün dedin, yok var oldu, “Ol sözünle varlık devam buldu
Şehid olmasan Sen, ben kendime bile körüm, kalbimin gamlarına bigâneyim, ruhumun açlığına yabancıyım, sonsuzluğa sonsuz uzağım
Hakk Sensin; hak Senin takdirinle haktır; Sen Hakk olduğun için haklıların hakkı vardır
Vekîlsin ama, ben bana yetmem kudretine dayanırım, ihtiyaçlarıma yetişemem rahmetine sığınırım
Kavîsin oysa, kusurum da olsa Sana gelirim, isyanım da olsa Sana dönerim, küsmezsin bana, yüz üstü bırakmazsın beni
Metînsin fakat, kimsesiz kaldığımda son sığınağım Senin kudretindir, yalnızlığımda medet umduğum Senin rahmetindir
Velî olmasan Sen, beni yokluktan kim himaye eder, yalnızlığımda bana kim yârenlik eder, çaresizliğimde kim elimden tutar?
Hamîd olan Sen, kullarının şükrüne tekrar baki şükür vesilesi nimetler gönderirsin, kullarının hamdine yine hamd edilesi bereketler indirirsin
Muhsîsin oysa sayısız arzularım, hesapsız isteklerim, ince sızılarım, sözsüz dualarım katında ciddiye alınıp kabul edilir
Mübdî ’ olmasan Sen, tomurcuklar açmaz, yüzler gün yüzüne çıkmaz, dost dosta tanıdık olmaz, varlık varlığa varmaz
Muîdsin ki Sende son bulur hasretler, Sana döner işler, Seninle bulunur yitikler
Muhyî olan Sen; hayata hayatsın, cana canansın, canana cansın
Mümîtsin ama, ölümü verişin de sanatlı ve hikmetlidir; her ölen rahmetinin gölgesinde konaklar, ölümümü ebedî hayatla süslersin, kabrimden bana ebediyet kapıları açarsın
Hayysın, daima dirisin, diriliğim Senin dilemendir
Kayyumsun oysa, bir an bir sonraki asıl Senin izninle erişir, devam Sendendir, başı sona kavuşturan Sensin
Vâcidsin fakat, varlığın bir sebebe dayanmaz, varlığını betimleme etmeye “var sözü yetmez
Mâcid olmasan Sen, kimsede izzet kalmaz, hiçbir yüzde güzellik olmaz
Vâhidsin ama, kalbimi çoklukta bırakmazsın, vechine çevirirsin yüzümü, ruhumu yokluğa terk etmezsin, huzurunda toplarsın beni ve sevdiklerimi
Ehadsin ama, bir şeyden her şeyi yaratırsan, her şeyi bir şeye çevirirsin; üstelik bin de birdir Sana, az da çok da kolaydır kudretine
Samedsin Sen, kimseye ihtiyacın değil ve kimse Sana ihtiyaçsız olamaz
Kadîrsin Sen, ağaçlar kalem olsa, denizler mürekkep olsa yaptıklarını yazmaya yetmez; zaten ağaçlar da denizler de kudretinin eseridir
Muktedirsin; kudretine sınır olmaz, hiçbir meslek Sana şiddet gelmez, hiçbir şey Sana engel olmaz
Mukaddimsin ama, Sen beni ben kendimi sevmeden sevdin
Muahhirsin ki, Sen beni unutulduktan sonra da anarsın, Sen beni ben kendimi bilmediğimde de bilirsin
Evvelsin, öncelerin öncesi Sensin, başkaları defalarca sonraya kalır
Âhirsin, en son Senin yanına dönülür, başkalarının vefası sondan önce sonlanır
Zâhirsin ki, böylece güçlü olarak görünüyorsun oysa gözlerden gizleniyorsun
Bâtınsın ama, pek incelikle gizleniyorsun ki Sana açılan her pencereyi perde eyliyorsun
Vâlîsin, her işime velâyet edersin, dilediğim Senin dilediğindir
Müteâlsin ancak, her asillik Sendendir, Sen yüceltmezsen her şey alçalır, öteler Sende saklıdır, fikir ve algılama Seni anlamaktan uzaktır Berr olmasan Sen, kimse kimseye iyilik edemez, iyi ki iyilik edip iyiliği yarattın
Tevvâbsın ancak, pişman olursam, günahım bile Sana yakınlaşma vesilesi olur
Müntakîmsin ama, mazlumların ah ’ını yerde ko ’mazsın, zalimlerden intikam alırsın
Afuvvsun ama, affedersin, affetmeyi seversin, severek affedersin, affın yoksul olanları seversin, Senden yüz çevirenlerden yüz çevirmezsin
Raûf olmasan Sen, kim üzerime titreyip şefkat eder, kim yokluğumda hatırımı sorup beni var eyler
Mâlik ’ül Mülksün ki, ellerim Senin kudret elindedir, bedenim hücresel hücreli mülkündedir, iradem Senin iraden içindedir
Zülcelâl ve ’l ikrâmsın ancak, keremin müthiş bir bolluk içindedir, celâlin ve yüceliğin baki ikramlarda bulunmana, bana benden de yakın olmana mâni değildir
Muksitsin; adalet Senin yanındadır, haddimi hakla tayin eden Sensin, payıma düşene razı eyle beni
Câmî olmasan Sen, yoklar varlığın kabında toplanamaz, sevdalılar kalbin kabında buluşamaz, uzaklar yakınlığın ufkuna koşamaz
Ganîsin ki, kulunu başkasına fakir eylemezsin, yalnız Sana kulluk eder, yalnız Senden isterim
Muğnî olmasan Sen, başkalarına dilenci olurum, âmâ sebepler aralarında oyalanırım; neyim varsa Senin lûtfundur, başkasına yoksul eyleme beni
Manî ’ olan Sensin, Sana kimse engel olamaz; Sen dilersen engeller engel olası değil
Dârrsın ama, hasar diye bildiğim de Senin takdirinledir; her işinde fayda ve hikmet gizlidir
Nâfî olan Sensin, faydalar Senin izninle fayda verir, iznin olmazsa kimsenin kimseye faydası olmaz
Nûr olmasan Sen, yer gök karanlıkta kalır, yüzler ve gözler yokluğa düşer, anlam ve hikmet boşluğa yuvarlanır
Hâdîsin Sen; hidayetin olmazsa ışık yolunu şaşırır, söz anlamını yitirir, yollar yolunu kaybeder
Bedîsin ama, varlığı yokluktan çıkarıp süslersin, varlığı sonsuzlukla taçlandırırsın
Bâkî olmasan Sen, kalbim elemler içinde kalır, lezzetlerim dudağımda yarım kalır, sevdiklerim uzak ve yoklukta kalır, aşklarım anlamsızlığa yuvarlanır, sonsuzluğu isteyen ruhum yetim kalır
Vârissin ancak, yitirdiklerim Sana emanettir, benden sonraya kalanlar Sana kalır, ruhum ve canım Sana mirastır
Reşîd olmasan Sen, aklım şaşar, kalbim yanar, bildiklerim amaçsız kalır, hakkım heba olur
Sabûrsun ki, kullarına sabrı öğretirsin, sabredenleri seversin,
Sana ayaklanma edenlere de lûtfedersin, kusur edenlere anında ceza vermezsin
*