Çiğdem Toker: Avrasya Tüneli’ndeki “mücbir sebep” maddesiyle derhal fesih mümkün

Sözcü gazetesi yazarı Çiğdem Toker, “Çalışamayan çalışana günlük 39 TL uygun gören iktidar, vatandaşa harcayacak kaynak arıyorsa, KÖİ mukavelelerindeki ‘mücbir sebep’ hususunu işletebilir.” diyerek, Avrasya Tüneli’ndeli zorlayıcı sebep hususuyla derhal fesihin mümkün olduğunu belirtti.

Toker, “Avrasya Tüneli için imzalanan mukaveleye nazaran zorlayan sebepler şöyle sıralanıyor: Kısmi yahut genel seferberlik ilanı, yasal grev, terör hareketleri, sabotaj, nükleer patlama yahut sızıntıların meydana getirdiği sonuçlar, yangın, fırtına, çığ, yıldırım, sel, zelzele üzere doğal afetler ve salgın hastalıklar. Zorlayan sebep doğmuşsa bakanlık ile anlaşarak kontrat feshedilebiliyor.

İlgili husus şöyle: 'Taraflardan her biri münasebetlerini de bildirmek suretiyle, karşı tarafa göndereceği bir ihbarname ile 'Bir ya da birden çok zorlayıcı sebep olayının, tarafların mukaveleden doğan yükümlülüklerini yerine getirmesini, telafisi mümkün olmayacak biçimde engellediği konusunda taraflar mutabakata vardıkları takdirde derhal.” tabirini kullandı. 

Toker yazısında şunları kaydetti: 



"Teknik ve tüzel detaylara boğmayalım. Lakin şu kadarını ekleyeyim: KÖİ kontratlarında, zorlayıcı sebebe dayalı fesih yapılacaksa; yatırım periyodu başka, işletme periyodu başka bedellendiriliyor. İmza atan iki tarafa da başka sorumluluklar tanımlanıyor.

Olmaz ya…diyelim ki; iktidar radikal bir karar aldı. Şirketi değil, kamu çıkarlarını düşünerek bu kontratta Koronavirüs salgını sebebiyle mukaveleyi feshetmek istedi. Avrasya Tüneli için bu tercihi kullanırsa, şirkete ve kredi kuruluşlarına yükümlülükleri var. Şirketin araç gelirlerinden alamadığı öz kaynağı ödemek zorunda. Yanı sıra, yatırım için sağlanan finansmanın geri ödemesi bitmemişse, onu da kredi kurumlarına ödemesi gerekiyor. Karşılığında da şirketin yatırımı (yani örneğimizde tünel) devlete geçiyor.

Kelamın özü: Bir yanda salgın hastalık yokken bile devletin verdiği trafik garantileri gerçekleşmeyen, bütçeden daima dövizle ödeme yapılan projeler, öteki yanda şirketin ve kreditörlerin alacağını bir kezde ödeyip hesabı kapatmak.

Kamu için hangisinin faydalı olduğu apaçık ortada değil mi."

Yazının devamı için tıklayın