iltasyazilim
FD Üye
HEDONİZMİN GÜDÜMÜNDE
CİNSELÖZGÜRLÜK
PROF DR NEVZATTARHAN
İç bâde, sev güzel var ise akl ü şuurun
Dünya var imiş yok imiş ne umurun
Nefsin egemenliğini ifade eden yukarıdaki sözün bugünkü karşılığı hedonizm’dir Zevkçilik akımı da denilebilir
Tarihte ilk defa Yunan filozofu Epikür haz peşinde koşmayı insanın amacı olarak tanımlamıştır Günümüzde ise bu düşüncenin bilimsel kaynağı Freud olmuştur İnsanın varoluş amacını zevklerini tatmin olarak tarif eden Freud, bunun bastırılması sonucu ruhsal rahatsızlıkların ortaya çıktığını savunmuştur
BİR HEDONİST PORTRESİ
Birincisi, Her arzunu tatmin et, her zevki tat ilkesini benimserler Bunu engelleyen şeyler onların düşmanıdır
İkincisi, En kutsal değer senin çıkarındırdiye düşünürler Bir hedonistin kendi çıkarı için feda edemeyeceği değer yoktur
Üçüncü özellikleri, çalışmayı sevmemeleridir Kazanmak için ter dökmek, onlara göre, ahmaklıktır İş ve çalışma, zamandan ve keyiften alıp götüren şeylerdir Bunun için, tembellik ve zor şeylerden kaçma, bu kişilerin özelliklerindendir
Dördüncü özellikleri ise, en ziyade nefret ettikleri şeylerin kurallar, yasaklar ve sınırlar olmasıdır Din ve ahlâk kelimeleri kendilerini en fazla rahatsız eden kelimelerdir Ölüm gerçeği de onları çok rahatsız eder Ölümü düşünmemek için en büyük silahları ise alkol ve keyif verici maddelerdir
Beşincisi, aileyi cinsellik boyutuna indirgerler Kadın yasak zevklerin aracıdır Aile için sorumluluklar, çocuk sahibi olmak bir hedonistin rahatını kaçırır Bunun için ya boşanmayı çok yaşarlar veyahut evlenmekten kaçınırlar
Altıncı özellikleri ise, son derece ‘benmerkezci’ olmalarıdır Şahsî menfaatlerini çok iyi kollarlar Narsisttirler; sadece kendilerini severler Kendilerini özel ve önemli görürler Alçak gönüllülüğü ahmaklık olarak kabul ederler Övgü ile beslenirler; eleştiriye çok duyarlıdırlar ve eleştirilmekten hoşlanmazlar
NEDEN ZEVKÇİLİK?
Çağımızın insanı zevk peşinde koşmayı idealize etti Bu, bilim adına yapıldı Budizmden tutunuz semavî dinlere kadar bütün öğretilerin günah saydığı eylemlere kucak, bu eylemleri günah sayan öğretilere ise savaş açıldı Bunun bilimsel tezi, Freud’un ‘insan ruhunun amacının zevklerini tatmin etmek olduğu, edemediği zaman da ruhsal hastalıkların çıkacağı’ öğretisi oldu Böylece ahlâk kelimesinin güncelliği ortadan kalkıyordu Bu düşüncenin eğitimciler arasında benimsenmesi ahlâkın güncelliğini kaldırdı 1960’larda Amerika’da dinkarşıtı, nikahkarşıtı akımların ortaya çıkmasının bilimsel dayanağı oluştu
Bu süreç içerisinde, insanın varoluş amacının arzularının tatmini olduğu tezi gelişti ve yaygınlaştı Arzuların en zirvesi olan cinsellik tatmin edilmeliydi Bunun yaşam felsefesindeki yeri de cinsel özgürlüktü
Peki, cinsel özgürlüğün sınırsızca yaşanması mümkün mü?
SINIRSIZ ÖZGÜRLÜK MÜMKÜN MÜ?
İnsanın en önemli zevklerinden biri yemek içmektir Yeme içmede sınırsızlık ise şişmanlık hastalığını ortaya çıkardı Şişman insanda kanser dahil bir çok hastalığın aşırı derecede arttığı bugün bilimsel olarak doğrulanmaktadır Hatta Amerika’da bazı sigorta şirketleri, çok hasta olmaları gerekçesiyle, şişman kimseleri sigorta etmiyorlar
İşte yeme zevkine sınır konulması nasıl doğru ise, cinsel eylemlere de sınır konulmalıdır
Sınırsız cinsellik cinsel doyum eşiğini yükseltiyor Tıpkı her gün pasta yiyen bir insanın bir süre sonra, tatlı olarak pastayı yeterli görmemesi ve ondan lezzet alamaz hale gelmesi gibi
Cinsel beklenti düzeyi yükselen insan, kadını yasak zevklerin aracı olarak görür Eşi yaşlandığında cinsel obje olarak arayışlara girer Para ve imkanlar müsaitse, kırkelli yaş civarında, aile bağları zayıflar Aile sadakatine uymayan eylemler ortaya çıkar Aile parçalanmaya başlar, faturayı çocuklar öder
1955’de ABD’de boşanma oranı yüzde 10 idi 1995’te yüzde 52’ye çıktı Bu sonuçta, cinsel özgürlük adına gelişmiş bulunan dinkarşıtı, nikahkarşıtı akımların büyük rolü vardır Ve bugün, boşanma oranındaki bu feci yükselişin yol açtığı her türden sorun karşısında, ABD Hollywood’da aileyi ve mutlu yuvayı özendiren filmler yapılmasını teşvik etmektedir
CİNSEL ÖZGÜRLÜK VE DEPRESYON
Cinsel beklenti düzeyi yüksek olan insan bu beklentisine ulaşamadığı zaman ümitsizlik, karamsarlık veya öfke ve saldırganlık duygularına yönelir
Cinselliğin en uzun süresi sekiz dakikadır Sekiz dakika sonra insan bedensel olarak hazzı kaybeder Ama yaşam felsefesince cinselliği en büyük zevk olarak algılayan insan yine tatmin olamaz Aykırı cinsel eylemlere yönelir
Lezzetin doğasında devam etme beklentisi vardır Lezzetin devam etmemesi kişinin kendisini kötü hissetmesine neden olur Hedonist genç arzusunu tatmin edemiyorsa neden yaşasın ki?
Cinsellikten de zevk alamayan insan, yaşam sebebini kaybettiği duygularına kapılırsa, depresyona gidecektir Bugün İngiltere de intiharla ölüm trafik kazaları sonucu ölümden daha fazladır Bu olgunun sabıkalı nedenlerinden biri cinsel özgürlüktür
Yirmi yaşında üniversite öğrencisi bir genç uyuşturucu kullanımı, cinsel sınırsızlık içerisindeydi Kendisine Bu yaşam tarzı ile topluma, ailesine ve kendi geleceğine zarar veriyorsun Bu durumun gerekçesi nedir?diye sorulduğunda şu cevabı vermişti: Dünyaya bir defa geliyorum Canımın istediğini yapmayacaksam neden yaşayayım?
Böylesi bir yaklaşım ilk anda insanlara cazip ve doğru gözükmekle birlikte, yaşamaktan zevk almayı tek amaç edinen insan bir müddet sonra bu zevklerini devam ettirememenin sıkıntısını yaşıyor Devam etmeyen şeyde lezzet yokturgerçeği onun neşesini kaçırıyor Yakalamaya çalıştıkça lezzetler elinden kaçıyor Daha fazla zevk içinuyuşturucuya ve pornoya yöneliyor Müstehcen yayınlar sözde doyum araçlarının başında geliyor Bu yayınlarla kişiler uyarılıyor, ama tatmin olmuyor
Ancak yaşam felsefesini değiştirip özgürlüklerine sınır koymayı ve ertelemeyi başarırsa rahatlıyor Aksi takdirde amaçsız bir birey ortaya çıkıyor ve depresif olması doğal sonuç oluyor
İLAHÎ MESAJ
Yüce bir ideali bulunmayan, hayatı sadece dünya hayatı olarak düşünen insan neden özgürlüklerine sınır koysun ki? Özgürlüklerine sınır koymak onun için anlamsızdır Ancak yaşamında yaşadığı lezzetleri terazinin bir kefesine, elemleri bir kefesine koyduğu zaman elem ağır basıyorsa ‘yaşamak anlamsız’ demeye başlıyor
Eğer bir insan lezzeti cinsellikten ibaret görmeyip, ilgisini ilâhî mesaja, insanı hayvanlardan ayıran yüce değerlere, bu değerlere sahip olmanın sağladığı lezzetlere yöneltebilirse, depresyona karşı güçlü oluyor
Ancak insanı bu değerlere ulaştıran şey, şehvet kokan edebiyat, porno yayınlar, gürültülü müzik, kasık patlatan komediler vs değildir
Gerçek zevk, elemsiz lezzet, kedersiz sevinç, hayattaki mutluluk, sağlam inanç, doğru ahlâk, gerçek bilim dairesindedir
CİNSELÖZGÜRLÜK
PROF DR NEVZATTARHAN
İç bâde, sev güzel var ise akl ü şuurun
Dünya var imiş yok imiş ne umurun
Nefsin egemenliğini ifade eden yukarıdaki sözün bugünkü karşılığı hedonizm’dir Zevkçilik akımı da denilebilir
Tarihte ilk defa Yunan filozofu Epikür haz peşinde koşmayı insanın amacı olarak tanımlamıştır Günümüzde ise bu düşüncenin bilimsel kaynağı Freud olmuştur İnsanın varoluş amacını zevklerini tatmin olarak tarif eden Freud, bunun bastırılması sonucu ruhsal rahatsızlıkların ortaya çıktığını savunmuştur
BİR HEDONİST PORTRESİ
Birincisi, Her arzunu tatmin et, her zevki tat ilkesini benimserler Bunu engelleyen şeyler onların düşmanıdır
İkincisi, En kutsal değer senin çıkarındırdiye düşünürler Bir hedonistin kendi çıkarı için feda edemeyeceği değer yoktur
Üçüncü özellikleri, çalışmayı sevmemeleridir Kazanmak için ter dökmek, onlara göre, ahmaklıktır İş ve çalışma, zamandan ve keyiften alıp götüren şeylerdir Bunun için, tembellik ve zor şeylerden kaçma, bu kişilerin özelliklerindendir
Dördüncü özellikleri ise, en ziyade nefret ettikleri şeylerin kurallar, yasaklar ve sınırlar olmasıdır Din ve ahlâk kelimeleri kendilerini en fazla rahatsız eden kelimelerdir Ölüm gerçeği de onları çok rahatsız eder Ölümü düşünmemek için en büyük silahları ise alkol ve keyif verici maddelerdir
Beşincisi, aileyi cinsellik boyutuna indirgerler Kadın yasak zevklerin aracıdır Aile için sorumluluklar, çocuk sahibi olmak bir hedonistin rahatını kaçırır Bunun için ya boşanmayı çok yaşarlar veyahut evlenmekten kaçınırlar
Altıncı özellikleri ise, son derece ‘benmerkezci’ olmalarıdır Şahsî menfaatlerini çok iyi kollarlar Narsisttirler; sadece kendilerini severler Kendilerini özel ve önemli görürler Alçak gönüllülüğü ahmaklık olarak kabul ederler Övgü ile beslenirler; eleştiriye çok duyarlıdırlar ve eleştirilmekten hoşlanmazlar
NEDEN ZEVKÇİLİK?
Çağımızın insanı zevk peşinde koşmayı idealize etti Bu, bilim adına yapıldı Budizmden tutunuz semavî dinlere kadar bütün öğretilerin günah saydığı eylemlere kucak, bu eylemleri günah sayan öğretilere ise savaş açıldı Bunun bilimsel tezi, Freud’un ‘insan ruhunun amacının zevklerini tatmin etmek olduğu, edemediği zaman da ruhsal hastalıkların çıkacağı’ öğretisi oldu Böylece ahlâk kelimesinin güncelliği ortadan kalkıyordu Bu düşüncenin eğitimciler arasında benimsenmesi ahlâkın güncelliğini kaldırdı 1960’larda Amerika’da dinkarşıtı, nikahkarşıtı akımların ortaya çıkmasının bilimsel dayanağı oluştu
Bu süreç içerisinde, insanın varoluş amacının arzularının tatmini olduğu tezi gelişti ve yaygınlaştı Arzuların en zirvesi olan cinsellik tatmin edilmeliydi Bunun yaşam felsefesindeki yeri de cinsel özgürlüktü
Peki, cinsel özgürlüğün sınırsızca yaşanması mümkün mü?
SINIRSIZ ÖZGÜRLÜK MÜMKÜN MÜ?
İnsanın en önemli zevklerinden biri yemek içmektir Yeme içmede sınırsızlık ise şişmanlık hastalığını ortaya çıkardı Şişman insanda kanser dahil bir çok hastalığın aşırı derecede arttığı bugün bilimsel olarak doğrulanmaktadır Hatta Amerika’da bazı sigorta şirketleri, çok hasta olmaları gerekçesiyle, şişman kimseleri sigorta etmiyorlar
İşte yeme zevkine sınır konulması nasıl doğru ise, cinsel eylemlere de sınır konulmalıdır
Sınırsız cinsellik cinsel doyum eşiğini yükseltiyor Tıpkı her gün pasta yiyen bir insanın bir süre sonra, tatlı olarak pastayı yeterli görmemesi ve ondan lezzet alamaz hale gelmesi gibi
Cinsel beklenti düzeyi yükselen insan, kadını yasak zevklerin aracı olarak görür Eşi yaşlandığında cinsel obje olarak arayışlara girer Para ve imkanlar müsaitse, kırkelli yaş civarında, aile bağları zayıflar Aile sadakatine uymayan eylemler ortaya çıkar Aile parçalanmaya başlar, faturayı çocuklar öder
1955’de ABD’de boşanma oranı yüzde 10 idi 1995’te yüzde 52’ye çıktı Bu sonuçta, cinsel özgürlük adına gelişmiş bulunan dinkarşıtı, nikahkarşıtı akımların büyük rolü vardır Ve bugün, boşanma oranındaki bu feci yükselişin yol açtığı her türden sorun karşısında, ABD Hollywood’da aileyi ve mutlu yuvayı özendiren filmler yapılmasını teşvik etmektedir
CİNSEL ÖZGÜRLÜK VE DEPRESYON
Cinsel beklenti düzeyi yüksek olan insan bu beklentisine ulaşamadığı zaman ümitsizlik, karamsarlık veya öfke ve saldırganlık duygularına yönelir
Cinselliğin en uzun süresi sekiz dakikadır Sekiz dakika sonra insan bedensel olarak hazzı kaybeder Ama yaşam felsefesince cinselliği en büyük zevk olarak algılayan insan yine tatmin olamaz Aykırı cinsel eylemlere yönelir
Lezzetin doğasında devam etme beklentisi vardır Lezzetin devam etmemesi kişinin kendisini kötü hissetmesine neden olur Hedonist genç arzusunu tatmin edemiyorsa neden yaşasın ki?
Cinsellikten de zevk alamayan insan, yaşam sebebini kaybettiği duygularına kapılırsa, depresyona gidecektir Bugün İngiltere de intiharla ölüm trafik kazaları sonucu ölümden daha fazladır Bu olgunun sabıkalı nedenlerinden biri cinsel özgürlüktür
Yirmi yaşında üniversite öğrencisi bir genç uyuşturucu kullanımı, cinsel sınırsızlık içerisindeydi Kendisine Bu yaşam tarzı ile topluma, ailesine ve kendi geleceğine zarar veriyorsun Bu durumun gerekçesi nedir?diye sorulduğunda şu cevabı vermişti: Dünyaya bir defa geliyorum Canımın istediğini yapmayacaksam neden yaşayayım?
Böylesi bir yaklaşım ilk anda insanlara cazip ve doğru gözükmekle birlikte, yaşamaktan zevk almayı tek amaç edinen insan bir müddet sonra bu zevklerini devam ettirememenin sıkıntısını yaşıyor Devam etmeyen şeyde lezzet yokturgerçeği onun neşesini kaçırıyor Yakalamaya çalıştıkça lezzetler elinden kaçıyor Daha fazla zevk içinuyuşturucuya ve pornoya yöneliyor Müstehcen yayınlar sözde doyum araçlarının başında geliyor Bu yayınlarla kişiler uyarılıyor, ama tatmin olmuyor
Ancak yaşam felsefesini değiştirip özgürlüklerine sınır koymayı ve ertelemeyi başarırsa rahatlıyor Aksi takdirde amaçsız bir birey ortaya çıkıyor ve depresif olması doğal sonuç oluyor
İLAHÎ MESAJ
Yüce bir ideali bulunmayan, hayatı sadece dünya hayatı olarak düşünen insan neden özgürlüklerine sınır koysun ki? Özgürlüklerine sınır koymak onun için anlamsızdır Ancak yaşamında yaşadığı lezzetleri terazinin bir kefesine, elemleri bir kefesine koyduğu zaman elem ağır basıyorsa ‘yaşamak anlamsız’ demeye başlıyor
Eğer bir insan lezzeti cinsellikten ibaret görmeyip, ilgisini ilâhî mesaja, insanı hayvanlardan ayıran yüce değerlere, bu değerlere sahip olmanın sağladığı lezzetlere yöneltebilirse, depresyona karşı güçlü oluyor
Ancak insanı bu değerlere ulaştıran şey, şehvet kokan edebiyat, porno yayınlar, gürültülü müzik, kasık patlatan komediler vs değildir
Gerçek zevk, elemsiz lezzet, kedersiz sevinç, hayattaki mutluluk, sağlam inanç, doğru ahlâk, gerçek bilim dairesindedir