Çocuğun kişilik oluşumunda en büyük etken ailelerdir. Çocuk hayatta var olabilmek için ailesi üzerinden bir kimlik oluşturma ödeviyle karşı karşıyadır. Tam bu noktada; bu kişilik çocuğun doğuştan getirdiği özelliklerle beraber aile tarafından yoğrulur, harmanlanır ve yeni bir kişilik inşa edilir.
. Birçok aile benzer sıkıntılarla geliyor. "Çocuğum her istediğini ağlayarak yaptırmaya çalışıyor, istedikleri olmadığında küsüyor ve bizimle konuşmayıp, odasına kapanıyor, istedikleri alınmadığı zaman kavga çıkarıyor." tarzında ifadelerle şikayetlerini belirtiyorlar.
. Aslına bakıldığı zaman çocuklarda bu davranışların oluşup, sürekli bir hal almasında ebeveynler büyük rol oynuyor. Çocuk hayatla mücadelesinde belli şemalarla var olabiliyor. Ailelerin ödüllendirme ve cezalandırma sistemleri bunda belirleyici oluyor.
. Çocukların birtakım istekleri oluyor. Örneğin her dışarı çıkıldığında oyuncak almak istiyor. Ailesi alamayacağını söylediğinde ağlamaya başlıyor. Burada ebeveynlerin kendi psikolojik süreçleri devreye giriyor. Çocuklarında kendi çocukluklarının bir yansımasını gören ebeveynler kendi çocukluklarında yaşadığı acıları çocuğunun yaşamasına dayanamıyor ve çocuklarının isteklerini her zaman doyurarak aslında kendi ihtiyaçlarını tatmin ediyor. Çocuğun ihtiyaçlarını dengeli bir şekilde karşılamanın dışında net sınırlar çizerek isteklerine karşı engel olamıyor ve her defasında çocuğun isteğini yerine getiriyor. Ona İYİLİK EDİYOR
. Tam olarak bu davranış silsilesinde çocuğun zihninde kalıplaşmış modeller oluşuyor: "AĞLARSAM, İSTEDİĞİMİ ALIRIM, ONLARA KÜSERSEM BANA O OYUNCAĞI ALMAK ZORUNDA KALIRLAR, ANCAK KAVGA EDERSEM ISTEKLERIMI ELDE EDERIM. "
. Daha sonra kalıplaşmış şemalar bu çocukların yetişkinliginde de devam edebiliyor. Örneğin; sevgilisiyle sorunlarını yalnizca 'kavga ederek' çözüyor, istediklerini elde edemediğinde insanlara küserek, onlardan sevgisini çekerek dikkat çekmeye çalışıyor ve dediklerini yaptırıyor.
. Bu tarz sorunlarda ailelere psikoeğitim ( çocuğa sınır koyma, çocuğun seçeneklerini belirleme, çocuğu olumlu davranışlara güdülemede yapılması gerekenler) çok büyük önem arz etmektedir. Bunun yanında sorunların kaynağında büyük oranda ebeveyn tutumlarının olması, ebeveynlerin psikoterapi sürecinden geçmesini gerektirebilir.