çocuga ölüm nasıl anlatılmalıdır Evcil bir hayvanın ölümünün ölüm kavramını çocuğa izah etmek için en iyi fırsat olduğunu belirten Doç Dr Rasim Somer Diler, “çocuğun yaşadığı duygular saygıyla karşılanmalı, bütün aile üzüntüsünü dile getirmeli dedi Umulmadık ölümlerde çocuğa alıştırarak haber verilmesi gerektiğini vurgulayan Diler, ölümü uykuya benzetmemek geretiğine değinerek, somut aktivitelerin son bulması biçiminde anlatmayı önerdi ve ölümü sıradan yaşamın bir parçası gibi kullanmak gerektiğini söyledi Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç Dr Rasim Somer Diler, ölümün mecburi bir reel olduğunu anlayan tek canlının insan olduğunu açıklama ederek, ölümle ilgili konuşmanın bile insanı rahatsız ettiğini, ölümle karşılaşan bir çocuksa, bu deneyimin daha şiddet bir hal aldığını söyledi Hayatın bir gerçeği olarak, çocukların mutlaka ölümle karşılaşacaklarını kaydeden Diler, “Çocuğun vefat olayıyla karşılaşmadan, gelişim düzeyine uygun olarak ölümle ilgili kavramların gelişmesi ve olağan hayat döngüsünün bir parçası olarak algılaması sağlanmaya çalışılmalıdır dedi Televizyonun etkisi Günümüzde televizyonda aile ve çocukların ölüm sonrası ızdırap ve ayaklanma batmış yaslarının ve ayrıntılı gömülme törenlerinin gösterilmesinin, çocukların zihinlerini karıştırdığını ve ölümle ilgili endişelerini artırdığını kaydeden Diler, şunları söyledi: “Yayınlanan aşırı şehvetli görüntüler, çocuğun psikolojisini olumsuz etkilemektedir Televizyon dizilerinde ve çizgi filmlerde gördükleriyle, çocuklar ölümü geçici bir şart olarak algılamakta, ölümlerin daha çok hastanelerde olmaya başlamasıyla da ölümü adi yaşamın bir parçası olarak algılamakta güçlük çekmektedirler Radyo Televizyon Üst Kurulu ve Basın yayınlama kuruluşları, bu cins programların yayın saatleri ve içerikleriyle ilgili düzenleme yapmalıdır Sevdiği bir hayvan ölümü Batıda 3 yaşından minik çocuklar için bile yazılı, ölümle ilgili kavramların yer aldığı ve bu konuda dinç gelişimi amaçlayan kitaplar bulunduğuna dikkati çeken Diler, şöyle devam etti: “Evcil bir hayvanın ölümü, vefat kavramını çocuğa açıklamak için en iyi fırsattır Çocuğun yaşadığı duygular saygıyla karşılanmalı, tüm aile üzüntüsünü dile getirerek, bir tören içerisinde hayvan evden uzaklaştırılmalıdır Hemencecik yeni bir hayvan alınmayarak, çocuğun ölümle ilgili kavramlarını geliştirmesine ihtimal sağlanmalı ve anı anl* gelecek törensel bir davranışa izin verilmeli, hatta özendirme edilmelidir Beklenmedik ölümlerde çocuğa alıştırarak haber verilmesinin en yerinde tavır olacağını da kaydeden Diler, şunları söyledi: “Çocuğa soru sorabileceği, duygularını ve düşüncelerini paylaşabileceği sıcak bir hitabe ortamının yaratılması fazla önemlidir ve açıklamayı yapan erişkinin de kendi üzüntüsünden söz etmesi yerinde olur Ilk zamanlarda inkarı fazla sık kullanan çocuk acıklı görünmediği için suçlanmamalı veya eğlendirilmeye çalışılmamalıdır Okul içinde bir vefat olduğunda ise anons yerine derslik ortamında bir öğretmen göre yapılan direktifler daha az zedeleyici olur Ölüm uykuya benzetilmemeli Özellikle minik çocuklarla konuşurken ölümü uykuya benzetmemenin kayda değer olduğuna da değinen Diler, şunları kaydetti: “Çünkü çocuk uyku öncesi öleceği endişesini taşımaya başlar Ölümü uzun bir yolculuğa özümsemek, ya da hastaydı, yaşlıydı gibi açıklamalarda bulunmak da çocuğun yolculuklardan, hastalıktan ve doktor randevularından korkmasına yol açabilir ‘çok iyi olduğu için Tanrı yanında aldı’ gibi bir yorumlama karşısında ise çocuk ölmemek için fena olmayı isteyebilir Ölümü, somut aktivitelerin son bulması şeklinde izah etmek iyi bir açıklamadır Ölümü adi yaşamın bir parçası gibi uygulamak önemlidir ve eğer çocuk yaşayan ebeveyninin de ölüp ölmeyeceğini sorarsa, bunun fazla uzun vakit sonra olacağı, uzun yıllar çocuğun yanına olunacağı söylenebilir Diler, ebeveynini kaybeden her çocuğun psikolojik sorunlar göstermeyeceğine de işaret ederek, “Bazıları sevilen birinin kaybına olgunlaşma ve sorumluluk duyguları ile cevap verir Sorun geliştiren çocukların kayda değer bölümü ise çoğunlukla önceden psikiyatrik bozukluğu olan ya da yaşayan ebeveynde bunalım bulunan çocuklardır dedi