İletişimde beden dili % 60, ses tonu % 30, kelimeler % 10 önem taşır.
Çocuklarımızla iletişim kurarken en çok hangi yolla mesaj veriyoruz?
İlk adım bu gerçeği bilerek, beden diliniz, ses tonunuz ve sözcükleriniz vermek istediğiniz mesajı içeriyor mu onu değerlendirmelisiniz. Çocuğunuza ‘bağırmamasını’ söylerken siz bağırıyor iseniz çocuğunuz iletişimde ‘bağırmayı’ daha çok kullanacaktır. Arkadaşları ile iyi geçinmesini anlatırken biz çevremizle iyi bir iletişim dili kullanmıyorsak bundan etkilenecektir.
Çocuğumuza verdiğimiz mesajlar zaman içinde nasıl değişiyor?
İkinci yapmanız gereken verdiğiniz mesajların zaman içinde kararlı olmasını sağlamaktır. Mutlu bir günümüzde aşırı toleranslı ve çocuğunuzun her istediğini yapan bir ebeveyn iken, gergin ve sinirli olduğunuzda benzer davranmıyorsanız çocuğunuz neyin doğru neyin yanlış olduğu mesajını alamaz. Eğer istediğini yaptırabilme şansı var ise sizi daha çok zorlar ve şansını dener.
Çocuğun çevredesindeki herkes aynı mesajı mı veriyor?
Üçüncü yapmanız gereken ise çocukla zaman geçiren yetişkinlerin birbirleri ile çelişmeyen mesajlar vermesini sağlamaktır. Annenin hayır dediği bir davranışa baba evet diyor ise çocuk işine gelen mesajı almayı tercih edecektir.
Çevremizle doğru iletişim dilini yakalamak gerekir...
Dördüncü önemli şey ona karşı olan iletişim şeklimizi diğer alanlarda koruyabilmektir. Anne ve baba çocuklarına karşı ilgili ve ona karşı ortak bir dil kullanıyor olsalar bile aralarındaki iletişim kötü ise çocuk yine net mesajı alamaz. Çocuk anne ve babası ile nasıl iletişim kuruyorsa hayatla o şekilde iletişim kurar.