Bizler için çok değerli ve kıymetli olan, gözümüzden bile sakındığımız çocuklarımız bazen öyle bir girdabın içine düşerler ki birinin bu çocukları tutup o girdaptan çekip alması gerekir.
Düşünün ki çocuğunuz okumayı çok seviyor, okumaya karşı ilgili, hevesli ama bir türlü doğru okuyamıyor. Ya da birinci sınıfta bütün arkadaşları okumaya geçtiği halde sizin çocuğunuz halen heceleme aşamasında. Harflerin ne anlama geldiğini, şekillerinin neye benzediğini sürekli karıştırıyor, okuduğunu anlamada, ana fikre ulaşmada zorluk yaşıyorsa okuma bozukluğu mutlaka aklınıza gelmelidir.
Okuma bozukluğu nedir?
Kişinin yaşamında ki en etkili öğrenme yollarından bir tanesi okuma işlevidir. Okullarımızdaki en önemli öğretme öğrenme süreci okumanın kazanılmasıyla başlar.Eğer bir çocuk, yaşına ve gelişim düzeyine uygun olarak, aldığı eğitim de göz önüne alınırsa okuma sorunları yaşıyorsa, bu çocuk için başarısızlık sanki kaçınılmaz bir son gibidir.
Okuma işlevi beyinde nasıl gerçekleşir?
Sözcüklerin duyu organları yoluyla algılanıp anlamlandırılması, kavranması ve yorumlanmasına dayanan zihinsel etkinliğe okuma denir.
Yazıya geçirilmiş bir metnin tanınması, kodların çözümlenmesi ve bu metnin anlamlı bilgiler olarak kavranması ve seslendirilmesi de okuma işlevidir.
Okuma etkinliği sırasında, görme, hatırlama, seslendirme ve değerlendirme gibi çeşitli eylemleri içeren zihinsel süreçler bir arada çalışmak zorundadır.Sonuç olarak okuma fizyolojik, zihinsel ve psikolojik yönleri bulunan karmaşık bir süreçtir.
Okuma bozukluğu nedir?
Bireyin kronolojik yaşı, ölçülen zeka düzeyi ve yaşına uygun olarak aldığı eğitim göz önünde bulundurulduğunda,doğru okuma biçimi, uygun hızda okuma, okuduğunu anlamada beklenenin önemi ölçüde altında değerlendirilen okuma başarısıdır.
Eğer okumadaki bozukluk okul başarısını ya da okuma becerileri gerektiren günlük yaşam etkinliklerini önemli ölçüde bozmaktaysa dikkatle üzerinde durulması gereken bir sorun varlığından bahsedilebilir.
Okuma bozukluğu belirtileri nelerdir?
“Ben şimdi ne okudum, defalarca okuduğum halde hiçbir şey anlamıyorum”
Okuduğunu anlama, yorumlama ve ifade etmedeki zorluklar okuma bozukluğunun en önemli belirtisidir.
“Yarın geldim, dün geleceğim”
Konuşma akıcılıklarında bozukluk, kısıtlı sözcük dağarcığı, uygun sözcüğü bulma, kavramlarda bozukluklar ( “yarın geldim, dün geleceğim” gibi) ve gramer sorunlarıyla sık karşılaşılır.
Kendi kendini yönetebilme, toplumsal etkileşime girebilme ve çevresel algılama da sorunlar yaşanabilmektedir.
“Eyvah 83 değil 38’miş”
Sözcükleri öğrenme ve hatırlamada sorunlar yaşama, bazı harfleri ayna görüntüleri şeklindeki benzerleri şeklinde kullanma ( örneğin 6 yerine 9; b yerine d ya da u yerine n gibi) bazı sayıların yerine ayna görüntüleri şeklini kullanma (38 yerine 83 gibi) görülebilmektedir.
Monoton bir ses tonuyla, vurgulara dikkat etmeden okuma, imla kurallarını hiçe sayma, harf atlama, hece atlama, hece ekleme, uydurma, satır atlama gibi birçok sorun okuma hızını ve niteliğini önemli ölçüde etkileyen durumlardır.
Okuma bozukluğunda yaygınlık
Okuma bozukluğunun toplumda rastlanma olasılığı, yaygınlığı, okul çağı çocuklarında % 4 civarındadır. Erkek çocuklarda kızlara göre görülme olasılığı birkaç kat daha fazladır. Ancak yetişkinlerde cinsiyet farklılığının olmadığı bildirilmektedir.
Aileler hangi kriterleri dikkate almalı….
[*]Eğer çocuğunuz sınıf düzeyinden daha düşük okuma hızına sahipse [*]Okurken takılması, heceleme sorunları, harf atlama ve uydurması varsa [*]Okurken satır başına dönüp tekrar okumaya devam ediyorsa, satır atlıyorsa [*]Sözcük uydurma, imla hatası çok sık yapıyorsa ve
EN ÖNEMLİSİ ÇOCUĞUNUZ OKUMAYI SEVMİYORSA
Mutlaka bir uzman gözüyle okuma analizi yapılmalı ve altta yatan neden araştırılmalıdır.