iltasyazilim
FD Üye
Çocuğun Dayakla Eğitimine Peygamberimizin Yaklaşımı
Soru: Annelerin eğitim adına çocuğunu dövdüğünü düşünürsek cennet nasıl onların ayakları altında olur? Peygamberimizin bu konudaki tutumu nasıldı?
Cevap : “Cennet anaların ayakları altındadır Hadisi Şerifi, annelerin çocuklarını dövebileceği anlamına gelmez Böyle bir yorum hadisin lafızlarını zahiri anlamlarıyla ele almak olur ki, bu yolla maksadın anlaşılması mümkün değildir Bu sözden anlaşılması gereken, anaya hürmetin lüzumu ve onun rıza ve hoşnutluğu olmadan cennete gidilemeyeceği gerçeğidir Yoksa ‘anababa evladı üzerinde kayıtsızşartsız bir mülkiyeti haizdir ve evladına dilediğini yapabilir’ anlamına gelmez İslam’da anne karnındaki ceninin bile, korunması gereken hakları vardır Hiçbir yetişkin, çocuğu üzerinde dilediğince tasarruf edemez
Peygamberimiz evliliği, çocuk sahibi olmayı ve çocukları iyi yetiştirmeyi teşvik etmiş ve bu konuda büyüklerin sorumluluğuna dikkat çekmiştir (bkz Buhari, I, 215)
Çocuklarına düşkün olan hanımları övmüş ve anneleri, çocuklarına karşı sevgi ve şefkatle davranmaya teşvik etmiştir (bkz Buhari, VI, 11)
Hz Peygamber çocuklarla ilgilenir, selam verir (İbn Mace, II, 1220), onların hatırını sorardı Zaman zaman çocukları ve özellikle torunlarını sırtına bindirirdi Hoşlanacakları adlar takarak çocuklarla şakalaşır ve onları eğlendirirdi Bütün bu sıcak yakınlıktan dolayı çocuklar Onu (sav) çok sever, bir yolculuktan döneceği zaman kendisini karşılamaya çıkarlardı (İbn Hanbel, IV, 5; Ebu Davud, III, 219)
Hz Peygamber çocuğa iyi bir terbiye ve eğitim verilmesini çocuğun babası üzerindeki hakları arasında saymıştır Terbiyeyi anababanın çocuğuna bırakacağı en güzel miras olarak değerlendirmiştir (Tirmizi, IV, 337)
Annebabanın çocuklara (öpücüğe varıncaya kadar her konuda) eşit muamele yapmasının onların görevi ve çocuğun da doğal hakkı olduğunu bildirmiştir (İbn Hanbel, IV, 269) Bu konuda çocukların kızerkek, büyükküçük, öz veya üvey olması arasında fark yoktur
İslam alimleri altı yaşından önce çocuğa herhangi bir nedenle vurulmasının haram olduğunu, ayrıca farzı ilgilendirmeyen konular için çocuğa asla vurulmaması gerektiğini klasik dönemden itibaren belirtmişlerdir Hz Peygamber'den rivayet edilen “on yaşına geldiği halde namazı ihmal ediyorsa döverek kıldırma ifadesi hayatında hiçbir çocuğa vurmamış olan Peygamberimizin namaz konusunu ne kadar ehemmiyetli gördüğünün bir yansımasıdır Bu hadisi yorumlayan ulema 10 yaşından sonra çocuklara terbiyevi amaçlı vurmayı “yaralayıcı olmamak, üç darbeyi geçmemek ve başa vurulmamak gibi kurallarla sınırlamışlardır (bkz Kütübi Site Tercüme ve Şerhi, İbrahim Canan, c8, s231)
Dayağın eğitimöğretim işinin bir parçası olarak görüldüğü toplum düzenlerinde bu sınırlamalar bir gelişme olarak görülebilirse de eğitimin hiçbir aşamasında dayağın düşünülemeyeceği günümüzde daha etkin disiplin yöntemleri için bkz Doç Dr Halis Ayhan, Din Eğitimi ve Öğretimi ve Dr Thomas Gordon, Çocukta Dış Disiplin mi İç Disiplin mi
(Fatma Bayramİlahiyatcı)
Çocuğu dövmemelidir!
En vahşi hayvan bile terbiye ile ehlileştiriliyor Hiçbir zaman elma çekirdeğinden portakal olmaz Fakat elma fidanını büyüterek, lüzumlu aşı ve kültürel tedbirlerle kaliteli elma veren bir ağaç olarak yetiştirmek mümkündür Bunun gibi insan tabiatında bulunan bazı arzular yok edilemez, fakat terbiye edilebilir Terbiyede dayak atılmaz
1 Çocuğu dövmek ahlâkının bozulmasına, hırçınlaşmasına sebep olur
2 Dayakla büyüyen çocuk esnek olmaz, katı olur
3 Dövülmek, çocukta anababaya karşı kızgınlığa yol açar Çocuk kendi yaptığının kötü bir şey olduğunu düşünmez, kendini suçlu görmez, kendini döveni suçlar
4 Dövülen çocuk, kızdığı zaman, o da şiddete baş vurur, bir başkasını döver Böylece dayak vicdanlı olmaya değil, saldırganlığa sebep olur
5 Sözden anlayacak yaştaki çocuğa dayak atılmaz Sözden anlamayan çocuğuna hafifçe vurmak yeter Başa, yüze tokat atmak, sopa ile dövmek çok zararlıdır Bu ancak işkenceciye yaraşır
Bir şeyi, zıttı kırar Kötü huyları, iyi huylar yok eder Bu bakımdan kendini zorla da olsa, iyi işler yapmaya alıştırmalı, onları adet haline getirmelidir! Çocuk, ahlâkı iyi olan insanlarla arkadaşlık ettirilirse, güzel huylar kendiliğinden onun tabiatı olur Çocuklar böyle yetiştirilirse, dünya ve ahiret saadeti elde edilir
Huzur Deryası
Soru: Annelerin eğitim adına çocuğunu dövdüğünü düşünürsek cennet nasıl onların ayakları altında olur? Peygamberimizin bu konudaki tutumu nasıldı?
Cevap : “Cennet anaların ayakları altındadır Hadisi Şerifi, annelerin çocuklarını dövebileceği anlamına gelmez Böyle bir yorum hadisin lafızlarını zahiri anlamlarıyla ele almak olur ki, bu yolla maksadın anlaşılması mümkün değildir Bu sözden anlaşılması gereken, anaya hürmetin lüzumu ve onun rıza ve hoşnutluğu olmadan cennete gidilemeyeceği gerçeğidir Yoksa ‘anababa evladı üzerinde kayıtsızşartsız bir mülkiyeti haizdir ve evladına dilediğini yapabilir’ anlamına gelmez İslam’da anne karnındaki ceninin bile, korunması gereken hakları vardır Hiçbir yetişkin, çocuğu üzerinde dilediğince tasarruf edemez
Peygamberimiz evliliği, çocuk sahibi olmayı ve çocukları iyi yetiştirmeyi teşvik etmiş ve bu konuda büyüklerin sorumluluğuna dikkat çekmiştir (bkz Buhari, I, 215)
Çocuklarına düşkün olan hanımları övmüş ve anneleri, çocuklarına karşı sevgi ve şefkatle davranmaya teşvik etmiştir (bkz Buhari, VI, 11)
Hz Peygamber çocuklarla ilgilenir, selam verir (İbn Mace, II, 1220), onların hatırını sorardı Zaman zaman çocukları ve özellikle torunlarını sırtına bindirirdi Hoşlanacakları adlar takarak çocuklarla şakalaşır ve onları eğlendirirdi Bütün bu sıcak yakınlıktan dolayı çocuklar Onu (sav) çok sever, bir yolculuktan döneceği zaman kendisini karşılamaya çıkarlardı (İbn Hanbel, IV, 5; Ebu Davud, III, 219)
Hz Peygamber çocuğa iyi bir terbiye ve eğitim verilmesini çocuğun babası üzerindeki hakları arasında saymıştır Terbiyeyi anababanın çocuğuna bırakacağı en güzel miras olarak değerlendirmiştir (Tirmizi, IV, 337)
Annebabanın çocuklara (öpücüğe varıncaya kadar her konuda) eşit muamele yapmasının onların görevi ve çocuğun da doğal hakkı olduğunu bildirmiştir (İbn Hanbel, IV, 269) Bu konuda çocukların kızerkek, büyükküçük, öz veya üvey olması arasında fark yoktur
İslam alimleri altı yaşından önce çocuğa herhangi bir nedenle vurulmasının haram olduğunu, ayrıca farzı ilgilendirmeyen konular için çocuğa asla vurulmaması gerektiğini klasik dönemden itibaren belirtmişlerdir Hz Peygamber'den rivayet edilen “on yaşına geldiği halde namazı ihmal ediyorsa döverek kıldırma ifadesi hayatında hiçbir çocuğa vurmamış olan Peygamberimizin namaz konusunu ne kadar ehemmiyetli gördüğünün bir yansımasıdır Bu hadisi yorumlayan ulema 10 yaşından sonra çocuklara terbiyevi amaçlı vurmayı “yaralayıcı olmamak, üç darbeyi geçmemek ve başa vurulmamak gibi kurallarla sınırlamışlardır (bkz Kütübi Site Tercüme ve Şerhi, İbrahim Canan, c8, s231)
Dayağın eğitimöğretim işinin bir parçası olarak görüldüğü toplum düzenlerinde bu sınırlamalar bir gelişme olarak görülebilirse de eğitimin hiçbir aşamasında dayağın düşünülemeyeceği günümüzde daha etkin disiplin yöntemleri için bkz Doç Dr Halis Ayhan, Din Eğitimi ve Öğretimi ve Dr Thomas Gordon, Çocukta Dış Disiplin mi İç Disiplin mi
(Fatma Bayramİlahiyatcı)
Çocuğu dövmemelidir!
En vahşi hayvan bile terbiye ile ehlileştiriliyor Hiçbir zaman elma çekirdeğinden portakal olmaz Fakat elma fidanını büyüterek, lüzumlu aşı ve kültürel tedbirlerle kaliteli elma veren bir ağaç olarak yetiştirmek mümkündür Bunun gibi insan tabiatında bulunan bazı arzular yok edilemez, fakat terbiye edilebilir Terbiyede dayak atılmaz
1 Çocuğu dövmek ahlâkının bozulmasına, hırçınlaşmasına sebep olur
2 Dayakla büyüyen çocuk esnek olmaz, katı olur
3 Dövülmek, çocukta anababaya karşı kızgınlığa yol açar Çocuk kendi yaptığının kötü bir şey olduğunu düşünmez, kendini suçlu görmez, kendini döveni suçlar
4 Dövülen çocuk, kızdığı zaman, o da şiddete baş vurur, bir başkasını döver Böylece dayak vicdanlı olmaya değil, saldırganlığa sebep olur
5 Sözden anlayacak yaştaki çocuğa dayak atılmaz Sözden anlamayan çocuğuna hafifçe vurmak yeter Başa, yüze tokat atmak, sopa ile dövmek çok zararlıdır Bu ancak işkenceciye yaraşır
Bir şeyi, zıttı kırar Kötü huyları, iyi huylar yok eder Bu bakımdan kendini zorla da olsa, iyi işler yapmaya alıştırmalı, onları adet haline getirmelidir! Çocuk, ahlâkı iyi olan insanlarla arkadaşlık ettirilirse, güzel huylar kendiliğinden onun tabiatı olur Çocuklar böyle yetiştirilirse, dünya ve ahiret saadeti elde edilir
Huzur Deryası