nicealem
FD Üye
Su başta olmak üzere, besinlerin içeriğinde bulunan, görünür görünmez su sıvı olarak tanımlanır Bireyin günlük sıvı gereksinimi ise; içtiği su, diğer içecekler ile yediği besinlerin içindeki su ile karşılanır
Yaşam için elzem olan su; yediğimiz besinlerin sindirimi, emilimi, hücrelere taşınması, hücrelerde yaşam ve sağlık için gerekli biyokimyasal tepkilerin oluşması, hücrelerin, dokuların organ ve sistemlerin çalışması, metabolizma sonucu oluşan zararlı maddelerin taşınması ve atılması, vücut ısısının denetiminin sağlanması, eklemlerin kayganlığının sağlanması gibi önemli görevlere sahiptir
Su, dünyada ve vücudumuzda en bol bulunan maddedir Mesela 35 kg ağırlığındaki yeni doğan bir bebeğin yaklaşık 25 kg’ı sudur Vücudun su dengesinin korunması “hidrasyon olarak tanımlanır Solunum yoluyla, idrarla, terle ve dışkı ile kaybedilen su miktarı ile içilen su, içecekler ve yiyecekler ile alınan su miktarı arasındaki denge ile sağlanır
Besin tüketimi ile vücutta oluşan zararlı maddeleri atmak, vücut ısı dengesini sağlamak için günde yaklaşık 25 litre sıvı kaybı olur Sıcak havalarda, fazla fiziksel aktivite yapıldığında, fazla proteinli ve tuzlu besinler tüketildiğinde, terleme ve idrarla, vücut ısısını arttıran ateşli hastalıklarda solunum yoluyla, ishalde ise barsak yoluyla sıvı kaybı artar Böyle durumlarda vücudun sıvı gereksinmesinde de artış olur Vücudun sıvı gereksinimi karşılanamadığında ise “dehidrasyon durumu ortaya çıkar Vücuttaki suyun dengede tutulmasının yaşamsal önemi vardır ve bu dengeyi korumak için kaybedilen suyun mutlaka yerine konması gerekir
Yaz aylarının yaklaşması ve sıcaklıkların artması ile birlikte, dehidrasyon çocuklar için önemli hale gelmektedir Çocuklarda yeterli hidrasyonun sağlanması, sağlığın korunması ve tıbbi sorunları önlemek için en basit yollardan biridir
Çocuğunuzun ne kadar sıvı ihtiyacı olduğunu nasıl anlayabilir siniz?
Özellikle de eğer çocuğunuz ağız yoluyla sıvıları yeterli miktarda tüketmiyorsa veya susama hissinin yetersiz olmasına bağlı olarak yine yeterli sıvıyı almıyorsa? Bunun için en kolay yol çocuğun ne kadar idrar çıkarttığını takip etmektir Bebekler günde en az 48 kez alt bezlerini ıslatırlar, çocuklar ise günde 48 kez idrara çıkarlar Bununla birlikte çocuğunuzun ne kadar sıvı alması gerektiğini hesaplayabilir ve gün içinde aldığı sıvıların takibini yaparak hidrasyonunu sağlayabilirsiniz Çocuğun yaşı, büyüklüğü, aktivite düzeyi ve tıbbi geçmişine dayalı olarak sıvı ihtiyacı değişkenlik gösterebilir Sıvı ihtiyacını belirlemek için en basit metod HolidaySegar Hesaplaması’dır Bu metod çocuğun ağırlığına dayanır Buna göre ağırlığın ilk 10 kg’ı için vücut ağırlığının kg’ı başına 100 ml, sonraki 10 kg için vücut ağırlığının kg’ı başına 50 ml ve 20 kg’ın üzerindeki her ağırlık için vücut ağırlığı kg’ı başına 20 ml’dir Örneğin 10 kg bir çocuk için 1000 ml, 15 kgçocuk için 1250 ml, 25 kg çocuk için 1600 ml gibi
Toplam sıvı alımının %7080’i içme suyu ve diğer içeceklerden, geri kalanı ise besinler aracılığıyla karşılanır Çocuklar için temel sıvı kaynağı yetişkinlerde olduğu gibi öncelikle sudur Suyla birlikte meyve ve sebze suları, süt, ayran, kefir gibi içecekler, ev yapımı limonatalar, meyve ve bitki çayları, çorbalar, sebze ve meyveler sıvı alımı sağlanabilecek diğer önemli kaynaklardır Su; karbonhidrat, protein, yağ, vitamin ve mineraller ile birlikte önemli bir besin öğesidir Fakat birçok çocuk, yaş veya aktivite düzeyine uygun yeterli suyu içmemektedir Özellikle okul günlerinde hafta sonuna göre daha az su içilebilmektedir Burada okulda suya ulaşamama veya okul tuvaletlerinin kullanılmak istenmemesi gibi nedenler rol oynayabilmektedir Gün boyunca ve okulda çocuğun yeterli suya ulaşabilir olması önemlidir, bunun için beslenme çantasına suyunda ilave edilmesi veya okullardaki su sebillerinin kullanımının aile ve öğretmenler tarafından teşviki, ilgi çekici su mataralarının ve sulukların alınması gibi uygulamalar çocukların daha çok su içmelerine yardımcı olacaktır
Su içme alışkanlığı erken yaştan itibaren kazandırılmalıdır
Çünkü çocuklar yetişkinlerle kıyaslandığında vücut kütle oranına göre daha büyük bir yüzey alanına sahip oldukları için buharlaşma ile daha çok su kaybederler Terleme yetenekleri ve böbrek fonksiyonları daha az gelişmiştir Sıcak ortamlardaki oyun veya egzersizler sırasında yetişkinlere göre sıcağı daha az tolere ederler, ağırlıklarına göre daha fazla metabolik ısı üretirler, susama duyarlılıkları daha düşüktür ve daha fazla suya ihtiyaçları olduklarını anlamayabilirler Bu alanda yapılan çalışmalarda çocuklarda yetişkinlerle benzer bir hızda dehidrasyon geliştiği görülse de, çocukların vücut sıcaklıkları yetişkinlerden daha hızlı yükseldiği için, yeterli sıvıyı almaları yetişkinlerden daha önemlidir
Sıcak havada oynayan ve egzersiz yapan çocukların yalnızca su içmeye teşvik edilmesi yeterli değildir, izlenmeleri de gerekir Sıcak havada fiziksel aktivitenin bir sonucu olarak çocuklarda kolayca dehidrasyon gelişebilir ve bu durum yalnızca ciddi değildir, aynı zamanda yaşamı tehdit edici özelliktedir
Genellikle hafif dehidrasyon sık susama ve sarı idrar gibi belirtilerle kendini gösterirken, daha ciddi dehidrasyon ciltte, ağız ve dilde kuruluk, gözlerde çöküklük, griye dönen deri rengi, deride kızarma, sıcaklık ve gevşeklik, gözyaşının olmaması, idrar çıkışında azalma gibi belirtilere neden olur
Hidrasyonun sağlanamaması çocuğun zihinsel performansını ve öğrenme yeteneğini olumsuz etkiler Halsizlik, baş dönmesi, baş ağrısı ve yorgunluk oluşumunun yanı sıra dikkat ve konsantrasyon yeteneğini azalmasına neden olur Susuzluk hissedildiğinde hafıza, dikkat ve konsantrasyon gibi zihinsel performans faktörleri de %10 azalmıştır Susuzluk genellikle dehidrasyon ile vücut ağırlığının %082’si kaybedildiğinde hissedilir Bu oran 10 yaşındaki 30 kg ağırlığındaki bir çocuk için 12 su bardağı (300ml) suya eşdeğerdir Bu esnada su içiminin acil bir uyarı ve yeniden canlandırma etkisi vardır Su içimi ile ilgili yapılan pilot okul çalışmalarında, öğretmenler su ihtiyacının karşılanmasının verimli bir öğrenme ortamına katkıda bulunduğunu ve iyi alışkanlıklar aşılamaya yardım ettiğini rapor etmişlerdir Çocuklarda dehidrasyon, idrar yolu enfeksiyonu, yatak ıslatma, kabızlık gibi sağlık problemlerine de neden olabilir Erkek çocukların %1’i ve kızların %3’ü yaşamlarının ilk 10 yılında idrar yolu enfeksiyonu ile karşılaşmaktadır İyi hidrasyon idrar yolu enfeksiyonlarının önlenmesinde önemlidir
Çocukların sıvı gereksinimi yaşla birlikte değişir Süt alımı azaldıkça içeceklerle alınan su giderek daha önemli hale gelir 01 yaşta anne sütü en iyi sıvı kaynağıdır 6 aydan itibaren su ve tamamlayıcı besinler (mama, meyve, sebze suyu) anne sütüne destek olarak sıvı kaynağını oluşturur 1 yaş sonrası ise en iyi sıvı kaynağı sudur
Hidrasyonun sağlanması için yaş gruplarına göre önerilen günlük sıvı alım düzeyleri şöyledir:
13 yaş için 09 litre,
48 yaş için 12 litre,
913 yaş kızlar için 16 litre, erkekler için 18 litre,
1418 yaş kızlar için 18 litre ve erkekler için 26 litredir
Kusması, ishali, aşırı terlemesi olan , çok yüksek sıcaklıklara maruz kalan ve egzersiz yapan çocuklar için bu miktarlar artırılmalıdır
Su dışında sıvı olarak tüketilecek süt, ayran, kefir gibi içecekler aynı zamanda kalsiyum içerikleri ile kemik sağlığını destekler Taze sebze ve meyveler ile bunlardan elde edilen
sebze ve meyve suları da iyi sıvı kaynaklarıdır Ancak meyve sularında dikkat edilmesi gereken nokta, meyve sularının önemli vitamin ve mineralleri içermeleri yanında yüksek oranda da şeker içeriyor olmalarıdır Meyvenin kendisini yemek yerine suyunu tüketmek hem daha fazla kalori almaya ve hem de daha az tatmin olmaya neden olur Ayrıca bazı meyve suları asidiktir ve gazoz gibi şekerli içeceklerle birlikte tüketildiğinde dişlere zarar verir Bu nedenle meyvelerin kendilerini yemekte sıvı alımına destek olacağından sularından ziyade kendileri tüketilmelidir
Tatlarından dolayı popüler olan asitli içecekler çocuklar için daha çekici gibi görünse de hiçbir zaman suyun yerine geçmezler Kafein içerikleri yüksek olan bu grup içecekler, yüksek asit içerikleri ile dişler için de zararlıdır ve yüksek kalorileri nedeniyle çocukluk çağı obezitesine zemin hazırlarlar
Yapılan bir çalışmaya göre, okul öncesi çocukların %15’i önerilen günlük enerji alımlarının neredeyse yarısını şekerli içeceklerden karşılamaktadır Bu içecekler besinsel açıdan yoksundur ve iştahı azalttığı için yemek zamanı çocukların besin öğesi alımına engel olur Ayrıca şekerli içecekler su kadar susamaya neden olmadığı için çocukların daha az su içmesine neden olabilir Ev yapımı limonatalar sıcak havalarda özellikle bu asitli içecekler yerine alternatif olarak kullanılabilir Suyun tadını sevmeyen çocuklar için suyun içerisine limon sıkmak veya meyve, sebze eklemekte suyu daha cazip hale getirecek uygulamalardır
Yaşam için elzem olan su; yediğimiz besinlerin sindirimi, emilimi, hücrelere taşınması, hücrelerde yaşam ve sağlık için gerekli biyokimyasal tepkilerin oluşması, hücrelerin, dokuların organ ve sistemlerin çalışması, metabolizma sonucu oluşan zararlı maddelerin taşınması ve atılması, vücut ısısının denetiminin sağlanması, eklemlerin kayganlığının sağlanması gibi önemli görevlere sahiptir
Su, dünyada ve vücudumuzda en bol bulunan maddedir Mesela 35 kg ağırlığındaki yeni doğan bir bebeğin yaklaşık 25 kg’ı sudur Vücudun su dengesinin korunması “hidrasyon olarak tanımlanır Solunum yoluyla, idrarla, terle ve dışkı ile kaybedilen su miktarı ile içilen su, içecekler ve yiyecekler ile alınan su miktarı arasındaki denge ile sağlanır
Besin tüketimi ile vücutta oluşan zararlı maddeleri atmak, vücut ısı dengesini sağlamak için günde yaklaşık 25 litre sıvı kaybı olur Sıcak havalarda, fazla fiziksel aktivite yapıldığında, fazla proteinli ve tuzlu besinler tüketildiğinde, terleme ve idrarla, vücut ısısını arttıran ateşli hastalıklarda solunum yoluyla, ishalde ise barsak yoluyla sıvı kaybı artar Böyle durumlarda vücudun sıvı gereksinmesinde de artış olur Vücudun sıvı gereksinimi karşılanamadığında ise “dehidrasyon durumu ortaya çıkar Vücuttaki suyun dengede tutulmasının yaşamsal önemi vardır ve bu dengeyi korumak için kaybedilen suyun mutlaka yerine konması gerekir
Yaz aylarının yaklaşması ve sıcaklıkların artması ile birlikte, dehidrasyon çocuklar için önemli hale gelmektedir Çocuklarda yeterli hidrasyonun sağlanması, sağlığın korunması ve tıbbi sorunları önlemek için en basit yollardan biridir
Çocuğunuzun ne kadar sıvı ihtiyacı olduğunu nasıl anlayabilir siniz?
Özellikle de eğer çocuğunuz ağız yoluyla sıvıları yeterli miktarda tüketmiyorsa veya susama hissinin yetersiz olmasına bağlı olarak yine yeterli sıvıyı almıyorsa? Bunun için en kolay yol çocuğun ne kadar idrar çıkarttığını takip etmektir Bebekler günde en az 48 kez alt bezlerini ıslatırlar, çocuklar ise günde 48 kez idrara çıkarlar Bununla birlikte çocuğunuzun ne kadar sıvı alması gerektiğini hesaplayabilir ve gün içinde aldığı sıvıların takibini yaparak hidrasyonunu sağlayabilirsiniz Çocuğun yaşı, büyüklüğü, aktivite düzeyi ve tıbbi geçmişine dayalı olarak sıvı ihtiyacı değişkenlik gösterebilir Sıvı ihtiyacını belirlemek için en basit metod HolidaySegar Hesaplaması’dır Bu metod çocuğun ağırlığına dayanır Buna göre ağırlığın ilk 10 kg’ı için vücut ağırlığının kg’ı başına 100 ml, sonraki 10 kg için vücut ağırlığının kg’ı başına 50 ml ve 20 kg’ın üzerindeki her ağırlık için vücut ağırlığı kg’ı başına 20 ml’dir Örneğin 10 kg bir çocuk için 1000 ml, 15 kgçocuk için 1250 ml, 25 kg çocuk için 1600 ml gibi
Toplam sıvı alımının %7080’i içme suyu ve diğer içeceklerden, geri kalanı ise besinler aracılığıyla karşılanır Çocuklar için temel sıvı kaynağı yetişkinlerde olduğu gibi öncelikle sudur Suyla birlikte meyve ve sebze suları, süt, ayran, kefir gibi içecekler, ev yapımı limonatalar, meyve ve bitki çayları, çorbalar, sebze ve meyveler sıvı alımı sağlanabilecek diğer önemli kaynaklardır Su; karbonhidrat, protein, yağ, vitamin ve mineraller ile birlikte önemli bir besin öğesidir Fakat birçok çocuk, yaş veya aktivite düzeyine uygun yeterli suyu içmemektedir Özellikle okul günlerinde hafta sonuna göre daha az su içilebilmektedir Burada okulda suya ulaşamama veya okul tuvaletlerinin kullanılmak istenmemesi gibi nedenler rol oynayabilmektedir Gün boyunca ve okulda çocuğun yeterli suya ulaşabilir olması önemlidir, bunun için beslenme çantasına suyunda ilave edilmesi veya okullardaki su sebillerinin kullanımının aile ve öğretmenler tarafından teşviki, ilgi çekici su mataralarının ve sulukların alınması gibi uygulamalar çocukların daha çok su içmelerine yardımcı olacaktır
Su içme alışkanlığı erken yaştan itibaren kazandırılmalıdır
Çünkü çocuklar yetişkinlerle kıyaslandığında vücut kütle oranına göre daha büyük bir yüzey alanına sahip oldukları için buharlaşma ile daha çok su kaybederler Terleme yetenekleri ve böbrek fonksiyonları daha az gelişmiştir Sıcak ortamlardaki oyun veya egzersizler sırasında yetişkinlere göre sıcağı daha az tolere ederler, ağırlıklarına göre daha fazla metabolik ısı üretirler, susama duyarlılıkları daha düşüktür ve daha fazla suya ihtiyaçları olduklarını anlamayabilirler Bu alanda yapılan çalışmalarda çocuklarda yetişkinlerle benzer bir hızda dehidrasyon geliştiği görülse de, çocukların vücut sıcaklıkları yetişkinlerden daha hızlı yükseldiği için, yeterli sıvıyı almaları yetişkinlerden daha önemlidir
Sıcak havada oynayan ve egzersiz yapan çocukların yalnızca su içmeye teşvik edilmesi yeterli değildir, izlenmeleri de gerekir Sıcak havada fiziksel aktivitenin bir sonucu olarak çocuklarda kolayca dehidrasyon gelişebilir ve bu durum yalnızca ciddi değildir, aynı zamanda yaşamı tehdit edici özelliktedir
Genellikle hafif dehidrasyon sık susama ve sarı idrar gibi belirtilerle kendini gösterirken, daha ciddi dehidrasyon ciltte, ağız ve dilde kuruluk, gözlerde çöküklük, griye dönen deri rengi, deride kızarma, sıcaklık ve gevşeklik, gözyaşının olmaması, idrar çıkışında azalma gibi belirtilere neden olur
Hidrasyonun sağlanamaması çocuğun zihinsel performansını ve öğrenme yeteneğini olumsuz etkiler Halsizlik, baş dönmesi, baş ağrısı ve yorgunluk oluşumunun yanı sıra dikkat ve konsantrasyon yeteneğini azalmasına neden olur Susuzluk hissedildiğinde hafıza, dikkat ve konsantrasyon gibi zihinsel performans faktörleri de %10 azalmıştır Susuzluk genellikle dehidrasyon ile vücut ağırlığının %082’si kaybedildiğinde hissedilir Bu oran 10 yaşındaki 30 kg ağırlığındaki bir çocuk için 12 su bardağı (300ml) suya eşdeğerdir Bu esnada su içiminin acil bir uyarı ve yeniden canlandırma etkisi vardır Su içimi ile ilgili yapılan pilot okul çalışmalarında, öğretmenler su ihtiyacının karşılanmasının verimli bir öğrenme ortamına katkıda bulunduğunu ve iyi alışkanlıklar aşılamaya yardım ettiğini rapor etmişlerdir Çocuklarda dehidrasyon, idrar yolu enfeksiyonu, yatak ıslatma, kabızlık gibi sağlık problemlerine de neden olabilir Erkek çocukların %1’i ve kızların %3’ü yaşamlarının ilk 10 yılında idrar yolu enfeksiyonu ile karşılaşmaktadır İyi hidrasyon idrar yolu enfeksiyonlarının önlenmesinde önemlidir
Çocukların sıvı gereksinimi yaşla birlikte değişir Süt alımı azaldıkça içeceklerle alınan su giderek daha önemli hale gelir 01 yaşta anne sütü en iyi sıvı kaynağıdır 6 aydan itibaren su ve tamamlayıcı besinler (mama, meyve, sebze suyu) anne sütüne destek olarak sıvı kaynağını oluşturur 1 yaş sonrası ise en iyi sıvı kaynağı sudur
Hidrasyonun sağlanması için yaş gruplarına göre önerilen günlük sıvı alım düzeyleri şöyledir:
13 yaş için 09 litre,
48 yaş için 12 litre,
913 yaş kızlar için 16 litre, erkekler için 18 litre,
1418 yaş kızlar için 18 litre ve erkekler için 26 litredir
Kusması, ishali, aşırı terlemesi olan , çok yüksek sıcaklıklara maruz kalan ve egzersiz yapan çocuklar için bu miktarlar artırılmalıdır
Su dışında sıvı olarak tüketilecek süt, ayran, kefir gibi içecekler aynı zamanda kalsiyum içerikleri ile kemik sağlığını destekler Taze sebze ve meyveler ile bunlardan elde edilen
sebze ve meyve suları da iyi sıvı kaynaklarıdır Ancak meyve sularında dikkat edilmesi gereken nokta, meyve sularının önemli vitamin ve mineralleri içermeleri yanında yüksek oranda da şeker içeriyor olmalarıdır Meyvenin kendisini yemek yerine suyunu tüketmek hem daha fazla kalori almaya ve hem de daha az tatmin olmaya neden olur Ayrıca bazı meyve suları asidiktir ve gazoz gibi şekerli içeceklerle birlikte tüketildiğinde dişlere zarar verir Bu nedenle meyvelerin kendilerini yemekte sıvı alımına destek olacağından sularından ziyade kendileri tüketilmelidir
Tatlarından dolayı popüler olan asitli içecekler çocuklar için daha çekici gibi görünse de hiçbir zaman suyun yerine geçmezler Kafein içerikleri yüksek olan bu grup içecekler, yüksek asit içerikleri ile dişler için de zararlıdır ve yüksek kalorileri nedeniyle çocukluk çağı obezitesine zemin hazırlarlar
Yapılan bir çalışmaya göre, okul öncesi çocukların %15’i önerilen günlük enerji alımlarının neredeyse yarısını şekerli içeceklerden karşılamaktadır Bu içecekler besinsel açıdan yoksundur ve iştahı azalttığı için yemek zamanı çocukların besin öğesi alımına engel olur Ayrıca şekerli içecekler su kadar susamaya neden olmadığı için çocukların daha az su içmesine neden olabilir Ev yapımı limonatalar sıcak havalarda özellikle bu asitli içecekler yerine alternatif olarak kullanılabilir Suyun tadını sevmeyen çocuklar için suyun içerisine limon sıkmak veya meyve, sebze eklemekte suyu daha cazip hale getirecek uygulamalardır