Çocuğunuzun yeteneğini keşfedin Anneler ve babalar evlerin içinde ‘dur’ ve ‘sus’larla büyüttükleri çocuklarını anasınıflarına ve ilköğretim okullarına gönderdikten sonradan derin bir ‘oh’ çekiyorlar Bundan sonraki görevlerinin varlıklı gıda çantaları sıralamak ve ağız ucuyla ‘Günün nasıl geçti yavrum?’ diye sormakla sınırlı olduğu yanılgısına düşüyorlar Ancak çocuk evin kapısından sırtında çantayla çıkana değin olup bitiyor her şey; okul sıralarına dalavereci ya da hakkaniyetli, müşfik veya gaddar çocuklar gönderiyoruz kendi ellerimizle Çocuklarımızı eğitmesini beklediğimiz eğitim kurumları ise başlıca evde ‘durmayı ve susmayı’ zaten öğrenmiş çocuklara daha iyi susmayı ve daha iyi boyun eğmeyi öğretiyor ‘Kadından Topluma Eğitim Grubu’nun düzenlediği seminerlerde anneleri ve anne adaylarını bilinçlendirmeyi hedefleyen Seyhan Büyükcoşkun, annelerin iki noktaya dikkat etmesi gerektiğini söylüyor; ‘aile ortamının önemini her tarafta iyi anlamak ve çocuklarımızı itimat ettiğimiz eğitim kurumlarına sorgulayıcı bir şekilde yakınlaşmak’ İnsanın ‘insan’ vasıflarını kazanması, düşünsel, şehvetli ve bedensel anlamda gelişmesi ve ilerlemesi için gerekli olan eğitimin ‘yükseltme’ ve ‘yüceltme’ anlamına da geldiğini söyleyen Büyükcoşkun çağdaş eğitim sisteminin insanı bulunduğu noktadan ileriye nakliye misyonu yüklenmediğini düşünüyor Sanayi Devrimi’nden daha sonra ortaya meydana çıkan ve 300 takvim bir geçmişe sahip olan modern okulların o yıllardaki misyonunu tıpkı sürdürdüğüne uyarı çeken Büyükcoşkun şöyle devam ediyor: “Devlete itaatkâr yurttaşlar, ekonomiye de çalışkan işçiler yetiştirme nedeniyle oluşturulan çağdaş eğitim müesseselerinin yetiştirmek ve desteklemek gibi bir dertleri olmadığını anlatmak adaletsizlik olmayacaktır İnsan akıl, dil, fikir ve ahlak olgunluğuyla donandığı takdirde eğitilmiş sayılır; ancak ne yazık ancak, ahlâklı, adaletli ve başka insanları ezmeyen bir mizan oluşturma fikrine sahip insanlar bu müesseselerde yetişmiyor Aile keza eğitir hem iyileştirir Çocukları fazla küçük yaşlardan itibaren annelerinin kucağından bölge eğitim kurumlarının artan bir şekilde daha kendini düşünen ve daha yalnız millet yetiştirdiğine dikkat çeken Büyükcoşkun, kurtuluşun nitelikli aile ortamlarında olduğuna inanıyor “Aileyi, insanı biçimlendiren ve hesapsız–pazarlıksız kuşatan yegane yer olarak tasarlayabiliriz Ailenin her şeyden önce bir duygu okulu olması gerekir Anne ve babasından hürmet görebilen çocuk başkalarına hürmet göstermeyi öğrenir, kendisine adil davranılan çocuk, herkese karşısında adil olur diyen Büyükcoşkun’a tarafından; çocuk geleceğin banisi ve çocuğu ele alıp onu şekillendirmek gelecekteki toplum yapısını şekillendirmenin garantisi Yargı üstüne şekillenen bir toplum yapısının gerekliliğine inanan herkes, bunun oysa çocuğun yargı üzre bir şekilde yetiştirilmesi ve zihinsel yapısının otoritenin buyruklarını sorgulayacak şekilde biçimlendirilmesiyle muhtemel olacağını bilmeli Okulları, hakim olan toplumsal ve siyasal düzenin garanti merkezi olarak tanımlayan Seyhan Hanım, ortaya meydana çıkan karamsar tablodan ürkmememiz gerektiğini düşünüyor; çünkü ailenin çocuğun inşa edildiği ilk yedi yıl içinde çaktığı temeller daha sonra farklı alanlarda ayrı etkilere ve bombardımanlara maruz kalsa da kolay basit sarsılmıyor böylece çocukluğun birincil yılları, özlem edilen insan tipinin ortaya çıkarılması açısından büyük ağırlık taşıyor Annelerin elinde büyük bir fırsat var Seyhan Büyükcoşkun annelerin kendilerine has bir eğitim politikasına sahip olmasının fazla önemli olduğunu düşünüyor Eğitimin, çocuğu beslemek ve banyosunu yaptırmaktan fazla öte bir şey olduğunu artık kavramış bulunan anneler yemeğini kendi başına yiyebilen ve mantosunun önünü ilikleyebilen çocuklar yetiştirmekle görevlerini tamamlamadıklarının da farkındalar Anneler bütün da emrolunduğumuz gibi doğruca yapabilmek ve doğruca insanlardan oluşmuş toplumlar yaratabilmek, böyle bir düzeni kainata başat kılabilmek için fırsatların en büyüğünü ellerinde tutuyorlar, yani çocukluğun ilk yıllarına hakimler; fakat kimi evlerde çocukluğun asude yılları hunharca katlediliyor “Az Önce evindeyken şikayet hakkı tanınmayan, boyun eğmesi için baskı gören bir çocuğun sorgulayan, haksızlığa uğradığında itiraz eden bir yetişkin olmasını bekleyemeyiz diyen Seyhan Bayan, çocuklar üzerinde zorlama kurmanın annelere rahatlık ve konfor yarattığını düşünüyor Çocuğun yeteneklerini ortaya çıkarmakla sorumlusunuz Anne ve babaların çocuklarındaki yetenekleri ortaya çıkarmakla mükellef olduklarını hatırlatan Büyükcoşkun, Gazali’nin çocuk eğitimi için kullandığı ‘hurma çekirdeği’ örneğiyle açıklıyor görüşünü: “Hurma çekirdeğini diktikten sonra fideyi zamanında sular ve budarsan ortaya dinç bir hurma ağacı çıkar ve meyve verir Özen göstermezsen ortaya çelimsiz bir hurma ağacı çıkar ve meyve vermez Lakin hiçbir vakit elma çekirdeğinden hurma ağacı olmaz Biz de elimize limon, elma, ayva çekirdekleri olarak gelen insan yavrularına gerekli bakımı gerçekleştirmek ve onların limonsa limon, ayvaysa ayva olmalarına müsade vermekle yükümlüyüz Ama anne ve babaların birçoğu elma çekirdeğinden hurma ağacı elde etmek için çırpınıyor Ancak buna hakkımız yoktur; çünkü herkes ne için yaratıldıysa onu işler, onu yapar Pısırık erişkin olmasınlar Çocuğunun ricası karşısında ‘benim dediğim olacak’ diye tutturan bir anne kendisini yoracak herhangi bir faaliyetten de kurtulmuş oluyor, susan ve bir köşeye sinen çocuğun itiraz etmemesinin sağladığı sahte sakinlik evde her şey yolundaymış havası oluşturuyor ve böyle evlerden ‘bu uyum böyle gider’ diyen pısırık yetişkinler çıkıyor 1548461965 1548461965 cocugunuzunyeteneginikesfedin5c4ba74daf536cocugunuzunyeteneginikesfedin5c4ba74daf536 cocugunuzunyeteneginikesfedin5c4ba74daf536