SÜT DIŞLERI;
- Çiğneme fonksiyonu sağlar.
- Sindirim fonksiyonu için önemlidir.
- Büyüme ve gelişimine katkı sağlar.
- Yerlerine gelecek daimi dişler için yer koruyucu görevi görmektedir.
SÜT DIŞLER ÇIKARKEN NELER OLUR, NE YAPMALI?
Dişler Çıkarken Neler Olur?
Diş çıkarma belirtileri dişlerin kendisinden iki-üç ay önce ortaya çıkabilir. Bu semptomlar çocuktan çocuğa değişir ve aslında bunların neler oldukları ve ne kadar ağrı verdikleri konusundaki görüşler de doktordan doktora değişmektedir. Ancak genellikle diş çıkaran bir bebeğin şu tecrübeleri yaşayabileceği kabul edilmektedir.
Salya Akıtmak: Birçok bebek iki buçuk-üç aylıktan başlayarak salya akıtır.Diş çıkarma bunu bazı bebeklerde diğerlerine göre daha çok arttırmaktadır.
Çene ya da yüzde kızarıklık: Bol salya akıtan bir bebekte ,çenede ve ağız çevresinde sürekli salya temasının yarattığı tahrişe bağlı olarak deride kızarıklık ya da çatlakların oluşması şaşırtıcı değildir. Bunu önlemek için gün boyunca periyodik olarak salyayı nazikçe silin ,bebeğiniz uyurken akan salyayı emmesi için de yatak çarşafının altına bir havlu koyun. Deride kuruma belirdiğinde yumuşak bir deri kremi ile o bölgeyi sürekli nemli tutun.
Hafif öksürük: Aşırı salya bebeğin zaman zaman tıkanmasına ve öksürmesine yol açabilir. Bebeğiniz soğuk algınlığı ,nezle ya da allerji belirtileri göstermiyorsa bunda endişelenecek bir durum yoktur. Bebeklerin dikkat çekmek ya da ses repertuarlarını zenginleştirmek için öksürüğü sürdürmeleri sık görülen bir durumdur.
Isırma: Bu durumda bir ısırık düşmanlık belirtisi değildir. Diş çıkaran bir bebek eline geçen her şeyi bu kendi eli ,annesinin memesi ,yabancı birinin parmağı olabilir - ağzına sokarak dişetlerini rahatlatmaya çalışır.
Ağrı: Çıkmakta olan bir dişin baskısı altında dişetinde enflamasyon gelişir. Bu durum bazı bebeklerde dayanılmaz ağrılara yol açarken bazılarında hiç sorun oluşturmayabilir. İlk diş ve azı dişleri çıkarken en fazla sıkıntı yaratan dişlerdir.
Huzursuzluk: Enflamasyon arttıkça ve keskin diş yüzeye yaklaştıkça bebeğin dişetindeki ağrı sürekli bir hal alabilir. Kronik ağrısı olan herkes gibi sıkıntılı olabilir ve kendi normal halinden uzaklaşabilir. Bu huzursuzluk bazan haftalar boyunca sürebilir.
Beslenmeyi reddetme: Diş çıkarmakta olan bir bebek beslenmeyi reddedebilir. Katı yiyeceklere başlamış olan bir bebek bir süreliğine bu yiyeceklere karşı olan ilgisini yitirebilir. Ancak bu sizi endişelendirmemelidir. Çünkü bebeğiniz sıvı gıdalardan da gerekli besinleri alır ve dişi çıktıktan sonra iştahı yerine gelecektir.
İshal: Bunun diş çıkarma ile olan ilgisi çok şüphelidir. Bazı anneler her diş çıkardığında bebeklerinin ishal olduğunu söylerler. Bazı doktorlar büyük olasılıkla artmış tükrük salgısı nedeniyle diş çıkarmayla barsak hareketleri arasında bir bağıntı olduğunu düşünürler. Bazı doktorlar ise böyle bir bağıntının olduğunu kabul etmek istemezler ; belki de annelerin her ishali diş çıkarmaya bağlayarak önemli gastointestinal bozuklukların göz ardı edilebileceğinden çekindikleri için böyle davranırlar. Diş çıkardığı dönemde bebeğinizin dışkısının sulu olabileceğini bilin , ama iki dışkılamadan daha uzun süren ishali mutlaka doktorunuza bildirin.
Ateş: Ateş de tıpkı ishal gibi doktorların diş çıkarmayla bağıntılı olduğu konusunda tereddütle yaklaştıkları bir belirtidir. Dişetlerindeki şişme nedeniyle 38 C°'nin altındaki bir ateş diş çıkarmaya eşlik edebilir. Yine de bebeğinizin ateşi varsa diğer zamanlarda ne yapıyorsanız öyle davranın ve iki günde azalmazsa doktorunuza haber verin.
Uykusuzluk: Gece boyunca deliksiz uyuyan bebekler bile diş çıkarırken gece uyanmaya başlayabilir. Bu durumda hemen onu beslemeye çalışmayın. Bunun yerine kendi kendine tekrar uyumasını sağlayın.Gece uyanma da diğer problemlerde olduğu gibi ilk diş ve azı dişleri çıkarken daha fazla görülür.
Dişeti Hematomu: Bazan çıkan bir diş dişetinde kanamaya neden olabilir , bu da mavimtrak bir leke olarak görülür. Bu hematomlar için endişelenmeye gerek yoktur ve tıbbi girişim gerektirmeden kendiliklerinden düzelirler. Soğuk kompres acıyı azaltıp iyileşmeyi hızlandırabilir.
Kulak Çekiştirme , Yanak Kaşıma: Dişetlerindeki ağrı sinir yolları boyunca kulak ve yanağa yansıyabilir. Bebeklerin kulak enfeksiyonu olduğunda da kulaklarını çekiştirdiklerini unutmamak gerekir. Bebeğiniz diş çıkarsa bile kulak enfeksiyonundan kuşkulanıyorsanız doktorunuza danışın.
Dişler Çıkarken Ne Yapmalı?
Onlarca denenmiş tedavi yöntemi vardır. Bazıları işe yarar , bazıları yaramaz. Aşağıdakilerden bazılarını siz de deneyebilirsiniz.
- Çiğneyecek Bir Şeyler Vermek: Burada besin değerinden çok dişetlerindeki basıncı rahatlatmak amaçlanmaktadır. Bu nedenle de çiğnenen şey soğuk olursa yararı artar. Dondurulmuş çörek, soğuk bir muz, veya havuç, bir tülbente sarılmış buz parçası, lastik bir diş halkası. Bebeğinize çiğnemesi için ne verirseniz verin mutlaka yanında bulunun ve oturur pozisyonda olmasını sağlayın.
- Dişlerini Kaşıyabileceği Şeyler: Bazı bebekler başlangıçtaki acı nedeniyle itiraz edebilir. Fakat bir süre sonra acı yerini rahatlamaya bırakır.
- Soğuk İçecekler: Bebeğinize bir biberon soğuk su verin. Biberonu reddederse bardakla vermeye çalışın. Bu sayede bebeğinizin su ihtiyacını da karşılamış olur ve ishal veya artmış salyayla kaybettiği sıvıyı yerine koyarsınız.
- Soğuk Yiyecekler: Buzdolabında soğutulmuş şeftali püresi, elma püresi, yoğurt, bebeğinize oda ısısındaki yiyeceklerden daha çekici gelebilir.
- Ağrıyı Azaltacak Bir Şeyler: Başka hiç bir şey işe yaramazsa parasetamol işinizi kolaylaştıracaktır. Doz ayarlaması için doktorunuza danışın. Doktorunuz önermediği sürece bebeğinizin dişetlerine başka bir şey sürmeyin. Bunun içine alkollü içecekler de dahildir.
BEBEĞINIZE VE ÇOCUKLARINIZA DIŞ FIRÇALAMA ALIŞKANLIĞI KAZANDIRILMASI IÇIN TAVSIYELER:
Dişlerini fırçalarken ayrı bir diş fırçası ile siz de kendi dişlerinizi fırçalayın,
Ona birkaç tane diş fırçası alın. Bu fırçalar farklı renkte ve değişik çizgi roman kahramanlarının olduğu fırçalar olsun. Her seferinde başka bir fırça seçmesini sağlayın. Bu seçim onun diş fırçalama isteğini ve motivasyonunu arttıracaktır.
Evde mutlaka diş fırçalama panosu oluşturun ve her fırçalamadan sonra pano üzerinde işaretleme yapın.
Önce kendisinin dişlerini fırçalamasına izin verin sonra siz onun, o da sizin dişlerinizi fırçalasın.
Banyoya bir kum saati yerleştirin ve her fırçalamada kum saatini ters çevirerek zaman tutun. Yaklaşık 2 dakikalık diş fırçalama yeterli olacaktır.
Unutmayın ki bebeğiniz veya çocuğunuzun diş çürüğü hakkında hiçbir bilgisi yoktur. Ona yapışkan özelliği olan şeker, çikolata veya bisküvi yedirin ve aynada dişlerin üzerine nasıl yapıştığını gösterin. Daha sonra dişlerini fırçalatın ve dişlerinin ne kadar güzel, temiz ve beyaz olduğunu ona aynada gösterin.
Bunlara ek olarak çocuğunuzu ilk süt dişi çıktıktan sonra (6-9 ay) diş hekimine götürmeniz çocuğunuzun ağız hijyeni hakkında daha detaylı bilgi almanızı sağlayacaktır. Daha sonra yapılacak düzenli diş hekimi kontrollerinde çocuk diş hekiminin çocuğunuzun dişlerini fırçalaması veya klinik ortamında göreceği dişlerini fırçalayan diğer çocuklar, onun motivasyonunu mutlaka arttıracaktır.
Unutulmamalıdır ki düzenli diş fırçalama çocuğunuzun ileride oluşabilecek diş problemlerinin önlenmesinde büyük rol oynayacaktır.
ÇOCUKLARDA KORUYUCU UYGULAMALAR
Koruyucu uygulamalar, çocuğunuzun gelecek yıllarda sağlıklı dişlere ve çene yapısına sahip olmasına yardımcı olmaktadırlar. Bunlar; beslenme alışkanlıklarının düzenlenmesi, florid uygulamaları, fissür örtücü uygulamaları ve yer tutucu uygulamalarıdır.
Diş çürüğünden korunmak için bunlara dikkat edin;
- Bebeğinize gece son beslenmesinde şekerli gıdalar vermeyin.
- Biberonla süt içirdikten sonra ağız temizliği için su içirin.
- Emziği kesinlikle şekere, bala, pekmeze batırmayın.
- Beslenme sırasında çocuğunuzun kaşığını ağzınıza almayın, lokmaları ağzınızdan çıkarıp çocuğunuza vermeyin.
- Ana öğünler arasında şekerli, yapışkan çürük yapıcı yiyecekler vermeyin.
- Her beslenmeden sonra çocuğunuza su içirerek ağız içinin temizlenmesini sağlayın.
- İki yaşından itibaren sizin kontrolünüzde günde iki defa uygun büyüklükteki bir fırçayla dişlerini fırçalatın.
- Çocuğunuzun diş macununu yutmadığından emin olduğunuz zaman en fazla bezelye büyüklüğünde çocuk macunu kullanarak fırçalatın.
- Koruyucu florid uygulamalarından yararlanın.
- Süt dişlerinde çürük varsa mutlaka tedavilerini yaptırın.
- 6 yaşında süt dişlerinin en arkasından çıkan, ömür boyu ağzımızda kalması gereken 6 yaş dişlerine fissür örtücü uygulatın, çürük var ise mutlaka tedavi ettirin.
- Çocuğunuzun dişlerini 6 ayda bir diş hekimine kontrol ettirin.
1.DIŞ ÇÜRÜĞÜ
- Nedenleri: Yetersiz ağız hijyeni, yanlış beslenme alışkanlığı, dişin yapısı
- Belirtileri: Sıcağa soğuğa karşı hassasiyet ve ağrı, Çocuğun çürük olan dişleri kullanmaktan ve fırçalamaktan kaçınması
- Tedavisi: Çürüğün derinliğine göre cam-iyonomer/cam-karbomer/kompomer/kompozit restorasyonlar; kanal tedavisi; paslanmaz çelik kaplamalar ya da diş çekimi yapılabilir.
2.DIŞ GICIRDATMA
- Nedenleri: Stres, saldırgan, takıntı veya sıkılgan kişilik yapıları, anne-babası diş gıcırdatan çocuklar bu alışkanlığa daha eğilimlidir.
- Belirtileri: Dişlerde aşınma, uyurken çıkartılan gıcırdatma sesleri, yüz kaslarında ağrı, çene ekleminde problemler, baş ağrısı, dişlerde sallanma ve hassasiyet.
- Tedavisi: Öncelikle psikolojik açıdan diş gıcırdatmaya yol açan faktörler ortadan kaldırılmaya çalışılır.
3.PARMAK EMME
- Nedenleri: Parmak emme küçük yaşlarda sık görülen bir alışkanlıktır. Genellikle dört yaşına kadar kendiliğinden ortadan kalkar. Alışkanlığın sürekli dişlerin çıktığı yaşlarda da sürmesi, bu dişlerde ve damakta yapısal bozukluklara yol açar. Bu bozuklukların nedeni parmağın ön dişlere ve damağa uyguladığı basınçtır. Ortaya çıkan bozukluğun derecesi emmenin süresine, sıklığına, şiddetine ve emme sırasında parmağın pozisyonuna bağlıdır.
- Tedavisi: Parmak emmeyi önlemenin en etkili yolu parmak emmeye eğilim gösteren çocuğu emziğe alıştırmaktır. Emziğin hem verdiği zarar daha azdır, hem de daha kolay bırakılabilir. Tedavinin zamanlaması çok önemlidir. Çocuğun kendisi bu alışkanlıktan kurtulmayı istemedikçe, tedavinin başarıya ulaşması imkansızdır. Çocuğun çevre baskısına uğramaması ve alay edilmemesi için okul çağından önce bırakması psikolojik yönden çok faydalıdır. Çocuk baskı altına alınmadan cesaretlendirilerek, ödüllendirilerek pozitif yönlendirilmelidir. Eğer her şeye rağmen 6 yaşına kadar alışkanlık kırılamamışsa diş hekimine başvurularak profesyonel yardım alınması gereklidir.
- Bebekler için emmek rahatlamanın ve güven içinde hissetmenin en doğal yoludur. Eğer bebek parmak emme eğilimi gösteriyorsa, derhal emziğe yönlendirilmelidir.
- Emzik parmak emmeye göre hem daha az zararlıdır; hem de sonraki yaşlarda daha kolay bırakılabilir. Emzik günün büyük bir bölümünde değil, sadece gerekli olduğunda verilmelidir.
- Yapısal bozukluklara yol açmamak için, mümkün olduğu doğal meme yapısındaki emzikler seçilmelidir.
- Emziklerin yapısının sağlamlığı her gün kontrol edilmelidir. Emziğin büyüklüğü ağzın yapısına uygun olmalıdır.
- Nedenleri: Uyku öncesi ve uyku sırasında devam eden beslenme alışkanlıkları, çocuğun biberonla uyumasına izin verildiği durumlar, Sık ve uzun
- süreli gece beslenmeleri, çocuğa çürük yapıcı gıdaların verilmesi, emziklerin şekere veya bala batırılarak kullanılması gibi etkenleri vardır.
- Tedavisi: Tedavisinden çok önlenmesi için çalışılmalı.Hastalığın önlenmesinde önemli olan ve hekimin yapması gereken durumlar şu şekildedir:Tedavi seçenekleri çürük aktivitesine göre belirlenir. Dolgudan çekime kadar değişiklik gösterebilir.Çok sayıda diş kaybı olduğunda çocuğun beslenme, büyüme ve gelişiminin; psikolojik durumu ve konuşmasının etkilenmemesi için çocuk protezleri yapılabilir.
Nedenleri ve tedavileri:
- Bakteri Plağı: dişlerinde sarımtırak veya portakal rengi tarzında bir görüntü oluşur. Unutmayın ki; diş çürüklerinin bebeklerde ilk görüntüsü de beyaz/sarımtırak bir karakter sergilemektedir. Genelde fırçalama ile kontrol altına alınır.
- Siyah renklenmeler: Genellikle bebeğiniz için kullanmış olduğunuz demir preparatları veya multivitamin damlaları dişlerin üzerinde geçici siyah lekeler bırakabilir. Dişlerin düzenli diş fırçalaması ile bu lekelerin hiç oluşmamasını veya çok az oluşmasını sağlayabilirsiniz.
- Travmalara bağlı renklenmeler: Bebeğiniz özellikle yeni yürümeye başladığında biraz merak biraz da kaza sonucu mutlaka düşerler. Bazen bu düşmeler onları ağlatmayacak kadar basit olabilirken, bazen de ciddi sorunlar çıkarabilir. Eğer dişlerinin üzerine düşerse; düşmenin şiddetine bağlı olarak dişler canlılıklarını kaybedebilir ve dişlerin rengi mat grimsi bir hal alabilir. Bu gibi durumlarda mutlaka diş hekiminize derhal başvurunuz.
- Diğer Renklenmeler: Süt dişlerinde ve daimi dişlerde fazla florür tüketilmesine bağlı ve hamilelik döneminde veya doğumdan sonraki ilk aylarda yüksek ateşe bağlı enfeksiyonlar da diş renkleşmelerine sebep olabilir. Bu gibi durumlarda detaylı bilgiyi diş hekiminizden alabilirsiniz.
- Travma
- Acil
Süt Dişleri ile ilgili sıkça sorulan sorular:
1.Süt dişleri neden çabuk çürür?
Süt dişleri normal dişlere oranla daha çok organik madde içerirler, bu nedenle çürümeye daha yatkınlardır, daha kolay ve hızlı çürürler.
Çocuklar, çürüğün erken döneminde görülebilen sıcak-soğuk hassasiyeti ve hafif ağrı gibi sinyalleri zamanında yorumlayamazlar. Olayı ancak dayanılamayacak kadar ağrı olmasında fark ederler ki bu durumda çok geç kalınmış olabilir.
Çocuklar ağız bakımına yetişkinler kadar dikkat edemezler. Çocuğun el becerisi, merakı ve ebeveynin tutumu diş fırçalama alışkanlığını belirler.
Özellikle annelerin sıklıkla yaptığı bir hata da emzik ya da biberonu şeker, reçel vb. gibi gıdalara batırarak çocuklara vermeleri veya uyku aralarında şekerli süt, meyve suyu gibi gıdalara alıştırmalarıdır.
Böylece beslenme düzensizliğinden dolayı dişler çürümeye yatkın hale gelir.
2.Çürük oluşumu engellenebilir mi?
Çürüğü tamamen engelleyebilecek bir aşı yada ilaç henüz geliştirilememiştir. Ancak, çürük sayısını azaltmaya yönelik bazı malzemeler günümüzde kullanılmaktadır, bunlardan birisi; "fissür örtücü" denilen malzemedir. Diş çürükleri genellikle azı ve küçükazı dişlerinin, çiğneyici yüzlerinde bulunan "fissür" adı verilen oluklarda başlar. Fissür sealantlar ile olukların üzeri kapatılıp, o bölgeye mikrop, yemek artığı vs. nin sızması engellenerek çürük başlaması önlenir. Bu işlem, 6 yaşından itibaren çıkan kalıcı azı ve küçükazı dişlerine de uygulanabilir
Çürüğü engellemenin başka bir yolu da dişlerin çürüğe karşı direncini artırmaktır. Dişlere yüzeysel florür uygulanması suretiyle bu direnç kazandırılır.
Süt dişlerindeki çürükler tedavi edilmeli midir?
Tedavi edilmeyen süt dişi çürükleri, ağrı, kötü koku, çiğneme zorluğu, beslenme bozukluğu ve çirkin görüntüye yol açar. Bu dönemdeki tedavi edilmeyen diş bozuklukları, ileride diş çarpıklığı, çene gelişiminde bozukluk ve genel sağlık problemlerine (romatizmadan kalp rahatsızlıklarına kadar) sebep olabilecektir. Dolayısıyla süt dişlerindeki çürükler, "nasıl olsa yerine yenileri gelecek" yanılgısına düşmeden tedavi edilmelidir.
Çocuklarda çürüksüz bir ağız için;
- Düzenli dişhekimi kontrolü
- Ağız bakımı
- Dengeli beslenme
- Flor ve Sealant uygulanması gerekmektedir.
Çocuğunuza diş tedavisinin korkulacak bir yanı olmadığını anlatırsanız, kolaylıkla dişhekimine götürebilirsiniz. Ancak genelde ebeveynler dişçiye gitmeyi bir korku unsuruna dönüştürür. Bu nedenle:
Çocuğun diş hekimine götürülmesi bir ceza anlamı taşımamalıdır. Tam aksine çocuğa diş hekimine severek gideceği bir ortam yaratılmalıdır.
Dikkat edilmesi gereken başka bir konu da, diş hekimine gitme ile çocuğun maruz kalacağı ağrı olayı arasında bir çağrışım uyandırmamaktır. Ancak, çocuğa " Dişin hiç ağrımayacak" diyerek onu yanıltmak; ilerideki tedavileri güçleştirir.
Diş hekimi ile çocuğun iyi bir diyalog kurması, çocuğun korkusunu yenmesine yardımcı bir faktördür. Bunun için diş hekiminin sorduğu sorulara çocuğun kendisinin yanıt vermesine izin verin
Sedasyon İle Diş Tedavisi
Sedasyon Nedir, Nasıl Yapılır?
Kullanılan sedatif ilaçlarla hastanın tüm reflekslerinin korunarak, derinliği kontrollü olarak ayarlanabilen uyku halidir. Anestezi uzmanı tarafından uygulanan bir metottur.
Çocuklarda sedasyonla diş tedavisi uygulamasında Anestezi Uzmanı-Diş Hekimi işbirliği gerekir. Öncelikle hasta anestezi uzmanı ve diş hekimi tarafından muayenesi yapılıp değerlendirildikten sonra sedasyonlu diş tedavi randevusu programlanır.
Hastanın işlem başlamadan 3 saat öncesinde yeme-içmeye son vermesi gerekir. Sedasyon damar yolu açılması ve solüsyonun verilmesiyle başlar. Damar yolu açılmasına psikolojik ve mental olarak hazır olmayan çocuklarda (yaşı küçük, mental retardasyon, hiperaktif vb.) burundan damla yoluyla sedasyona başlanır, sonrasında damar yolu açılarak işleme geçilir. Hastanın(çocuğun) sedasyonu yeterli derinliğe ulaşınca diş tedavisi başlar. Hastanın vital bulguları (Nabız, solunum, oksijen saturasyonu, tansiyon, vücut sıcaklığı) anestezi uzmanı tarafından monitörize edilerek izlenirken pedodontist diş tedavisini sürdürür. Tedavinin tamamlanmasının ardından sedasyon yüzeyselleştirilerek sonlandırılır. Kullanılan sedatif ilaçlarla sedasyonun süresi ve derinliğinin ayarlanabilmesi sistemin en önemli özelliğidir.
Uygulama sonrasında damar yolu açılması dahil herhangi bir şey hatırlanmadığı için çocukların daha sonra kendi istekleriyle yaptıracakları diş tedavilerinde korkuyla oluşabilecek olumsuzluklar ortadan kalkmış olur.
Bilinçli Sedasyon Nedir? Nasıl Uygulanır?
Bilinçli Sedasyon hastanın bağımsız olarak solunumunu devam ettirmesine olanak tanıyacak şekilde bilinç düzeyinin baskılanması, fiziksel ve sözel uyaranlara uygun cevapları vermesi halidir. Bilinçli Sedasyon uygun anestezik ilaçların damar yolundan, burun mukozasından, gaz koklatılması yoluyla uygulanmasıyla sağlanabilir. Doğal olarak olarak metodun seçiminde çocuğun yaşı, tıbbi öyküsü, uygulanan metoda koopere yaklaşımı da önem taşır.
Sedasyonla Diş Tedavisinden Sonra Yemek?
Diş tedavisi yönünden standart prosedürler geçerlidir. Yani dolgular için beklemek gerekmez, çekim için kanamanın kontrol altında olmasını takiben 2 saat sonra birşeyler yiyebilir. Sedasyon yönünden hastanın yutkunma sorununun olmaması ve cerrahi ya da diş çekiminden sonra ağızda kanama kontrolünün yapılmış olması gereklidir.