iltasyazilim
FD Üye
Çocuk için En Uygun Eğitim
Çocuk için En Yerinde Eğitim Nasıl Olmalı?
Çocuğunu donanımlı biri haline getirmeye çalışan ebeveynlerin düştüğü en büyük hata, hangi eğitimin uygun olduğunu bilemedikleri için çocuğu kesintisiz kurslara gönderip denemeler yerine getirmek Çocuğun keza eğitimli ayrıca de kuytu büyüyebilmesi için doğrusu iyi bir gözlemci almak yeterli
Çocuğun ilgi alanlarını daha net anlayabilmek için onu tanıyan öğretmenlerden ve arkadaşlarından data almanın en içten yöntem olduğunu söyleyen Çocuk Psikiyatrisi Gökçe Küçükyazıcı, aşağıdaki 3 soruya uyarı çekti
1Başarılı olduğu alan hangisi, edebiyata mı, matematiğe mi, resme mi müziğe mi meyilli?
2Sosyal bir çocuk mu?
3Oyunculuğa yatkınlığı var mı?
Buna aynı birçok soru ile çocuğun bilinmez yönlerinin saptanabileceğini dile getiren Küçükyazıcı, şöyle devam ediyor:
Yeniden da söylediğimiz gibi ilgi alanları belirginse bilhassa alaka duyduğu veya kabiliyetli olduğu alana yöneltmek en doğrusudur bunun dışında geliştirmesi gerektiğini düşündüğünüz bir alana yönlendirmek de çok faydalı olacaktır Mesela; sosyal alanda zorluk yaşayan, empati becerisi cılız, duygu ifadesinde zorluk yaşamış bir çocuk dramaya yönlendirilebilir Hiperaktif özellikler bildiren bir çocuk için yüzme veya sporun herhangi bir dalı uygun bir seçenek olabilir Uyarı fonksiyonları güçsüz bir çocuk satrancı tercih edebilir
Kaş Yaparken Göz Çıkarmayın
Ailelerin sıklıkla yaptığı hatalardan biri de çocuğu eğitim ve sosyal aktiviteye boğmaktır “Hazır ilgisi varken ve öğrenmeye açık bir dönemdeyken tüm eğitimleri aldıralım anlayışı, çocukların hobilerden soğutmasına hatta sosyalliğini yitirmesine bile sebep olmaktadır Peki, aileler ne yapıyorlar da farkında olmadan çocuklarına hasar veriyorlar? Bunu örneklendirme aşamasında tekrar Gökçe Küçükyazıcı ’nın tecrübelerinden faydalandık
“Günümüzde çoğu ebeveyn, çocuğa çok sayıda uğraşıdan oluşan bir program yapmak şeklinde ortak bir kusur yapmaktadır Mesela; haftalık programına baktığımızda sabah öğleden sonraya değin okula dışarı giden; okuldan gelince haftanın muhakkak günlerinde piyano dersi bölge; hafta içi birkaç gün ve hafta sonu kesin saatlerde yüzmeye dışarı giden; haftanın kalan bir günü de tiyatro faaliyetlerine katılmakta olan çocuklar görmekteyiz
Böyle bir program, özellikle mektep döneminde ödevlerin varlığı ve somut yorgunluğu da göz önünde bulundurulursak kabul edilemez sınırlardadır Bu durumda çocuk sevse bile bu faaliyetlerden hem tutku alamayacak keza de okul başarısında olası bir galibiyet düşüklüğü ile kaşı karşıya kalacaktır Bu tip örnekler çoğunlukla mükemmeliyetçi anne babaların, çocuklarının çok yönlü gelişebilmeleri beklentisiyle yaptıkları programlar sonucu oluşmaktadır Çocuklar da genel olarak ebeveynlerinin beklentilerini karşılayabilmek için kendilerini zorlamaktadırlar
Her Şeyin fazlası Zarar
Neredeyse her çocuk sevdiği şeyi, bıkana dek yapma veya kullanım eğilimindedir Bu yeri geldiğinde bir oyun veya yiyecek olabilir “Yeter artık bu kadar biçiminde başlayan cümleleri kullanmayan annebaba da yoktur bu yüzden
Çocuğun hobileri ile sorumlulukları arasındaki bağı yine ebeveynlerin kurmak zorunda olduğunu hatırlatan Küçükyazıcı, neşelendirici sohbetimizi şu sözlerle bitiriyor: “Bir Takım durumlarda da çocuklar kesin bir alana gereğinden fazla yoğunlaşma eğilimi gösterebilirler Bu başlıca bilgisayar bağımlılığı gibi hobi olarak adlandıramayacağımız durumlarda görülse bile, zaman zaman yardımcı olarak kabul ettiğimiz uğraşılarda da aşırıya kaçma şeklinde yaşanabilmektedir Sorun eğer çocuğun sosyal ilişkilerini, okul başarısını, kısacası yaşamını olumsuz etkiyecek düzeyde ise altta mutlaka psikolojik sorunlar aranmalıdır
Sıklıkla ailesiyle sorunları olan, sorumluluklarını almaktan kaçınan, okul başarısı eksik, dost ilişkilerinde problem yaşayan çocuklarda bu müşteri eğilimler gözlenebilir Bir Takım psikiyatrik bozukluklarda da alaka alanları bir saplantı şeklinde yaşantının büyük kısmını kaplayabilir ve çare gerektirecek düzeye varabilir *
Çocuk için En Yerinde Eğitim Nasıl Olmalı?
Çocuğunu donanımlı biri haline getirmeye çalışan ebeveynlerin düştüğü en büyük hata, hangi eğitimin uygun olduğunu bilemedikleri için çocuğu kesintisiz kurslara gönderip denemeler yerine getirmek Çocuğun keza eğitimli ayrıca de kuytu büyüyebilmesi için doğrusu iyi bir gözlemci almak yeterli
Çocuğun ilgi alanlarını daha net anlayabilmek için onu tanıyan öğretmenlerden ve arkadaşlarından data almanın en içten yöntem olduğunu söyleyen Çocuk Psikiyatrisi Gökçe Küçükyazıcı, aşağıdaki 3 soruya uyarı çekti
1Başarılı olduğu alan hangisi, edebiyata mı, matematiğe mi, resme mi müziğe mi meyilli?
2Sosyal bir çocuk mu?
3Oyunculuğa yatkınlığı var mı?
Buna aynı birçok soru ile çocuğun bilinmez yönlerinin saptanabileceğini dile getiren Küçükyazıcı, şöyle devam ediyor:
Yeniden da söylediğimiz gibi ilgi alanları belirginse bilhassa alaka duyduğu veya kabiliyetli olduğu alana yöneltmek en doğrusudur bunun dışında geliştirmesi gerektiğini düşündüğünüz bir alana yönlendirmek de çok faydalı olacaktır Mesela; sosyal alanda zorluk yaşayan, empati becerisi cılız, duygu ifadesinde zorluk yaşamış bir çocuk dramaya yönlendirilebilir Hiperaktif özellikler bildiren bir çocuk için yüzme veya sporun herhangi bir dalı uygun bir seçenek olabilir Uyarı fonksiyonları güçsüz bir çocuk satrancı tercih edebilir
Kaş Yaparken Göz Çıkarmayın
Ailelerin sıklıkla yaptığı hatalardan biri de çocuğu eğitim ve sosyal aktiviteye boğmaktır “Hazır ilgisi varken ve öğrenmeye açık bir dönemdeyken tüm eğitimleri aldıralım anlayışı, çocukların hobilerden soğutmasına hatta sosyalliğini yitirmesine bile sebep olmaktadır Peki, aileler ne yapıyorlar da farkında olmadan çocuklarına hasar veriyorlar? Bunu örneklendirme aşamasında tekrar Gökçe Küçükyazıcı ’nın tecrübelerinden faydalandık
“Günümüzde çoğu ebeveyn, çocuğa çok sayıda uğraşıdan oluşan bir program yapmak şeklinde ortak bir kusur yapmaktadır Mesela; haftalık programına baktığımızda sabah öğleden sonraya değin okula dışarı giden; okuldan gelince haftanın muhakkak günlerinde piyano dersi bölge; hafta içi birkaç gün ve hafta sonu kesin saatlerde yüzmeye dışarı giden; haftanın kalan bir günü de tiyatro faaliyetlerine katılmakta olan çocuklar görmekteyiz
Böyle bir program, özellikle mektep döneminde ödevlerin varlığı ve somut yorgunluğu da göz önünde bulundurulursak kabul edilemez sınırlardadır Bu durumda çocuk sevse bile bu faaliyetlerden hem tutku alamayacak keza de okul başarısında olası bir galibiyet düşüklüğü ile kaşı karşıya kalacaktır Bu tip örnekler çoğunlukla mükemmeliyetçi anne babaların, çocuklarının çok yönlü gelişebilmeleri beklentisiyle yaptıkları programlar sonucu oluşmaktadır Çocuklar da genel olarak ebeveynlerinin beklentilerini karşılayabilmek için kendilerini zorlamaktadırlar
Her Şeyin fazlası Zarar
Neredeyse her çocuk sevdiği şeyi, bıkana dek yapma veya kullanım eğilimindedir Bu yeri geldiğinde bir oyun veya yiyecek olabilir “Yeter artık bu kadar biçiminde başlayan cümleleri kullanmayan annebaba da yoktur bu yüzden
Çocuğun hobileri ile sorumlulukları arasındaki bağı yine ebeveynlerin kurmak zorunda olduğunu hatırlatan Küçükyazıcı, neşelendirici sohbetimizi şu sözlerle bitiriyor: “Bir Takım durumlarda da çocuklar kesin bir alana gereğinden fazla yoğunlaşma eğilimi gösterebilirler Bu başlıca bilgisayar bağımlılığı gibi hobi olarak adlandıramayacağımız durumlarda görülse bile, zaman zaman yardımcı olarak kabul ettiğimiz uğraşılarda da aşırıya kaçma şeklinde yaşanabilmektedir Sorun eğer çocuğun sosyal ilişkilerini, okul başarısını, kısacası yaşamını olumsuz etkiyecek düzeyde ise altta mutlaka psikolojik sorunlar aranmalıdır
Sıklıkla ailesiyle sorunları olan, sorumluluklarını almaktan kaçınan, okul başarısı eksik, dost ilişkilerinde problem yaşayan çocuklarda bu müşteri eğilimler gözlenebilir Bir Takım psikiyatrik bozukluklarda da alaka alanları bir saplantı şeklinde yaşantının büyük kısmını kaplayabilir ve çare gerektirecek düzeye varabilir *