Çocuk Psikolojisi Ve Deprem..

Çocuk Psikolojisi Ve Yer Sarsıntısı zelzele, çocuk, çocuk psikolojisinde yer sarsıntısı, etkileri, korkuları, kurtulma yolları, ile ilgili bilgileri burada bulabilirsiniz 1549354823 1549354823 cocukpsikolojisivedeprem5c59474c728dacocukpsikolojisivedeprem5c59474c728dacocukpsikolojisivedeprem5c59474c728da Sevgili melekler, Bu günlerde Kütahya depremiyle sarsılan ülkemizde,en büyük yarayı çocuklar almaktadırBunu en aza indirmek için neler yapılabilir?Türk psikologlar derneğinin yayınladığı yazıyı tıpkı yayınlıyorum Deprem gibi bir felaketle üatesinden gelmek, ayrıca siz ayrıca de çocuklarınız için fazla güç bir iştir En başta, hayatınız altüst olmuştur Pekçok yeni ve bilinmez zorlukların üstesinden ulaşmak durumunda kalmışsınızdır Evinizin yeniden inşa edilmesi veya tamir görmesi, iş başkalaşmak zorunda kalmanız ve mahremiyetinizin kaybolması gibi böylece çok olay sizi derinden etkileyebilir Bu ani değişikliklerle başa çıkamayacağınızı sanabilirsiniz Kuşkusuz bu felakette de yaşadığınız sıkıntıları en iyi siz biliyorsunuz Fakat eğer olanak bulabilirseniz, yaşadığınız sıkıntılarla başedebilmek için lütfen bu önerilerimizi de dikkate alınız Çocuklar depremin kendisinden korktukları dek, bu olayın hayatlarında yol açacağı değişikliklerden, belirsizlikten ve sorunlardan da korkarlar Böyle bir felaketten sonra çocuğun yaşadığı psikolojik bıkkınlık, davranışlarında değişmelere ve birtakım belirtilere yol açabilir Bir zelzele felaketinde çocuğunuzun davranışı nelerden etkilenir? Sizin yıkım aleyhinde gösterdiğiniz tepkiler, çocuğunuzun da bu olaya nasıl bir anlam vereceğini ve bu olayla nasıl başa çıkacağını belirler Çocuklar normal zamanda da annebabalarının endişelerinin farkındadırlar Lakin özellikle bir kriz durumunda bu konuda daha aklıselim ışık halkası gelirler Sizi izleyip tepkilerinizden ipuçları yakalamaya çalışırlar Siz panik içindeyseniz çocuk daha fazla panik yaşar, karamsar ya da çökkün olursanız çocuk olumsuzluklardan daha çok etkilenir böylece endişelerinizi çocuklarınızla paylaşmalı, onlara bu zorlukların üstesinden gelebileceğinizi söylemelisiniz Çocuğun depremden nasıl etkilendiği onun yaşı ile de bağlantılıdır Demin okul çağına gelmemiş çocuklar, olan biteni anlamada ve yaşadıkları duyguları dile getirmede güçlük çekerler Hissettiklerini konuşarak paylaşamadıkları için de olaydan daha artı etkilenirler Altı yaşında bir çocuk korkusunu okula gitmek istemeye istemeye gösterirken, buluğ çağı çağındaki bir çocuk korkusunu açıkça göstermekten kaçınabilir Facia sonrası dönemde ise bu çocukların okul başarısı düşebilir, sizinle çoğu kez tartışmalara girebilirler Bir yer sarsıntısı felaketinin ardındaki, çocuklarınızda aşağıdaki belirtiler ortaya çıkabilir: Depremin tekrarlayacağından, ya da depremi hatırlatacak bir takım işaretlerden (oturduğu koltuğun, yatağın sallanması, uyku sırasındaki şamata, vb) fazla korkma; Çok basit ve çoğu kez sinirlenme, matem ve yakınma; Saldırganlık manzara, haylazlık yapma ve kendini bir işe verememe; Okulda ve evde daha önce hiç yapmadığı davranışları yapma; Örneğin hiç ağız dalaşı etmeyen çocuğunuzun ağız dalaşı etmesi, Daha hareketli olma ve uygun duramama, Felakete ilişkin korkular yaşama; mesela, sizden en ince ayrıntısına kadar ayrılacağından korktuğu için yanınızda yatmak isteyebilir, yağmurdan gök gürültüsünden ve fırtınadan korkabilir; Uykuda kabuslar görme, çığlık atma ve yatak ıslatma; Yalnız kalmaktan, yanındakilerin uzaklaşmasından korkma, peşinizde dolanma, okula ya da kreşe gitmekten korkma, tuvalette yalnız bırakılmaktan korkma; Parmak emme, altını ıslatma, biberondan beslenmeyi isteme, sürekli kucakta tutulmayı isteme gibi bebeksi davranışlar gösterme; Doktor kadar sebebi bulunmayan mide bulantısı, karın ağrıları, kusma; başağrısı, baş dönmesi, gıda ve uyku düzensizlikleri gibi şikayetler bakış; Sessizleşip içine kapanma, yaşanan bu olaylar üzerinde konuşmaktan kaçınma; Kesintisiz bu konu üstünde konuşmayı isteme (özellikle daha büyük çocuklar) veya oyunlarında ve masallarında zelzele felaketine ilişkin konuları işleme; Bu deprem felaketinin, kendisinin daha önceden yapmış olduğu bir “suç” yüzünden olduğunu düşünüp, suçluluk duyma Bir Takım çocuklar bu davranışların hiç birini göstermeyebilir, yaşadıkları bezginlik dışarıdan farkedilmeyebilir ve herhangi bir semptom gözlenmeyebilir Bazı çocuklarda ise bu sıkıntılara yan davranışlar, haftalar veya aylar sonra ortaya çıkabilir Çocuklarınıza bu konuda yardım etmek için neler yapabilirsiniz? Çocukları, yaşanan olaylar hakkında bilgilendirmenin büyük yararı vardır; onlara destek olmak, aile ve akrabaların felaket sonrasındaki yaraları sarma çalışmalarında onlara atama saptamak, aile ve akrabaların birarada oldukları duygusunu yaşamalarına da katkıda bulunur Bu zorlukları birlikte aşabilmek, deprem felaketinden fazla sonraları bile sürebilecek ve aile bağlarını güçlendirecek bir “birlik beraberlik” duygusu yaşatacaktır Yaşadıklarınızla ve durumla ilgili olarak bir şey saklamadan, yanlış data vermeden onunla anlayabileceği bir dille konuşun Konuşurken diz çökün ve onun göz hizasına gelmeye çalışın, ellerini tutun, unutmayın çocuğunuzun güven ve yardım batmış dünyası aniden yerle bir olmuştur Sorularına dürüst ve basit cevaplar verin Ailenize neler olduğunu çocuklarınıza açıklayın Onların anlayacağı kolay sözcükler kullanın Doğruyu söyleyin Mesela okul öncesi bir çocuk için, “Ayşe, zelzele oldu ve evimiz yıkıldı Bir zaman onun içinde oturamayacağız Teyzenlere gideceğiz” gibi bir izah etme tatmin edici olabilir Yaşadığınız bu ciddi durumu, olduğundan daha hafif bir şekilde aktarmaya çalışmayın Fakat varolanı da abartmayın Çocuğa, ailesinin, akrabaların ve diğer tanıdıkların koruması altında olduğu konusunda güvence verin Onlara şu cins cümlelerle yaklaşabilirsiniz: “Evet canım, deprem tehlikeli bir şey Başımızdan fazla üzücü olaylar geçti Ama bizler şu anda güvencedeyiz Bak! bu konu ile ilgili kişiler ve tüm takviye kurumları bize destek ediyor, tümü geçecek ve eski günlerimize döneceğiz” Çocuğun başına gelen felaketi anlamasına yardımcı olun Çocuklar anlamadıkları şeylerden korkarlar Çocuğa depremin ne olduğunu, nasıl oluştuğunu, fazla ender olarak ortaya çıktığını, ama yıldırım çakması, gök gürültüsü veya kasırga kadar olağan bir doğa olayı olduğunu anlatın Çocuklar, bu felaketin kendi yaptıkları herhangi bir ‘kabahat’la ilişkili olmadığını, bunda suçlu olmadıklarını ve söz konusu bu felaketin kendilerine bahşedilen bir “ceza” da olmadığını çok iyi anlamalıdırlar Kendi duygularınızı paylaşın Çocuğunuzun “ne” söylediğini ve “nasıl” söylediğini dinleyin Sesinin tonu, yüz ifadesi, gözlerindeki açıklama, dudaklarındaki ve ellerindeki titreme gibi ipuçlarına dikkat edin Tüm bunlarda nefret, endişe, güvensizlik, şüphe gibi işaretler var mı? Çocuğunuzun söylediklerini sizin tekrarlamanız işe yarayabilir Mesela “bunu bildirmek seni korkutuyor mu?” “sözde yeniden zelzele olacakmış gibi mi geliyor?” Bu Nedenle çocuğunuz dile gelen duygularda kendi duygularını tanıyacak ve onun duygularını anladığınızı görecektir Ona güven verin “Hiç korkma, birlikteyiz”, “Seni seviyorum”, “Seni koruyacağım”, gibi cümleler kullanın Bu sözleri bir defa söylediniz diye çocuğun hemen anlayacağını ve rahatlayacağını sanmayın Olabildiğince sık baştan edinÇocuğunuzu kucağınıza alın, sarılın, rahatlatın Yakın temas ona kendisini terk etmeyeceğiniz mesajını verir Uykudan önce onunla birlikte daha pozitif zaman geçirin, konuşun, güven verin Eğer imkanınız varsa, çocuğunuzun yattığı yerin karanlık olmamasına çalışın Çocuğunuzu geceleri yatırırken karşılaşabileceğiniz bazı sorunlar vardır: Çocuğunuz kabuslar görebilir, merak etmeyin bu kabusların doğrusu çocuğunuza yararı vardır Bu insan beyninin gösterdiği son derece doğal bir tepkidir Bu sayede iç dünyasında yaşadığı yoğun duyguları boşaltma imkanı bulur Çocuğunuz bu kabusları hakiki sanabilir, korkuyla bağırıp sarsılabilir, telaşa kapılmayın, ona sarılın ve gördüklerini anlatmasını isteyin ve sonuna kadar da dinleyin araya girmeyin, “kötü bir rüya görmüşsün, nasıl olursa olsun sana gerçekmiş gibi geldi, rüyanda saklandığını, ağladığını, bağırdığını, kaçtığını söylüyorsun, sana adalet veriyorum, ben de olsam aynısını hissederdim” gibi şeyler söyleyin, kesinlikle “korkulacak birşey değil” demeyin Çünkü çocuğunuz korkmuştur, bunun için suçluluk ya da utanç hissetmemelidir Onun kabuslarını azaltabilirsiniz Örneğin, gün içinde onu meşgul edecek ve fiziksel olarak yoracak oyunlar oynamasını sağlayın Fazla kötü bir felakete maruz kaldınız ve olur ya de canınız burnunuzda ve tükendiğinizi hissediyorsunuz Ama kendinizi azıcık zorlayıp yapabilirseniz çocuğunuzu yatırmadan önce ona bir masal anlatabilir, ninni söyleyebilir, onunla oynayabilirseniz kendinizi daha iyi hissedebilirsiniz Çocuğunuz oyun oynarken onu izlemeye çalışın Neler söylediğini ve nasıl söylediğini dinleyin Çocuğunuz oyuncaklarıyla ya da arkadaşlarıyla oynarken öfke gösterebilir Bu çok doğaldır “Gel yavrum, anlıyorum canın sıkkın, sıkıntın geçinceye dek seninle azıcık oturalım” diyerek onu konuşabileceğiniz bir yere çekin Gerginliğini azaltıcı faaliyetler düzenleyin Çocuğunuzu oyundan uzaklaştırmayın Oyuncaklarıyla ya da tehlikesiz ve açık alanlarda oynamasını sağlayın Eğer çocuğunuz fazla küçükse ve sevdiği, onsuz yapamadığı bir oyuncağını veya sözde bir şeyi kaybettiyse ve bunun için ağlayıp matem tutuyorsa bu duruma izin verin, susturmaya çalışmayın Bir zaman sonra da eğer mümkünse kaybettiği o şeyin yerine yenisini sağlamaya çalışın Olanaklar ölçüsünde, gündelik alışkanlıklarınızı sürdürün ya da yeni koşullar altındaki yaşantınızı da olabildiğince eskilerine benzetmeye çalışın Mesela, yemek yemek saatlerini, onu yatırdığınızda masal anlatmayı, öğleden sonradan uykularını sürdürün Alışkanlıkların ansızın ortadan kalkması özellikle daha büyük çocuklarda kendi başına önemli bir gerginlik yaratabilir Bu olaydan sonradan, kendinizin de neler hissettiğini çocuklarınızla paylaşın; başınıza gelenlere nasıl olumlu bir şekilde yaklaşmaya çalıştığınızı anlatın Örneğin şöyle bir şey söyleyebilirsiniz: “Evden ayrılmak zorunda kaldığımız için ben de çok üzgünüm, ağlamamın nedeni bu Gel bana bir sarıl çok iyi gelecek” Çocuklarınızın duygularını ve yaşadığı sıkıntıyı anladığınızı ve hepsini kabul ettiğinizi de bildiren sözcükler kullanın Örneğin, “Ahmetçiğim, ağlamanın hiç bir sakıncası değil Ağlayabilirsin Halanlarda kuytu edeceğiz” Çocuğunuza, hissettiklerini dinlemeye hazırlanmış olduğunuzu, yaşadığı duyguların hepsinin fazla alışılagelmiş olduğunu söyleyin Yiğitlik, tahammül, istikrar, yardımlaşma, problemleri çözmeye çalışma ve sorunlarla başa çıkma konusunda çaba bakış gibi davranışlarınızla, çocuklarınıza örnek olmaya çalışın Çocuklarınızın dikkatini, benzer felaketi yaşamış öteki ailelere ve onlara yardımcı olmaya çalışan diğer insanlara çekmeye çalışın “Ellerinden geleni yapıyorlar Ayşeciğim Bak dün tüm gece aleyhinde evdekileri kurtarmaya çalıştılar Komşularımız da aynı şekilde uğraşıyorlar Bu işi atlatmak için hep birlikte çalışmalıyız” biçiminde bir şeyler söyleyebilirsiniz Çocuğunuza yardımcı olmak için, yaşadıklarınızla nasıl başettiğinizi anlatabilirsiniz Mesela, “Kendimi kötü hissettiğimde birlikte yaşadığımız güzel günleri düşünüyorum ve kendime ileride herşeyin tekrar düzeleceğini hatırlatıyorum Bu beni azıcık olsun rahatlatıyor, olur ya sen de denersin” Rahatlamak ve durulmak için kendinize süre ayırın Kriz ortamından yürüyüp gitmek için kendinize fazla kısa bir ara verin Örneğin bir kaç dakika yürüyün Zihninizi sakinleştirmeye çalışın Eğer siz sağlam olursanız ailenize daha çok takviye edebilirsiniz Son olarak kısaca şunları öneriyoruz: Gündelik yaşamınızı en kısa zamanda düzene sokun Planlara tüm ailenin katılmasını sağlayın Kendi duygularınızı paylaşın Çocuklara bağırıp çağırmaktan ve dayak atmaktan kaçının Eğer çocukları bir yere göndermek zorundaysanız bunu onlara mutlaka anlatın ve onlarla iletişimi kesmeyin Takviye istemekten korkmayın! Böyle bir felaketle kimse kimsesiz başedemez Sizin için en manâlı olan işleri belirleyin ve bunları sırayla ele alın Sezgilerinize güvenin Buraya kadar başardığınıza tarafından gerisini de halledersiniz