Yıkıcı duygudurum düzenleyememe bozukluğu (YDDB) yeni bir tanıdır. Depresyon bozuklukları grubunda yer alır. Yeni bir tanı olması nedeniyle YDDB konusunda yapılan bilimsel araştırma sayısı diğer ruhsal bozukluklara nazaran azdır. Bu bozukluğun ne kadar yaygın olduğu tam bilinmemekle birlikte, çocuk psikiyatri poliklinik başvurularında sıkça karşılaşıldığı söylenebilir. YDDB’ye sebep olan ya da ortaya çıkmasını kolaylaştıran durumlar araştırılmaya devam ediyor. Bu tanıya sahip çocuk ve gençlerde orantısız, yineleyen sözel ve/veya davranışsal öfke nöbetleri görülür. Çocuklar içinde bulundukları hoşlarına gitmeyen, istemedikleri, rahatsız oldukları durum ve olaylara karşı öfkeli tepkiler verebilir. YDDB tanısındaki öfke nöbeti ile normal değerlendirilebilecek öfkeli tepkileri ayırmak gerekir. Ayırım açısından öfke nöbetlerinin sık yinelenmesi, süre ve şiddet açısından içinde bulunan duruma orantısız olması YDDB lehine bir bulgudur. Günlük yaşamda tetikleyici olay ve durumlar sonrasında ortaya çıkan öfke nöbetlerinde çocuk belli bir süre sonra yatışır. Bu sakinlik bir sonraki öfkelenmeye kadar devam eder. YDDB tanısı olan çocuklar ise öfke nöbetleri arasında da gergin, sinirli ve huzursuz görünür. YDDB tanısı koyabilmek için; 12 ay süresince sorunun devam etmesi, haftada en az üç kez öfke nöbeti yaşanması ve sürekliliğin bulunması gerekir. YDDB’de görülen öfke nöbetlerinde; sözel saldırı, uygun olmayan sözler kullanma, çevresindeki kişilere ve eşyalara zarar verme davranışları sergilenir. Öfke nöbetlerinin en az iki farklı ortamda ( ev, okul, yaşıtları ile birlikteyken) görülmesi gerekir. Örneğin okulda ve yaşıtları ile birlikteyken öfke nöbeti olmayan, sadece ev içinde görülen nöbetlerde ailenin çocuğa karşı tutumlarına odaklanmak gerekir. Öfke patlamalarını YDDB’nin belirtisi olarak kabul edebilmek için çocuk ve ergenlerin gelişim düzeyi ve dönemleriyle uyumsuz olmalıdır. Ergenlik ve 6 yaş öncesi dönemde sık görülen öfke tepkileri ile ayrımının iyi yapılması gerekir. Bu yüzden, YDDB tanısı koyabilmek için belirtilerin 10 yaşından önce başlamış olması ve çocuğun 6 yaşından büyük olması şartı vardır.
DMDD, çocukların yaşam kalitesini ve okul performansını olumsuz etkiler. Öfke patlamaları yaşayan çocukların ailesi, öğretmenleri ve yaşıtlarıyla ilişkileri bozulur. YDDB tanılı bir çocuğa sahip olmak ebeveynler için zor bir durumdur. Ebeveynlerde; kendilerini suçlama, başkalarınca suçlanma, eş sorunları, boşanma, toplumdan dışlanma ve farklı ruhsal bozuklukların ortaya çıkması gibi durumlara yol açabilir.
YDDB tanısı olan çocuklarda başka ruhsal bozukluklar da (Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu, Depresyon vb.) eşlik edebilir. Ayrıca, öfke nöbetleri birçok ruhsal ve bedensel hastalıkta görülebildiği için YDDB tanısının başka bozuklarından ayırt edilmesi gerekir. Hem yanlış tanı konmaması hem de beraber görülen ruhsal bozuklukların atlanmaması için çocuk psikiyatristi tarafından değerlendirme yapılması uygun olacaktır.
DMDD yeni bir tanı olduğu için tedaviye yönelik deneyim ve bilgiler kısıtlıdır. Bu nedenle, öfke ve öfke patlamalarının görüldüğü bazı ruhsal bozukluklarda (DEHB, İnatlaşma Bozukluğu, Depresyon gibi.) işe yaradığı görülmüş uygulamalardan yararlanılır. YDDB tanısı olan çocuk ve gençlerin tedavisinde; davranışçı terapi, ailenin hastalık konusunda bilgilendirilmesi, aile terapisi ve ilaç tedavisi gibi uygulamalar önerilmektedir.
Sonuç olarak; YDDB çocukları, aileleri ve çevredeki insanların yaşam kalitesini olumsuz etkiler. Farklı tedavi seçenekleri olan, tedavi edilebilir bir bozukluktur. Çocuğunda YDDB tanısı olduğunu düşünen aileler ruhsal destek almalıdır.