Daha kendi sorumluluğunu alamayacak yaşta çocuklar olan bizlere verilen bu oyuncak ne travmalara yol açtı kim bilir...
Onu muhakkak aralıklarla beslemen gerekirdi.
Beslemediğinde ağlardı ve ağladıkça gücü azalırdı..
Hayat gücü de diyebiliriz. Fazla yemek verdiğinde de ölürdü.
Oyun oynamak istediğinde oynarsan çok keyifli olurdu.
Altını pislettiğinde belirli bir mühlet temizlemezsen yeniden ağlar ve gücü azalırdı.
Temizlediğinde keyifli olurdu elbette.
Uykusuna dikkat etmek gerekirdi.
Beslenme, paklık, oyun üzere gereksinimlerini karşıladıkça gelen memnunluk büyümeye yol açardı.
Bir sabah uyandığında büyümüş yeni haliyle gördüğündeki sevincini hatırlarsın.
Hasta olduğu bile olurdu. Gerçeğinin birebiri üzere tasarlanmıştı.
Eceliyle öldüğü vakit sahibini ziyadesiyle üzerdi.
O denli olunca resetleyip en baştan bir bebeğe bakmaya başlanırdı.
Sanal bebekleri okula sokmak yasaktı. Birçok çocuk da götürmeye yürek edemezdi.
Okula giderken konutta kim varsa ona emanet edilirdi. Konuta girer girmez birinci iş, sanal bebeğe bakmak olurdu.
En değerlisi de fazla teknolojik oyuncağa sahip olmamış bir kuşak için çok değerliydi.
Hatırlayanlar var mı? Yorumlarda buluşalım.
Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.