iltasyazilim
FD Üye
Irtibat iki kişi arasındaki mesaj alışverişidir Alışveriş bildiğiniz gibi iki yönlüdür Her konuşma irtibat değildir Mesela;annebabalar çocuklarına emirler verip onların bu emirler karşısındaki tepki ve davranışlarıyla ilgilenmezlerse burada bir iletişim olmaz Gerçek bir irtibat içinde konuşulanları anlama ve düşünülenleri söyleme vardır
Bebek ile anne arasındaki iletişime bir göz atalım; Bebekler tabii ama konuşamazlar ama onlar anneleriyle doğumdan önce başlayan ve doğumla birlikte devam eden bir ilişki kurarlar Yani bebeğin birincil iletişim kurduğu kişi annedir! Doğumdan daha sonra bir bebek 2025cm uzaklıktaki kişi ve nesneleri görebilir ve duyabilir Bu özellikler bebeğin irtibat kurması için gereklidir Doğumdan sonra bebeğin ilk karşılaştığı kişinin annesi olması ve annesinin ona sevgi ve şefkatle bakması ikisi arasındaki iletişimi kolaylaştırır Yine, Annelerin bebekleriyle iletişimindeki yüz ifadeleri, mimikleri, önemli sözcükleri abartmaları, konuşmalar aralarında sık ve uzun duraklamalar yapmaları,çocuklarının tepki göstermeleri için yeterince zaman tanımaları iletişimi kolaylaştırır
Anne bebek arasındaki iletişimden sonra artık bebek bir süre sonradan baba ve kendisine yakın davranan diğer insanlarla ilişki kurmaya başlar Çocuğun ailesindeki kişilerle kurduğu dinç irtibat, onun gelecekteki arkadaşları,öğretmenleri ve öteki yetişkinlerle iletişimini kolaylaştırır Bu noktada siz ailelere fazla meslek düşüyor!
Çocukla konuşmak deyince birçok yetişkinin aklına çocuğa bir şeyler anlatmak,açıklama yapmak hatta laf dinletmek kazanç Fakat müşterek konuşmanın en kayda değer tarafı çocuğu dinlemektir Dinleme ve anlayış ortak konuşmanın ayrılmaz parçasıdır
ÇOCUĞU DİNLEME
Bir çok annebaba ve öğretmenler çocuklarla irtibat kurmada ve onların sorunlarına çözüm getirmede görevlerinin onlarla konuşmak,nasihat atamak,öneride bulunmak olduğunu zannederler Oysa çocuğun sorunlarını çözmede zorunlu olan uygun ortamı karşılamak ve onu dinlemektir Kulak Vermek çocuğun gelecekte de sağlıklı bir irtibat kurabilmesini, kendisi hakkında olumlu duygulara sahip olmasını, kendisine bedel verildiğini hissetmesini kendine saygısını ve problem çözme davranışını geliştirir Çocukla dinç bir haberleşmek için gerekli olduğundan bahsettik Bunun için çocuklara rahatlıkla konuşabilecekleri bir etraf sağlanmalı, eğer besbelli bir problem varsa o problemin ilk olarak kime ait olduğu bulunmalıdır Eğer problem çocukta ise, ilk önce annebaba çocuğa duygu ve düşüncelerini açıklamak için tavır fırsatı vermeli, onu dinlemelidir Dinleme çocuğa esasbaba göre önemsendiğini gösterir, bedel verildiğini hissettirir
İyi bir dinleyici elde etmek için; çocuğu dinlerken dar bir şekilde oturulmalıdır Gizli bir oturuş çocuğu dinlemeyi kolaylaştırır Çocukla konuşurken göz teması koymak önemlidir Bunun için ya çocuğun boyunun hizasına ulaşmak için diz çökmeli ya da çocuğu kucağa almalıdır Göz teması çocuğu duyulan ilgiyi ve kişiliğine duyulan saygıyı gösterir Göz teması donuk bir şekilde olmamalıdır Konuşurken çocuğun bununla birlikte ses tonuna, yüz ifadelerine ve bakışlarını kaçırıp kaçırmadığına dikkat edilip, davranışları ile söylediklerinin tutarlı olup olmadığına bakılır Mesela annebabası boşanan bir çocuğun “ hayır sizin ayrılışınıza üzülmüyorum Derken gözleri sulanıyorsa çocuğun söyledikleri hakkında şüpheye düşeriz Bu durumda iyi bir dinleyici elde etmek için, karşımızdaki kişinin yüzünü, elini, kolunu yani bedenini de duymamız gerekir Çocuk kendisine yakın duran, yüzüne bakan kişiye daha çok güven, yakınlık ve konuşma isteği duyar Çocuk bir şey anlatırken “ tamam, sen anlat ben dinliyorum diyen ve sırası gelmişken yemekle uğraşan bir anneye anlatma ricası duymaz
Dinleme esnasında çocuğun sözünü kesmeden,çocuk durakladığında “Hımm, evet anlıyorum gibi sözlü belirtiler veya gülüş, baş sallama gibi sözsüz belirtiler yapılmalıdır
Tüm bu belirtiler, çocuğun anlattığı problemi sorduğu soruları DUYDUĞUMUZU,onu önemsediğimizi ve değerinde verdiğimizi çocuğa hissettirir Bunu hisseden çocuk rahatlıkla sizinle irtibat kurar
Çocuğu dinlerken sessiz olunmalı, ara sıra duraklamalarda söze karışılmalıdır Sessizliğin faydasına gelince konuşan kişiye konuştukları hakkında düşünme, daha artı yorumlama ve olaya daha itinalı bakma imkanı kazandırır, kişiyi aynı zamanda rahatlatır “Ayşe nin benim için mükemmel bir dost olduğunu düşünmüyorum bundan böyle! diyen bir çocuğun sözünü keserek “Ben sana her tarafta söylemiştim, Ayşe nin iyi bir dost olmadığını, bundan böyle kendine başka bir dost bulmalısın seslenmek o çocuk için gereken sessizliği sağlamaz Çocuk düşüncelerini tamamiyle söyleyemez, kendisini rahatsız hisseder
Tam bir sessizlik iyi değildir Çocuk konuşurken daha önce bahsettiğimiz “Hımm, evet anlıyorum gibi sözler, duraklama ve yüz ifadeleri sessiz kalmayı tamamlar,çocuğa önemsendiğini gösterir Bu tepkiler olmasa çocuk karşısındaki kişinin onu dinlemediğini düşünür
ÇOCUĞU DİNLEMENİN YARARLARI
Çocuğun kelime dağarcığı zenginleşir Söylev yeteneği gelişir, kendi duygu ve düşüncelerini daha iyi açıklama eder
Çocuğun içine kapanması, ağlaması, kavgacı davranması yerine kendini sözle anlatarak rahatlamasını sağlar Bu,çocuğun toplumsal yaşama uyumunu kolaylaştırır
Içten anlaşıldığını hisseden çocuk, kendini daha huzurlu ve gizli hisseder Bunun sonucunda çocuğun kendine güveni artar Duygusal ve sosyal yönden gelişmesini sağlar
Başkaları tarafından dinlenen çocuk da başkalarını kolaylıkla dinler
Aile içi ve diğer ilişki kurduğu insanlarla dinç bir irtibat içine girmesini sağlar *
Bebek ile anne arasındaki iletişime bir göz atalım; Bebekler tabii ama konuşamazlar ama onlar anneleriyle doğumdan önce başlayan ve doğumla birlikte devam eden bir ilişki kurarlar Yani bebeğin birincil iletişim kurduğu kişi annedir! Doğumdan daha sonra bir bebek 2025cm uzaklıktaki kişi ve nesneleri görebilir ve duyabilir Bu özellikler bebeğin irtibat kurması için gereklidir Doğumdan sonra bebeğin ilk karşılaştığı kişinin annesi olması ve annesinin ona sevgi ve şefkatle bakması ikisi arasındaki iletişimi kolaylaştırır Yine, Annelerin bebekleriyle iletişimindeki yüz ifadeleri, mimikleri, önemli sözcükleri abartmaları, konuşmalar aralarında sık ve uzun duraklamalar yapmaları,çocuklarının tepki göstermeleri için yeterince zaman tanımaları iletişimi kolaylaştırır
Anne bebek arasındaki iletişimden sonra artık bebek bir süre sonradan baba ve kendisine yakın davranan diğer insanlarla ilişki kurmaya başlar Çocuğun ailesindeki kişilerle kurduğu dinç irtibat, onun gelecekteki arkadaşları,öğretmenleri ve öteki yetişkinlerle iletişimini kolaylaştırır Bu noktada siz ailelere fazla meslek düşüyor!
Çocukla konuşmak deyince birçok yetişkinin aklına çocuğa bir şeyler anlatmak,açıklama yapmak hatta laf dinletmek kazanç Fakat müşterek konuşmanın en kayda değer tarafı çocuğu dinlemektir Dinleme ve anlayış ortak konuşmanın ayrılmaz parçasıdır
ÇOCUĞU DİNLEME
Bir çok annebaba ve öğretmenler çocuklarla irtibat kurmada ve onların sorunlarına çözüm getirmede görevlerinin onlarla konuşmak,nasihat atamak,öneride bulunmak olduğunu zannederler Oysa çocuğun sorunlarını çözmede zorunlu olan uygun ortamı karşılamak ve onu dinlemektir Kulak Vermek çocuğun gelecekte de sağlıklı bir irtibat kurabilmesini, kendisi hakkında olumlu duygulara sahip olmasını, kendisine bedel verildiğini hissetmesini kendine saygısını ve problem çözme davranışını geliştirir Çocukla dinç bir haberleşmek için gerekli olduğundan bahsettik Bunun için çocuklara rahatlıkla konuşabilecekleri bir etraf sağlanmalı, eğer besbelli bir problem varsa o problemin ilk olarak kime ait olduğu bulunmalıdır Eğer problem çocukta ise, ilk önce annebaba çocuğa duygu ve düşüncelerini açıklamak için tavır fırsatı vermeli, onu dinlemelidir Dinleme çocuğa esasbaba göre önemsendiğini gösterir, bedel verildiğini hissettirir
İyi bir dinleyici elde etmek için; çocuğu dinlerken dar bir şekilde oturulmalıdır Gizli bir oturuş çocuğu dinlemeyi kolaylaştırır Çocukla konuşurken göz teması koymak önemlidir Bunun için ya çocuğun boyunun hizasına ulaşmak için diz çökmeli ya da çocuğu kucağa almalıdır Göz teması çocuğu duyulan ilgiyi ve kişiliğine duyulan saygıyı gösterir Göz teması donuk bir şekilde olmamalıdır Konuşurken çocuğun bununla birlikte ses tonuna, yüz ifadelerine ve bakışlarını kaçırıp kaçırmadığına dikkat edilip, davranışları ile söylediklerinin tutarlı olup olmadığına bakılır Mesela annebabası boşanan bir çocuğun “ hayır sizin ayrılışınıza üzülmüyorum Derken gözleri sulanıyorsa çocuğun söyledikleri hakkında şüpheye düşeriz Bu durumda iyi bir dinleyici elde etmek için, karşımızdaki kişinin yüzünü, elini, kolunu yani bedenini de duymamız gerekir Çocuk kendisine yakın duran, yüzüne bakan kişiye daha çok güven, yakınlık ve konuşma isteği duyar Çocuk bir şey anlatırken “ tamam, sen anlat ben dinliyorum diyen ve sırası gelmişken yemekle uğraşan bir anneye anlatma ricası duymaz
Dinleme esnasında çocuğun sözünü kesmeden,çocuk durakladığında “Hımm, evet anlıyorum gibi sözlü belirtiler veya gülüş, baş sallama gibi sözsüz belirtiler yapılmalıdır
Tüm bu belirtiler, çocuğun anlattığı problemi sorduğu soruları DUYDUĞUMUZU,onu önemsediğimizi ve değerinde verdiğimizi çocuğa hissettirir Bunu hisseden çocuk rahatlıkla sizinle irtibat kurar
Çocuğu dinlerken sessiz olunmalı, ara sıra duraklamalarda söze karışılmalıdır Sessizliğin faydasına gelince konuşan kişiye konuştukları hakkında düşünme, daha artı yorumlama ve olaya daha itinalı bakma imkanı kazandırır, kişiyi aynı zamanda rahatlatır “Ayşe nin benim için mükemmel bir dost olduğunu düşünmüyorum bundan böyle! diyen bir çocuğun sözünü keserek “Ben sana her tarafta söylemiştim, Ayşe nin iyi bir dost olmadığını, bundan böyle kendine başka bir dost bulmalısın seslenmek o çocuk için gereken sessizliği sağlamaz Çocuk düşüncelerini tamamiyle söyleyemez, kendisini rahatsız hisseder
Tam bir sessizlik iyi değildir Çocuk konuşurken daha önce bahsettiğimiz “Hımm, evet anlıyorum gibi sözler, duraklama ve yüz ifadeleri sessiz kalmayı tamamlar,çocuğa önemsendiğini gösterir Bu tepkiler olmasa çocuk karşısındaki kişinin onu dinlemediğini düşünür
ÇOCUĞU DİNLEMENİN YARARLARI
Çocuğun kelime dağarcığı zenginleşir Söylev yeteneği gelişir, kendi duygu ve düşüncelerini daha iyi açıklama eder
Çocuğun içine kapanması, ağlaması, kavgacı davranması yerine kendini sözle anlatarak rahatlamasını sağlar Bu,çocuğun toplumsal yaşama uyumunu kolaylaştırır
Içten anlaşıldığını hisseden çocuk, kendini daha huzurlu ve gizli hisseder Bunun sonucunda çocuğun kendine güveni artar Duygusal ve sosyal yönden gelişmesini sağlar
Başkaları tarafından dinlenen çocuk da başkalarını kolaylıkla dinler
Aile içi ve diğer ilişki kurduğu insanlarla dinç bir irtibat içine girmesini sağlar *