Çocuklukla başladığını düşündüğümüz ruh sağlığı aslında bebeğin anne karnından başlayan bir süreçtir. Hamilelikte annenin yaşadığı stres ,kullandığı ilaçlar genlerimizden gelen bir takım faktörler ruh sağlığımızı etkileyen süreçlerdir. Bakım veren olarak annenin endişeli olduğu durumlarda yada bakım veremeyeceği yakınları tarafından anlaşılan durumlarda mutlaka tıbbi ve sosyal olarak desteklenmesi gerekmektedir.
Özellikle 0 -3 yaş arası temel ihtiyaçlarının ,sevgi ve güven duygusunun karşılandığı bir dönem olması gerekmektedir. Bu dönemde bebeğin güvenli bir bağ kurması için bakım verenin duygusal ve bilişsel durumu önem taşımaktadır. Ayrıca birden fazla bakım veren yerine sadece anne olmadığı yerde tek bir bakım verenle bağ kurması da desteklenmelidir. Bu dönemde uyku ,tuvalet ,cinsel,yemek eğitimlerinin bebeğe uygun şekilde verilmesi sağlanmalıdır. Yetişkinlikte görülen bir takım ruhsal şikayetlerin çocukluk travmalarından oluştuğu unutulmamalıdır.
Duygusal gelişimin sağlıklı şekilde tamamlanabilmesi bebekten beklenen sosyal becerilerin gelişmesi için bu dönemde anne ve babanın ilgisi, ihtiyaçlarının kısa sürede karşılanması ,dokunsal temas önem taşımaktadır. Bu dönemde 5 yaşına kadar aldıkları güven ve sevgi ile kendine değer vermeyi ,sosyal ilişkileri düzenleyebilme ve sosyal kurallara uyabilme becerisini kazanabilirler.
3-6 yaş arasında çocuk hızlı bir bilişsel ( zihinsel) ,duyusal (psikolojik) ,motor(kas ve hareket )ve dil (konuşma) yönünden gelişmeye girmekte ve bu dönemde gelişimin takip edilerek anne _baba ve öğretmenler tarafından desteklenmesi beklenmektedir. Çocuğun dil gelişimine, kas gücüne , bilişsel ve duyusal gelişimine yönelik aktiviteler düzenlenerek katkı sağlanmalı çocuğun ihtiyaçları göz önüne alınarak eksik olarak gözlemlenen yönleri uzmana danışılarak tamamlanmaya çalışılmalıdır.
Bu dönem ayrıca kimlik gelişimi yönünden de önemli olduğu için çocuğun anne yada baba ile ilişkisi ayrıca anne ve babanın çift ilişkisi çocuğun gelişiminde daha da önem kazanmaktadır. Mahremiyet kavramlarının öğretilmesi gereken dönemdir.
Bu dönemde çocuğa küçük bir erişkin gibi davranmak yerine her çocuğun ayrı özellikleri ve gereksinimleri olduğu hatırlanmalıdır.
6-9 Yaş okula başlama ile birlikte yeni sosyal çevreye uyum için özellikle yardıma ihtiyaç duyulan bir dönemdir. Bu dönemde ailenin baskıcı ve eleştirel olmaktan çok dinleyerek ve gözlemleyerek yanında olduğunu çocuğuna hissetirmesi gereklidir. Duygularımızın paylaşımı ve ben dili kullanmamız çocuğunuzun stresini dışa yansıtılabilmesi için önem taşımaktadır. Ayrıca hareketlerde artma , enerji hali yeni arkadaşlar bu dönemde normal olduğu gibi kaygı ve korkulara,arkadaş uyumuna,okula uyumuna,kişisel sorumluluklarına , aşırı hareketliliğe dikkat etmek gerektiği bir dönemde olduğu bilinmelidir.
9-12 yaş ergenlik öncesi dönemde vücudunun değişmeye başladığı bir dönemdir .Bu dönem ayrıca kendini farkındalığını kazanmaya başladığı özgüvene ihtiyacı olduğu bir dönem olmakla birlikte ailesinin ergenlik eğitimine ihtiyaç duymaktadır. Karakter kavramları öne çıkıp arkadaş sayıları azalmaya hemcinslerine yönelmeye başlarlar. Bu dönemde cinsel kimlik gelişimi açısından takip edilmesi ve gerekirse uzman desteği gerekebilmektedir.