çocuklar ve vijdan duygusu vijdan mı vicdan mı ( 02 Nisan 2007 Psikolog Acar PİJİ ) Arapça kökenli bir kelime olan vicdan, musibet düşünmeme, hain gönüllülük, kolay empati kurabilme, iyifena ikilemini çok iyi hesaplayabilme, yardımcı olma, sosyal ve hukuksal konularda duyarlı ve yargı yemez olma olarak tanımlanabilir Medyada hemen her gün vicdanla ilgili olarak; vicdansızvicdansızlar, vicdanı kararmış, vicdanı sızlamayan sözcüklerini görür ya da duyarız Işkence olarak da tanımlanan bu sözcük genelde eylemle ilgilidir, hileli yere hasar vermeyi alışkanlık edinen birey için kullanılır öncelikle böyle bir davranışı sergilemenin, yakın ya da uzakta çevreden alınan örneklerle başladığı ve geliştiği düşünülür Bu çizgide olan sadist tiplerin haricen, normal koşullarda yetişmiş şahısların de ara sıra haksızlık yaptığı, güçsüz olana karşı zor gösterisinde bulunduğu görülebilir İki karakter arasındaki ince fark sıradan koşullarda yetişenin, başta yaptığı davranıştan sonra vicdan azabı duyması ve vicdan bakımından kendisiyle hesaplaşmasıdır Duyulan pişmanlıkla kişi, içe kapanır, geceleri uykuları kaçar, alıştırma ortamında ise eski performansını kaybeder Çünkü yaptığı haksız eylem kendini bilinçaltının zorlamasıyla rahatsız eder Genel Olarak hemen herkesin azçok vicdan hesaplaşması yaptığı ve sonunda ders aldığı bir olay olmuştur Ademoğlu, doğumunu izleyen süreçten başlayarak karakter geliştiren bir varlıktır Doğal olarak; cinsellik ve saldırganlık güdülerinin başat olduğu daha alçak ben denilen bir iç yapısı vardır ancak memnuniyet edilmek isteğiyle kişiliği az kalsın hiçe sayarak ön planda edinmek ister Fakat toplumun koyduğu örf ve adetler, ahlak duygular, dinsel duygular, yasaların getirdiği sorumlulukların bütününü önemsemede ağırlıklı gücü olan üstteki ben ise, alt benin egoistlik içeren memnun etme olma gücüne engel olarak kişiliği koruma adına denge sağlamaya çalışır Büyüyen kişiliğe çevrenin olumlu ya da olumsuz katkısı fazla önemlidir Çocuk istikrarlı laf, tavır ve davranışlar sergileyen kişilerin bulunduğu ortamda yetişirken, aldığı örnekler genelde olumlu karakter yapısı geliştirmesine asistan olur Böyle bir toplumu oluşturanlar birbirine ve diğer insanlara karşısında reel sevgi doludur Verilen sözler tutulur, yetiştirilen çocuğun yaptığı yanlışlıklar karşı ılımlı uyarılarla iyikötü, içtenyanlış zıt kavramları çalışılır Bu sırada her kafadan bambaşka ses çıkmaz Birinin uyarısını diğeri bozmaz Çocuktaki sevme ricası desteklenir Genellikle her çocukta geliştirilmeyi bekleyen bir doğacı yeti azfazla vardır Hayvanları sevmeyen çocuk yoktur Kedi, köpek, kuş, balık, tavşan vb hayvanları evlerinde bakmak isteği başat olduğu halde çiçekten, doğanın güzelliklerinden hoşlanan çocuk azdır denebilir Fakat yapılan resimlere bakıldığında güneş, ağaç, deniz ön plandadır İşte bu yönden doğacı yeti her çocukta bulunmaktadır Ayrıca müzikten hoşlanmayan çocuk yoktur Şarkı anlatmak, dans etmek fazla hoşlarına gider Oyun ise çocukları birbirine yakınlaştırma yönünden sosyalleşmeyi sağlayıcı önemli unsurdur Bütün bunların iyi yönde desteklenmesi sevme duygusunu pekiştiren etkenlerdir Çocuk öncelikle kendisini sevmelidir ancak çevresine aleyhinde sevgi dolu olsun Sevgi batmış olarak yetişen bir insan; insanlara, daha açık konuşmak gerekirse canlıcansız bütün varlıklara karşısında musibet yapmaktan kaçınır Onu iyi bir kişi olmaya yönelten unsurların başını ise vicdan duygusu çeker Yukarıda adından söz ettiğimiz alt bendeki hoşnutluk edilmek istenen cinsellik ve saldırganlıkla ilgili isteklere ket vuracak yardımsever yaklaşımları misal alamayan ortamlarda yetişen çocuklarda sevgi unsuru pek görülemez Reel sevgi ile yetişmeyen çocuklarda vicdan duygusu da etkin olamaz Olumsuzluk içeren dürtüleri ile baş etmekte zorlanan veya baş etmeyi hiç istemeyen çocuklar erginlik süreçleri ile başlayan yetişkinliklerinde saldırgan ve acımasız bir inşa sergilerler Çevresine aleyhinde üstün yapabilmek için türlü serüvenlerin baş aktörü ya da aktristi olurlar Kendilerine göre doğallık içeren bu durum toplum için hiç de o kadar değildir İşte her türlü olumsuzluğu gözünü kırpmadan yapabilen vicdan duygusundan mahrum bu kişilerin nefretle anılacak eylemleri sonrasında içimizden “vicdansız, vicdanı kararmış, yaparken vicdanı hiç sızlamadı mı? gibi söz ve sözcükler söylemek kazanç Çocuklarımızın vicdanlı kişi olmasını isterken bizlere düşen, tayin ve misal olmanın getirdiği zorunluluklar önemlidir Çevremizde kim kime, veya bize ne yaparsa yapsın, bunlara aldırmadan, insanca bir hayat geliştirebilmek ve örnek olma adına üzerimize düşen ödev bilinci ile kendi kişisel çizgimizi bozmamalıyız İyi toplumları vicdanlı bireyler oluşturur Bizler; başta kendimizle barışık, kendini seven ve böylelikle yakın çevreden başlayarak insanlara aleyhinde sevgi batmış olan, yardımsever, başkalarının da hakları olduğunu kabullenen ve bu haklara hürmet ve hoşgörü ile yaklaşan, kısacası vicdanlı bireyler olabilmişsek yetiştirmekte olduğumuz varlıklara hoş örnekler sunmuş ve yarınlarda onların yöneteceği topluma şekil vermede üzerimize düşeni yapmış olacağız Geleceğe güvenle bakabilmek için çoktan kolları sıvamanın zamanıdır Psikolog Acar PİJİ Zürafa Yuva AcıbademÇamlıca kaynakhanemizcom