nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 36
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 90
Çocuklara İlmihali Nasıl Öğretmeliyiz?
Çocuklar için İlmihal Dersi
ilmihal nasıl öğretilir
Osmanlı'nın son döneminde eğitim üzerine çalışmalarıyla öne meydana çıkan Satı Bey'in (d 1880 ö 1969) ilmihal eğitimi konusundaki yazısından bir birim şöyle:
Tüm derslerde olduğu gibi ilmihal derslerinde de bir meyve alabilmek için konuları çocukların fikrî durumuna indirmek ve daha fiziki olanlardan başlayarak görünmeyen olanlara doğru bir derecelendirmeye uymak gereklidir
İlkokul çocuklarına başlangıç olarak itikada dair öğretilebilecek şeyler, Cenabı Hakk'ın birliği, Hazreti Muhammed sav'in peygamberliği ve bir hesaplaşma gününün, kıyametin varlığı gibi meselelerdir Bunlarda bile kendilerine yalnız anlayabilecekleri şeyleri söylenmelidir Koşullar, rükünler, taksimler, tasnifler daha o yaşta çocukların zihinlerinin alamayacağı şeylerdir
Cenabı Hakk'ın varlığı fikri kendilerine etraflarında gördükleri eşya ve olaylardan bir Yaratıcı'nın varlığı delillendirilmek şeklinde anlatılmalıdır Cenabı Hakk'ın sıfatları da sadece tesirleri ile anlatılmalı, bu sıfatların sadece isimlerini söyleyerek ve kısımlara ayırarak anlatmaktan uzakta durmalıdır Efendimiz sav'in peygamberliği fikri de bir iki cümlenin kapalı ve soyut tarifleri ile yok, birçok siyer ve kıssa vasıtasıyla öğretilmelidir
Hazreti Peygamber sav'in menkıbeleri, çocukların nazarı dikkatine en çok çarpacak, onların kalplerini en fazla etkileyecek güzellikler anlatılmalıdır
Amele dair bilgilere gelince, bunları yaptırarak ve göstererek öğretmelidir Ilk Kez bu amellerin şartlarını, rükünlerini, farzlarını, vaciplerini yok, onlar nasıl yapılmak ve işlenmek lazımsa öylece öğretmelidir Abdest şöyle alınır, önce böyle yapılır, sonradan şöyle yapılır, namaz böyle kılınır diye kanımca göstermeli ve betimleme eylemelidir
Bu hususlarda daha pozitif açıklama vermeye ama çocuklara lüzum itikada ve gerekse amele dair tatmin edici derecede uygulamalı veri verildikten sonradan başlanmalıdır İlmihal dersinin ikinci tabakasını teşkil edecek olan bu talimat da evre aşama anlatılmalıdır O vakte değin anlatılan ameller ve itikadlar arasından farzları, vacipleri, sünnetleri, müstehapları, haramları, mekruhları ayırmalı, lakin işe bunları isimlendirme veya tanımlama ile girişmemeli, ilk kez bunların neticelerini göstermelidir Mesela Her müslüman oruç tutmaya mecburdur; oruç tutmazsa günah işlemiş olur Lakin bununla da kalmaz da oruç yakalamak lazım değildir derse dinden çıkar, Abdest alırken yüzünü yıkamalı; eğer insan unutsa da yıkamazsa abdesti boşuna gider, baştan abdest almak lazım gelir, Abdest alırken ağzını, burnunu yıkamalı; yıkamazsa abdest boşa gitmez, fakat yıkayan sevap kazanıryolunda veri verilmeli Bu şekilde değişik ameller aralarında netice itibariyle olan farklar gösterildikten daha sonra bunlar kısımlara ayrılmalı: Hani bir takım şeyler söylemiş idik ama, insan onları gerçekleştirmek gerektiğini inkâr ederse kâfir olur; işte böyle olan şeylere farz derleryolunda tarifler yapılmalı, sonradan farzlar ile vacipler arasındaki farkı göstererek birinciler hakkındaki emrin emin, ikinciler hakkındaki emrin zannî olduğu söylenmelidir İşte böyle yapıldığı zaman, çocukların zihnine temelli olarak, köklü dinî veri verilmiş olur
'Kellimu'nnâse alâ kaderi ukûlihim' Yani insanlarla akılları derecesinde konuşun!
İlmihal Türleri
İlmihal ve fıkıh kitaplarından faydalanırken başta hangi mezhebe kadar hazırlandığına dikkat etmek gerekiyor Ülkemizde çoğunlukla Hanefî ve Şafiîler olduğu için bu mezheplere kadar eserler yayınlanmaktadır Bilhassa Hanefîler için hazır eserler böylece çoktur Şafiîler için de son çeyrek asırda yapılan incelemeler vardır Bu konuda Halil Gönenç Hocaefendi'nin Büyük Şafiî İlmihali birincil akla gelen eserdir Yine son on yılda Semerkand Yayınları tarafından yayınlanan Hasip Asutay ve Siraceddin Önlüer'in çalışmaları büyük bir boşluğu doldurmaktadır Lakin yine de bu sahada yeni çalışmalara ihtiyaç duyulduğu bir gerçektir
Konuların müstakil ele alındığı özel kitap çalışmaları da vardır Örneğin akaid, abdest, namaz, oruç, zekât, hac, alışveriş, hanımların özel halleri, izaç ve nikâh gibi konularda yazılı birçok eser mevcuttur Bu gibi eserler de daha detaylı veri edinme imkanı sağlamaktadır
Mızraklı İlmihal
Mızraklı İlmihal Osmanlı geleneğinde ilmihal kelimesinin geçtiği birincil eserdir Eserin müellifi saptama edilememiştir Oysa Süleymaniye Kütüphanesinde, Yazma Bağışlar nr 1164'de belirtilen bulunan nüshada müellifle ilgili Mızraklı Efendikaydı geçmektedir 1260'da (1844) istinsah edilen bu nüshanın girişinde Halebî ve Mülteka'dan faydalanıldığından bahsedilmesi, kitabın telif tarihi hakkında bazı ipuçları vermektedir Bu bakımdan Mızraklı İlmihal'in 16 yüzyıldan sonradan telif edilmiş olma ihtimali laf konusudur
Mızraklı İlmihal'in konuları aralarında abdest, gusül, teyemmüm, namaz, oruç, hac, peygamberlerin sıfatları, imanla ilgili hususlar, meleklere ve kitaplara iman, Allah'ın sıfatları, elli dört farz, imanİslâmihlâs, küfür ve şirk gibi hususlar vardır
Osmanlı toplumunda fazla okunmuş ilmihal kitaplarının başında gelen Mızraklı İlmihal yalnız okunmakla kalmayıp bununla beraber ezberlenmiş, hatta İstanbul, Rumeli ve Anadolu'da sıbyan mektepleri gibi resmî eğitim kurumlarında da din bilgisine açılış kitabı olarak okutulmuştur Etkinliği günümüze değin devam etmiş olan eser günümüzde birkaç kere günümüz Türkçesine çevrilmiştir Son olarak da Semerkand Yayınları kadar basılmıştır
Büyük İslâm İlmihali
Günümüzde Hanefîler için en ideal eser Ömer Nasuhi Bilmen hazretlerinin (d: 1882 v: 1971) ilmihalidir Bu kıymetli eserin kıymetini biraz daha sezgi olabilmek için azıcık tanıtalım Merhum Bilmen, eserini şöyle takdim ediyor:
Farklı Alanlara Yönlendirilmiş mesleklere bölünmüş olan dindaşlarımızın dinî ihtiyaçlarını yeterli derecede karşılayabilecek bir ilmihal kitabı yazılmasına çoğu zat tarafından ihtiyaç gösterilmekte ve bu hususta acizlerine müracaat edilmekteydi Bunun üstüne mukaddes dinimizin itikada, temizliğe, ibadete, kerahet ve istihsana, ahlâka dair başlıca hükümlerine ve bir kısım büyük peygamberlerin kutsal sîretleri ile İslâm dininin tarihçesine ait ve on kısımdan oluşmak üzere oldukça büyük bir ilmihal kitabı yazmayı bir vazife bildim Allah Tealâ hazretlerinden yardımlar dileyerek bu vazifeyi yerine getirmeye başladım En muteber, en değerli kitaplarımıza müracaat ettim İbadetler kısmını daha uzunca yazmaya çalıştım O eli bol ve çok feyizler verenin lütuf ve yardımıyla ortaya çıkan bu esere Büyük İslâm İlmihali adını verdim
Yazarın da belirttiği gibi, eser on bölümden oluşmaktadır Bu bölümler şunlardır:
* Akaid,
* Taharet ve sular,
* Namazlar,
* Oruçlar, yeminler, adaklar ve kefaretler,
* Zekât ve fıtır sadakası,
* Hac,
* Kurban, diğer hayvanlar ve avlar,
* Kerahet ve istihsan, yani helal, haram, mübah ve mekruhlar bahsi,
* İslâm ahlâkı,
* İsimleri Kur'an'da zikredilen büyük peygamberlerin kutsal sîretlerine ve tarihçelerine dair
Ömer Nasuhi Bilmen hazretleri ilmihalin gerekliliğini, önemini ve özelliklerini sosyolojik olarak temellendirdiği gibi, ilmihalin konularını ele alırken de ara sıra gerek duydukça ibadetin sosyal boyutlarına girmektedir Buna toplumumuzda tartışılan bir takım konulardan dolayı gereksinim duyduğu anlaşılmaktadır Mesele İlmihal'in yedinci bölümünde kurban bahsinde Kurbanın mahiyeti, gerekliliği ve hikmetibaşlığı altında söyledikleri bunu doğrular:
Vacip olan kurban görevi, Hak yolunda fedakârlığın bir nişanıdır Ulu Allah'ın verdiği nimetlere aleyhinde yapılan bir şükürdür Bunun sonucunda sevaba ulaşmak ve birtakım belalardan korunmaktır
Şu gerçek bilinmeli ancak, insanların ihtiyaçları için yeryüzünde binlerce hayvan kesiliyor Lakin bunlardan yalnız durumları tatmin edici olanlar yararlanıyor Kurban bayramında ise Adalet rızası için çoğu hayvan kesiliyor Bunların etlerinden ve derilerinden fazla yoksul kimseler de yararlanıyor İktisadî olan mesele, dinî ve ahlâkî bir mahiyet kazanıyor Şahıs menfaati yerine toplumun menfaati bulunmuş oluyor Bunun için kurban kesilmesi, İslâm'a ait insanî ve sosyal büyük bir fedakârlıktır Kurban kesilmekle, kesilen hayvanların sayısı çok artmış olmaz çünkü kurban kesilen günlerde kasapların kestiği hayvan sayısı azalır ve bu nedenle o günlerde benzer miktarda hayvan kesik olur
Kendi zevkleri için her gün binlerce hayvanın kesilmesini fazla görmeyenlerin, senede bir kere Allah rızası için bir miktar hayvanın muhtaçlar yararına kurban adı aşağıda kesilmelerini fazla görmeleri, açıkçası büyük bir düşüncesizliktir
Ömer Nasuhi Bilmen'in kurbanın dışında dinin gerekliliği, namaz, oruç, zekât, hac, ilim, aile, ahlâk gibi konulara dair de sosyolojik yorumlarda bulunduğu ve ikna edici olduğu görülür Merhum Bilmen, muamelatla ilgili konulara da önemli bir yer vererek gündelik hayatın dine tarafından şekillenmesi gerektiğini belirtir Gündelik hayatta halk müziği dindarlığının ilmihal çerçevesinde şekillenmesinin önemine sinyâl eder Ömer Nasuhi Bilmen hazretleri hem İslâmî ilimlere olan vukufiyeti ayrıca de İslâm hukukçusu olması dolayısıyla son derece güzel bir eser yazmıştır Hoca'nın samimiyeti ve bütün ömründeki takva ehli hali eserine de yansımış ve büyük bir tecevvüh görmüştür, görmektedir
Kaynak: Serhaber
semerkand dergisi
*
Çocuklar için İlmihal Dersi
ilmihal nasıl öğretilir
Osmanlı'nın son döneminde eğitim üzerine çalışmalarıyla öne meydana çıkan Satı Bey'in (d 1880 ö 1969) ilmihal eğitimi konusundaki yazısından bir birim şöyle:
Tüm derslerde olduğu gibi ilmihal derslerinde de bir meyve alabilmek için konuları çocukların fikrî durumuna indirmek ve daha fiziki olanlardan başlayarak görünmeyen olanlara doğru bir derecelendirmeye uymak gereklidir
İlkokul çocuklarına başlangıç olarak itikada dair öğretilebilecek şeyler, Cenabı Hakk'ın birliği, Hazreti Muhammed sav'in peygamberliği ve bir hesaplaşma gününün, kıyametin varlığı gibi meselelerdir Bunlarda bile kendilerine yalnız anlayabilecekleri şeyleri söylenmelidir Koşullar, rükünler, taksimler, tasnifler daha o yaşta çocukların zihinlerinin alamayacağı şeylerdir
Cenabı Hakk'ın varlığı fikri kendilerine etraflarında gördükleri eşya ve olaylardan bir Yaratıcı'nın varlığı delillendirilmek şeklinde anlatılmalıdır Cenabı Hakk'ın sıfatları da sadece tesirleri ile anlatılmalı, bu sıfatların sadece isimlerini söyleyerek ve kısımlara ayırarak anlatmaktan uzakta durmalıdır Efendimiz sav'in peygamberliği fikri de bir iki cümlenin kapalı ve soyut tarifleri ile yok, birçok siyer ve kıssa vasıtasıyla öğretilmelidir
Hazreti Peygamber sav'in menkıbeleri, çocukların nazarı dikkatine en çok çarpacak, onların kalplerini en fazla etkileyecek güzellikler anlatılmalıdır
Amele dair bilgilere gelince, bunları yaptırarak ve göstererek öğretmelidir Ilk Kez bu amellerin şartlarını, rükünlerini, farzlarını, vaciplerini yok, onlar nasıl yapılmak ve işlenmek lazımsa öylece öğretmelidir Abdest şöyle alınır, önce böyle yapılır, sonradan şöyle yapılır, namaz böyle kılınır diye kanımca göstermeli ve betimleme eylemelidir
Bu hususlarda daha pozitif açıklama vermeye ama çocuklara lüzum itikada ve gerekse amele dair tatmin edici derecede uygulamalı veri verildikten sonradan başlanmalıdır İlmihal dersinin ikinci tabakasını teşkil edecek olan bu talimat da evre aşama anlatılmalıdır O vakte değin anlatılan ameller ve itikadlar arasından farzları, vacipleri, sünnetleri, müstehapları, haramları, mekruhları ayırmalı, lakin işe bunları isimlendirme veya tanımlama ile girişmemeli, ilk kez bunların neticelerini göstermelidir Mesela Her müslüman oruç tutmaya mecburdur; oruç tutmazsa günah işlemiş olur Lakin bununla da kalmaz da oruç yakalamak lazım değildir derse dinden çıkar, Abdest alırken yüzünü yıkamalı; eğer insan unutsa da yıkamazsa abdesti boşuna gider, baştan abdest almak lazım gelir, Abdest alırken ağzını, burnunu yıkamalı; yıkamazsa abdest boşa gitmez, fakat yıkayan sevap kazanıryolunda veri verilmeli Bu şekilde değişik ameller aralarında netice itibariyle olan farklar gösterildikten daha sonra bunlar kısımlara ayrılmalı: Hani bir takım şeyler söylemiş idik ama, insan onları gerçekleştirmek gerektiğini inkâr ederse kâfir olur; işte böyle olan şeylere farz derleryolunda tarifler yapılmalı, sonradan farzlar ile vacipler arasındaki farkı göstererek birinciler hakkındaki emrin emin, ikinciler hakkındaki emrin zannî olduğu söylenmelidir İşte böyle yapıldığı zaman, çocukların zihnine temelli olarak, köklü dinî veri verilmiş olur
'Kellimu'nnâse alâ kaderi ukûlihim' Yani insanlarla akılları derecesinde konuşun!
İlmihal Türleri
İlmihal ve fıkıh kitaplarından faydalanırken başta hangi mezhebe kadar hazırlandığına dikkat etmek gerekiyor Ülkemizde çoğunlukla Hanefî ve Şafiîler olduğu için bu mezheplere kadar eserler yayınlanmaktadır Bilhassa Hanefîler için hazır eserler böylece çoktur Şafiîler için de son çeyrek asırda yapılan incelemeler vardır Bu konuda Halil Gönenç Hocaefendi'nin Büyük Şafiî İlmihali birincil akla gelen eserdir Yine son on yılda Semerkand Yayınları tarafından yayınlanan Hasip Asutay ve Siraceddin Önlüer'in çalışmaları büyük bir boşluğu doldurmaktadır Lakin yine de bu sahada yeni çalışmalara ihtiyaç duyulduğu bir gerçektir
Konuların müstakil ele alındığı özel kitap çalışmaları da vardır Örneğin akaid, abdest, namaz, oruç, zekât, hac, alışveriş, hanımların özel halleri, izaç ve nikâh gibi konularda yazılı birçok eser mevcuttur Bu gibi eserler de daha detaylı veri edinme imkanı sağlamaktadır
Mızraklı İlmihal
Mızraklı İlmihal Osmanlı geleneğinde ilmihal kelimesinin geçtiği birincil eserdir Eserin müellifi saptama edilememiştir Oysa Süleymaniye Kütüphanesinde, Yazma Bağışlar nr 1164'de belirtilen bulunan nüshada müellifle ilgili Mızraklı Efendikaydı geçmektedir 1260'da (1844) istinsah edilen bu nüshanın girişinde Halebî ve Mülteka'dan faydalanıldığından bahsedilmesi, kitabın telif tarihi hakkında bazı ipuçları vermektedir Bu bakımdan Mızraklı İlmihal'in 16 yüzyıldan sonradan telif edilmiş olma ihtimali laf konusudur
Mızraklı İlmihal'in konuları aralarında abdest, gusül, teyemmüm, namaz, oruç, hac, peygamberlerin sıfatları, imanla ilgili hususlar, meleklere ve kitaplara iman, Allah'ın sıfatları, elli dört farz, imanİslâmihlâs, küfür ve şirk gibi hususlar vardır
Osmanlı toplumunda fazla okunmuş ilmihal kitaplarının başında gelen Mızraklı İlmihal yalnız okunmakla kalmayıp bununla beraber ezberlenmiş, hatta İstanbul, Rumeli ve Anadolu'da sıbyan mektepleri gibi resmî eğitim kurumlarında da din bilgisine açılış kitabı olarak okutulmuştur Etkinliği günümüze değin devam etmiş olan eser günümüzde birkaç kere günümüz Türkçesine çevrilmiştir Son olarak da Semerkand Yayınları kadar basılmıştır
Büyük İslâm İlmihali
Günümüzde Hanefîler için en ideal eser Ömer Nasuhi Bilmen hazretlerinin (d: 1882 v: 1971) ilmihalidir Bu kıymetli eserin kıymetini biraz daha sezgi olabilmek için azıcık tanıtalım Merhum Bilmen, eserini şöyle takdim ediyor:
Farklı Alanlara Yönlendirilmiş mesleklere bölünmüş olan dindaşlarımızın dinî ihtiyaçlarını yeterli derecede karşılayabilecek bir ilmihal kitabı yazılmasına çoğu zat tarafından ihtiyaç gösterilmekte ve bu hususta acizlerine müracaat edilmekteydi Bunun üstüne mukaddes dinimizin itikada, temizliğe, ibadete, kerahet ve istihsana, ahlâka dair başlıca hükümlerine ve bir kısım büyük peygamberlerin kutsal sîretleri ile İslâm dininin tarihçesine ait ve on kısımdan oluşmak üzere oldukça büyük bir ilmihal kitabı yazmayı bir vazife bildim Allah Tealâ hazretlerinden yardımlar dileyerek bu vazifeyi yerine getirmeye başladım En muteber, en değerli kitaplarımıza müracaat ettim İbadetler kısmını daha uzunca yazmaya çalıştım O eli bol ve çok feyizler verenin lütuf ve yardımıyla ortaya çıkan bu esere Büyük İslâm İlmihali adını verdim
Yazarın da belirttiği gibi, eser on bölümden oluşmaktadır Bu bölümler şunlardır:
* Akaid,
* Taharet ve sular,
* Namazlar,
* Oruçlar, yeminler, adaklar ve kefaretler,
* Zekât ve fıtır sadakası,
* Hac,
* Kurban, diğer hayvanlar ve avlar,
* Kerahet ve istihsan, yani helal, haram, mübah ve mekruhlar bahsi,
* İslâm ahlâkı,
* İsimleri Kur'an'da zikredilen büyük peygamberlerin kutsal sîretlerine ve tarihçelerine dair
Ömer Nasuhi Bilmen hazretleri ilmihalin gerekliliğini, önemini ve özelliklerini sosyolojik olarak temellendirdiği gibi, ilmihalin konularını ele alırken de ara sıra gerek duydukça ibadetin sosyal boyutlarına girmektedir Buna toplumumuzda tartışılan bir takım konulardan dolayı gereksinim duyduğu anlaşılmaktadır Mesele İlmihal'in yedinci bölümünde kurban bahsinde Kurbanın mahiyeti, gerekliliği ve hikmetibaşlığı altında söyledikleri bunu doğrular:
Vacip olan kurban görevi, Hak yolunda fedakârlığın bir nişanıdır Ulu Allah'ın verdiği nimetlere aleyhinde yapılan bir şükürdür Bunun sonucunda sevaba ulaşmak ve birtakım belalardan korunmaktır
Şu gerçek bilinmeli ancak, insanların ihtiyaçları için yeryüzünde binlerce hayvan kesiliyor Lakin bunlardan yalnız durumları tatmin edici olanlar yararlanıyor Kurban bayramında ise Adalet rızası için çoğu hayvan kesiliyor Bunların etlerinden ve derilerinden fazla yoksul kimseler de yararlanıyor İktisadî olan mesele, dinî ve ahlâkî bir mahiyet kazanıyor Şahıs menfaati yerine toplumun menfaati bulunmuş oluyor Bunun için kurban kesilmesi, İslâm'a ait insanî ve sosyal büyük bir fedakârlıktır Kurban kesilmekle, kesilen hayvanların sayısı çok artmış olmaz çünkü kurban kesilen günlerde kasapların kestiği hayvan sayısı azalır ve bu nedenle o günlerde benzer miktarda hayvan kesik olur
Kendi zevkleri için her gün binlerce hayvanın kesilmesini fazla görmeyenlerin, senede bir kere Allah rızası için bir miktar hayvanın muhtaçlar yararına kurban adı aşağıda kesilmelerini fazla görmeleri, açıkçası büyük bir düşüncesizliktir
Ömer Nasuhi Bilmen'in kurbanın dışında dinin gerekliliği, namaz, oruç, zekât, hac, ilim, aile, ahlâk gibi konulara dair de sosyolojik yorumlarda bulunduğu ve ikna edici olduğu görülür Merhum Bilmen, muamelatla ilgili konulara da önemli bir yer vererek gündelik hayatın dine tarafından şekillenmesi gerektiğini belirtir Gündelik hayatta halk müziği dindarlığının ilmihal çerçevesinde şekillenmesinin önemine sinyâl eder Ömer Nasuhi Bilmen hazretleri hem İslâmî ilimlere olan vukufiyeti ayrıca de İslâm hukukçusu olması dolayısıyla son derece güzel bir eser yazmıştır Hoca'nın samimiyeti ve bütün ömründeki takva ehli hali eserine de yansımış ve büyük bir tecevvüh görmüştür, görmektedir
Kaynak: Serhaber
semerkand dergisi
*