Erişkin insanlarda olduğu gibi çocukların da başı ağrır. Okul hayatının başlamasıyla baş ağrısı sıklığının da arttığı gösterilmiştir. Tekrarlayan baş ağrıları okul sorunlarına, öğrenme güçlüğüne neden olabilir. Ebeveynler çocukların şikâyetleri ciddi olmadan ve süreğen hale gelmeden baş ağrısını genellikle makul sebeplere bağlayarak geçiştirirler. Altta yatan nedenler alışılagelen nedenler olabileceği gibi hayatı tehdit eden sorunların habercisi de olabilir. Bu yüzden çocuklardaki baş ağrısını önemseyerek ayrıntılı bir şekilde değerlendirmek ve nedenlerini ortaya çıkarmak gerekir.
Çocuklarda baş ağrısının kaynağı nelerdir?
Başımızı kafatası içindeki (intrakraniyal) ve dışındaki organlar ve yapılar (ekstrakraniyal) olarak ele alabiliriz. Kafatası içinde yer alan beynimizin kendisi ağrıya duyarlı değildir. Fakat beyni sıkıştıran, basınç yapan, içindeki sıvıyı ve kan akımını etkileyen her türlü durum ağrıya duyarlı beyin zarları, damarlar ve beyinden çıkan sinirler aracılığıyla ağrı duymamıza sebep olur. Bir başka deyişle baş ağrısı meydana gelen bozukluğun habercisi yani alarmıdır.
Yüz ve baştaki atar ve toplardamarlar, baş ve boynun çizgili kasları, dişler, sinüsler ve buradaki mukoza, kemik zarları, göz çukuru ise ağrıya duyarlı kafatasımız dışındaki yapılardır.
Çalışmalar baş ağrısını arttıran nedenler içinde yaş, cinsiyet, ailede (öncelikle anne ve babada) baş ağrısı öyküsü ve araç tutma öyküsü varlığının önemli olduğunu göstermektedir. Baş ağrısı yedi yaşına kadar kız ve erkek çocuklarda eşit oranda görülürken bu yaştan sonra kızlarda sıklığı giderek artmaktadır. Tekrarlayan baş ağrısı sıklığı yedi yaşına kadar %2.5 iken 15 yaşında bu oran %15’e çıkmaktadır. Erken ergenlik döneminde kızlarda erkeklere oranla iki kat daha sık görülmektedir.
Çocuklarda baş ağrısının tipleri nelerdir?
Baş ağrıları bilimsel olarak birincil ve ikincil baş ağrısı bozuklukları olarak sınıflandırılır.
Birincil bozukluklarolarak öncelikle migren, gerilim tipi ve küme şeklinde (cluster tipi) baş ağrısı bozukluklarını görüyoruz. Bu tip baş ağrıları genellikle tekrarlayıcı ve süreğen karakterdedirler. Hayatı tehdit etmezler ancak yaşam kalitesini olumsuz yönde etkilerler. Çevresel faktörler bu tip baş ağrıları için tetikleyici olabilir. Örneğin gürültü, fazla ışık, açlık, yorgunluk, uykusuzluk, stres, rüzgârlı ve basıncı yüksek hava durumu, bazı yiyecekler (peynir, çikolata, kafeinli içecekler, bazı meyveler, monosodyum glutamat içeren hazır gıdalar vb) baş ağrısı krizlerini arttırır. Krizler dışında hasta tamamen normaldir.
İkincil tipbozukluklar dediğimiz baş ağrıları daha sık ve sayıdaki nedenlerden oluşur. Genellikle tekrarlayıcı değillerdir ancak sebebe bağlı olarak süreğen olabilirler. Sıklıkla baş ağrısı nedeni olarak karşımıza çıkmalarına rağmen (örn. akut sinuzit) çok az bir kısmı ani ortaya çıkan, hayatı tehdit edici ve ilerleyicidir (anerizma yırtılması, beyin tümörü vb).
- Baş ve boyun travmasına bağlı
- Baş ve boyun damarsal olaylarına bağlı (kanama, anevrizma, anomali vs)
- Kafa içinde damarsal olmayan yer kaplayan (tümör vb) olaylara bağlı
- Alışkanlık yapan maddeye veya yoksunluğuna bağlı
- Enfeksiyon kaynaklı (Menengit, ensefalit vb)
- Pıhtılaşma bozukluklarına bağlı (tromboz vb)
- Kafatası kemikleri, ense, göz, kulaklar, burun, sinüsler, dişler, yüz veya diğer yapılara bağlı
- Sistemik hastalıklara bağlı (hipertansiyon vb)
- Uyku düzensizliği veya aşırı yorulmaya bağlı (bilgisayar, tablet, telefon aşırı kullanımı dâhil)
- Psikiyatrik bozukluklara bağlı olabilir.
- Nasıl ve ne zaman başladı?
- Baş ağrısının seyri: ani, ilk ağrı, tekrarlayıcı, her gün, giderek artma?
- Baş ağrısı tek tip mi yoksa farklı şekilleri var mı?
- Ne sıklıkta gelir ve ne kadar sürer?
- Baş ağrısının geleceğini anlar mısın?
- Yeri neresi ve özelliği (zonklayıcı, sıkıştırıcı, bıçak saplanır gibi vs)
- Eşlik eden bulgu var mı? Burun akıntısı, kusma, baş dönmesi, uyuşma?
- Baş ağrısına iyi gelen veya kötüleştirenler? Aktivite, ilaçlar, yiyecekler…
- Baş ağrısı günlük aktiviteye engel oluyor mu?
- Baş ağrısı özel bir dönem veya zaman dilimine özgümü?
- Baş ağrıları olmayan zamanda başka bulgu var mı?
- Tedavi için kullanılan ilaçlar var mı?
- Başka tıbbi problem var mı?
- Ailede baş ağrısı çeken kimse var mı?
- Mobil cihazlarda (bilgisayar, TV, telefon, tablet vb) geçirilen süre günlük olarak kaç saat?
- Uyku düzeni ve ağrı ile ilişkisi nedir?
- Baş ağrınızın nedeni olarak düşündüğünüz bir şey var mı?
Laboratuar tetkikleri ayırıcı tanıya yönelik istenir. Kan tetkikleri özellikle anemi saptanması açısından önemlidir. Ağır anemilerde baş ağrısı yakınması söz konusudur. Sinüs grafileri enfeksiyon düşündüren olgularda istenebilir. Hekimin muayene sırasında göreceği burun arkası bir akıntı klinik bulgularla birlikte ise sinüs filmini gereksiz kılar. Kafa grafisi çok nadiren gerekir ve baş ağrısı olan birçok hastada normaldir. Röntgen ışınlarının zararlı etkileri de göz önünde bulundurulduğunda çok gerekli değilse istenmez.
EEG: baş ağrısının rutin değerlendirmesinin bir parçası olarak önerilmez. Ancak epileptik nöbet sonrası baş ağrısı çok sık gözlenir. Hastada bilinç kaybı, bilinç değişikliği veya epileptiform bir bozukluk düşünüldüğünde veya sebebi belirlenemeyen baş ağrılarında EEG yararlıdır. Auralı migrende, nöbet benzeri semptomları olanlarda ayırıcı tanı için incelenmesi gerekir.
Kranial görüntüleme (MR, Tomografi vb): Her başı ağrıyana MR veya tomografi çekilmez. Dünyada kabul gören Amerikan Pediatri Akademisi kriterlerine göre tekrarlayan baş ağrısı olan bir çocukta nörolojik muayene normal ise rutin olarak görüntüleme gerekli değildir. Görüntüleme aşağıdaki gibi hikâyesi olan çocuklarda yapılması öncelikle önerilir:
- Yeni başlayan şiddetli baş ağrısı olanlar (1 aydan kısa süreli), baş ağrısı tipinde değişiklik olanlar, nörolojik bozukluğu olanlar
- Anormal nörolojik muayenesi olan çocuklarda (fokal bulgular, intrakranial basınç artışı bulguları, belirgin bilinç değişikliği) ve nöbet de eşlik ediyorsa görüntüleme önerilir.
Baş ağrısı tedavisi nasıl yapılır, nelere dikkat edilmelidir?
Çocuklarda ara sıra olan kısa süreli ve hafif ağrılar sık görülür ve genellikle özel bir tedavi gerektirmez. Tedavi orta veya şiddetli olan, tekrarlayan veya ilerleyici olan ağrılarda gereklidir.
İlaç tedavisinden önce başı ağrıtan sebepler ortaya çıkarılıp bu sebeplerden kaçınmaya çalışmak tedavinin ilk basamağıdır.
Baş ağrısının akut tedavisi ve krizlerin gelmesini, ortaya çıkmasını önleyici ilaç tedavileri farklıdır ve doktor önerisi doğrultusunda yapılmalıdır. Doktor kontrolü olmadan ağrı kesicilerin sürekli ve fazla kullanımı böbrek, karaciğer gibi hayati organlara zarar verebilecek etkiler yapabilir. Öncelikle sebebi ortadan kaldırmaya yönelik tedavi yaklaşımı seçilmelidir. Örneğin sinüzit için seçilecek ilaç ile hipertansiyon için seçilen tedavi farklıdır. Aynı şekilde hidrosefali ve beyin tümörünün tedavisinde cerrahi müdahale gerekir iken kırma kusuru gibi görme ile ilgili baş ağrılarında uygun gözlük tedavi edici olabilir.
Çocuklarda göz ve görme sorunları her zaman kolay fark edilemeyeceğinden, şikâyeti olmasa da, rutin göz muayenesinden geçmesi önerilmektedir.
Baş ağrısına sebep olan durumlar ortadan kaldırılmadıkça yapılacak tedaviler ya kısa süreli fayda sağlar ya da etkisiz kalır.