Çocuklarda Düşük Efor Kapasitesine Dikkat

Giderek yaygınlaşan kıymetli bir sorun:


Sokaklardaki aktivitelerin giderek azalması, televizyon ve bilgisayar başında geçirilen uzun saatler, ellerden adeta hiç düşmeyen akıllı telefonlar… Tüm bu etkenler son yıllarda çocuklarda düşük efor kapasitesinin giderek yaygınlaşmasına neden oldu. Aktivitelerde çabuk yorulan, nefes nefese kalan, hatta birkaç basamak merdiven çıkmakta dahi zorlanan çocukların oranı azımsanmayacak kadar çoğaldı. Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Çocuk Kardiyolojisi Uzmanı Prof. Dr. Tuğçin Bora Polat, çocuklardadüşük efor kapasitesinin kesinlikle önemsenmesi gerektiğine işaret ederek, “Efor kapasitesi düşüklüğünde öncelikle kalp hastalıkları ekarte edilmeli. Çocuğun kalbinde sorun yoksa kesinlikle ‘hareketsizlik’ sorgulanmalı ve buna yönelik tedbirler alınmalı. Çünkü çocuklarda hareketsizlik nedeniyle gelişen obezite; diyabet, karaciğer yağlanması, hipertansiyon ile öteki kalp hastalıkları üzere kıymetli sıhhat sorunlarını tetikleyebiliyor.” diyor.

Bu belirtiler varsa, dikkat!

Çocukluk çağında efor kapasitesi yaş kümesine nazaran değişiklik gösteriyor. Düşük efor kapasitesi de yenidoğanda ve süt çocuklarında en sık beslenme sürecinde belirti veriyor. Beslenirken yorulma, terleme ve nefes nefese kalma, tipik belirtilerini oluşturuyor. Oyun çağındaki çocuklarda (3 yaş sonrası) aktivitelerde zorlanma ve buna bağlı olarak oyuna katılmama, efor kapasitesi düşüklüğüne işaret edebiliyor. Okul çağı devrinde spor aktivitelerinde düşük performans sergileyen çocukların da efor kapasiteleri açısından sorgulanmaları büyük ehemmiyet taşıyor.

Hareketsiz çocuklar kalp hastası adayı

Çocuklarda efor kapasitesi düşüklüğü kalp hastalıkları açısından kesinlikle kıymetlendirilmesi gereken kıymetli bir sorun. Çünkü düşük efor; kalp kapak hastalıkları ve kalpte deliğe işaret edebiliyor. Hasebiyle efor düşüklüğünde ebeveynlerin aklına birinci olarak ‘kalp hastalıkları’ geliyor. Çocuk Kardiyolojisi Uzmanı Prof. Dr. Tuğçin Bora Polat, çocukluk çağındaki efor düşüklüğünün aslında çoğunlukla hareketsiz bir ömürden kaynaklandığını belirterek, “Düzenli bir spor yapmak ve hareketli bir hayat her yaş kümesinde çok değerlidir. Bunun nedeni ise metabolizmanın suratını belirleyen en değerli faktörün hareket olması. Hareketsiz hayat düşük eforu ve düşük efor da kısır döngü içerisinde hareketsizliği tetikliyor. Metabolizma suratının düşmesi sonucu da erken ergenlik ve böylelikle uzunluk kısalığı üzere değerli problemler gelişebiliyor. Ayrıyeten çok kilo alımı ve buna bağlı olarak vakitle diyabet, tansiyon ile kalp hastalıkları üzere önemli sıhhat sorunları tetiklenebiliyor.” diyor.

Düzenli spor çok önemli!

Düşük efor sorunu yaşayan çocukların sistemli spor yapmaları ve sağlıklı beslenmeleri, başta kalp olmak üzere pek çok kıymetli hastalığın önlenmesinde anahtar rol üstleniyor. Çocuk Kardiyolojisi Uzmanı Prof. Dr. Tuğçin Bora Polat, hareketli bir hayat için nizamlı yapılacak olan sporun yanı sıra çocukların bilgisayar ve akıllı telefon kullanımları ile masa başı aktivitelerinin de kısıtlanması gerektiğini hatırlatarak, "Günümüz şartlarında oyun çağındaki çocuklarda oyun parkları ve kreş aktiviteleri yararlı olabiliyor. Daha büyük çocuklarda da spor okulları ve kişisel aktiviteler büyük fayda sağlıyor.” diyor.

Efor testleri yol gösteriyor

Prof. Dr. Tuğçin Bora Polat, bilhassa spor aktivitelerinin seçiminde efor testlerinin yol gösterici olduklarına işaret ederek, şöyle devam ediyor: ”Spor aktiviteleri için bedellendirilen birtakım çocukların hareketsiz ömür sürmeleri nedeniyle merdiven çıkarken bile zorlanabildiklerini görüyoruz. Düşük efor kapasitesine sahip çocukların futbol ve basketbol üzere müsabakalı sporlarda zorlanıp bu aktiviteleri yarıda bırakmaları çok mümkün. Münasebetiyle spor aktivitelerinin devam etmesi için efor sorunu yaşayan çocuklara koşu, yüzme ve bisiklet üzere daha hafif ve kişisel sporları öneriyoruz. Efor testi de çocukları uygun spor kısımlarına yönlendirmemiz konusunda bize yardımcı oluyor.”

Kaynak: (BYZHA) - Beyaz Haber Ajansı