Küçük çocuklar genelde anne babalarına şaşırtıcı gelecek korkulara sahip olabilirler.
Okul öncesinde korkular daha çok ayrılık ya da yabancı korkusu gibi korkulardır ve gelişimin bir parçası olarak değerlendirilebilir. Bu korkular okul öncesi dönemde hafifler ve yerini başka korkular alabilir. Korkuların sebepleri çocuğun mizacına, hayal gücüne ve deneyimlerine bağlı olarak oluşabilir.
Korkular mantıklı değildir, mantıklı açıklamalar ile ortadan kalkmaz ve çocuk rahatlamaz. Ebeveyn olarak; mantıklı açıklamalar yapmak, dikkat dağıtmak, ortamdan uzaklaştırmak, ya da korktuğu şey ile yüzleştirmeye çalışmak gibi yöntemler kullanabiliriz. Hatta bu durum bazen ebeveynleri sinirlendirebilir.
Eğer bir çocuk korkuyorsa ortada gerçekten onu korkutan bir şey var demektir. Bunun yetişkin olarak sizin mantığınıza uymaması çocuğun korkularının onun için de anlamsız olması gerektiği anlamına gelmez. Bu durumdaki bir çocuğun en son duyması gereken şey “korkmana gerek yok.” gibi cümlelerdir. Korkusunun ebeveynleri tarafından kabul görmemesi hatta bazen yok sayılması çocuğa bu konuyla ilgili ailesinden yardım alamayacağını ve yalnız olduğunu hissettirir. Ebeveynlerin yaptığı mantıklı açıklamalar yetersiz kalır…
Onun için yapacağınız en değerli şey korkusunu kabul etmek, empati göstermek ve destek olmak olacaktır. Böylece sizinle korkularını daha rahat paylaşabilmesi ve korkusunu yenmek için adımlar atabilmesini desteklemiş oluruz. Diğer türlü anlaşılmadığını hissettikçe korkularını büyütebilir ya da başka şekillerde dışa vurmaya başlayabilir.
Çocuklar bazen doğru bilgiye sahip olmadıkları için, bazen eski deneyimlerinden dolayı, bazen başkalarından edindikleri korkulardan dolayı, bazen hayal güçlerinden dolayı korku yaşayabilirler.
Bazı korkular daha semboliktir. Kardeşi doğan bir çocuk karanlıktan korkmaya başlayabilir. Eğer bir korku sembolik ise işin içinden çıkamıyor gibi hissediyorsanız o zaman bir uzmandan destek almanızı öneririm.