Cocuklarda Utangaclık Hakkında Bilgi
Cocuklarda Utangaclık Nedir?
Cocuklarda Utangaclık ve Tedavisi
Utangaclık cok sık gorulen bir duygudur Hemen herkes yeni sosyal durumlarda belirli olculerde sosyal kaygı yaşayabilmektedir Aslında kişinin yeni sosyal duruma ve olası tehditlere karşı gerekli tedbirleri alması acısından adaptif, koruyucu bir ozellik olarak da değerlendirilebilir
Peki neden bazı cocuklar diğerlerine gore daha utangactır? Utangaclığın belirli bir kısmı oğrenilir Yani, aile cevresi ve kulturel normlar diğer cevrelere gore kişinin daha utangac gorulmesine yol acabilir Orneğin Cinli cocuklar, İsveclilere, ya da Amerikalılara gore daha az konuşkandırlar Bazı aileler cocuklarını sosyal ilişkilerden daha uzak ve cekingen olmaları yonunde yonlendirir ve bu yonde odullendirebilirler
Ote yandan, utangaclığın biyolojik ve mizacla ilişkili yonleri uzerine bulgular gunden gune artmaktadır Diğer kişilik turlerine gore utangaclığın daha fazla genetik ozellik gosterdiği gorulmuştur Evlat edinilen cocuklarla yapılan calışmalar da, biyolojik annenin cocuğun sosyal ozellikleri acısından belirleyici olduğunu ortaya koymuştur
Genel anlamda sosyal kaygıların surekli olduğu ve kişinin hayatını zorlaştırıcı, ya da engelleyici olabildiğinde sosyal anksiyete bozukluğu (SAB) tanısı akla gelebilir
SABnin bilinen ilk tanımı, Hipokrat tarafından sosyal ortamlarda yuz kızarmasını cağrıştıran eritrofobi ismiyle yapılmıştır Utangaclık duzeyindeki sosyal anksiyete, sosyal olarak kabul gormeyi sağlayabildiği olcude uyumlu bir ozellik olabilmekteyken, aşırı tehdit algısı ve insanlardan uzaklaşmaya neden olabilen sosyal anksiyete işlevselliği onemli duzeyde bozabilmektedir Gunumuzde cocuk ve ergenlerde SAB tanımı icinde, erişkinlerde de olduğu gibi en sık, toplum icinde konuşma, yemek yeme, yazı yazma; partilere katılma; otorite figurleri ile konuşma; sosyal ilişkilere katılma korkusu; sosyal ortamlarda nefes darlığı, yuz kızarması, carpıntı, baygınlık, titreme, ağız kuruluğu, kaslarda gerginlik, karın ağrıları, olme isteği ve baş ağrısı gibi fiziksel şikayetler yer alır
Coğu anksiyete bozukluğu gibi SAB da sıklıkla cocukluk cağında başlamaktadır Son yıllarda yuksek gorulme oranı ve işlevselliği belirgin duzeyde etkilemesi nedeniyle SAB daha fazla dikkat cekmeye başlamıştır Erken başlangıcı ve henuz patolojik duzeye gelmeden tespiti ile koruyucu yaklaşımın sağlanması mumkun olabilmektedir
Yaşamboyu gorulme oranı %133tur (erkekler: %111, kadınlar: %155) ve kişinin işlevselliğini oldukca olumsuz etkileyen bir psikopatoloji olan SAB sıklıkla ergenlik (1320, ort:155) yaşlarında başlamaktadır Bu cocukların sosyal becerileri duzeyleri duşuk olarak kalır, daha az arkadaş sahibi olurlar, belirgin olarak yalnızlık yaşayabilirler ve cok sayıda aktiviteden uzak dururlar Bazı olgularda sosyal anksiyete okul korkusuna neden olabilir Yine bazı SAB olguları, sosyal kaygıları sonucu davranım sorunları, karşı gelme davranışı, alkol ve madde kullanımı gosterebilirler
Ne yapmalı?
Cocuğunuzun ozelliklerini tanıyın ve onu bir butun olarak kabul edin Onun tum ilgi alanlarına ve duygularına hassas olmak ve kabul edici (daha az eleştirel) yaklaşım onun ozguvenini arttırmak acısından ilk adımlardan biridir
Ozguvenini arttırın Utangac cocuklar sıklıkla kendileri hakkında olumsuz duşuncelere sahiptir ve insanlar tarafından kabul edilmediklerini duşunebilirler Onların becerilerini keşfetmelerine ve geliştirmelerine rehberlik edin Kendini iyi hisseden, ozguvenli cocuklar nadiren utangaclık hissederler
Sosyal becerilerini geliştirin Onun sosyal ilişkilerde yaşadığı zorlukların nedenlerini araştırın Uygun sosyal beceri sozcukleri, sosyal beceri yontemleri konusunda yol gosterin Kucuk yaşlardan itibaren sosyal ortamlara (or, spor kulubu, dans okulu, tiyatro vs) girmesini ve sosyal becerilerini geliştirme fırsatı bulmasını sağlayın
Yeni ortamlara alışmasıısınması icin fırsat verin Tehdit edici olarak algıladığı bir ortama girerken aşırı zorlayıcı olmamaya dikkat edin, oraya alışabilmesi icin zaman verin ve olumlu ozelliklerine (cocuğa ve ortama ait) dikkat cekin
Yardım almayı ihmal etmeyin Genellikle kronik ve direncli bir ozellik olduğundan ve daha şiddetli olgularda kaygılarla baş etmek cok zor olabildiğinden, biyopsikososyal iyilik halinin devamı, temini icin gerekli olduğunda psikiyatrik, psikolojik yardım fırsatlarını araştırın
Cocuklarda Utangaclık Nedir?
Cocuklarda Utangaclık ve Tedavisi
Utangaclık cok sık gorulen bir duygudur Hemen herkes yeni sosyal durumlarda belirli olculerde sosyal kaygı yaşayabilmektedir Aslında kişinin yeni sosyal duruma ve olası tehditlere karşı gerekli tedbirleri alması acısından adaptif, koruyucu bir ozellik olarak da değerlendirilebilir
Peki neden bazı cocuklar diğerlerine gore daha utangactır? Utangaclığın belirli bir kısmı oğrenilir Yani, aile cevresi ve kulturel normlar diğer cevrelere gore kişinin daha utangac gorulmesine yol acabilir Orneğin Cinli cocuklar, İsveclilere, ya da Amerikalılara gore daha az konuşkandırlar Bazı aileler cocuklarını sosyal ilişkilerden daha uzak ve cekingen olmaları yonunde yonlendirir ve bu yonde odullendirebilirler
Ote yandan, utangaclığın biyolojik ve mizacla ilişkili yonleri uzerine bulgular gunden gune artmaktadır Diğer kişilik turlerine gore utangaclığın daha fazla genetik ozellik gosterdiği gorulmuştur Evlat edinilen cocuklarla yapılan calışmalar da, biyolojik annenin cocuğun sosyal ozellikleri acısından belirleyici olduğunu ortaya koymuştur
Genel anlamda sosyal kaygıların surekli olduğu ve kişinin hayatını zorlaştırıcı, ya da engelleyici olabildiğinde sosyal anksiyete bozukluğu (SAB) tanısı akla gelebilir
SABnin bilinen ilk tanımı, Hipokrat tarafından sosyal ortamlarda yuz kızarmasını cağrıştıran eritrofobi ismiyle yapılmıştır Utangaclık duzeyindeki sosyal anksiyete, sosyal olarak kabul gormeyi sağlayabildiği olcude uyumlu bir ozellik olabilmekteyken, aşırı tehdit algısı ve insanlardan uzaklaşmaya neden olabilen sosyal anksiyete işlevselliği onemli duzeyde bozabilmektedir Gunumuzde cocuk ve ergenlerde SAB tanımı icinde, erişkinlerde de olduğu gibi en sık, toplum icinde konuşma, yemek yeme, yazı yazma; partilere katılma; otorite figurleri ile konuşma; sosyal ilişkilere katılma korkusu; sosyal ortamlarda nefes darlığı, yuz kızarması, carpıntı, baygınlık, titreme, ağız kuruluğu, kaslarda gerginlik, karın ağrıları, olme isteği ve baş ağrısı gibi fiziksel şikayetler yer alır
Coğu anksiyete bozukluğu gibi SAB da sıklıkla cocukluk cağında başlamaktadır Son yıllarda yuksek gorulme oranı ve işlevselliği belirgin duzeyde etkilemesi nedeniyle SAB daha fazla dikkat cekmeye başlamıştır Erken başlangıcı ve henuz patolojik duzeye gelmeden tespiti ile koruyucu yaklaşımın sağlanması mumkun olabilmektedir
Yaşamboyu gorulme oranı %133tur (erkekler: %111, kadınlar: %155) ve kişinin işlevselliğini oldukca olumsuz etkileyen bir psikopatoloji olan SAB sıklıkla ergenlik (1320, ort:155) yaşlarında başlamaktadır Bu cocukların sosyal becerileri duzeyleri duşuk olarak kalır, daha az arkadaş sahibi olurlar, belirgin olarak yalnızlık yaşayabilirler ve cok sayıda aktiviteden uzak dururlar Bazı olgularda sosyal anksiyete okul korkusuna neden olabilir Yine bazı SAB olguları, sosyal kaygıları sonucu davranım sorunları, karşı gelme davranışı, alkol ve madde kullanımı gosterebilirler
Ne yapmalı?
Cocuğunuzun ozelliklerini tanıyın ve onu bir butun olarak kabul edin Onun tum ilgi alanlarına ve duygularına hassas olmak ve kabul edici (daha az eleştirel) yaklaşım onun ozguvenini arttırmak acısından ilk adımlardan biridir
Ozguvenini arttırın Utangac cocuklar sıklıkla kendileri hakkında olumsuz duşuncelere sahiptir ve insanlar tarafından kabul edilmediklerini duşunebilirler Onların becerilerini keşfetmelerine ve geliştirmelerine rehberlik edin Kendini iyi hisseden, ozguvenli cocuklar nadiren utangaclık hissederler
Sosyal becerilerini geliştirin Onun sosyal ilişkilerde yaşadığı zorlukların nedenlerini araştırın Uygun sosyal beceri sozcukleri, sosyal beceri yontemleri konusunda yol gosterin Kucuk yaşlardan itibaren sosyal ortamlara (or, spor kulubu, dans okulu, tiyatro vs) girmesini ve sosyal becerilerini geliştirme fırsatı bulmasını sağlayın
Yeni ortamlara alışmasıısınması icin fırsat verin Tehdit edici olarak algıladığı bir ortama girerken aşırı zorlayıcı olmamaya dikkat edin, oraya alışabilmesi icin zaman verin ve olumlu ozelliklerine (cocuğa ve ortama ait) dikkat cekin
Yardım almayı ihmal etmeyin Genellikle kronik ve direncli bir ozellik olduğundan ve daha şiddetli olgularda kaygılarla baş etmek cok zor olabildiğinden, biyopsikososyal iyilik halinin devamı, temini icin gerekli olduğunda psikiyatrik, psikolojik yardım fırsatlarını araştırın