elektronikci
FD Üye
Halk arasında takıntı hastalığı olarak adlandırılan Obsesif Kompulsif Bozukluk, klinik psikologların oldukça sık karşılaştıkları kaygı bozuklukları kategorisinde sınıflandırılan psikolojik bir rahatsızlıktır. Zaman içerisinde kişinin hayatında ciddi sorunlara yol açabilen OKB yetişkinlikte ortaya çıkabildiği gibi çocukluk çağında da ilk olarak ortaya çıkabilir.
Takıntılı düşünceleri ve bu düşüncelerin yarattığı sıkıntıyı gidermek amacıyla tekrar eden davranışlar geliştirmiş olan birey, bir psikiyatrist ya da uzman klinik psikolog tarafından değerlendirilmelidir. Sağlıklı bireyler de zaman zaman takıntılı düşünceler ya da davranışlar sergileyebilmektedir ve her obsesyon (takıntılı düşünce) ya da kompulsiyon (takıntılı davranış) varlığı bu hastalık için tanı koymayı gerektirmeyebilir. Bu nedenle internet ya da bu konuyla ilgili broşürlerden edinilen bilgilerle kendi kendine tanı konulması yerine bir uzman ile görüşülmelidir.
OKB Nedir?
Obsesyon (Düşünce): kişinin baskılamaya, önlemeye çalıştığı belirgin bir sıkıntıya yol açan tekrarlayıcı, ısrarlı düşünceler ya da imajlardır.
Kompulsiyon (Davranış): Rahatsız edici düşüncelerin ortaya çıkardığı sıkıntıyı azaltmak amacıyla yapılan, kişinin engelleyemediğini düşündüğü, tekrarlayıcı davranışlar ya da zihinsel eylemlerdir.
OKB tanı ölçütlerinde çocukların yetişkinlerden farklılaşan durumu, yetişkinin obsesyon ya da kompulsiyonlarının aşırı ya anlamsız olduğunu kabul etmesiyken, değerlendirme sürecinde çocukların bunu kabul etmesi beklenmez.
OKB’de Sık Görülen Obsesyon Ve Kompulsiyonlar Nelerdir?
Obsesyonlar
- Bulaşma (Kir, Mikrop, Hastalık)
- Kuşku
- Sevdiği insanların güvenliğine ilişkin kaygılar
- Cinsel ya da saldırgan bir eyleme yönelik yineleyici düşünceler
- Başkalarına zarar verme düşüncesi
- Simetri
- Dini obsesyonlar
- El yıkama
- Yıkanma,
- Temizleme,
- Bulaşmış olduğunu düşündüğü nesneden kaçınma
- Sayma
- Kontrol etme
- Düzenleme
- Biriktirme
Çocukluk çağı başlangıçlı olan Obsesif Kompulsif Bozukluk, çocuk ve ergenlerin %1-2 kadarında görülmektedir. Çocukluk çağında görülen OKB’nin başlangıç yaşı 7-12 arasındadır. Çocukluk dönemimde erkeklerde görülme oranı kızlara göre 1,5 kat daha fazla olmasına karşın bu oran ergenlik döneminde eşittir.
Çocukluk Çağındaki Tekrarlanan Davranışlarla OKB Belirtileri Karıştırılmamalıdır. Çocukluk Dönemi, hayal dünyasının zengin olduğu bir dönemdir ve bu döneme ait çocuğun gelişimine katkı sağlayan bazı davranışlar vardır Bunlar OKB’deki tekrar eden davranışlardan farklıdır. Örneğin; çizgilere basmamaya dikkat etme, şanslı numaraların olması, işleri belirli bir düzende yapma gibi davranışlar çocukların günlük işlevlerinin içinde yer alan, sosyalleşmeyi arttıran ve kaygıyı azaltan normal davranışlardır.
OKB’deki Davranışlar
İçerik olarak; temizlik, istifleme, kontrol etme, tekrarlama biçimindedir. Çocuğun/ergenin çok fazla zamanını alarak işlev bozukluğu yaratır. Sosyal izolasyona neden olacak biçimdedir ve çok fazla rahatsızlık arz eder.
OKB, Çocuklarda Gelişim Dönemlerine Göre Farklılıklar Gösteren bir Sorundur
Çocukluk döneminde sıklıkla obsesyonların eşlik etmediği kompulsiyonlar görülebilir. Erken yaşlarda OKB tanısı almış çocuklarda motor sistemle ilgili kompulsif belirtiler (parmak yalama, daireler çizerek yürüme) daha sık görülür. Ergenlerde ise bu durum obsesyonların fazlalığı niteliğinde yani çocuklara göre daha çok sıkıntı veren ve daha az kontrol edilebilir niteliktedir.
Çocuk ve Ergenlerde OKB’nin Nedenleri
OKB’nin nedeni tam olarak bilinememekle birlikte bu alanda yapılan araştırmalar; genetik faktörler, kaygıya yatkın olmak, beyin yapılarındaki işlev bozuklukları ve çevresel faktörlerin etkilerini araştırmaktadır.
OKB’de Sık Yapılan Düşünce Hataları
Abartılı Sorumluluk Algısı: Sadece yaptıklarından değil yapmadıklarından da sorumlu hissederler.
Düşüncenin Aşırı Önemsenmesi: Düşüncelerine aşırı önem verirler. Akıllarına gelen bir düşünceyi hemen dikkate alır, sorgularlar. Sadece düşünmekle o şeyin gerçekleşebileceğine inanırlar.
Düşüncenin Kontrolü: bir şeyi düşünmek, düşünülen şeyin olmasını istemek anlamına gelir diye düşünebilirler ya da kişinin kendi düşüncelerini kontrol etmesi gerektiğine inanabilirler.
Abartılı Tehdit Algısı: Olumsuz olayların olması bu durumu arttırabilir.
Belirsizlik ve Bilinmezliğe Tahammülsüzlük: belirsizliklere ve bilinmezliklere tahammül edemez, kesin sonuçlar bulmaya çalışırlar. Bu sebeple de karar vermekte güçlük yaşarlar.
Mükemmeliyetçilik: yapılan şeyin hatasız olması gerektiğine inanırlar. Yeterince iyi olduğundan emin olmak için tekrar tekrar yapabilirler. Ailenin mükemmeliyetçi tavırları çocuğun sıkıntısını arttırır.
OKB Çocuk/Ergenin Hayatını Nasıl Etkiler?
OKB çocuk/ergenin okul hayatında yarattığı sıkıntı nedeniyle dikkatte azalmalara yol açar. Çocuk/ergen tekrar eden davranışlarla uğraşmaktan derslere vakit ayıramadığı için ders başarısında düşüş yaşayabilir. Ayrıca takıntılı düşünceler gelmesin diye okula gitmekten kaçınabilir.
Çocuk/ergenin tekrar eden davranışları arkadaşları arasında da alay konusu olabilir. Bunun yanı sıra çocuk takıntılı düşüncelerin getirdiği sıkıntının etkisiyle arkadaşları ile iletişimi kesebilir.
OKB sorunu olan çocuklar, sürekli onay alma ihtiyacıyla, tekrar tekrar aynı soruları sorarak aile üyelerinde öfke oluşmasına sebep olabilirler. Tekrarlayan davranışların getirdiği yoğunluktan dolayı evdeki sorumluluklarını yerine getirmeyebilirler. Çocuk/ergenin sürekli takıntılı düşünce ve davranışlar ile uğraş halinde olması aile ile çatışma yaşamasına sebep olabilir.
Bedensel Şikayetler
- Kalp çarpıntısı
- Terleme
- Sık nefes alma
- Sık idrara çıkma
- Endişe
- Sıkıntı
- Sinirlilik
- Kontrolünü kaybetme korkusu
- Suçluluk
- Kolay irkilme
Bu psikolojik sorunla karşılaşmak çocuğun hatası değildir. Çocuğunuzu yapmak zorunda hissettiği davranışları nedeniyle eleştirmeyin, ona öfkelenmeyin. Onun için yapabileceğiniz en iyi yardım tedaviye devam etmesi için onu motive etmektir. Tedavi sürecinde terapistinizden hastalıkla ilgili sizi bilgilendirmesini isteyin. Çocuğunuz problemlerini paylaştığında yargılamadan, ilgiyle dinleyin. Böylece içine kapanmasını engellemiş, onunla ilişki kurmuş olursunuz. Ancak bunu yaparken onsesyon ve kompulsiyonlarını desteklemeyin. Son olarak hastalığın getirdiği belirtiler çocuğunuzun eğitim hayatında problemlere yol açabilir. Bu durumu öfkeyle karşılamak yerine problemi çözmesine yardım edecek yollar sunmak önemlidir.