Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
Günümüzde obezitede hızlı artış yaşanmaktadır. Gerek fast food tüketiminin artması gerekse teknolojinin hızla gelişmesiyle azalan günlük hareketlerin etkisiyle obezite, çocuk yaşlarda da hızla yayılmaktadır.
Çocuklukta obezite, bebeklik dönemindeki hatta anne karnındaki beslenmeye de dayanmaktadır. Hamilelik döneminde ve emziklik döneminde anne adayları ve anneler kendi fizyolojik ihtiyaçlarını ve çocuklarının fizyolojik ihtiyaçlarını karşılayabilecek kadar beslenmeleri gerekmektedir. Bu da ortalama günlük 500- 700 kalorilik bir artıştır. (500 kalori = 2 köfte büyüklüğünde et + 2 porsiyon meyve + 2 ince dilim ekmek + 1 bardak süt). Doğum sonrasındaki ilk 6 ay içerisinde anne sağlıklı ve yeterli beslenip su miktarını yeterli tükettiğinde; bebeğe sütü yeteceği için bu süreçte anne sütü dışında hiçbir besine ihtiyaç duyulmayacaktır. İlk 6 ay sadece anne sütüyle beslenen bebeklerde; obezite, diyabet, kalp rahatsızlıkları, kanser daha az görülmektedir.
Bebeklik dönemini atlattıktan sonraki evrede çocuğunuzu obeziteden korumak sizin elinizdedir. Peki bunun için neler yapılmalıdır?
Evde hazırlayacağınız yemeklerde yağ miktarını bol kullanmayın. Çocuklarınızın damak tadı yağlı yemeklere alışmamalı.
Yemeklerinizdeki tuz miktarını azaltın ve sofraya tuz koymayın.
Kızartmalardan, hamurlu gıdalardan, çikolatalardan çocuklarınızı uzak tutun. Onları mutlu etmek ya da susturmak kalorili gıdaları kullanmayın. Çok güzel eğlenceli meyve tabaklarıyla da mutlu edebilirsiniz.
Çocuklarınızın sevmedikleri gıdaları yemeleri için baskı kurmayın. Zaman zaman o yiyeceği tekrar yapıp; yiyip yemeyeceğini sorun. Belki bu süreç 15-20 denemenizin sonucunda başarıyı getirecektir, sabırlı olmanız gerekmektedir.
Sevmediği yiyecekleri çeşitlendirerek yedirmeyi deneyin. Örneğin; kızartılmış yumurtayı sevmiyorsa; kaynamış yumurtayı, omleti, çılbırı deneyebilirsiniz.
Çocuklarınızı ödüllendirmek için çikolata gibi şekerli gıdalar kullanmayın. Ödüllendirmeyi şekerli gıdalar üzerine yaptığınızda; ileriki yaşlarda da herhangi bir başarı ya da kutlamada ilk aklına geleceği gıda şekerli gıda olacaktır.
Market ürünleri almak yerine kendiniz evde hazırlamaya çalışın. Örneğin marketten alacağınız meyveli yoğurt yerine evde kendiniz blender yardımıyla meyveli yoğurt yapabilirsiniz, cips yerine; ince ince dilinlenmiş patatesleri yağlı kağıt yardımıyla fırına vererek cips hazırlayabilirsiniz.
Kahvaltı öğününü çocuklarınızda atlamamaya özen gösterin. Beynin ve kasların uyanması için güzel bir kahvaltı yardımcı olacaktır.
Çocuklarınıza meyvesuyu hazırlamak yerine meyvenin kendisini yedirmeye özen gösterin.
Asitli ve şekerli içecek, ketçap, mayonez gibi market ürünlerini evinize almamaya özen gösterin.
Çocuğunuz okuldan geldikten sonra ona sunacağınız ara öğün kek, pasta, börek yerine ; tost + ayran, süt + meyve, meve+kuruyemiş gibi besleyici gıdalar olmalıdır.
Çocuklarınızın dışarı çıkmasına, koşmasına, spor yapmasına izin verin. Unutmayın ki; ne kadar çok hareketli olursa o kadar kronik hastalıklardan uzaklaşacaktır.
Çocuklukta obezite, bebeklik dönemindeki hatta anne karnındaki beslenmeye de dayanmaktadır. Hamilelik döneminde ve emziklik döneminde anne adayları ve anneler kendi fizyolojik ihtiyaçlarını ve çocuklarının fizyolojik ihtiyaçlarını karşılayabilecek kadar beslenmeleri gerekmektedir. Bu da ortalama günlük 500- 700 kalorilik bir artıştır. (500 kalori = 2 köfte büyüklüğünde et + 2 porsiyon meyve + 2 ince dilim ekmek + 1 bardak süt). Doğum sonrasındaki ilk 6 ay içerisinde anne sağlıklı ve yeterli beslenip su miktarını yeterli tükettiğinde; bebeğe sütü yeteceği için bu süreçte anne sütü dışında hiçbir besine ihtiyaç duyulmayacaktır. İlk 6 ay sadece anne sütüyle beslenen bebeklerde; obezite, diyabet, kalp rahatsızlıkları, kanser daha az görülmektedir.
Bebeklik dönemini atlattıktan sonraki evrede çocuğunuzu obeziteden korumak sizin elinizdedir. Peki bunun için neler yapılmalıdır?
Evde hazırlayacağınız yemeklerde yağ miktarını bol kullanmayın. Çocuklarınızın damak tadı yağlı yemeklere alışmamalı.
Yemeklerinizdeki tuz miktarını azaltın ve sofraya tuz koymayın.
Kızartmalardan, hamurlu gıdalardan, çikolatalardan çocuklarınızı uzak tutun. Onları mutlu etmek ya da susturmak kalorili gıdaları kullanmayın. Çok güzel eğlenceli meyve tabaklarıyla da mutlu edebilirsiniz.
Çocuklarınızın sevmedikleri gıdaları yemeleri için baskı kurmayın. Zaman zaman o yiyeceği tekrar yapıp; yiyip yemeyeceğini sorun. Belki bu süreç 15-20 denemenizin sonucunda başarıyı getirecektir, sabırlı olmanız gerekmektedir.
Sevmediği yiyecekleri çeşitlendirerek yedirmeyi deneyin. Örneğin; kızartılmış yumurtayı sevmiyorsa; kaynamış yumurtayı, omleti, çılbırı deneyebilirsiniz.
Çocuklarınızı ödüllendirmek için çikolata gibi şekerli gıdalar kullanmayın. Ödüllendirmeyi şekerli gıdalar üzerine yaptığınızda; ileriki yaşlarda da herhangi bir başarı ya da kutlamada ilk aklına geleceği gıda şekerli gıda olacaktır.
Market ürünleri almak yerine kendiniz evde hazırlamaya çalışın. Örneğin marketten alacağınız meyveli yoğurt yerine evde kendiniz blender yardımıyla meyveli yoğurt yapabilirsiniz, cips yerine; ince ince dilinlenmiş patatesleri yağlı kağıt yardımıyla fırına vererek cips hazırlayabilirsiniz.
Kahvaltı öğününü çocuklarınızda atlamamaya özen gösterin. Beynin ve kasların uyanması için güzel bir kahvaltı yardımcı olacaktır.
Çocuklarınıza meyvesuyu hazırlamak yerine meyvenin kendisini yedirmeye özen gösterin.
Asitli ve şekerli içecek, ketçap, mayonez gibi market ürünlerini evinize almamaya özen gösterin.
Çocuğunuz okuldan geldikten sonra ona sunacağınız ara öğün kek, pasta, börek yerine ; tost + ayran, süt + meyve, meve+kuruyemiş gibi besleyici gıdalar olmalıdır.
Çocuklarınızın dışarı çıkmasına, koşmasına, spor yapmasına izin verin. Unutmayın ki; ne kadar çok hareketli olursa o kadar kronik hastalıklardan uzaklaşacaktır.
