Duygularını ifade edemeyen çocuklar öfkeli, içe kapanık, saldırgan çocuklara dönüşüyorlar. Ne hissettiklerini söyleyemeyen çocuklar ev ortamındada, okul ortamındada kendini ifade etmenin yolunu bilmediğinden doğru ifade ediş yöntemini kullanamıyorlar. Bunun bir nedeni anne babaların çocuğa duygularını nasıl ifade etmesi gerektiğini öğretmemiş, kendi duygularını çocuğa hiç söylememiş olmasından kaynaklanmaktadır. Çocukların duygularıyla başa çıkmalarını sağlamak için şu yöntemleri deneyebilirsiniz: *Onları tüm dikkatinizle dinleyin. * ‘’Aaaaa’’, ‘’ Hımm’’ gibi kelimelerle onların duygularını kabullendiğinizi gösterin. *Onların duygularını adlandırın. *Arzularına hayallerle karşılık verin. Tüm bunlardan önce ebeveynin, kendini ifade etmesi çocuğa yardımcı olması gerekir.
Ne renk hissediyorsunuz? Çocukların duygularıyla bağ kurmalarını sağlamak için kullandığım yöntemlerden biri de onlardan duyguların renkleri olduğunu hayal etmelerini istemektir. Kızgınlık için kırmızı, sükûnet için mavi, endişe için sarı, üzüntü için siyah, heyecan için turuncu, mutluluk için yeşil ve ‘mükemmel ruh hali!’ için mor kullanmayı öneririm. Çocuk bana canını sıkan bir şey anlattığında, Şimdi çevrende dönüp dolanan renkler hangileri? diye sorarım. Çok miktarda kırmızı (kızgınlık) ve siyah (üzüntü) duygular olduğunu söylerse bu duyguları bedeninin neresinde hissettiğini göstermesini teşvik ederim. Çoğunlukla siyah mı yoksa kırmızı mı? Orada hiç yeşil var mı? Bu, bazı çocukların huzursuz olduklarında duygularından kopmadan bedenlerine odaklanmalarına ve duygularını yaşamalarına yardımcı olmak için mükemmel bir yoldur. Bu amaçla geliştirdiğim bir canlandırma uygulaması var. Kızgın (kırmızı) bir çocuğa, kızgın duygularının üstüne bir kova mavi (sükûnet) dökerek mor (mükemmel ruh hali) yarattığını hayal etmesini söylerim. Bazı çocuklar kendilerini daha iyi hissetmek için öngörülü bir şekilde bu yaklaşımı kullanmaktan hoşlanırlar.
Çocuklar, kendi öfkelerini besleyecek bir çevrede değil, sakin bir çevrede olmalı. Çocuklara karşı olan tutumumuz sevginin, dinlemenin ve empatinin olduğu bir yerden başlayarak gelişmeli. Hissettikleri duyguların ne olduğunu anlamayı öğreterek çocuklarımıza yüz ifadeleri, vücut hareketleri ve her duygunun sebep olduğu ses tonu hakkında pek çok şey öğretebiliriz. Kaçınılması gereken bir şey sinirli ya da bunalmış çocuklarımızı ikna etmeye çalışmaktır. Nasıl hissettiklerini ifade etmeleri için onları cesaretlendirebiliriz ancak birkaç dakika beklemek genellikle sakinleşmelerine yardımcı olur.
Duygusal olarak zeki ve sağlıklı çocuklar yetiştirmek istiyorsak, işe çocuklarımızın duygularını ifade etmelerine izin vererek başlamalıyız.