Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
Soğuk, yağmurlu ve kasvetli günlerde canımız hamur işi ve tatlı üzere yüksek karbonhidratlı besinleri daha çok istiyor. Bunun nedeni havalar soğudukça vücut ısımızı koruyabilmek için daha çok güce muhtaçlık duymamız. Tahlil ise hem iç ısıtacak hem de vücudu yağlandırmayacak azıklara yönelmekte. Aile Tabibi Prof. Dr. İsmet Tamer bu azıkları açıklıyor. İşte kış günlerinde kilo almadan içinizi ısıtacak 10 lezzet önerisi!
Soğuk, yağmurlu ve kasvetli günlerde canımız hamur işi ve tatlı üzere yüksek karbonhidratlı azıkları daha çok velev. Bilhassa karbonhidrat açısından varlıklı azıkları yeme eğilimimiz artar. Lakin dikkat etmezsek bu besinler süratle kilo aldırabiliyor. Tahlil ise hem iç ısıtacak hem de vücudu yağlandırmayacak azıklara yönelmekte. Aile Hekimliği Kompetanı Prof. Dr. İsmet Tamer, Pudra.com okuyucuları için bu besinleri açıklıyor.
1) Kapasisin ile metabolizma hızlandırma: Al biber
Al ya da acı biber yemeklerimize lezzet katmakla kalmaz, içerdiği kapsaisin sayesinde metabolizma hızlandırıcı tesiriyle vücut ısısını da yükseltir.
Önemli bir mide-bağırsak probleminiz yoksa kahvaltıdaki yeşilliklerden başlayarak akşam çorbasına kadar her öğünde azar azar tüketmeniz içinizi ısıtmaya yardımcı olur.
2) Antimikrobiyal özellikli baharatlar: Zencefil ve tarçın
Enfeksiyonlardan korunmada, bağışıklık sistemini güçlendirmede ve kilo denetiminde önerilen zencefil ve tarçın münhasıran metabolizma hızlandırıcı tesirleri sayesinde vücudunuzu soğuk havaların tesirlerinden müdafaaya destek sağlar. Bu iki baharatın antimikrobiyal özelliği vardır ve teneffüs yolu enfeksiyonlarının neredeyse salgın haline geldiği bu günlerde gün uzunluğu çaya katılarak marazlardan korunmak mümkün olabilir.
3) Vücut ısısını müdafaaya yardımcı: Ihlamur çayı
Sıcak bir bardak çay soğuk günlerde iç ısıtmaya birebirdir. Aslında analarımızın yaptığı üzere ıhlamur da çok âlâ masraf. Üstelik ıhlamur sıcak sıcak içildiğinde vücut ısısının korunmasına yardımcıdır.
Boğaz ağrısı ya da soğuk algınlığında limonlu ıhlamur önerilmesinin bir nedeni de içerdiği etken hususlar sayesinde viral enfeksiyonları güzelleştirici özelliği olmasıdır.
4) Bağışıklık güçlendirici "kurkumin" kaynağı: Zerdeçal
Hint safranı olarak bilinen ve artık devletimizde de çok yaygın bulunan zerdeçal, içerdiği kurkumin sayesinde hem bağışıklığı güçlendirir hem de antioksidan tesirlere sahiptir. Vücut ısısını muhafazaya güçlü bir halde yardımcı olur.
Soğuk kış günlerinde mutfağımızın bir bucağında kesinlikle biraz zerdeçal bulundurmakta yarar vardır.
5) Piperin kaynağı: Karabiber
Yemeklere kattığı lezzetin yanı sıra antioksidan özelliğe de sahip olan karabiber, içerdiği piperin sayesinde kış aylarında vücudumuzu uyararak vücut ısısının korunmasına yardımcı olur.
6) C vitamini kaynakları: Turunçgiller ve yeşil yapraklı sebzeler
Ne hengam nezle grip olsak C vitamini alıp güzelleşmeye çalışırız. Lakin bağışıklık sistemimiz o denli çalışmaz. Bağışıklık sistemimizin güçlü olması vücudumuzun marazlara karşı direncini elbette artırır lakin bunun için yalnızca hastalanınca değil sistemli olarak her gün gereksinimimiz olan vitamin ve mineralleri yeteri kadar almamız gerekir.
Vücut direncini artırmak için başta mandalina ve portakal üzere turunçgiller olmak üzere, taze meyve ve bol yeşil yapraklı sebzeler birebirdir.
7) A vitamini kaynakları: Yumurta, balık ve süt
A vitamini bağışıklık sistemi üzerinde güçlendirici tesire sahiptir ve bunu içeren havuç, yumurta, balık, ıspanak, mercimek, lahana ve süt eserleri tüketmek vücut direncimizi artırmamıza yardımcı olur.
Yumurta ve balık tıpkı vakitte güçlü omega-3 kaynaklarıdır. Bugün omega-3’ün tertipli ve yerinde ölçüde alındığında vücudun pek çok sistemi üzere bağışıklık sistemine de destek olduğu araştırmalarla kanıtlanmış durumda. Gelgelelim omega-3’ün etkin formu bitkisel besinlerde maatteessüf mevcut değil, semizotu üzere besinlerdeki etkin olmayan formu da vücutta etkin forma çok az dönüşüyor. O nedenle şayet gezen tavuk yumurtası ve haftada 3-4 porsiyon sağlıklı deniz balığı yiyerek omega-3 alamıyorsanız, muteber markaların omega-3 eserlerini kullanabilirsiniz.
8) Probiyotikten yana güçlü azıklar: Konut prodüksiyonu yoğurt, kefir ve turşu
Başta kefir ve hane imalatı yoğurt üzere fermente süt eserleri olmak üzere probiyotik zengini azıkları menülerinizden eksik etmeyin. Tüm doğal probiyotik besinler öncelikle bağırsak mikrobiyotasını güçlendirerek bağışıklık sistemini enfeksiyonlara dirençli hale getirir. Örneğin tuz ölçüsüne dikkat edilerek konut imalatı turşu tüketmek grip ve nezleden değerli nispette korur.
9) Bağırsak sıhhati için: Su
Bağırsak sıhhati için probiyotik besinler yanı sıra kabızlık probleminin yaşanmaması için her gün ehil su ve lifli, posalı azık tüketilmesi de çok değerlidir. Günde ortalama 8-10 bardak su için.
10) Lif kaynağı: Yulaf kepeği
Son yıllarda güçlü bir lif kaynağı olan yulaf kepeğinin içerdiği beta-glukan sayesinde hem bağırsak sıhhatine hem de bağışıklık sistemine destek olduğuna dair araştırmalar yayınlanıyor. Yulaf kepeğinin kolay kolay tüketilmesi için hazır formları mevcut.
11) Bağışıklık sistemini güçlü tutmak için: Et ve bakliyat
Vücudumuzdaki pek çok enzim ve hormonlar ile marazlardan koruyan antikor üzere unsurlar için protein olmazsa olmaz. Bu nedenle kış günlerinde bağışıklık sistemimizin düzgün çalışması için her gün ehliyetli protein almak gerekir. Başta sağlıklı deniz balıkları ve yüksek protein içeren bakliyatlar olmak üzere her gün vücut yükümüzün kilosu başına yaklaşık 1 gr protein almak ülküdür. Yağsız al et ve derisi alınmış beyaz et de çoka kaçılmadan ve dönüşümlü olmak üzere tüketilebilir.
Soğuk, yağmurlu ve kasvetli günlerde canımız hamur işi ve tatlı üzere yüksek karbonhidratlı azıkları daha çok velev. Bilhassa karbonhidrat açısından varlıklı azıkları yeme eğilimimiz artar. Lakin dikkat etmezsek bu besinler süratle kilo aldırabiliyor. Tahlil ise hem iç ısıtacak hem de vücudu yağlandırmayacak azıklara yönelmekte. Aile Hekimliği Kompetanı Prof. Dr. İsmet Tamer, Pudra.com okuyucuları için bu besinleri açıklıyor.
Al ya da acı biber yemeklerimize lezzet katmakla kalmaz, içerdiği kapsaisin sayesinde metabolizma hızlandırıcı tesiriyle vücut ısısını da yükseltir.
Önemli bir mide-bağırsak probleminiz yoksa kahvaltıdaki yeşilliklerden başlayarak akşam çorbasına kadar her öğünde azar azar tüketmeniz içinizi ısıtmaya yardımcı olur.
Enfeksiyonlardan korunmada, bağışıklık sistemini güçlendirmede ve kilo denetiminde önerilen zencefil ve tarçın münhasıran metabolizma hızlandırıcı tesirleri sayesinde vücudunuzu soğuk havaların tesirlerinden müdafaaya destek sağlar. Bu iki baharatın antimikrobiyal özelliği vardır ve teneffüs yolu enfeksiyonlarının neredeyse salgın haline geldiği bu günlerde gün uzunluğu çaya katılarak marazlardan korunmak mümkün olabilir.
Sıcak bir bardak çay soğuk günlerde iç ısıtmaya birebirdir. Aslında analarımızın yaptığı üzere ıhlamur da çok âlâ masraf. Üstelik ıhlamur sıcak sıcak içildiğinde vücut ısısının korunmasına yardımcıdır.
Boğaz ağrısı ya da soğuk algınlığında limonlu ıhlamur önerilmesinin bir nedeni de içerdiği etken hususlar sayesinde viral enfeksiyonları güzelleştirici özelliği olmasıdır.
Hint safranı olarak bilinen ve artık devletimizde de çok yaygın bulunan zerdeçal, içerdiği kurkumin sayesinde hem bağışıklığı güçlendirir hem de antioksidan tesirlere sahiptir. Vücut ısısını muhafazaya güçlü bir halde yardımcı olur.
Soğuk kış günlerinde mutfağımızın bir bucağında kesinlikle biraz zerdeçal bulundurmakta yarar vardır.
5) Piperin kaynağı: Karabiber
Yemeklere kattığı lezzetin yanı sıra antioksidan özelliğe de sahip olan karabiber, içerdiği piperin sayesinde kış aylarında vücudumuzu uyararak vücut ısısının korunmasına yardımcı olur.
Ne hengam nezle grip olsak C vitamini alıp güzelleşmeye çalışırız. Lakin bağışıklık sistemimiz o denli çalışmaz. Bağışıklık sistemimizin güçlü olması vücudumuzun marazlara karşı direncini elbette artırır lakin bunun için yalnızca hastalanınca değil sistemli olarak her gün gereksinimimiz olan vitamin ve mineralleri yeteri kadar almamız gerekir.
Vücut direncini artırmak için başta mandalina ve portakal üzere turunçgiller olmak üzere, taze meyve ve bol yeşil yapraklı sebzeler birebirdir.
7) A vitamini kaynakları: Yumurta, balık ve süt
Yumurta ve balık tıpkı vakitte güçlü omega-3 kaynaklarıdır. Bugün omega-3’ün tertipli ve yerinde ölçüde alındığında vücudun pek çok sistemi üzere bağışıklık sistemine de destek olduğu araştırmalarla kanıtlanmış durumda. Gelgelelim omega-3’ün etkin formu bitkisel besinlerde maatteessüf mevcut değil, semizotu üzere besinlerdeki etkin olmayan formu da vücutta etkin forma çok az dönüşüyor. O nedenle şayet gezen tavuk yumurtası ve haftada 3-4 porsiyon sağlıklı deniz balığı yiyerek omega-3 alamıyorsanız, muteber markaların omega-3 eserlerini kullanabilirsiniz.
Başta kefir ve hane imalatı yoğurt üzere fermente süt eserleri olmak üzere probiyotik zengini azıkları menülerinizden eksik etmeyin. Tüm doğal probiyotik besinler öncelikle bağırsak mikrobiyotasını güçlendirerek bağışıklık sistemini enfeksiyonlara dirençli hale getirir. Örneğin tuz ölçüsüne dikkat edilerek konut imalatı turşu tüketmek grip ve nezleden değerli nispette korur.
9) Bağırsak sıhhati için: Su
Bağırsak sıhhati için probiyotik besinler yanı sıra kabızlık probleminin yaşanmaması için her gün ehil su ve lifli, posalı azık tüketilmesi de çok değerlidir. Günde ortalama 8-10 bardak su için.
10) Lif kaynağı: Yulaf kepeği
Son yıllarda güçlü bir lif kaynağı olan yulaf kepeğinin içerdiği beta-glukan sayesinde hem bağırsak sıhhatine hem de bağışıklık sistemine destek olduğuna dair araştırmalar yayınlanıyor. Yulaf kepeğinin kolay kolay tüketilmesi için hazır formları mevcut.
11) Bağışıklık sistemini güçlü tutmak için: Et ve bakliyat
Vücudumuzdaki pek çok enzim ve hormonlar ile marazlardan koruyan antikor üzere unsurlar için protein olmazsa olmaz. Bu nedenle kış günlerinde bağışıklık sistemimizin düzgün çalışması için her gün ehliyetli protein almak gerekir. Başta sağlıklı deniz balıkları ve yüksek protein içeren bakliyatlar olmak üzere her gün vücut yükümüzün kilosu başına yaklaşık 1 gr protein almak ülküdür. Yağsız al et ve derisi alınmış beyaz et de çoka kaçılmadan ve dönüşümlü olmak üzere tüketilebilir.
