nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 36
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 90
Büyüklük İmtihanı
Yemen hükümdarı, oldukça eli açık idi İhsanları her yere yayılmasına karşın, Hatimi Tai ’nin cömertliğinden bahsedilmesine dayanma edemez Sarayında herkese büyük bir davet verir Zengin fakir cümbür cemaat yer Halkın, (Hükümdarın ziyafeti ne dek mükemmel oldu, adeta Hatime yaklaştı) dediğini duyunca, Hatim sağ kaldıkça, cömertlikte birinci olmasına olanak olmadığını anlar, onu öldürtmeye karar verir Çok kuvvetli bir genç bulup eline yirmi altın verir İşi bitirince de, yirmi altın daha vereceğini söyler
Genç, sora sora Tay kabilesine kadar gelir gülümseyen, kendisi gibi yiğit bir gençle karşılaşır Bu sevimli genç (Hoş geldin yiğit Fazla halsiz olduğunu anlaşılıyor Bu gece misafirim ol!) diyerek evine götürür Gece, misafirine çok ikram ve ihsanda bulunur Sabah olunca, davetli gitmek isteyince, birkaç gün daha kalmasını ısrar eder Davetli der fakat:
Çok önemli bir işim var Bir an önce gitmem gerekir
İyilik ve hizmet etmekten hoşgörü duyduğu görünürde ev sahibi der ki:
İşin nedir, sana acaba bir yardımım dokunabilir mi? Ey asil kişi, sen fazla cömertsin, iyilik seversin, senden sır çıkmayacağı belirlenmiş Hatim isimli birini arıyorum Acaba tanıyor musun?
Hatim ile ne işin var?
Konuk, niçin geldiğini anlatıp der ama:
Bu işte bana tezgâhtar olman mümkün mü?
Muhakkak mümkündür Yalnız bu meslek o kadar basit olmaz Dediklerime uyarsan tereyağından kıl çekmiş gibi zahmetsiz olur
Ne yapmam gerekir?
Hatim de senin gibi yiğit biridir Ola Ki öldüremezsin Ben sana onun yerini tasvir edeyim Ancak öldüremez de meslek meydana çıkarsa, yerini söylediğim için beni öldürebilir Bu bakımdan benim ellerimi, ayaklarımı bağla Zorla söylettiğin anlaşılsın
Konuk, konut sahibinin elini, kolunu, ayaklarını adamakıllı bağladıktan sonradan sorar:
Hatim nerede?
Hatim denilen kimse benim Madem benim başım senin işine yarayacak, ne diye onu vermiyeyim? Misafirin arzusunu yapmak, gönlünü etmek benim en büyük arzumdur Hemen öldür, kimse duymadan buradan git!
Genç, neye uğradığını şaşırır Hemencecik Hatimin ayaklarına kapanıp der ki:
Sana gül yaprağı ile vuran kalleştir N ’olur beni bağışla!
Genç, helalleşip oradan ayrılıp hükümdarın huzuruna çıkar Olanları anlatır Hükümdar da, iyiliksever, cömert olduğu için hatasını anlayıp (Nakliye su ile değirmen dönmez Soylu Davranış mal ile değilmiş Hatimin cömertliği yaratılışından, fıtratından, güzel huyundan ileri geliyormuş Sen bahşedilen görevi fazlasıyla yerine getirdin) diyerek yirmi yerine kırk altın verir *
Yemen hükümdarı, oldukça eli açık idi İhsanları her yere yayılmasına karşın, Hatimi Tai ’nin cömertliğinden bahsedilmesine dayanma edemez Sarayında herkese büyük bir davet verir Zengin fakir cümbür cemaat yer Halkın, (Hükümdarın ziyafeti ne dek mükemmel oldu, adeta Hatime yaklaştı) dediğini duyunca, Hatim sağ kaldıkça, cömertlikte birinci olmasına olanak olmadığını anlar, onu öldürtmeye karar verir Çok kuvvetli bir genç bulup eline yirmi altın verir İşi bitirince de, yirmi altın daha vereceğini söyler
Genç, sora sora Tay kabilesine kadar gelir gülümseyen, kendisi gibi yiğit bir gençle karşılaşır Bu sevimli genç (Hoş geldin yiğit Fazla halsiz olduğunu anlaşılıyor Bu gece misafirim ol!) diyerek evine götürür Gece, misafirine çok ikram ve ihsanda bulunur Sabah olunca, davetli gitmek isteyince, birkaç gün daha kalmasını ısrar eder Davetli der fakat:
Çok önemli bir işim var Bir an önce gitmem gerekir
İyilik ve hizmet etmekten hoşgörü duyduğu görünürde ev sahibi der ki:
İşin nedir, sana acaba bir yardımım dokunabilir mi? Ey asil kişi, sen fazla cömertsin, iyilik seversin, senden sır çıkmayacağı belirlenmiş Hatim isimli birini arıyorum Acaba tanıyor musun?
Hatim ile ne işin var?
Konuk, niçin geldiğini anlatıp der ama:
Bu işte bana tezgâhtar olman mümkün mü?
Muhakkak mümkündür Yalnız bu meslek o kadar basit olmaz Dediklerime uyarsan tereyağından kıl çekmiş gibi zahmetsiz olur
Ne yapmam gerekir?
Hatim de senin gibi yiğit biridir Ola Ki öldüremezsin Ben sana onun yerini tasvir edeyim Ancak öldüremez de meslek meydana çıkarsa, yerini söylediğim için beni öldürebilir Bu bakımdan benim ellerimi, ayaklarımı bağla Zorla söylettiğin anlaşılsın
Konuk, konut sahibinin elini, kolunu, ayaklarını adamakıllı bağladıktan sonradan sorar:
Hatim nerede?
Hatim denilen kimse benim Madem benim başım senin işine yarayacak, ne diye onu vermiyeyim? Misafirin arzusunu yapmak, gönlünü etmek benim en büyük arzumdur Hemen öldür, kimse duymadan buradan git!
Genç, neye uğradığını şaşırır Hemencecik Hatimin ayaklarına kapanıp der ki:
Sana gül yaprağı ile vuran kalleştir N ’olur beni bağışla!
Genç, helalleşip oradan ayrılıp hükümdarın huzuruna çıkar Olanları anlatır Hükümdar da, iyiliksever, cömert olduğu için hatasını anlayıp (Nakliye su ile değirmen dönmez Soylu Davranış mal ile değilmiş Hatimin cömertliği yaratılışından, fıtratından, güzel huyundan ileri geliyormuş Sen bahşedilen görevi fazlasıyla yerine getirdin) diyerek yirmi yerine kırk altın verir *