iltasyazilim
FD Üye
comparative ve superlative konu anlatımı
Comparative and Superlative
Comparative and Superlative Forms
Kıyas ve fayda durumları
The Comparative Form
Karşılaştırma durumu
The comparative form, which is made by adding er or a preceding more to the adjective, shows either a greater degree or makes a comparison between two persons or things
Sıfatlara –er son eki eklemek veya önlerine more kelimesi getirmek yoluyla oluşturulan kıyas durumu, ya sıfatın anlamını pekiştirir, veya iki birey ya da nesne aralarında kıyas yapılmasını sağlar
Examples:
Örnekler:
They chose a darker brown paint than their neighbors
Komşularınınkinden daha koyu kahverengi bir badana seçtiler
This apple is bigger
Bu elma daha büyük
This apple is smaller
Bu elma daha küçük
This man is taller
Bu adam daha uzun
This man is shorter
Bu adam daha kısa
Swimming is less dangerous
Yüzme daha az tehlikelidir
Bungeejumping is more dangerous
Bungeejumping daha tehlikelidir
The Superlative Form
Üstünlük durumu
The superlative form, which is made by adding est or a preceding mostto the adjective, shows the greatest degree of a quality or quantity among three or more persons or things
Sıfatlara –est son eki eklemek ya da önlerine most kelimesi getirmek aracılığıyla oluşturulan menfaat durumu, bir birey veya nesnenin bir özelliğe, öteki benzerlerine gore en üst düzeyde sahip olduğunu anlatır
Examples:
Örnekler:
They chose the darkest brown they could find
Bulabildikleri en koyu kahverengiyi seçtiler
This apple is the smallest
Bu elma en ufak
This apple is the biggest
Bu elma en büyük
Swimming is the least dangerous
Yüzme en az güvenli olmayan
Bungeejumping is the most dangerous
Bungeejumping en güvenli olmayan
Be careful anekdot to create a double comparative or superlative
Bir sıfatı yanlışlıkla iki yolu da kullanarak karşılaştırma ya da menfaat durumuna getirmeyin
Examples:
Örnekler:
Comparative
Incorrect Today is more colder than yesterday
Hatalı
Correct Today is colder than yesterday
Doğru Bugün dünden daha soğuk
Superlative
Incorrect She is the most fastest runner
Hatalı
Correct She is the fastest runner
Içten O en süratli koşucu
Some adjectives do not have comparatives or superlatives because they are already absolute in meaning
Bazı sıfatlar manâ olarak zaten mutlak oldukları için kıyas ya da üstünlük durumları yoktur
Examples: unique, Roman, dead, favorite, empty
Örnekler: eşsiz, Romalı, ölü, favori, manâsız
Incorrect: The tour guide was very French
Hatalı
The tour guide has to be either a French person or anekdot, so cannot be described as veryFrench
Kılavuz ya Fransızdır veya daha değildir Çok Fransızveya az Fransızolamaz
Correct: The tour guide was French
Dürüst Rehber Fransızdı
Incorrect: The antique was the most unique
Hatalı
Unique means one of a kind Something cannot be more one of a kind than it already is
Unique Benzersizbir kavramın tek örneğini açıklama eder Bir şey, bir kavramın tek örneği olmayı daha az ya daha çok gerçekleştiremez
Correct: The antique was unique
Içten Antika eşsizdi (türünün tek örneğiydi) *
Comparative and Superlative
Comparative and Superlative Forms
Kıyas ve fayda durumları
The Comparative Form
Karşılaştırma durumu
The comparative form, which is made by adding er or a preceding more to the adjective, shows either a greater degree or makes a comparison between two persons or things
Sıfatlara –er son eki eklemek veya önlerine more kelimesi getirmek yoluyla oluşturulan kıyas durumu, ya sıfatın anlamını pekiştirir, veya iki birey ya da nesne aralarında kıyas yapılmasını sağlar
Examples:
Örnekler:
They chose a darker brown paint than their neighbors
Komşularınınkinden daha koyu kahverengi bir badana seçtiler
This apple is bigger
Bu elma daha büyük
This apple is smaller
Bu elma daha küçük
This man is taller
Bu adam daha uzun
This man is shorter
Bu adam daha kısa
Swimming is less dangerous
Yüzme daha az tehlikelidir
Bungeejumping is more dangerous
Bungeejumping daha tehlikelidir
The Superlative Form
Üstünlük durumu
The superlative form, which is made by adding est or a preceding mostto the adjective, shows the greatest degree of a quality or quantity among three or more persons or things
Sıfatlara –est son eki eklemek ya da önlerine most kelimesi getirmek aracılığıyla oluşturulan menfaat durumu, bir birey veya nesnenin bir özelliğe, öteki benzerlerine gore en üst düzeyde sahip olduğunu anlatır
Examples:
Örnekler:
They chose the darkest brown they could find
Bulabildikleri en koyu kahverengiyi seçtiler
This apple is the smallest
Bu elma en ufak
This apple is the biggest
Bu elma en büyük
Swimming is the least dangerous
Yüzme en az güvenli olmayan
Bungeejumping is the most dangerous
Bungeejumping en güvenli olmayan
Be careful anekdot to create a double comparative or superlative
Bir sıfatı yanlışlıkla iki yolu da kullanarak karşılaştırma ya da menfaat durumuna getirmeyin
Examples:
Örnekler:
Comparative
Incorrect Today is more colder than yesterday
Hatalı
Correct Today is colder than yesterday
Doğru Bugün dünden daha soğuk
Superlative
Incorrect She is the most fastest runner
Hatalı
Correct She is the fastest runner
Içten O en süratli koşucu
Some adjectives do not have comparatives or superlatives because they are already absolute in meaning
Bazı sıfatlar manâ olarak zaten mutlak oldukları için kıyas ya da üstünlük durumları yoktur
Examples: unique, Roman, dead, favorite, empty
Örnekler: eşsiz, Romalı, ölü, favori, manâsız
Incorrect: The tour guide was very French
Hatalı
The tour guide has to be either a French person or anekdot, so cannot be described as veryFrench
Kılavuz ya Fransızdır veya daha değildir Çok Fransızveya az Fransızolamaz
Correct: The tour guide was French
Dürüst Rehber Fransızdı
Incorrect: The antique was the most unique
Hatalı
Unique means one of a kind Something cannot be more one of a kind than it already is
Unique Benzersizbir kavramın tek örneğini açıklama eder Bir şey, bir kavramın tek örneği olmayı daha az ya daha çok gerçekleştiremez
Correct: The antique was unique
Içten Antika eşsizdi (türünün tek örneğiydi) *