(Obsesif Kompulsif Bozukluk) Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal El Kitabı, 5. Baskısında (DSM-5) obsesyonlar (takıntılar) kimi zaman zorla ve istenmeden geliyor gibi yaşanan, çoğu kişide belirgin bir kaygı ya da sıkıntıya neden olan, yineleyici ve sürekli düşünceler, itkiler ve imgeler olarak tanımlanırken kişi bu düşüncelere, itkilere ya da imgelere aldırmamaya ya da bunları baskılamaya çalışır ya da bunları başka bir düşünce ya da eylemle yüksüzleştirme (kompulsiyonla) girişimlerinde bulunur. Kompulsiyonlar (zorlantılar) kişinin takıntısına tepki olarak ya da katı bir biçimde uyulması gereken kurallara göre yapmaya zorlanmış gibi hissettiği yinelemeli davranışlar (el yıkama, düzenleme, kontrol gibi) ya da zihinsel eylemler olarak tanımlanır. Kısaca, obsesyonlar rahatsız edici ve aşırı, direnilen ancak karşı konulamayan içsel kaynaklı düşüncelerdir. (Köroğlu, Ertuğrul 2014) Yaygın anksiyeteden farkı obsesyonların olma olasılığı düşük hatta saçma konular olabilmesidir.(Türkçapar M.Hakan 2003) Sık görülen sıkıntı verilen durum (kirlilik, mikrobiyal ortam, kimyasallar, radyasyon) Corona virüs için de geçerli olmuştur. Her gün öldürücü olduğu söylenen ve bulaşla ilgili sayısız yayın yapılması hem anksiyeteyi artırmakta hem de takıntıları ve sonucunda nötrleştirici olarak kompulsiyonları artırmaktadır. ’’Elinizi şu kadar yıkayın”, “kapı kollarına dokunmayın”, ” asansör tuşlarını ellemeyin”, ” bulaş mesafesinin dışında temas edin” söylemleri OKB hastalarını nasıl etkiler?
Normal insanlara da her gün 3000-4000 olumlu ve olumsuz düşünceler istemsizce gelmektedir. “Tuvalet oturağından bir şey geçer mi?”, “Ocağı açık unuttum mu?”, “ Birine istemeden zarar verir miyim?” İnsanlar bu düşünceleri filtre ederek çok azını geçirir ve geçse bile önem dereceleri çok olmadığından takıntı ve nötrleştirici kompulsiyonlar uygulamaz. Ama çeşitli nedenlerle bu düşüncelerin filtre edilmesi zorlaşır ve mükemmeliyetçilik, belirsizliğe tahammülsüzlük de bunu kolaylaştırırsa beyinde aşırı yüklü düşünceler oluşturabilir. Saçma olduğunu bilse de aşırı kompulsif uğraşlara girebilir. Saatlerce el yıkama, sebze meyve yıkama , aşırı temizlik maddesi ve dezenfektan kullanma gibi. Oysa 20-25 sn el yıkamakla hastalık bulaşımı % 99 azalıyorken 10 dk yıkama %99,8 bulaşı azaltır. %0,8 fark önemsizken OKB‘li için çok önemlidir. Çünkü kısmen az bir olasılık (kendisi veya yakınlarının zarar görme olasılığı) rahatsız edicidir. Corona‘nın % 2,7 olan öldürme olasılığı % 100 gibi düşünülebilir. Corona’yı görmesek bile burnumuz akıyorsa bunu algılamamız kolayken ölme tehlikesinin aşırı önemsenip hatta abartılıp bu düşünceyi anlamak kolay olmayabilir.
Sonuç olarak, COVID-19 sürecinde insanların gerçek bilgileri almaları abartılı düşüncelerini ve belirsizliklerin artırılmaması açısından önemlidir. Bilgilerin gerçeği yansıtmaması bazı bozukluklarda sıkıntılı sonuçların doğabileceği açısından önemlidir. “Eşyadan bulaşır, yok bulaşmıyormuş, yiyecekleri sirkeyle yıkamak gerekli mi değil mi?” gibi kararsız durumlar birçok anksiyeteye yol açabilir. Çok kolay yorumlar yapılsa da biraz bilimsel olması yani bilim adamlarınca yapılması önemlidir. Birazın nedeni biz de böyle bir salgında çok şeyi yeni öğreniyoruz. Sağlıklı kalmanız dileklerimle.