nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 36
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 90
Kadınlara Cuma Namazı Farz mı
Cuma Namazı Kadınlara Farz mıdır
Cuma namazı erkeklere farz olup kadınlara farz değildir Bu konuda bütün fakihler manzara birliği etmiştir Lakin kadınlar da camiye gelip cuma namazı kılsalar, bu namazları sahih (geçerli) olur ve artık o gün ayrıca öğle namazı kılmazlar
Cuma namazı kılmayı emreden âyet genel içerikli olduğu halde kadınların neden cuma namazı kılmadıkları anı gelebilir Fazla fazla teknik ayrıntıya girmeden bir iki nokta üzerinde durarak bu konuya açık sözlülük getirmeye çalışalım Burada gözden kaçırılmaması gereken hususların başında konunun Arap dilinin özelliği ile ilgisi gelmektedir Arap dilinde erkek ve kadına yapılan hitap kalıbı birbirinden farklıdır Kadınlara yapılan hitabın içinde erkeklerin bulunması, dilin yapısı bakımından imkânsızdır Kadınlara yapılan hitap, yalnızca ve yalnızca kadınlara yapılmış bir hitaptır Buna mukabil, erkeklere yönelik hitabın kapsamına kadınların girip girmediği, yani bu hitabın kadınlara da yönelik olup olamayacağı, dilciler aralarında anlaşmazlığa neden olan bir konudur
Bu meselede dikkate alınması gereken ikinci nokta, Hz Peygamber'in uygulamasına ve on dört asırlık geleneğin durumuna bakılmasıdır Hz Peygamber'in, kadınları cuma namazı kılmakla yükümlü tutup tutmadığının bilinmesi, başlı başına bağlayıcı olmasının yanında, bununla beraber, belirleyici bir karîne değerine de sahip olacaktır Ilk dönemlere ilişkin tüm literatür, kadınların zaman zaman cuma namazına katıldıklarını, fakat Hz Peygamber'in kadınları cuma namazı kılmakla mesul tutmadığını fazla açık ve net bir şekilde ortaya koymaktadır Keza Hz Peygamber'in cuma namazının bayan, çocuk, hasta ve köle dışında, cemaat içerisinde yer alan her müslümana farz olduğunu bildiren bir sözü de bulunmaktadır (Ebû Dâvûd, I, 280; Hâkim, I, 425) Hz Peygamber'in bu laf ve uygulaması, kadınların genel hitap içerisinde yer aldığı görüşünü öne sürenler tarafından hâricî bir karîne olarak değerlendirilmiş ve âyetin genel ifadesini daralttığı söylenmiştir
öte taraftan, on dört yüzyıllık işlem içerisinde, kadınların cuma namazı kılması gerektiğini söyleyen hiçbir âlim çıkmamıştır Bu şart, kadınların cuma namazı kılmakla yükümlü olmadıkları konusunda bir icmâ gerçekleştiğini göstermektedir Lakin bizim başlıca söylemek istediğimiz böyle bir icmâın bulunması değil, olur ya ilâve olarak, hiçbir toplumda, hiçbir kültürde ve Sünnî ya da gayri Sünnî hiçbir mezhepte farklı bir görüşün ortaya çıkmamış olmasıdır
sonuç olarak, kadınların cuma namazı kılması konusunda bir serbestlik vardır; müsait süre ve zemin bulan kadınlar cuma namazı kılabilirler Bu koşul, dinin onlara tanıdığı bir muafiyettir Dinî yükümlülükten muafiyetin ayırım olarak algılanmasının yanlışlığı değin böyle bir ilâve yükümlülüğün kadınlara ne kazandıracağı hususu da üzerinde düşünülmeye bedel bir husustur Fakat cuma namazını kadınlara farz haline getirerek onları cuma namazı kılmaya zorunda bırakmak, hiçbir sebeple olmasa bile, asırlarca süregelen geleneği boşu boşuna ve hileli olarak hiçe saymak olduğu için yanlıştır ve asılsızdır
kaynak:diyanetgovtr *
Cuma Namazı Kadınlara Farz mıdır
Cuma namazı erkeklere farz olup kadınlara farz değildir Bu konuda bütün fakihler manzara birliği etmiştir Lakin kadınlar da camiye gelip cuma namazı kılsalar, bu namazları sahih (geçerli) olur ve artık o gün ayrıca öğle namazı kılmazlar
Cuma namazı kılmayı emreden âyet genel içerikli olduğu halde kadınların neden cuma namazı kılmadıkları anı gelebilir Fazla fazla teknik ayrıntıya girmeden bir iki nokta üzerinde durarak bu konuya açık sözlülük getirmeye çalışalım Burada gözden kaçırılmaması gereken hususların başında konunun Arap dilinin özelliği ile ilgisi gelmektedir Arap dilinde erkek ve kadına yapılan hitap kalıbı birbirinden farklıdır Kadınlara yapılan hitabın içinde erkeklerin bulunması, dilin yapısı bakımından imkânsızdır Kadınlara yapılan hitap, yalnızca ve yalnızca kadınlara yapılmış bir hitaptır Buna mukabil, erkeklere yönelik hitabın kapsamına kadınların girip girmediği, yani bu hitabın kadınlara da yönelik olup olamayacağı, dilciler aralarında anlaşmazlığa neden olan bir konudur
Bu meselede dikkate alınması gereken ikinci nokta, Hz Peygamber'in uygulamasına ve on dört asırlık geleneğin durumuna bakılmasıdır Hz Peygamber'in, kadınları cuma namazı kılmakla yükümlü tutup tutmadığının bilinmesi, başlı başına bağlayıcı olmasının yanında, bununla beraber, belirleyici bir karîne değerine de sahip olacaktır Ilk dönemlere ilişkin tüm literatür, kadınların zaman zaman cuma namazına katıldıklarını, fakat Hz Peygamber'in kadınları cuma namazı kılmakla mesul tutmadığını fazla açık ve net bir şekilde ortaya koymaktadır Keza Hz Peygamber'in cuma namazının bayan, çocuk, hasta ve köle dışında, cemaat içerisinde yer alan her müslümana farz olduğunu bildiren bir sözü de bulunmaktadır (Ebû Dâvûd, I, 280; Hâkim, I, 425) Hz Peygamber'in bu laf ve uygulaması, kadınların genel hitap içerisinde yer aldığı görüşünü öne sürenler tarafından hâricî bir karîne olarak değerlendirilmiş ve âyetin genel ifadesini daralttığı söylenmiştir
öte taraftan, on dört yüzyıllık işlem içerisinde, kadınların cuma namazı kılması gerektiğini söyleyen hiçbir âlim çıkmamıştır Bu şart, kadınların cuma namazı kılmakla yükümlü olmadıkları konusunda bir icmâ gerçekleştiğini göstermektedir Lakin bizim başlıca söylemek istediğimiz böyle bir icmâın bulunması değil, olur ya ilâve olarak, hiçbir toplumda, hiçbir kültürde ve Sünnî ya da gayri Sünnî hiçbir mezhepte farklı bir görüşün ortaya çıkmamış olmasıdır
sonuç olarak, kadınların cuma namazı kılması konusunda bir serbestlik vardır; müsait süre ve zemin bulan kadınlar cuma namazı kılabilirler Bu koşul, dinin onlara tanıdığı bir muafiyettir Dinî yükümlülükten muafiyetin ayırım olarak algılanmasının yanlışlığı değin böyle bir ilâve yükümlülüğün kadınlara ne kazandıracağı hususu da üzerinde düşünülmeye bedel bir husustur Fakat cuma namazını kadınlara farz haline getirerek onları cuma namazı kılmaya zorunda bırakmak, hiçbir sebeple olmasa bile, asırlarca süregelen geleneği boşu boşuna ve hileli olarak hiçe saymak olduğu için yanlıştır ve asılsızdır
kaynak:diyanetgovtr *