Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Cuma Namazı

Cuma Namazı

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
58
CUMA NAMAZI

Hele, Cuma namazları!
CUMA Namazları, günümüzde, tam bir câmiden insan kaçırma uygulamasıdır!
Rasûlullah devrinde, bizâtihi Rasûlullah Aleyhisselâm tarafından İKİrekât olarak kılınan CUMA namazları, “hakikat şuuru olmayanlar tarafından YİRMİrekâta yükseltilmiştir! Hele buna bir de upuzun “buldum kaçırmayım zihniyetiyle düzenlenen ve “Dinin amacına hizmet vermeyen hutbeleri eklerseniz; insanları CUMAnamazından kaçırtmak için daha güzel bir yol bulamazsınız!
Rasûlullah zamanında ezan okunduktan sonra kâmet getirilir ve bu kâmet sonrasında hutbeye çıkılarak müslümanlara yeni gelen vahiyler duyurulur; ya da onlara çeşitli vahiylerle ilgili açıklamalar yapılır; sonra da iki rekât cuma namazı kılınır ve dağılınırdı!
Bu iki rekâtlık CUMA namazısonrasındaki bugünkü zuhru âhirdedikleri namazlar tamamiyle uydurma olup; Kur`ân ve Rasûlullah kaynaklı Dinde yeri yoktur!
CUMA GÜNÜ HUTBEYİ KISA, NAMAZI UZUN TUTUN
şeklindeki Rasûlullah buyruğu günümüzde tam tersine döndürülmüştür
Hutbeler, “Dinle alâkası olmayan konularda, upuzun kendini tatmin konuşmalarına dönüştürülmüş; namaz da ikiüç âyetle geçiştirilmeye başlanmıştır! Oysa gerçekte hutbenin, elden geldiğince kısa tutulması, namazında olabildiğince uzatılması; okunan âyetlerin de dikkatli seçilmesi gerekmektedir!
Ayrıca, namaz sırasında el bağlama şekillerinin, ya da otururken ayağını altına almanın veya yana çıkarmanın; zorunlu örtünme miktarı dışındaki kıyafet tarzlarının, namazın KABUL OLMASIYLAda hiç bir alâkası yoktur! Bu konuda getirilen tüm şartlar uydurmadır; sonradan kişilerin kendi dar anlayışlarına göre konulan yakıştırma kurallardır!
Benim sünnetimden yüz çeviren
uyarısının işaret ettiği mânânın, o devrin örf ve âdetleriyle ilgili olan giyimkuşam yada oturupkalkma usulleri ile hiç bir ilgisi olmayıp; tamamiyle RASÛLULLAH Aleyhisselâm’ın bize öğrettiği İNANÇ ESASLARIile alâkalıdır! “SÜNNET kelimesinden muradın ne olduğunun detaylı açıklaması “Hz MUHAMMED NEYİ OKUDU kitabımızda mevcuttur
Din ve dinsel değerler, SÜNNETdenilen Allah indindeki zamanüstü gerçeklerle bağlantılı olup; insanlara “Din deki zamanüstü gerçeklerin kavratılması ve yaşamlarını bu izâfigöresel olmayan gerçekler doğrultusunda düzenlemeleri için gelmiştir!
Yine bu konuda söylenen, namazda aklına başka şeyler geliyorsa namazın kabul olmazfikri de kesinlikle uydurmadır! Elbette o sırada aklına başka şeyler gelebilir; ve buna rağmen de namazın geçerlidir!
Namazı kılanbir kişi velev ki, o âyetleri okurken veya tesbih ederken aklı başka yerde olsa bile, bu okuduklarından meydana gelen veriler ve enerji beyin tarafından ruha yüklenir! O anda başka şeyler düşünse de!
Çünkü beyinde aynı anda pek çok devre çalışır Her biri kendi devresinde, kendi varoluş gayesine ve sistemine göre görevini ifa eder
Biz beynimizin faaliyetlerinin pek çoğundan bîhaberiz!
Ancak, haberdar olmamamız, bir şeyi değiştirmez; ve biz, beynimizin yaptığı sayısız işlevden habersiz olsak da beyin bu görevlerini yapar
Ayrıca, biliriz ki, biz bir yandan araba kullanır, bir yandan radyo dinler, bir yandan yolu gözler, bir yandan yanımızdakine kulak ve cevap verir, bir yandan da yediklerimizi hazmederiz! Ve hatta da farkında olmadığımız bir çok işi yaparız! Bunların hepsi de aynı anda beyin tarafından düzenlenir ve kontrol edilir!
Bu yüzdendir ki, siz namazı kıldığınız zaman, o namazda okuduğunuz âyetler ve dualarla elde edilen enerji, siz farkında olmasanız da ruhunuza yüklenir; siz de ruhunuzun ölümötesi yaşam enerji ve bilgisini böylece dünyada iken elde etmiş olursunuz
Namazın, herkese ortak kazandırdıkları, bu yönüyledir!
Bunun yanısıra bir de daha derinliği ile olayı tasavvuf yoluyla inceleyen havâsdenen insanlar grubu vardır Bunlar namazı ikâmeetmek isterler
“Namazın ikâmeedilmesi için, önce Allahismi mânâsının ne olduğunun anlaşılması gerekir
Kelimei şehâdeti avam, yani derinliğine düşünmeyenler şu anlamla söylerler
Allah'tan başka tanrılar yoktur, tek tanrı Allah`tır!
Böylece ötedeki, eleştirilecek ilkel tanrı anlayışını ortadan kaldırıp, gerçek anlamıyla ALLAHı farketmezler! Sadece, bir isim ve tanrı olarak Allah'ı kabul eder! Hz Muhammed'i O`nun elçisi olarak kabul eder Bu kelimei şehâdetin avam yönüdür
Bir de kelimei şehâdetin daha ileri, yani havasa dönük mânâsı vardır Bu anlam, Allah'ın varlığı dışında varlık olmayışınıizah eder
Bu anlayışta, Hz MUHAMMED`İN AÇIKLADIĞI ALLAHisimli kitabımızda bahsettiğimiz mânâda Tekliği kavramalı; ve bunun neticesinde de bendiye var olarak zannedilen, var diye vehmedilen benliğin var olmadığını anlaşılmalıdır!…
İşte bu, işin “havâsa hitabeden yönüdür “Havas düzeyindeki anlayışıdır
Eğer sen, benliğinin var olmadığınıanlarsan; varsandığın benliğinin, şartlanmalardan ve kendi zannından ileri geldiğini çözersen; vücudunun, yoktan varolmuş bir yokolduğunu kavrarsan; o zaman varlıkta her bir zerrede var olan TEKvarlığın Allaholduğunu idrâk edersin
YÜZÜNÜ NE YANA DÖNDÜRÜRSEN, ALLAH VECHİNİ GÖRÜRSÜN
âyetinin sırrı açılır
O zaman, düşman, kötü, abes, çirkin kalkar; her biri ayrı bir gayeyle var olmuş güzel ve mükemmeller kalır Diken ayrı güzeldir, kaktüs ayrı güzeldir, gül, karanfil ayrı ayrı güzeldir senin gözünde!
İşte “kelimei şehâdetin bu havas mertebesindeki görüşü, anlayışı, namazın ikâmesine yol açar
Burada ince ve hassas bir noktaya dikkatinizi çekelim!
Namazın ikâmeedilmesini sağlayan şuur, idrâk önce namaz dışında oluşur; kavranır; hissedilir; namazda da bu hâl devam ederek ikâmeedilir!
Eğer, namazı ikâmeetme durumuna girmişsen, namaza dururken ALLAHÛ EKBERdersin
Dersin de, gerisinde ne olur?
Bunu yaşayan bilir!
Ama biz, gene de bir kısmıyla size nakledelim;
Önce sizin de duymuş olabileceğiniz iki âyete işaret edelim;
VAY HÂLİNE O NAMAZI EDA EDENLERİN Kİ, NAMAZIN ANLAMININ FARKINDA DEĞİLDİRLER (10745)
ONLAR NAMAZDA HUŞÛ İÇİNDEDİRLER(232)
HUŞÛkesinlikle bilelim ki KORKUdeğildir!
ALLAHazâmetini farkeden insanın, bu sonsuz yücelik yanında kendi hiçliğini farketmesi; ve bunun sonucunda da hissettikleridir HUŞÛ!
Bu âyetlerin anlamlarını yeterince anlayamayanlar, sen namazda dünyadan yeteri kadar arınamıyorsun, Allah'a yönelmiyorsun, dolayısıyle namazın kabul değildir; gibi hükümler verirler
Oysa bu yorum, bu anlayış tamamen yanlıştır! Çünkü namaz, birinci derecesinde söylediğim gibi, kılınma şekliyle, senin ölümötesi azaptan cehennemden korunman için gerekli olan enerjiyi sağlayacaktır
Burada huşû olmazsa, olmazdenmesi, Mi’râc olmazanlamınadır! Allah'a vusûl olmaz, anlamınadır!
Kişiye Dinde önerilen çalışmaların iki amacı vardır:
1 Ölüm ötesi yaşamda çeşitli ortamların azabından korunması
2 ALLAHa dünyada yaşarken ermek!
Bu ikisini birbirine karıştırmamak gerekir
İçinde huşû olmayan namaz, Mi`râcolmaz, ama huşû olmayan namaz kılınır ve kılınan namaz kişiyi çeşitli azaplardan korur
İşin iç yüzünü bilmeyenlerin sözlerine kapılıp; mâdem namazı tam hakkıyla kılamıyorum o halde hiç kılmayayım; demek büyük gaflettir! Bilmeyenlerin sözlerine kapılıp, işin gerçeğinin kapsadığı büyük sırdan mahrum kalmaktır Papaza kızıp “oruc bozmaktır!
Baklavabörek yiyemiyorum o halde aç kalayım; diyerek önüne gelen kuru fasulyeyi geri çevirmeye benzer!
Namazı kıl, ayrıca da namazı ikâmenasıl olur diye de araştırmanı yap!
Evet, gelelim namazın ikâmesine:
Namaza dururken ALLAHÛ EKBERderiz
Başlangıç tekbiriyle birlikte, eller avuç ayaları karşıya bakar şekilde yukarı kalkar; ama kolunu kaldırma işini başına veya omuzuna kadar kaldırmışsın, veya ellerini kulağına değdirmişsin bu önemli değil!
Mühim olan, vücuda paralel bir biçimde ve avuç ayaları karşıya bakar bir şekilde ellerini başa doğru kaldırmandır Bunun mânâsı Allah ile aramdaki tüm perdeleri kaldırdım arkama attım; demektir
Tekbir, yani Allahûekbersözünden murad;
Oöylesine sınırsız, sonsuz ilim ve güç kuvvet sahibidir ki, Onun dışında bir varlık yoktur; demektir
Şimdi bunu düşünerek namaza girdiğimizi düşünelim Allahın Tekliğini, yüceliğini; her varlıkta her zerrede var olanın Oolduğunu müşahede ederek namaza durduk
İşte namazın ikâmesibaşladı
“Veccehtu vechiye lillezyi fataras semâvati vel ardı hanîyfen ve ma ene minel müşrikiyn
“İnnes salâtiy ve nusûkiy ve mahyaye ve mematiy lillahi rabbil âlemiyn; ve lâ şeriyke lehu ve umirtu; ve ene minel müslimiyn
“Şuurumla bütün boyutların ve varlıkların Fâtır’ı olana her hangi bir tanrı kavramını kabul etmeksizin yöneldim… Şirk koşanlardan değilim
“Şüphesiz ki benim namazım ve kulluğum, hayatım ve ölümötesi yaşantım âlemlerin rabbı olan Allah’a aittir! O’nun yanısıra bir tanrı yoktur Bunu idrak ve itirafla hükmolundum… Ben müslümanlardanım!
Ondan sonra Subhaneke ve bihamdikeyi okudun; her zerrenin Onu tesbih ettiğini, Onun bütün eksik kavramlardan münezzeh olduğunu; her bir yaptığının mükemmellik olduğunu; her bir var ettiğinin ayrı bir mükemmeliyeti sergileme amacına dönük olduğunu idrâk etmiş olarak dile getirdin
Onun hamdı ile hamdederim dedin Yani, sadece Allahkendi kendini idrâk edip, değerlendirebilir; dedin
Zirâ, ALLAHı ALLAHın dışında bir varlığın idrâk etmesi mümkün değildir!
Övüp, yüceltmek ancak idrâk etmekle mümkündür! Bizim Allahı değerlendirip, övmemiz, yüceltmemiz mümkün değildir…
…ve hatta böyle bir şeye kalkışmamız Ona bir nâkısiyet atfetmektir!
Gerçeğiyle, ancak ve sadece, ALLAHkendi kendini anlayıp, bilir ve değerlendirir demektir “hamdin mânâsı!
Ondan sonra, EÛZÜ BESMELE’Yİ çekip; yani, seni tanrına tapınmaya yönelten ve de varsayımdan oluşan düşüncelere saptırıcı olan CİN KÖKENLİilham ve vesveselerden ALLAHa sığındın
Bismillah`ir Rahman`ir “RAHÎM
“Varlığımı da oluşturup ismi “Allah olan Rahman’dır Rahîm’dir… Ki O’nun nâmınadır eylemim!
dedin Ve…
Bu arada ALLAH, dilinde okudu!
Kendi kuvvet, kudret ve ilmiyle varolan alemlerin, Rabbı olan Allahın, özelliklerinin eseri olan alemlerini seyr halinde olduğunu; ve o âlemlerin terbiye edici, yönlendirici, varedicisinin de Allaholduğunu açıkladı Daha doğrusu bunun böyle olduğunu sende dile getiren Allah oldu!
Sen, yokluğunu farkettin, böylece çıktın aradan, ortada kaldı sadece Yaradan; ve ALLAHsende bu manâyı ifade etmeye başladı
 
858,496Konular
981,803Mesajlar
29,873Kullanıcılar
Üst Alt