Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dünya İnsan Hakları Günü için Bilkent Üniversitesi'nde

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bilkent Üniversitesi'nde Dünya İnsan Hakları Günü kapsamında düzenlenen 'Her İnsan Bir Dünya' temalı programda açıklamalarda bulundu.

Kelamlarına "İnsanları cinsiyetine, ırkına, rengine, lisanına, inancına nazaran ayrımcılığa tabi tutmak bu zulüm araçlarından biridir. Bizim inancımızdan Rabbimizin muhatabı tektir, o da insan. Bunun dışındaki tüm ayrımlar yapaydır. Elbette kimi uzun uzunluklu, kimi kısa uzunluklu, kimi zayıf kimi kilolu üzere fıtrattan kaynaklanan farklılıklar olabilir. Bunlar öz ile ilgili değildir" diye başlayan Erdoğan, şöyle devam etti:

"İnsan yaratılmışların en onurlusu olanıdır. İnsan hakları başlığı altında tartışılan mevzuların hepsi de bizim medeniyetimizin pahalarını söz eder. Kur'an-ı Kerim, Hz. Muhammed'in hayatı ve Veda Hutbesi en büyük insan hakları dokümanıdır. İnsan hakları talepleri bize uzak yahut yabancı değildir. En büyük çabalar beşere en büyük zulümlerin yapıldığı yerde çıkmıştır.

Ülkemizin legal terörle çaba hakkını insan hakları altında eleştirenlerin soykırımdan sömürgeye kadar her türlü utanç verici hadiseler mevcuttur. Dünyanın neresinden mazlum, mağdur varsa tüm gücümüzle onların yanında yer aldık, alıyoruz. Onurlu duruşumuzda örnek oluyoruz.

Sessiz ihtilal dediğimiz ıslahatlarla vatandaşlarımızın hayat düzeyini yükselttik, ülkemize çağ atlattık. Yasakları kaldırdık, özgürlük alanlarını genişlettik. Demokrasimizin üzerindeki vesayet gölgesine son verdik. Dini azınlıklara ilişkin vakıfların mallarını iade ettik. Yargı Islahatı Strateji Dokümanı ile insan hakları alanında çalışmalarımızı sürdürüyoruz. İnsani Gelişim Endeksi'nde Türkiye çok yüksek insani gelişme kategorisinde yer alıyor."

Erdoğan, açıklamalarının devamında gazeteci Deniz Bayramoğlu'nun gençler ismine yönelttiği soruları yanıtladı:

Cumhurbaşkanı olmak için neye sahip olmalı?

 Hak, hukuk, adalet bizim olmazsa olmazımızdır. Bir önderin de dikkat etmesi gereken bahis budur. Bu üç kavram da adeta insanlığın tüm sıkıntıları gizlidir. Biz yola çıkarken ülkemizin ayağa kalkışını eğitim, sıhhat, adalet, emniyetle sağladık.Göreve geldiğimizden bu yana tırmanışımızın gerisindeki en büyük sebep bunlardır. İşin ekonomik boyutu var. Geldiğimiz uzaklıklar ortada. Türkiye'yi dünyada birinci 10'un içerisinde sokmak maksadımız. G20 Tepesi üyesi ülkelerinden birisi olursak bunlar da bu uğraşla oldu.

Beğendiğiniz önderler kimlerdir?

Ben bunu geçmişinden bugüne bakmak gerekir. Her şeyden evvel bizim için rehber diye baktığımızda geçmişten bugüne dediğimizde tek liderimiz sevgili peygamberimizdir. Adaletin timsali olarak Hz. Ömer çok değerli. Osmanlı'da Selçuklu'da örnek başkanlarımız. Gazi'nin periyodu var. Bunlar devirlerin inşasını temin etmişler, damgalarını vurmuşlar. Bu şu anda yaşayan önderler noktasına baktığımızda şu andaki başkanlarla oturuyoruz, konuşuyoruz dara zora giriyoruz. Bölgesel olarak o denli önderler var ki hakikaten bilinmeyen ajandası yok, o denli önderleri var ki kapalı ajandası var. Körfez'de genç dinamik olmasıyla ilgili Pir Temim'i beğenirim. Avrupa'da önemli manada başkan krizi var. Avrupa'da şu başkan örnektir diyemiyorum ancak başbakanlığımın birinci periyotlarında Almanya'nın Şansölyesi Schröder'dir. Almanya için kıymetli bir önderdi. İtalya'da Berlusconi beğendiğim başkanlardan biri olmuştur. İtalyanlarla işbirliğini o periyotta çok başarılı götürdük.

Birebir halde bu devirlere baktığımızda işbirliği yapma gücü itibariyle de İtalya'da Berlusconi ile attığımız adım, Afrika'ya hakikat uzandığımızda işbirliği yapma noktasında olduğumuz ya da olabileceğimiz başkanlar var. Afrika hala bunun farkında değil. Son periyotta de seversiniz sevmezsiniz, Sayın Trump bu noktada kıymetli bir isim. Kapalı ajandası yok, ne biliyorsa onu çok net söyler. Bana karşı da açık ve net söyler ben de kendisine karşı açık ve net söylerim. Bir başka isim de Rusya Devlet Lideri Putin'dir. O da bu noktada birebir halde ikili görüşmelerimizde saklı ajandamız birbirimize karşı yok, attığımız adımları açık ve net oyunlarımızı oynuyoruz, adımlarımızı atıyoruz. Bölgede barışı bir arada sağlayacağız. Avrupa'da şu anda önemli manada bir önder krizi, boşluğu var. 'Avrupa'da şu başkan örnektir' diyebilecek cüreti bulamıyorum.

'Boris Johnson'da bir Türklük var ya, Çankırı'dan gidiş var, çok açık oynuyor'

(İngiltere'de düzenlenen dörtlü zirve) Bu dörtlü tepede de Almanya, İngiltere, Fransa ve şahsım hazır bulunduk. Çok açık ve net ne söylediysem her vakit, bunu orada gündeme getirdim. Esasen İngiltere Bşabakanı Boris Johnson bu noktada çok açık ve samimi bir insan. Biraz Türklük var ya, Çankırı'dan gidiş var. Çok açık oynuyor. Oradaki görüşmemizde bunu o da ortaya koydu. Sonraki gün de tepede görüşmelerimizi açıkça paylaştık. Ayrıyeten ikili görüşmelerimiz oldu.

Libya konusunda ne üzere adımlar atılabilir? Asker gönderilecek mi?

Ülkelere bunların bilgilerini daima veriyoruz. Asker gönderme konusunda Rusya'dan bir güvenlik şirketi kelam konusu. Bu şirket oraya güvenlikçilerini göndermiş durumda. Libya bizden bu türlü bir talepte bulunursa biz Libya'ya da tıpkı biçimde elemanlarımızı yeteri derecede neyse gönderebiliriz. Bunlar bizimle bu türlü bir güvenlik muahedesini imzaladıktan sonra bir pürüz kelam konusu değildir.

Almanya senin sonun var mı? Fransa, İngiltere senin? Bizim orada 911 km hududumuz var. Biz daima taciz ediliyoruz. Bizim şehitlerimiz var alışılmış ki de orada olacağız. Siz ne vakit çıkarsanız, biz de bu teröristlerden orayı ne vakit temizlersek o vakit çıkacağız. Bizim Suriye'nin topraklarında gözümüz yok. Bizim mevcut topraklarımız bize kâfi.

'Nobel ideolojik davranan bir kurumdur'

(Nobel Edebiyat Ödülü'nün Avusturyalı yazar Peter Handke’ye verilmesi) Bu çok değerli bir imtihandı ve Nobel ne olduğunu ortaya koydu. Nobel kendini tüketmiş, kendini bitirmiştir. Nobel külliyen ideolojik davranan bir kurumdur. Benim için Nobel'in hiçbir değeri harbiyesi yoktur. Bu türlü bir zalime ödül vermekle buna ortak olmuştur. Bu tıp bir şeyi kabul etmemiz mümkün değil. Bu adamın takviye verdiği adamlar hepsi mahkûm edilmiş bireyler. Bu bireylere methiyeler nizam birine ödül veriyorsanız sizin artık milletlerarası toplulukta takdir edilecek hiçbir tarafınız kalmamıştır demektir. Bana Nobel mükafatı verilirse almam.

Kararlarınızı nasıl alıyorsunuz?

İki ayaklı bir istişare sürecim var. Kabinem ve partimin MKYK'sı. Tek adam havaları falan yapıyorlar, ben tek adam olarak Türkiye ve dünyaya yetmem.

KYK borçları silinecek mi?

Gündemimizde. Bütçe görüşmelerinden sonra masaya yatırıp öğrencilerin lehine bir adım atacağız. Burada bilhassa kredi konusundaki kederimiz bursu her müracaat eden alıyor. Kredi olayı farklı. Borçlu olanların tamamıyle bu borçların silinmesi beklentisi olacaktır. O vakit kredi ya kalkacaktır burs verme noktasına gidilecektir. Değerlendirmesini yapıp o adımları atacağız