Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
FETÖ'ye karşı önlemleri 2010 yılı itibariyle almaya başladıklarını söyleyen Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Türkiye'de FETÖ'nün büyümesinde, serpilmesinde herkesin hissesi olabilir. Ancak FETÖ'yü terör örgütü ilan edip ona savaş açan şahsım ve AK Parti'dir.
FETÖ'nün bu ülkede anlaşamadığı, görüşemediği tek başkan vardır, merhum Necmettin Erbakan hocam.
Başbakanlığım boyunca YAŞ'larda önüme tek bir FETÖ'cünün belgesi gelmedi. Gelen belgeler daima mütedeyyin beşerlerle ilgiliydi.
Meydanı; demokrasinin kendilerine sunduğu tabanı, palavraları ve iftiralarıyla milleti zehirlemek için kullananlara asla bırakmayacağız.
15 Temmuz gecesi FETÖ herkesin peşine düştü, bir tek Kılıçdaroğlu FETÖ'nün müdafaasına alındı. Sayın Kılıçdaroğlu biz tankların karşısındaydık, biz havalimanındaydık. Sen kahveni yudumladın.
'Kontrol sizde ancak başaramadınız'
15 Temmuz gecesi bir tek kişi FETÖ'nün özel ilgisine, himayesine, müdafaasına mazhar olmuştur, o da Kemal Kılıçdaroğlu'dur. 'Kontrollü darbe...', yanlışsız denetim sizde ancak başaramadınız.
Demokrasi, insan hakları, hukuk, adalet telaffuzlarını, FETÖ ile çabayı sulandırmak, FETÖ tehdidini hafifletmek için kullananlar, bu millet için en az FETÖ zihniyeti kadar tehlikelidir.
FETÖ'nün şemasını hâlâ tam olarak çıkarmış olduğumuzu düşünmüyorum. Böylesine karmaşık bir yapı kendi kendine doğmadı.
15 Temmuz olmasaydı FETÖ'nün tasfiyesini esasen hızlandırmış olacaktık.
İDLİB HAREKATI AN SORUNU
Erdoğan şunları söyledi:
- Yalnızca hudut güvenliğimiz değil, tıpkı vakitte 83 milyon vatandaşımızın her birinin konutunda huzurla uyuyabilmesi bakımından kritik ehemmiyete sahip Suriye’de, nitekim destansı bir gayret yürütüyoruz. Harekât bölgelerimize yönelik tacizlere en sert formda yanıt veriyoruz.
- Şayet bu bölgelerde muhatap ülkeler Türkiye’nin güvenlik telaşlarını karşılayamazsa, kendi başımızın devasına bakmak zorunda kalacağımızı her fırsatta açıkça söylüyoruz. İdlib’de, rejimin saldırganlığını sona erdirip Soçi Muhtırası sonlarına çekilmesi için son günlere giriyoruz. Artık son ikazlarımızı yapıyoruz. Gerek ülkemizde, gerek Rusya’da, gerekse alanda yapılan görüşmelerde şu ana kadar maalesef dilek ettiğimiz sonuca ulaşamadık. Her ne kadar görüşmeler devam edecek olsa da masada bizim istediğimiz yerin çok uzağında olunduğu bir gerçektir. Türkiye, İdlib konusunda kendi harekât planlarını uygulamak üzere her türlü hazırlığını yapmıştır. Her operasyonda olduğu üzere, bu mevzuda da "Bir gece apansız gelebiliriz" diyoruz. Daha açık bir sözle, İdlib harekâtı artık bir an sıkıntısıdır.
- Ülkemizin bu husustaki kararlılığını hala anlamamış olan rejime ve onu cesaretlendirenlere İdlib’i bırakmayacağız. Bu bölgedeki gelişmelerin ülkemizin üzerine getireceği yükü göz nazaran göre omuzlamaya asla niyetimiz yoktur. Ne kıymetine olursa olsun, İdlib’i, hem Türkiye, hem de bölge halkı açısından inançlı bir yer haline dönüştürmekte kararlıyız.
