Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları:
Akdeniz'de, Libya'da emperyal heves içinde değiliz. Tek amacımız, kendimizin ve kardeşlerimizin hukukunu korumak.
Sayın Bahçeli'ye desteği için teşekkür ediyorum. CHP eski genel başkanı Sayın Deniz Baykal'a da libya konusundaki devlet adamı tavrı için teşekkür ediyorum.
“Külliyeye giden CHP’li” veya “Putin İstanbul Havalimanına inemedi” yalanına sarıldıkları kadar, ülkenin menfaatlerine sahip çıkmayanları milletimize havale ediyoruz.
Suriye'de bize verilen sözlerle sahadaki durum arasında yer yer ciddi farklılıklar bulunuyor.
İdlib'deki süreci Rus muhataplarımızla sürdürüyoruz.Yeni bir ateşkes ilanına muvaffak olduk. Bundan öncekiler bozan hep rejimdi. Bu defa farklı 400 bin insanın yeniden kendi evlerine dönecek şekilde yürütülmesi şarttır.
Gerekirse rejimin ateşkesi bozma girişimlerini bizzat önlemekte kararlıyız.
Türkiye'nin Libya'ya ilgisi sadece ekonomik, askeri, diplomatik sebeplere bağlı olduğunu düşünenler yanılıyor. Libya uzak görünebilir ama bizim için yabancı değildir. Asırlar boyunca Osmanlı'nın önemli bir parçası olmuştur. Libya'da yaşananlara kayıtsız kalamayız. Kana ve ateşe bulayanlar yönetimi ele geçirmeye çalışmıyorlar, ülkemize kinlerini de gösteriyorlar.
Hafter'in etnik temizliğe tabi tuttuğu Osmanlı bakiyesi, Köroğlu Türkleri de var. Hafter onları da yok etmenin peşinde. Ecdad torunlarına sahip çıkmak en başta gelen görevlerimizden.
Libya'da ne işimiz var diyenler tarih cahilidir.
Türkiye'nin net tavrının oyunları bozmasının yanında tarihi bir arka planı da vardır.
Ateşkes konusunda Trablus hükümeti yapıcı bir tavır sergiledi. Darbeci Hafter ateşkesi imzalamaya yanaşmadı. Önce evet dedi ama sonra Moskova'dan kaçtı. Heyetimiz imzasını attı, biz görevimizi yaptık. Bundan sonrası Sayın Putin ve onun ekibine ait. Biz hiçbir zaman sözümüzü inkar etmeyiz. Ama ney yazık ki darbeci Hafter, burada da olduğu gibi masada da yalan darbesi yaparak Moskova'yı terk etti.
sürecek...