iltasyazilim
FD Üye
KUMARI YASAKLAYAN BIRINCIL KADIN MUHTAR: ATATÜRK'ÜN ÖDÜLLENDİRDİĞİ KADIN
1933 yılında Türkiye'nin ilk kadın muhtarı seçilen Gül Esin Kültürlü Çine İlçesi Karpuzlu Bucağı'nın muhtarlığını yaptığı dönemde Atatürk tarafından ödüllendirilmiştir
Muhtar olmasının arkasında kahvehanelerde kumar oynamayı yasaklayan Gül Esin kız kaçırma olaylarını önlemiş ve düğün işlerini düzene sokarak da büyük başarı elde etmişti
KORE SAVAŞINI GÖRÜNTÜLEYEN KADIN BIRINCIL TÜRK KADIN FOTOĞRAFÇISI
1956 yılında Tifdruk tekniği ile basılan Yaşam Dergisi fotoğraf dünyamıza yeni değerler kazandıran bir dergi oldu Derginin birinci sayısında Hikmet Ferudun Es'in Malatya'dan yolladığı bir yazı dizisi yayınlanmaya başlamıştı Bu röportajı fotoğraflarıyla zenginleştiren ise; Semiha Es idi
Bu ikili sonradan Kongo Hollywood yıldızları bayan gözü ile Tahran isimli çalışmalara Yaşam Dergisi bünyesinde imza attılar
25 Temmuz'da Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ın başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu'nda Kore Savaşı'na bulunma üzere 4 bin 500 kişilik silahlı birliğin Birleşik Milletler emrine verilmesi kararlaştırıldı Hürriyet Gazetesi savaşın görüntülenmesi için Semiha Es'i görevlendirdi 11 Kasım 1950 tarihinde gazetede verilen Kore eki ile Türkler savaşı Semiha Es'in objektifınden izleme olanağına kavuştu
ILK KADIN DOKTOR
Osmanlı İmparatorluğu döneminde dağıtılmış hizmetleriyle tanınmış bir ailenin kızı olan Safiye Ali 1891 yılında İstanbul'da dünyaya gelmiş
Bu Resim Baştan Boyutlandırıldı Resmin Orjinal Boyutu 630x441 ölçülerindedir Buraya Tıklayarak orjinal halini görebilirsiniz
özel eğitiminin yanısıra Amerikan Kız Koleji'nden mezun oldu Balkan savaşı günlerinde cepheden getirilen pekçok yaralıyı görüp doktor olmaya karar verir Ama; onun bu isteğini yerine getirmek şiddet olacaktı Çünkü; o yıllarda bir kadının tıp öğrenimi görmesi olanaksızdı Oldukça kabiliyetli ve başarılı bir birey olarak dikkatleri çeken Safiye Ali dönemin Maarif Vekili Şükrü Bey'in desteği ile Almanya'ya tıp eğitimine gönderilir Bu ülkede bayan ve çocuk hastalıkları üstüne ihtisas yapan Safiye Ali Kurtuluş Savaşı'nın sona erdiği günlerde yurda döner ve hemen işe başlar Kısa sürede Cağaloğlu'nda açtığı klinikte tedaviye başlayan Safıye Ali o dönemin ünlü doktorlarından Besim Ömer Paşa Akil Muhtar ve Operatör Belirlenmiş Bey'den büyük yardım görerek süt ve bakımevlerinde çalışır Ayrıca Türkiye'yi yurtdışındaki tıp kongrelerinde temsilci Safiye Ali bir vakit daha sonra sıhhat sebebiyle eşiyle birlikte Almanya'ya gider ve mesleğini burada sürdürür
İkinci Dünya Savaşı günlerinde Almanya'da bere alanların ve hastaların bakımını üstlenen Ali savaşın ardındaki Türkiye'ye döner Yakalandığı kanserden kurtulamayan Safıye Ali 1952 yılında yaşamını yitirir
BIRINCIL AVUKAT
Yassıada'da hukuk profesörü babasını savunduÖzgürlük Fikirleri Yayma Derneği'nin kurucusuÇocuk Dostları Derneği'nin kurucusuMilletlerarası Hukukçular Komisyon'u üyesiUluslararası Barolar Birliği Idare Heyeti Idari Heyeti Üyesi Yazan Kadın hakları savunucusu
Süreyya Ağaoğlu tarihimize birincil kadın avukat olarak geçmiştir 1989 yılında 85 yaşında yitirdiğimiz Ağaoğlu yaşadığı dönemin en cesur entellektüel kadınlarından birisiydi 58 yıl süreyle avukatlık yapan Süreyya Ağaoğlu hukuk Profesörü Ahmet Ağaoğlu'nun kızıydı Lise yıllarında sınıfta cumhuriyet rejiminden laf ettiğinde arkadaşlarının: gavur olarak çağırdığı Süreyya Ağaoğlu avukat olmayı kafasına koyar Hukuk fakültesine kaydını yaptırmak istediğinde ise; engellerle karşılaşır O yıllarda kız öğrenci olmadığından üniversitenin rektörü olan Haldun Taner'in babası Selahattin Bey'e başvurur Dönemin kadınlarının henüz çarşafla dolaştığı bir zamanda başını bile kapatmadan görüşmeye dışarı giden Ağaoğlu Selahattin Bey'e fakülteye girmek istediğini söylediğinde odanın içinde kahkahalar yankılanır Ancak; Süreyya Ağaoğlu bu direnişin gerisinde kendisi gibi avukat edinmek isteyen 3 arkadaşını daha götürünce Size anında fakülteyi açalım cevabını alır O yıllarda öğleden önce erkeklere öğleden sonradan ise; kadınlar ders izleyebiliyor ve oldukça da sıkıcı olduğundan fakültenin çabası sadece bir dönem sürmüş Başını kapatmamakta boyun eğmez Ağaoğlu'na erkekler Başını açma dediklerinde verdiği yanıt: Ben açıyorum sen bakma oluyormuş Hukuk Fakültesi'nden mezun olan Süreyya Ağaoğlu avukatlığının yanısıra sıkı bir bayan hakları savunucusu olur
1948 yılında Berlin Milletlerarası Hukukçular Komisyonu Üyesi olan Ağaoğlu Serbest Fikirleri Bölüştürme Derneği Çocuk Dostları Derneği'nin de kurucusu
1949 yılında Uluslararası Barolar Birliği Yönetim Kurulu Yönetimle Ilgili Heyeti'ne seçilen Ağaoğlu 1960 ihtilalinin ardından Yassıada Davaları'nda babasının avukatlığını üstlenerek hukuk savaşı verir
Süreyya Ağaoğlu Adli Mülahazat adlı İngilizce bir etüt Londra'da Gördüklerim ve Bir Hayat Böyle Geçti isimli kitapların yazarı
BIRINCIL KADIN HEYKELTRAŞ
Heykellere şekil veren birincil bayan parmakları Sabiha Bengütaş'a ait O Türkiye'nin birincil kadın heykeltraşı olarak tanınıyor Atatürk İsmet İnönü Abdülhak Hamid Ahmet Haşim Bedia Muvahhit gibi tarihte iz bırakan pekçok birey onun parmaklarında yoğurduğu çamurla abideleşti
1940 yılında dünyaya gelen Sabiha Bengütaş babasının Şam'da görevlendirilmesiyle eğitimini Şam'da Fransız Katolik Okulu'nda yapmış İstanbul'a dönmelerinin arkasında Köprülü Fuat Paşa Okulu'na devam edip mezun oldu Küçük yaşlarda hoş sanatlara alaka duyduğundan demin liseyi bitirmeden 16 yaşındayken Sanayii Nefise Mektebi in resim bölümüne kaydolmuş Kendi kendisine antik bir büstü kopya eden Sabiha Bengütaş'ın bu yaptığını gören heykel öğretmeni kendisinin yaptığına öncelikle inanmadıysa da sonradan ikna olunca onu destekleyip okulun heykel bölümüne ilk kız öğrenci olarak alınmasına asistan oldu Yeteneği kısa sürede farkedilen Bengütaş okulunu birincilikle bitirdi Roma Güzel Sanatlar Akademisi'nde uzmanlaşma yaptı İtalya'da büyük deneyimler kazanan Sabiha Bengütaş Taksim Meydanı'ndaki Atatürk abidesini yapan meşhur İtalyan heykeltraş Canoci'nin asistanlığını yaptı Abdülhak Hamid'in torunu Emin Bey ile evlenen Sabiha Bengütaş kocasının diplomat olması nedeniyle çoğu yabancı ülkede bulundu mesleğini bu ülkelerde sürdürdü
Geleneksel Galatasaray sergisine 1925 yılında katılan ilk bayan sanatçılardan biri olan Bengütaş 1938 yılında Atatürk ve İnönü için açılan heykel yarışmasında birincilik aldı Atatürk heykeli Çankaya Köşkü'nün bahçesinde İnönü heykeli ise; Mudanya'da bulunmaktadır Uzun yıllar çalışmasını sürdüren Bengütaş 1992 yılında yaşamını yitirdi
ILK KADIN MUHASEBECİ
BIRINCIL KADIN BANKA MÜDÜRÜ
BIRINCIL KADIN EKONOMİ DOKTORU
ATATÜRK'ÜN YURTDIŞI EĞİTİMİNE GÖNDERDİĞİ KADIN
Türkiye'de kadın olarak pekçok ilke imzasını atan İclal Ersin birincil kadın muhasebeci ilk kadın banka müdürü ve ekonomi doktorudur
1928 yılında Türkiye Iş Bankası'nda muhasebeci olarak göreve başlayan İclal Ersin Meslek Bankası'nın kurucusu Celal Bayar göre Atatürk'e birincil bayan muhasebeci olarak tanıtılınca Atatürk'ün ilgisini çekmiş en büyük arzusunun yurtdışında eğitim almak olduğunu söylemesi üzerine Türk kadınının gelişmesine ve iş yaşamında yer almasına fazla önem veren Atatürk göre 1939 yılında Cenevre'ye eğitime gönderilir Türkiye'de iş gelirlerinin vergilendirilmesi başlıklı tezini Fransızca olarak hazırlayıp doktorasını tamamlar ve 1941 yılında Türkiye'ye dönüp Türkiye'nin ilk iktisat doktoru ünvanını elde eder Iş Bankası'nın Ankara Merkez Şubesi'nin Kontrol Servis Şefliği İstanbulBeyoğlu ve Galata şubelerinde kontrolörlük görevlerinin peşinde 1953 yılında açılan Iş Bankası Nişantaşı Şubesi müdürlüğü görevine atanır ve on sene süreyle bu görevde kalır Bu Nedenle Türkiye'nin birincil bayan banka müdürü ünvanını da elde etmiş olur *
1933 yılında Türkiye'nin ilk kadın muhtarı seçilen Gül Esin Kültürlü Çine İlçesi Karpuzlu Bucağı'nın muhtarlığını yaptığı dönemde Atatürk tarafından ödüllendirilmiştir
Muhtar olmasının arkasında kahvehanelerde kumar oynamayı yasaklayan Gül Esin kız kaçırma olaylarını önlemiş ve düğün işlerini düzene sokarak da büyük başarı elde etmişti
KORE SAVAŞINI GÖRÜNTÜLEYEN KADIN BIRINCIL TÜRK KADIN FOTOĞRAFÇISI
1956 yılında Tifdruk tekniği ile basılan Yaşam Dergisi fotoğraf dünyamıza yeni değerler kazandıran bir dergi oldu Derginin birinci sayısında Hikmet Ferudun Es'in Malatya'dan yolladığı bir yazı dizisi yayınlanmaya başlamıştı Bu röportajı fotoğraflarıyla zenginleştiren ise; Semiha Es idi
Bu ikili sonradan Kongo Hollywood yıldızları bayan gözü ile Tahran isimli çalışmalara Yaşam Dergisi bünyesinde imza attılar
25 Temmuz'da Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ın başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu'nda Kore Savaşı'na bulunma üzere 4 bin 500 kişilik silahlı birliğin Birleşik Milletler emrine verilmesi kararlaştırıldı Hürriyet Gazetesi savaşın görüntülenmesi için Semiha Es'i görevlendirdi 11 Kasım 1950 tarihinde gazetede verilen Kore eki ile Türkler savaşı Semiha Es'in objektifınden izleme olanağına kavuştu
ILK KADIN DOKTOR
Osmanlı İmparatorluğu döneminde dağıtılmış hizmetleriyle tanınmış bir ailenin kızı olan Safiye Ali 1891 yılında İstanbul'da dünyaya gelmiş
Bu Resim Baştan Boyutlandırıldı Resmin Orjinal Boyutu 630x441 ölçülerindedir Buraya Tıklayarak orjinal halini görebilirsiniz
özel eğitiminin yanısıra Amerikan Kız Koleji'nden mezun oldu Balkan savaşı günlerinde cepheden getirilen pekçok yaralıyı görüp doktor olmaya karar verir Ama; onun bu isteğini yerine getirmek şiddet olacaktı Çünkü; o yıllarda bir kadının tıp öğrenimi görmesi olanaksızdı Oldukça kabiliyetli ve başarılı bir birey olarak dikkatleri çeken Safiye Ali dönemin Maarif Vekili Şükrü Bey'in desteği ile Almanya'ya tıp eğitimine gönderilir Bu ülkede bayan ve çocuk hastalıkları üstüne ihtisas yapan Safiye Ali Kurtuluş Savaşı'nın sona erdiği günlerde yurda döner ve hemen işe başlar Kısa sürede Cağaloğlu'nda açtığı klinikte tedaviye başlayan Safıye Ali o dönemin ünlü doktorlarından Besim Ömer Paşa Akil Muhtar ve Operatör Belirlenmiş Bey'den büyük yardım görerek süt ve bakımevlerinde çalışır Ayrıca Türkiye'yi yurtdışındaki tıp kongrelerinde temsilci Safiye Ali bir vakit daha sonra sıhhat sebebiyle eşiyle birlikte Almanya'ya gider ve mesleğini burada sürdürür
İkinci Dünya Savaşı günlerinde Almanya'da bere alanların ve hastaların bakımını üstlenen Ali savaşın ardındaki Türkiye'ye döner Yakalandığı kanserden kurtulamayan Safıye Ali 1952 yılında yaşamını yitirir
BIRINCIL AVUKAT
Yassıada'da hukuk profesörü babasını savunduÖzgürlük Fikirleri Yayma Derneği'nin kurucusuÇocuk Dostları Derneği'nin kurucusuMilletlerarası Hukukçular Komisyon'u üyesiUluslararası Barolar Birliği Idare Heyeti Idari Heyeti Üyesi Yazan Kadın hakları savunucusu
Süreyya Ağaoğlu tarihimize birincil kadın avukat olarak geçmiştir 1989 yılında 85 yaşında yitirdiğimiz Ağaoğlu yaşadığı dönemin en cesur entellektüel kadınlarından birisiydi 58 yıl süreyle avukatlık yapan Süreyya Ağaoğlu hukuk Profesörü Ahmet Ağaoğlu'nun kızıydı Lise yıllarında sınıfta cumhuriyet rejiminden laf ettiğinde arkadaşlarının: gavur olarak çağırdığı Süreyya Ağaoğlu avukat olmayı kafasına koyar Hukuk fakültesine kaydını yaptırmak istediğinde ise; engellerle karşılaşır O yıllarda kız öğrenci olmadığından üniversitenin rektörü olan Haldun Taner'in babası Selahattin Bey'e başvurur Dönemin kadınlarının henüz çarşafla dolaştığı bir zamanda başını bile kapatmadan görüşmeye dışarı giden Ağaoğlu Selahattin Bey'e fakülteye girmek istediğini söylediğinde odanın içinde kahkahalar yankılanır Ancak; Süreyya Ağaoğlu bu direnişin gerisinde kendisi gibi avukat edinmek isteyen 3 arkadaşını daha götürünce Size anında fakülteyi açalım cevabını alır O yıllarda öğleden önce erkeklere öğleden sonradan ise; kadınlar ders izleyebiliyor ve oldukça da sıkıcı olduğundan fakültenin çabası sadece bir dönem sürmüş Başını kapatmamakta boyun eğmez Ağaoğlu'na erkekler Başını açma dediklerinde verdiği yanıt: Ben açıyorum sen bakma oluyormuş Hukuk Fakültesi'nden mezun olan Süreyya Ağaoğlu avukatlığının yanısıra sıkı bir bayan hakları savunucusu olur
1948 yılında Berlin Milletlerarası Hukukçular Komisyonu Üyesi olan Ağaoğlu Serbest Fikirleri Bölüştürme Derneği Çocuk Dostları Derneği'nin de kurucusu
1949 yılında Uluslararası Barolar Birliği Yönetim Kurulu Yönetimle Ilgili Heyeti'ne seçilen Ağaoğlu 1960 ihtilalinin ardından Yassıada Davaları'nda babasının avukatlığını üstlenerek hukuk savaşı verir
Süreyya Ağaoğlu Adli Mülahazat adlı İngilizce bir etüt Londra'da Gördüklerim ve Bir Hayat Böyle Geçti isimli kitapların yazarı
BIRINCIL KADIN HEYKELTRAŞ
Heykellere şekil veren birincil bayan parmakları Sabiha Bengütaş'a ait O Türkiye'nin birincil kadın heykeltraşı olarak tanınıyor Atatürk İsmet İnönü Abdülhak Hamid Ahmet Haşim Bedia Muvahhit gibi tarihte iz bırakan pekçok birey onun parmaklarında yoğurduğu çamurla abideleşti
1940 yılında dünyaya gelen Sabiha Bengütaş babasının Şam'da görevlendirilmesiyle eğitimini Şam'da Fransız Katolik Okulu'nda yapmış İstanbul'a dönmelerinin arkasında Köprülü Fuat Paşa Okulu'na devam edip mezun oldu Küçük yaşlarda hoş sanatlara alaka duyduğundan demin liseyi bitirmeden 16 yaşındayken Sanayii Nefise Mektebi in resim bölümüne kaydolmuş Kendi kendisine antik bir büstü kopya eden Sabiha Bengütaş'ın bu yaptığını gören heykel öğretmeni kendisinin yaptığına öncelikle inanmadıysa da sonradan ikna olunca onu destekleyip okulun heykel bölümüne ilk kız öğrenci olarak alınmasına asistan oldu Yeteneği kısa sürede farkedilen Bengütaş okulunu birincilikle bitirdi Roma Güzel Sanatlar Akademisi'nde uzmanlaşma yaptı İtalya'da büyük deneyimler kazanan Sabiha Bengütaş Taksim Meydanı'ndaki Atatürk abidesini yapan meşhur İtalyan heykeltraş Canoci'nin asistanlığını yaptı Abdülhak Hamid'in torunu Emin Bey ile evlenen Sabiha Bengütaş kocasının diplomat olması nedeniyle çoğu yabancı ülkede bulundu mesleğini bu ülkelerde sürdürdü
Geleneksel Galatasaray sergisine 1925 yılında katılan ilk bayan sanatçılardan biri olan Bengütaş 1938 yılında Atatürk ve İnönü için açılan heykel yarışmasında birincilik aldı Atatürk heykeli Çankaya Köşkü'nün bahçesinde İnönü heykeli ise; Mudanya'da bulunmaktadır Uzun yıllar çalışmasını sürdüren Bengütaş 1992 yılında yaşamını yitirdi
ILK KADIN MUHASEBECİ
BIRINCIL KADIN BANKA MÜDÜRÜ
BIRINCIL KADIN EKONOMİ DOKTORU
ATATÜRK'ÜN YURTDIŞI EĞİTİMİNE GÖNDERDİĞİ KADIN
Türkiye'de kadın olarak pekçok ilke imzasını atan İclal Ersin birincil kadın muhasebeci ilk kadın banka müdürü ve ekonomi doktorudur
1928 yılında Türkiye Iş Bankası'nda muhasebeci olarak göreve başlayan İclal Ersin Meslek Bankası'nın kurucusu Celal Bayar göre Atatürk'e birincil bayan muhasebeci olarak tanıtılınca Atatürk'ün ilgisini çekmiş en büyük arzusunun yurtdışında eğitim almak olduğunu söylemesi üzerine Türk kadınının gelişmesine ve iş yaşamında yer almasına fazla önem veren Atatürk göre 1939 yılında Cenevre'ye eğitime gönderilir Türkiye'de iş gelirlerinin vergilendirilmesi başlıklı tezini Fransızca olarak hazırlayıp doktorasını tamamlar ve 1941 yılında Türkiye'ye dönüp Türkiye'nin ilk iktisat doktoru ünvanını elde eder Iş Bankası'nın Ankara Merkez Şubesi'nin Kontrol Servis Şefliği İstanbulBeyoğlu ve Galata şubelerinde kontrolörlük görevlerinin peşinde 1953 yılında açılan Iş Bankası Nişantaşı Şubesi müdürlüğü görevine atanır ve on sene süreyle bu görevde kalır Bu Nedenle Türkiye'nin birincil bayan banka müdürü ünvanını da elde etmiş olur *