iltasyazilim
FD Üye
cumhuriyet döneminde eğitim sorununu konu alan romanlar
Roman
Cumhuriyet dönemi yazarları yaklaşık olarak 1940'lı yıllarda yetişmeye başladıkları
için 1923–1940 arasında daha önceki yıllardan bu yıllara geçen yazarları görüyoruz Fakat bu yazarlardan kimileri kendi dönemlerindeki sanat anlayışını sürdürdüklerinden, onlara Cumhuriyet dönemi yazarları aralarında yer veremiyoruz Halit Ziya, Mehmet Rauf, Hüseyin Rahmi bu yazarlar aralarında adları ilk akla gelenlerdir Milli Edebiyat döneminden Cumhuriyet dönemine geçerek olgun roman örneklerini bu yıllarda veren yazarları ise bu dönemin ilk yıllarının yazarları olarak değerlendirebiliriz
2 Cumhuriyetin Ilk Yılları
Cumhuriyet'in birincil yıllarındaki yazarlar, genellikle topluma eğilmişler, birtakım gerçekleri aktarmak istemişlerdir Arasında, sorunlara çözüm getirmeye çalışanlar ya da eleştirenler olmakla birlikte, gerçekçilik, daha çok gördüklerini, gözlemlediklerini yansıtmak, göstermek çizgisinde kalmıştır Bu yılların üç manâlı yazarı Halide Edip Adıvar, Yakup Kadri Karaosmanoğlu ve Reşat Nuri Güntekin'dir Bu üç yazar, Tanzimat döneminde başlayan köye ve Anadolu'ya yönelmeyi, açılmayı bilinçli olarak geliştirmişlerdir
Arasında Anadolu'yu çocukluğundan başlayarak tanıyan Reşat Nuri (1883 1957), en çok Anadolu'nun bilinmezlik içinde oluşundan etkilenmiştir Çalıkuşu, Kan Davası, Yeşil Gece, Merhamet Etmek, Kavak Yelleri onun Anadolu'ya ilgili romanlarıdır Anadolu ’nun öbür sorunlarıyla birlikte toplumu ilgilendiren değişik sorunlara da değinen yazan, Kızılcık Dalları, Miskinler Tekkesi ile Son Sığınak'ta bu konuları ele almıştır Sıcacık El, Eski Hastalık, Yaprak Dökümü, Merhamet Etmek ise eğitimle birlikte toplumdan aileye yöneldiği zamanlardır Birçok yazar gibi istibdat yıllarından etkilenen Reşat Nuri, Damga, Harabelerin Çiçeği, Gökyüzü zamanlarında da bu konuya değinmiştir Dudaktan Kalbe, Akşam Güneşi ile Bir Kadın Düşmanı'nda ise kişisel konular ele alınmıştır Başlıca topluma yönelik bir yazar olan Reşat Nuri, Türkçe'yi özen göstererek kullanmıştır Yakup Kadri (18891974) ve Halide Edip (18841964) Anadolu'yu savaş yıllarında tanımışlardır Ilk dikkati çeken roman Ziya Gökalp'in etkisiyle yazdığı Yeni Turan olan HalideEdip Zorlu Sınama ve Vurun Kahpeye adlı romanlarıyla Anadolu'ya açılmıştır Ulusal Uğraş yıllarında Anadolu'nun değişik sorunlarını yansıtan bu iki romandan sonra, Zeyno'nun Oğlu'yla Doğu Anadolu'ya Diyarbakır'a değin uzanır Dönen Ayna'daise Anadolu'yu, köylü ve İstanbul'lu karşılaştırmasını buluruz Halide Edip'le bütünleşmiş olan Sinekli Bakkal ve Tatarcık da töre romanları olarak dikkati çekerler Romanlarının baş kişilerini genelde, dinç, sırasında erkeklere baskın olan kadınlardan seçen Halide Edip'in değişik konulu romanları; Handan, Seviye Talip, Yürek Ağrısı, Zeyno'nun Oğlu, Yolpalas Cinayeti, Baki Panayır, Dönen Ayna, Yaşam Parçaları, Çaresiz, Kerim Usta'nın Oğlu, Son Eseri ve Akile Hanım Sokağı'dır
Yakup Kadri'nin, Anadolu'ya açılışının ürünü Yaban'dır Olaylarının, Eskişehir, Kütahya, Simav dolaylarında geçtiği romanda Ulusal Mücadele yıllarının Anadolu'su verilirken, köyün ve köylünün durumu yansıtılır Yaban'ı izleyerek Ankara'da da Ulusal Çaba yılları ile Cumhuriyet'in ilk yıllarının Ankara'sı verilerek bir kalkınışın öyküsü anlatılır Yakup Kadri'nin romanlarında çoğunlukla toplumun geçirdiği tarihsel evreleri buluruz En son yayımlanan roman olmakla birlikte Hep O Şarkı, Abdülmecit, Abdülaziz, V Murat dönemleriyle Abdülhamit döneminin yirmi yılını vererek, Kiralık Konak romanının temelini oluşturur Kiralık Konak romanında yazar, Tanzimat döneminden başlayarak, kuşaklar arasındaki çatışmayı veriyor ve çöküşü sergiliyor İzleyen romanlarda Cumhuriyet dönemine gelindiğini görüyoruz Bir Sürgün ve Hüküm Gecesi'nde II Abdülhamit dönemini, Sodom ve Gomore'de İstanbul'un işgal yıllarının, Panaromalar (Panaroma I, Panaroma II)'da Cumhuriyet'in ilanından 1952'ye değin geçen yılların değerlendirilmesi yapılmıştır Nev Bahar ise tekkelerin yozlaşmasını yansıtır
Bu yılların anılması gereken öbür yazarları olarak; daha çok aşkı ve kadınları konu bölge Yezidin Kızı, 2000 Yılın Sevgilisi, Bu Bizim Hayatımız, Nilgün gibi romanlarıyla tanıman Refik Halit Karay (18881965), konularını halkın yaşayışından bölge romanlar yazan, Bir Şoförün Bakımlı Defteri, Yayla Kızı, Dikmen Yıldızı romanlarıyla tanınan Aka Gündüz (18861958); psikolojik romanın olgun örneklerini veren, Iddiaya Göre Kızlar, FatihHarbiye, Dokuzuncu Hariciye Koğuşu, Yalnızız romanlarılya dikkati çeken Peyami Safa (18991961); toplum sorunlarıyla uğraşan yazarlar aralarında bulunan, Çulluk, Çoban Yıldızı, Ağarmış Genç Kız, Su Sinekleri romanlarıyla ün kazanan Mehmet Yesari (18951945); kahramancılık duygularını ve milli duyguları bir aşk öyküsüyle birlikte işleyerek, okuyucularının duygularını iki yönde etkileyip, bilhassa Dağları Bekleyen Kız, Allah'a Ismarladık romanları fazla okunan Esat Mahmut Karakurt (19021977); toplumsal konuları gülmece yoluyla okuyucularına yansıtan, Meşhedi ile Devri Kâinat, Beyaz Şemsiyeli, Kundakçı, Şakir Efendi'nin Gelini en çok belli romanları olan Ercüment Ekrem Talu (18881956) sayılabilir Bu yılların kadın yazarları olarak da şairliğiyle ün şampiyon Halide Nusret Zorlutuna (19011984) Küller, Gül'ün Babası Kim, Büyükanne, Aydınlık Kapı gibi romanlarıyla, yine şairliğiyle belli Şükufe Nihal (Başar) (18961973)'i Renksiz Izdırap, Yakut Kayalar, Çöl Güneşi, Yalnız Dönüyorum Romanlarıyla; roman yazarı olarak tanıman ve en çok Münevver, Ölmüş Bir Kadının Evrakı Metrukesi, Nedret romanlarıyla tanınan Güzide Sabri (Aygün) (18861946) ile Aydemir, Pervaneler romanlarıyla Müfide Ferit Tek (1892197 ) sayılabilir
Cumhuriyet'in birincil yıllarındaki gözleme dayanan gerçekliğin, 19301940 yılları aralarında
toplumcu gerçekçiliğe yönelmeye başladığını görüyoruz Sadri Ertem (18981943) ve Sabahattin Ali (19061948) toplumcu gerçekçiliği bilinçli bir biçimde savunan,1950'den sonradan yetişen yazarlara öncülük eden yazarlar olarak görünüyorlar Sadri Ertem, adını kamuoyuna duyuran birincil romanı Çıkrıklar'da kayda değer bir konuya değinmiştir Yazar, romanında bir yana Avrupa'dan ucuz malların gelişi, öte taraftan endüstride başlayan gelişme nedeniyle çıkrıkların, tekstil tezgâhlarının durmasının yarattığı işsizlik sonucu köyden kente başlayan göçü ele almıştır Bir Varmış Bir Yokmuş, Düşkünler, Yol Arkadaşları'nda ise Tanzimat döneminde kendini bildiren, toplumumuzdaki sarsıntıların başlangıcına inilir Sabahattin Ali'nin ilk romanı olan Kuyucaklı Yusuf, kasaba romanı örneği olarak da ilklik taşır Yazan, romanında bir kasabanın toplumsal yapısını, aşk öyküsüyle süsleyerek verir Kuyucaklı Yusuf'ı uzleyerek yayımlanan İçimizdeki Şeytan'da II Dünya Savaşı öncesi İstanbul'da aydınlar arasındaki öbür yönlerde yapılan tartışmaları, Kürk Mantolu Madonna'da da bir aydının çevresi ve ailesiyle olan uyuşmazlığı, bu uyuşmazlığın nedenleri verilir Bu yıllarda romanımıza öbür konuların girdiğini görüyoruz Öbür konuları ele bölge yazarlardan biri olan Memduh Şevket Esendal (18831952), birincil romanı olan Miras'ta II Abdülhamit döneminde İstanbul'da yaşamış bir paşa ailesinin yaşamını ele alırken Ayaşlı ile Kiracıları'nda ve bitmemiş romanı olan Vassaf Bey'de Cumhuriyet'in ilânından sonra, 1930'lu yılların Ankara'sında yeni bir yaşamın başlayışını yansıyan; Mithat Cemal Kuntay (18851956) tek romanı olan Üçİstanbul'da Abdülhamit'in istibdat yönetiminin son yıllarından başlayarak, II Meşrutiyet, İttihat ve Terakki ile Mütareke yıllarının İstanbul'unu verir Bu yılların öteki yazarlarının da genellikle romanlarında II Abdülhamit döneminden başlayıp, Birinci Dünya Savaşı'nı izleyen yıllara değin geçen süreyi konu edindikleri görülüyor
Kıvırcık Paşa, Sülün Bey'in Hatıraları, Pembe Maşlaklı Hanım romanlarıyla Sermet Muhtar Alus (18871952); Toprak Kokusu, Zorba, Yolgeçen Hanı, Inleme Duvarı ile Reşat Enis Aygen (19011984); Sultan Hamit Düşerken, Çekememek ve Eve Düşen Yıldırım'la Nahit Sırrı Örik (18951960) bu yılları öbür yönlerden yansıtan yazarlar olarak görünürler Osman Cemal Kaygılı (18901945) ise Çingeneler adlı romanıyla edebiyatımızda başta İstanbul'da sur dışı mahallelerdeki yaşayışı, özellikle çingenelerin yaşayışını vermiştir Daha fazla aşk romanlarıyla tanınan Kerime Nadir (19171984) ile Mükerrem Kamil Su (1900 ) bu yılların bayan yazarları olarak yer alırlar
1940'lı Yıllar
1940'lı yıllara gelindiğinde, ilk romanların İkinci Dünya Savaşı yıllarında yayımlamaya başlayan yazarlarda toplumsal kaygının yük kazandığı, toplumsal konuların çeşitlendiği dikkati çekiyor Konuların çeşitlenmesinde; katılmayıp sıkıntısını çektiğimiz savaş, yeni siyasal dönem, yazarlarını yeni konulara eğilmeye yöneltmiş, bilhassa edebiyatımızda köy edebiyatıolarak adlandırılan ve 1970'e dek genişleyerek süren köy ve köylünün sorunlarına eğilen yazarlarıda bu yıllarda yetişmişlerdir Ilk romanlarını bu yıllarda yayımlayan topluma karşın gerçekçi yazarlar olarak Cevdet Kudret Solok (19071992), Kemal Bilbaşan (19101983), Samim Kocagöz (19161993) ve Faik Baysal (1918) günümüzden Ahmet Hamdi Tanpınar (19011962) ila, Abdülhak Şinasi Hisar !18881963) geçmişle olan ilişkileri yönünden değişiklik gösterirler Halikarnas Balıkçısı (18861973) da Cumhuriyet dönemi romanına ilk olarak deniz insanlarıının getirişiyle dikkati çeker
Cevdet Kudret, Derslik Arkadaşları, Havada Bulut Yok, Karıncayı Tanırsınız adlarını içeren üç romanında, romanın başkişisini mil olarak, Birinci Dünya Savaşı, İkinci Dünya Savaşı ve izleyen yılların bir pamaromasını çizer Cumhuriyet'in ilk yıllarında ve derhal bu yılları izleyen Şeyh Sait isyanı sırasında Doğu Anadolu'yu ele alan Cemo (1966) ve Memo (1968) romanlarıyla bilinen Kemal Bilbaşar, Esaret Dönemeci'nde Osmanlı İmparatorluğu ile Rusya arasındaki Kaynarca Antlaşması'ndan sonraki yıllara döner Bedoş, II Meşrutiyet'in ilanı, Balkan Savaşı, I Dünya Savaşı, İstanbul'un işgali, peşinde Kurtuluş Savaşı'nın kazanılışı yıllarını kapsar Ilk romanı Denizin Çağrısı'nda da fakir bir öğretmenin yaşamı anlatılır Öbür toplumsal konuları ele aldığı öteki romanları, Yeşil Gölge, Başka Olur Ağaların Düğünü ve Zühre Ninem'dir
Samim Kocagöz, daha fazla kendi memleketi olan Söke yöresini ele aldığı romanlarıyla dikkati çeker Bir Şehrin İki Kapısı, Yılan Hikayesi, Bir Karış Toprak, Bir Çift Öküz bu özelliği taşıyan romanlarıdır Kalpaklılar ve Doludizgin, Kurtuluş Savaşı'nın panoramasını çizen romanlar olarak dikkati çekerler İzmir'in İçinde ve Tartışma ise 27 Mayıs 1960'a 12 Mart 1971'e geliş nedenlerini ele alışlarıyla bu konulara değinmede ilklik taşırlar
Faik Baysal, ilk romanı Sarduvan' da bir köy romanı yazarı görünümündedir Onu İzleyen Rezil Dünya ve Drina'da Son Gün ise II Dünya Savaşı yıllarını kapsayan romanlarıdır Bu romanlarına Ateşi Yakanlar eklenmiştir Roman yazma yönteminde değişim yapmaya başlayan ilk yazarımız olan Ahmet Hamdi Tanpınar, romanlarında insana ve zamana siklet vermiştir Mahur Beste, Rahat, Saatleri Ayarlama Enstitüsü, Sahnenin Dışındakiler, bireyden hareketle, adeta Tanzimat döneminden başlayarak, Milli Çaba yıllarını da içine bölge romanlardır Refah romanı yöntem bakımından bilinç akışının birincil uygulanışözelliğini taşır Tanpınar için kayda değer olan geçmişte sahip olduğumuz kültür ve sanat değerleridir Abdülhak Şinasi Hisar ise Fahim Bey ve Biz, Çamlıca'daki Eniştemiz, Ali Niyazi Bey'in Alafrangalığı Ve Şeyhliği romanlarında, kendisinin de tad alarak yaşadığı, geçmişte kalan yaşayışa duyduğu özlemi dile getirir
Halikarnas Balıkçısı, ilk romanı Aganta Burina Burinata'da minik yaşta başlayan deniz tutkusunu dile getirirken, Uluç Ali ve Turgut Reis'te Osmanlı İmparatorluğu'nu denizlerde sınırlarını genişletmek için yaptığı savaşları anlatır *
Roman
Cumhuriyet dönemi yazarları yaklaşık olarak 1940'lı yıllarda yetişmeye başladıkları
için 1923–1940 arasında daha önceki yıllardan bu yıllara geçen yazarları görüyoruz Fakat bu yazarlardan kimileri kendi dönemlerindeki sanat anlayışını sürdürdüklerinden, onlara Cumhuriyet dönemi yazarları aralarında yer veremiyoruz Halit Ziya, Mehmet Rauf, Hüseyin Rahmi bu yazarlar aralarında adları ilk akla gelenlerdir Milli Edebiyat döneminden Cumhuriyet dönemine geçerek olgun roman örneklerini bu yıllarda veren yazarları ise bu dönemin ilk yıllarının yazarları olarak değerlendirebiliriz
2 Cumhuriyetin Ilk Yılları
Cumhuriyet'in birincil yıllarındaki yazarlar, genellikle topluma eğilmişler, birtakım gerçekleri aktarmak istemişlerdir Arasında, sorunlara çözüm getirmeye çalışanlar ya da eleştirenler olmakla birlikte, gerçekçilik, daha çok gördüklerini, gözlemlediklerini yansıtmak, göstermek çizgisinde kalmıştır Bu yılların üç manâlı yazarı Halide Edip Adıvar, Yakup Kadri Karaosmanoğlu ve Reşat Nuri Güntekin'dir Bu üç yazar, Tanzimat döneminde başlayan köye ve Anadolu'ya yönelmeyi, açılmayı bilinçli olarak geliştirmişlerdir
Arasında Anadolu'yu çocukluğundan başlayarak tanıyan Reşat Nuri (1883 1957), en çok Anadolu'nun bilinmezlik içinde oluşundan etkilenmiştir Çalıkuşu, Kan Davası, Yeşil Gece, Merhamet Etmek, Kavak Yelleri onun Anadolu'ya ilgili romanlarıdır Anadolu ’nun öbür sorunlarıyla birlikte toplumu ilgilendiren değişik sorunlara da değinen yazan, Kızılcık Dalları, Miskinler Tekkesi ile Son Sığınak'ta bu konuları ele almıştır Sıcacık El, Eski Hastalık, Yaprak Dökümü, Merhamet Etmek ise eğitimle birlikte toplumdan aileye yöneldiği zamanlardır Birçok yazar gibi istibdat yıllarından etkilenen Reşat Nuri, Damga, Harabelerin Çiçeği, Gökyüzü zamanlarında da bu konuya değinmiştir Dudaktan Kalbe, Akşam Güneşi ile Bir Kadın Düşmanı'nda ise kişisel konular ele alınmıştır Başlıca topluma yönelik bir yazar olan Reşat Nuri, Türkçe'yi özen göstererek kullanmıştır Yakup Kadri (18891974) ve Halide Edip (18841964) Anadolu'yu savaş yıllarında tanımışlardır Ilk dikkati çeken roman Ziya Gökalp'in etkisiyle yazdığı Yeni Turan olan HalideEdip Zorlu Sınama ve Vurun Kahpeye adlı romanlarıyla Anadolu'ya açılmıştır Ulusal Uğraş yıllarında Anadolu'nun değişik sorunlarını yansıtan bu iki romandan sonra, Zeyno'nun Oğlu'yla Doğu Anadolu'ya Diyarbakır'a değin uzanır Dönen Ayna'daise Anadolu'yu, köylü ve İstanbul'lu karşılaştırmasını buluruz Halide Edip'le bütünleşmiş olan Sinekli Bakkal ve Tatarcık da töre romanları olarak dikkati çekerler Romanlarının baş kişilerini genelde, dinç, sırasında erkeklere baskın olan kadınlardan seçen Halide Edip'in değişik konulu romanları; Handan, Seviye Talip, Yürek Ağrısı, Zeyno'nun Oğlu, Yolpalas Cinayeti, Baki Panayır, Dönen Ayna, Yaşam Parçaları, Çaresiz, Kerim Usta'nın Oğlu, Son Eseri ve Akile Hanım Sokağı'dır
Yakup Kadri'nin, Anadolu'ya açılışının ürünü Yaban'dır Olaylarının, Eskişehir, Kütahya, Simav dolaylarında geçtiği romanda Ulusal Mücadele yıllarının Anadolu'su verilirken, köyün ve köylünün durumu yansıtılır Yaban'ı izleyerek Ankara'da da Ulusal Çaba yılları ile Cumhuriyet'in ilk yıllarının Ankara'sı verilerek bir kalkınışın öyküsü anlatılır Yakup Kadri'nin romanlarında çoğunlukla toplumun geçirdiği tarihsel evreleri buluruz En son yayımlanan roman olmakla birlikte Hep O Şarkı, Abdülmecit, Abdülaziz, V Murat dönemleriyle Abdülhamit döneminin yirmi yılını vererek, Kiralık Konak romanının temelini oluşturur Kiralık Konak romanında yazar, Tanzimat döneminden başlayarak, kuşaklar arasındaki çatışmayı veriyor ve çöküşü sergiliyor İzleyen romanlarda Cumhuriyet dönemine gelindiğini görüyoruz Bir Sürgün ve Hüküm Gecesi'nde II Abdülhamit dönemini, Sodom ve Gomore'de İstanbul'un işgal yıllarının, Panaromalar (Panaroma I, Panaroma II)'da Cumhuriyet'in ilanından 1952'ye değin geçen yılların değerlendirilmesi yapılmıştır Nev Bahar ise tekkelerin yozlaşmasını yansıtır
Bu yılların anılması gereken öbür yazarları olarak; daha çok aşkı ve kadınları konu bölge Yezidin Kızı, 2000 Yılın Sevgilisi, Bu Bizim Hayatımız, Nilgün gibi romanlarıyla tanıman Refik Halit Karay (18881965), konularını halkın yaşayışından bölge romanlar yazan, Bir Şoförün Bakımlı Defteri, Yayla Kızı, Dikmen Yıldızı romanlarıyla tanınan Aka Gündüz (18861958); psikolojik romanın olgun örneklerini veren, Iddiaya Göre Kızlar, FatihHarbiye, Dokuzuncu Hariciye Koğuşu, Yalnızız romanlarılya dikkati çeken Peyami Safa (18991961); toplum sorunlarıyla uğraşan yazarlar aralarında bulunan, Çulluk, Çoban Yıldızı, Ağarmış Genç Kız, Su Sinekleri romanlarıyla ün kazanan Mehmet Yesari (18951945); kahramancılık duygularını ve milli duyguları bir aşk öyküsüyle birlikte işleyerek, okuyucularının duygularını iki yönde etkileyip, bilhassa Dağları Bekleyen Kız, Allah'a Ismarladık romanları fazla okunan Esat Mahmut Karakurt (19021977); toplumsal konuları gülmece yoluyla okuyucularına yansıtan, Meşhedi ile Devri Kâinat, Beyaz Şemsiyeli, Kundakçı, Şakir Efendi'nin Gelini en çok belli romanları olan Ercüment Ekrem Talu (18881956) sayılabilir Bu yılların kadın yazarları olarak da şairliğiyle ün şampiyon Halide Nusret Zorlutuna (19011984) Küller, Gül'ün Babası Kim, Büyükanne, Aydınlık Kapı gibi romanlarıyla, yine şairliğiyle belli Şükufe Nihal (Başar) (18961973)'i Renksiz Izdırap, Yakut Kayalar, Çöl Güneşi, Yalnız Dönüyorum Romanlarıyla; roman yazarı olarak tanıman ve en çok Münevver, Ölmüş Bir Kadının Evrakı Metrukesi, Nedret romanlarıyla tanınan Güzide Sabri (Aygün) (18861946) ile Aydemir, Pervaneler romanlarıyla Müfide Ferit Tek (1892197 ) sayılabilir
Cumhuriyet'in birincil yıllarındaki gözleme dayanan gerçekliğin, 19301940 yılları aralarında
toplumcu gerçekçiliğe yönelmeye başladığını görüyoruz Sadri Ertem (18981943) ve Sabahattin Ali (19061948) toplumcu gerçekçiliği bilinçli bir biçimde savunan,1950'den sonradan yetişen yazarlara öncülük eden yazarlar olarak görünüyorlar Sadri Ertem, adını kamuoyuna duyuran birincil romanı Çıkrıklar'da kayda değer bir konuya değinmiştir Yazar, romanında bir yana Avrupa'dan ucuz malların gelişi, öte taraftan endüstride başlayan gelişme nedeniyle çıkrıkların, tekstil tezgâhlarının durmasının yarattığı işsizlik sonucu köyden kente başlayan göçü ele almıştır Bir Varmış Bir Yokmuş, Düşkünler, Yol Arkadaşları'nda ise Tanzimat döneminde kendini bildiren, toplumumuzdaki sarsıntıların başlangıcına inilir Sabahattin Ali'nin ilk romanı olan Kuyucaklı Yusuf, kasaba romanı örneği olarak da ilklik taşır Yazan, romanında bir kasabanın toplumsal yapısını, aşk öyküsüyle süsleyerek verir Kuyucaklı Yusuf'ı uzleyerek yayımlanan İçimizdeki Şeytan'da II Dünya Savaşı öncesi İstanbul'da aydınlar arasındaki öbür yönlerde yapılan tartışmaları, Kürk Mantolu Madonna'da da bir aydının çevresi ve ailesiyle olan uyuşmazlığı, bu uyuşmazlığın nedenleri verilir Bu yıllarda romanımıza öbür konuların girdiğini görüyoruz Öbür konuları ele bölge yazarlardan biri olan Memduh Şevket Esendal (18831952), birincil romanı olan Miras'ta II Abdülhamit döneminde İstanbul'da yaşamış bir paşa ailesinin yaşamını ele alırken Ayaşlı ile Kiracıları'nda ve bitmemiş romanı olan Vassaf Bey'de Cumhuriyet'in ilânından sonra, 1930'lu yılların Ankara'sında yeni bir yaşamın başlayışını yansıyan; Mithat Cemal Kuntay (18851956) tek romanı olan Üçİstanbul'da Abdülhamit'in istibdat yönetiminin son yıllarından başlayarak, II Meşrutiyet, İttihat ve Terakki ile Mütareke yıllarının İstanbul'unu verir Bu yılların öteki yazarlarının da genellikle romanlarında II Abdülhamit döneminden başlayıp, Birinci Dünya Savaşı'nı izleyen yıllara değin geçen süreyi konu edindikleri görülüyor
Kıvırcık Paşa, Sülün Bey'in Hatıraları, Pembe Maşlaklı Hanım romanlarıyla Sermet Muhtar Alus (18871952); Toprak Kokusu, Zorba, Yolgeçen Hanı, Inleme Duvarı ile Reşat Enis Aygen (19011984); Sultan Hamit Düşerken, Çekememek ve Eve Düşen Yıldırım'la Nahit Sırrı Örik (18951960) bu yılları öbür yönlerden yansıtan yazarlar olarak görünürler Osman Cemal Kaygılı (18901945) ise Çingeneler adlı romanıyla edebiyatımızda başta İstanbul'da sur dışı mahallelerdeki yaşayışı, özellikle çingenelerin yaşayışını vermiştir Daha fazla aşk romanlarıyla tanınan Kerime Nadir (19171984) ile Mükerrem Kamil Su (1900 ) bu yılların bayan yazarları olarak yer alırlar
1940'lı Yıllar
1940'lı yıllara gelindiğinde, ilk romanların İkinci Dünya Savaşı yıllarında yayımlamaya başlayan yazarlarda toplumsal kaygının yük kazandığı, toplumsal konuların çeşitlendiği dikkati çekiyor Konuların çeşitlenmesinde; katılmayıp sıkıntısını çektiğimiz savaş, yeni siyasal dönem, yazarlarını yeni konulara eğilmeye yöneltmiş, bilhassa edebiyatımızda köy edebiyatıolarak adlandırılan ve 1970'e dek genişleyerek süren köy ve köylünün sorunlarına eğilen yazarlarıda bu yıllarda yetişmişlerdir Ilk romanlarını bu yıllarda yayımlayan topluma karşın gerçekçi yazarlar olarak Cevdet Kudret Solok (19071992), Kemal Bilbaşan (19101983), Samim Kocagöz (19161993) ve Faik Baysal (1918) günümüzden Ahmet Hamdi Tanpınar (19011962) ila, Abdülhak Şinasi Hisar !18881963) geçmişle olan ilişkileri yönünden değişiklik gösterirler Halikarnas Balıkçısı (18861973) da Cumhuriyet dönemi romanına ilk olarak deniz insanlarıının getirişiyle dikkati çeker
Cevdet Kudret, Derslik Arkadaşları, Havada Bulut Yok, Karıncayı Tanırsınız adlarını içeren üç romanında, romanın başkişisini mil olarak, Birinci Dünya Savaşı, İkinci Dünya Savaşı ve izleyen yılların bir pamaromasını çizer Cumhuriyet'in ilk yıllarında ve derhal bu yılları izleyen Şeyh Sait isyanı sırasında Doğu Anadolu'yu ele alan Cemo (1966) ve Memo (1968) romanlarıyla bilinen Kemal Bilbaşar, Esaret Dönemeci'nde Osmanlı İmparatorluğu ile Rusya arasındaki Kaynarca Antlaşması'ndan sonraki yıllara döner Bedoş, II Meşrutiyet'in ilanı, Balkan Savaşı, I Dünya Savaşı, İstanbul'un işgali, peşinde Kurtuluş Savaşı'nın kazanılışı yıllarını kapsar Ilk romanı Denizin Çağrısı'nda da fakir bir öğretmenin yaşamı anlatılır Öbür toplumsal konuları ele aldığı öteki romanları, Yeşil Gölge, Başka Olur Ağaların Düğünü ve Zühre Ninem'dir
Samim Kocagöz, daha fazla kendi memleketi olan Söke yöresini ele aldığı romanlarıyla dikkati çeker Bir Şehrin İki Kapısı, Yılan Hikayesi, Bir Karış Toprak, Bir Çift Öküz bu özelliği taşıyan romanlarıdır Kalpaklılar ve Doludizgin, Kurtuluş Savaşı'nın panoramasını çizen romanlar olarak dikkati çekerler İzmir'in İçinde ve Tartışma ise 27 Mayıs 1960'a 12 Mart 1971'e geliş nedenlerini ele alışlarıyla bu konulara değinmede ilklik taşırlar
Faik Baysal, ilk romanı Sarduvan' da bir köy romanı yazarı görünümündedir Onu İzleyen Rezil Dünya ve Drina'da Son Gün ise II Dünya Savaşı yıllarını kapsayan romanlarıdır Bu romanlarına Ateşi Yakanlar eklenmiştir Roman yazma yönteminde değişim yapmaya başlayan ilk yazarımız olan Ahmet Hamdi Tanpınar, romanlarında insana ve zamana siklet vermiştir Mahur Beste, Rahat, Saatleri Ayarlama Enstitüsü, Sahnenin Dışındakiler, bireyden hareketle, adeta Tanzimat döneminden başlayarak, Milli Çaba yıllarını da içine bölge romanlardır Refah romanı yöntem bakımından bilinç akışının birincil uygulanışözelliğini taşır Tanpınar için kayda değer olan geçmişte sahip olduğumuz kültür ve sanat değerleridir Abdülhak Şinasi Hisar ise Fahim Bey ve Biz, Çamlıca'daki Eniştemiz, Ali Niyazi Bey'in Alafrangalığı Ve Şeyhliği romanlarında, kendisinin de tad alarak yaşadığı, geçmişte kalan yaşayışa duyduğu özlemi dile getirir
Halikarnas Balıkçısı, ilk romanı Aganta Burina Burinata'da minik yaşta başlayan deniz tutkusunu dile getirirken, Uluç Ali ve Turgut Reis'te Osmanlı İmparatorluğu'nu denizlerde sınırlarını genişletmek için yaptığı savaşları anlatır *