Ataturkun Devlet Politikasında politik yapımızda yaptığı devrimler, yani Cumhuriyet, milliyetcilik ve laiklik koklu orfumuze dayalı olduğu icin yumuşak devrimlerdir Yani bir şeyi kokunden değiştirmemiş, yerine yenisini getirmemiştir Toplumda var olan eğilimler, geliştirilmiş, duzenlenmiş, bicimlendirilmiştir Buna karşılık Ataturkun toplum yapımıza donuk devrimleri hic de boyle değildir Bu devrimler tam anlamı ile radikal tam anlamı ile kaya gibi sert devrimlerdir
Şimdi bunlardan bir kacı uzerinde duralım Cumhuriyet Doneminde toplumsal yapımızda yapılan devrimlerin ilki hukuk alanında yapılanlarıdır Ataturk 1 Mart 1924 tarihli bir soylevinde bu konunun onemini şoyle dile getirmiştir Onemli olan sorun hukuk anlayışını, kanunları, adalet orgutunu, toplumsal yaşayışın uyması gereken cağ koşullarıyla uyuşmazlık icinde olan ilkelerden kurtarma sorunudur Aile hukukunda medeni hukukta izlenecek yol ancak Batı uygarlığının hukuksal yonu olabilir
İki yıllık bir calışmadan sonra 17 Şubat 1926 yılında İsvicre medeni hukuku kabul edilmiştir İsvicre medeni hukuku Turkiyede kabul edilişinden once Japonyada Turkiyede kabul edildikten sonra da Cinde uygulanan medeni hukukun temeli olmuştur
Medeni kanunla birlikte, butun Turkiye Cumhuriyeti vatandaşları kanun onunde eşit sayılmıştır İtibar ifade eden butun şan ve şohret ifade eden butun unvanlar kaldırılmıştır
Cumhuriyetle gelen diğer bir yenilikte kadınlara verilen secme ve secilme haklarıdır
1926 yılında Medeni Kanunun kabulu ile ve 5 Aralık 1934 kadınlara siyasal hakların tanınmasıyla, Ataturkte tarihin en buyuk devrimlerinden birini gercekleştirmiştir Cumhuriyetle birlikte kadın nufusun eğitim seviyesi hızla yukselmiş bilim, teknokrasi, burokrasi, eğitim, oğretim ve ticaret alanındaki faaliyetleri goz ardı edilemeyecek guzellikte bir seviyeye gelmiştir Butun bu haklara rağmen cumhuriyet kadını hala kendisine verilen haklardan bihaberdirler
Şimdi bunlardan bir kacı uzerinde duralım Cumhuriyet Doneminde toplumsal yapımızda yapılan devrimlerin ilki hukuk alanında yapılanlarıdır Ataturk 1 Mart 1924 tarihli bir soylevinde bu konunun onemini şoyle dile getirmiştir Onemli olan sorun hukuk anlayışını, kanunları, adalet orgutunu, toplumsal yaşayışın uyması gereken cağ koşullarıyla uyuşmazlık icinde olan ilkelerden kurtarma sorunudur Aile hukukunda medeni hukukta izlenecek yol ancak Batı uygarlığının hukuksal yonu olabilir
İki yıllık bir calışmadan sonra 17 Şubat 1926 yılında İsvicre medeni hukuku kabul edilmiştir İsvicre medeni hukuku Turkiyede kabul edilişinden once Japonyada Turkiyede kabul edildikten sonra da Cinde uygulanan medeni hukukun temeli olmuştur
Medeni kanunla birlikte, butun Turkiye Cumhuriyeti vatandaşları kanun onunde eşit sayılmıştır İtibar ifade eden butun şan ve şohret ifade eden butun unvanlar kaldırılmıştır
Cumhuriyetle gelen diğer bir yenilikte kadınlara verilen secme ve secilme haklarıdır
1926 yılında Medeni Kanunun kabulu ile ve 5 Aralık 1934 kadınlara siyasal hakların tanınmasıyla, Ataturkte tarihin en buyuk devrimlerinden birini gercekleştirmiştir Cumhuriyetle birlikte kadın nufusun eğitim seviyesi hızla yukselmiş bilim, teknokrasi, burokrasi, eğitim, oğretim ve ticaret alanındaki faaliyetleri goz ardı edilemeyecek guzellikte bir seviyeye gelmiştir Butun bu haklara rağmen cumhuriyet kadını hala kendisine verilen haklardan bihaberdirler