Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Cumhuriyetin İlanından İtibaren Eğitimin Gelişimi Eğitim

Cumhuriyetin İlanından İtibaren Eğitimin Gelişimi Eğitim
0
107

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
58
Cumhuriyetin İlanından İtibaren Eğitim Nasıl Gelişti

A Yeni Türkiye Kurulurken

Yeni Türkiye kurulurken ve kurulduğundan 3,5 sene daha sonra Cumhuriyet bildiri edilirken, çok elverişsiz ve negatif şartlar altıda 11 yıl süren çok ağır savaşlar geçirmiş ve geçirmekte; topraklarının 23 ’ü savaş alanları olmuş ve olmakta, yanmış ve yıkılmakta idi Nüfusunun 15 ’ini, 3 milyonu aşkın insanın bu alanlarda yitirmiş ve yitirmekte idi Savaşların yıkımı öylesine korkunç idi ve oluyordu ancak, ülkede öğretmen, doktor, eczacı, mühendis, hukukçu, mimar, artist vb yüksek mektep çıkışlısı az kalsın kalmamıştı; bundan başka duvarcı, marangoz, demirci, nalbant, ayakkabıcı, terzi vb esnaf bile Ne hastane, ne mektep, ne liman, ne yol, ne yapınak (fabrika) vardı Kamu bezginlik ve yoksu düşmüştü Nüfusun %80 ’inden birçok köylerde, fakat %20 ’sine yakını kentlerde idi
Dönemin Mili Eğitim (Maarif) Vekillerinden İsmail Safa Bey (Özler) ilkokuldan yükseköğretime kadar kurumlarının durumlarını belirlemek için girişimlerde bulundu Bunun için, tanınmış kişilerle meşhur mektep yöneticilerinin ve öğretmenlerin görüşlerini edinmek için bir anket yaptırdı; toplanan bilgilere dayanarak şu girişimlerde bulundu:

Yurdu birer hoca okulu bölgelerine ayırdı

Eğitim sorunlarını 24 madde aşağıda topladı Sonra gerçekleştirilen ihtilal ve atılımlar, öğretim birliğinin saptanması, mektep izlencelerinin düzeltilmesi, ilköğretimin izlenceleştirilmesi (programlaştırılması) bu sorunlardandı2
Türk Eğitim Sistemi, inşa bakımından Tanzimat ’ta ve Cumhuriyet ’te almak üzere iki manâlı değiştirme geçirmiştir Tanzimat ’a kadar devlet kuruluşları dışarıya vakıflara yan olarak yürütülen eğitim ve öğretim büyük ölçüde “Sübyan Mektepleri ve “Medreselerde yapılmıştır Tanzimat ’la birlikte eğitim ve öğretim devletin, görevleri arasına alınarak yeni bir okul sistemi kurulmuştur Ancak kurulan bu yeni mektep sistemi ile birlikte, eski mektep kuruluş sistemi de durumunu korumuştur Bu Nedenle “Paralel Hatlar Sistemi de denilen bir okul kuruluş sistemi, birbirine zıt nesiller yetiştirerek eğitim ve öğretime 1924 yılına dek devam etmiştir
Ve 3 Mart 1924 ’de eğitim alanında birincil yasal devir gerçekleşti Türkiye Büyük Irk Meclisi o gün çok kayda değer üç yasa kabul etti Bu tarihten itibaren Darülhilafe adını almış olan medreseler de kapatılmaya başlandı
İsmail Safa Bey ’in peşinde Ulusal Eğitim Bakanlığı ’na Vasıf bey getirildi Bu dönemde:

Medreselerin kapatılmasına başlandı
Okullar laikleştirildi

Tanıdık Olmayan uzmanlar –özellikle o yıllarda dünyanın en büyük eğitimcisi olan John Dewey çağrılıp eğitimin planlaştırılması ele alında Ulusal eğitimin ereği belirlendi: “Yurttaşların, yurdun siyasal, hesaplı ve kültürel gelişmesine katılacak bir niteliğe ulaştırılması olarak özetleniyordu
Öğretmen okullarının sayılarının artırılmasına başlandı
Nüfusun 12000000 ve zorunlu öğrenim çağındaki çocuk sayısının 1200000 –yaklaşık olarak olduğu belirtildi, okullardaki öğrenci sayısının da 300000 ’e takriben olduğu saptandı

B TÜRKİYE EĞİTİM SİSTEMİNİN GELİŞİMİ

Kurtuluş Savaşı ’ndan sonra Cumhuriyet Devleti ’ni ve yıkılan ülkeyi yeni yeniden koymak için, değişik toplumsal kurumlarda olduğu gibi, eğitim kurumunda da, Türkiye Devrimi ’nin birer parçası olarak, kimi yenileşmenin gerçekleştirilmesi gerekti Bunlar kısaca beş başlık altında toplanabilir:

1 Öğretimi Birleştirmek:
Cumhuriyet kurulduğunda eğitim yönetimi açısından ayrılık gösteren yedi tür okul vardı Bunlar;
Medreseler ve sübyan okulları Şer ’iye ve Evkaf Vekaleti ’nce ve özel vakıflarca yönetilmekteydi
Tanzimat ’tan sonra kurulan okullardan orta ve yüksek öğretim düzeyinde olanlar Bakanlığa bağlıydı
İlköğretim düzeyinde olanlar ve kimi sanat okulları İl Özel İdarelerin yönetimi altındaydı
Kimi sübyan okulları halkın yardımı ile yaşamını sürdürüyordu
İstanbul ve büyük kentlerde fazla sayıda özel okul vardı
Müslüman olmayan milletler bağımsız ya da kiliseye yan özel okullar açmıştı
Bunlara ek olarak Osmanlı Devleti ’nce hiçbir süre yoklama alınamayan ilk önce Amerika edinmek üzere Fransa, İngiltere, Almanya, İtalya, Rusya, Avusturya gibi tanıdık olmayan ülkelerin fazla sayıda okulları vardı
Öğretimdeki bu dağınıklığı ortadan kaldırmak ve öğretimi devletin denetimi altına sokmak için, 3 mart 1924 ’de 430 sayılı Öğretim birliği yasası çıkarıldı

2 Eğitim Örgütleme:

Yasaya yerinde olara, öğretimin birliğini gerçekleştirmek, yeni eğitim programlarına uygun okullar açtırmak ve bunları yaymak için, Bakanlık ve taşra eğitim örgütünü güçlü bir yapıya kavuşturmak gerekmişti

3 Eğitimin Niteliğini Değişim:

Cumhuriyetle yönetilecek bir ülkenin eğitim programlarının da cumhuriyet ilkeline uygun olması gerekti Bu gereklilik daha Kurtuluş Savaşı esnasında ortaya çıkmıştı 1921, 1923, 1924 ve 1925 ’te dört kere eğitim için Kongre ve Bilimsel Komite (Heyeti İlmiye) toplanmıştı Bu kurullarda, her düzeydeki okulun eğitim programlarının Cumhuriyet ’in gereklerine tarafından düzenlenmesine çalışıldı

4 Eğitimi Yayma:

yurttaşlar aralarında çok düşük olan okur yazarlığın oranını kuvvetlendirmek, öğretimi kolaylaştırmak, Türkçe ’yi her vatandaş için ortak bir dil yapmak için büyük mücadele gösterdi

5 Eğitimi kalkınmaya Katma:

Cumhuriyetin ilk on yılındaki hazırlıklardan sonradan 1930 ’lu yıllarda artık eğitiminin kalkınmaya katılmasının zamanı gelmişti Bir yana Kurtuluş Savaşı ’nın yıkıntılarını ortadan kaldırıp ülkeyi yeni tekrar ayarlamak, öbür yanlamasına, dünyayı saran hesaplı bunalımın etkisinden kurtulmak için eğitim, gereken insan gücünü yetiştirmede işe koşulmuştu Bu amaçla üç cins enstitü açıldı Bu enstitüler endüstrinin, köyün ve ailenin eğitim gereksinmesini yerine getirmek için kurulmuştu Bunlar enstitüleri, kız sanat enstitüleri ve erkek sanat enstitüleri idi

C CUMHURİYET DÖNEMİNDE EĞİTİMDEKİ GELİŞMELER

İlköğretimin zorunluluğu ve Devlet okullarında parasız oluşu 1924 Anayasasında tekrarlanmış (Md 87) ve 22 mart 1926 tarihli ve 789 sayılı Maarif Teşkilatına Dair Kanun ’la şu hüküm getirilmiştir
“İlköğretim çağındaki çocuklar meslek mekteplerine (?) giremezler İlköğrenim çağını geçirmiş ve hiç öğrenim görmemiş çocukları kabul eden kurumlar bunlara ilk öğrenimi de vermeğe mecburdur
1926 tarihli sözü geçen kanun, ilköğretim kuruluşlarını şehirkasaba ve köy “gündüz ve “yatılı birincil mektepleri olarak göstermiş ve gündüz ilk mekteplerinin illerin özel idare gelirleriyle açılacağını belirtmiştir
Cumhuriyet döneminde köylerin çoğuna uzun yıllar okul yapılamamış, öğretmen sağlanamamıştır Eğitim bakanı Saffet Arıkan ’ın Mayıs 1936 ’da TBMM ’de söylediğine kadar o yıllarda 40 bin köyden 35 bininde okul ve hoca yoktur Okulu olan köylerin bazılarında da ilköğretim oysa 3 sene sürelidir
Bunlar bize, ilkokulların kırsal çevrelerde tatmin edici sayı ve niteliğe ulaşmaktan fazla uzaktan kaldığını göstermektedir
Temmuz 1939 ’da I Eğitim Şurasında tüm köy ilkokulları 5 yıla çıkarılmıştır
1926 tarihli İlkokul Programı, öğretimde “toplu tedris ilkesini getirmiştir Bu usul bilhassa, Hayat Bilgisi dersi civarda uygulanacaktır6
Cumhuriyet, Osmanlı ’dan 581 ’i kapalı 2345 iptidai okul atama almıştı Bunların öğretmenlerin üçte ikisi öğretmenlik eğitimi görmemiş, değişik kaynaklardan alınan öğretmenlerdi İptidai okulların adı ilkokula çevrildi
1926 ’da çıkarılan 789 sayılı Maarif Teşkilatına Dair Kanun ’da 4 tür ilkokuldan söz edilmekteydi Bunlar şehir ve kasaba gündüz, şehir halkı ve kasaba yatılı, köy gündüz, köy yatılı ilkokullarıydıilkokulların öğretim süresi 5 yıldı Anayasa ’ya tarafından devir çocuklarının kız, erkek ilkokula devamı zorunluydu İlköğretim okulları çocuklara parasız öğretim verecekti Bu şartlar ve kurallar günümüze değin sürüp gelmiştir
1924 yılında toplanan “G Heyeti İlmiyede ilkokulların süresi altı yıldan beş yıla indirilmiştir 1926 yılında, 789 sayılı Maarif Teşkilatına Dair Kanun ’la ilköğretim okulları ilk kere dörtlü bir tasnife tutulmuş, köy ve büyük kasaba ilkokulları olarak ayrılmıştır Şehir Halkı ilkokullarının süresi beş, köy ilkokullarının süresi ise üç sene olarak tespit edilmiştir Bu durum 1939 yılına değin devam etmiş, 1939 yılında köy ilkokullarının da öğretim sürelerinin beş yıla çıkarılmasıyla köy ve kent ilkokulları vakit farkı kaldırılmıştır
Cumhuriyet dönemi eğitim politikası, ilk olarak bütün yurttaşları, okuryazar ayla getirerek, bilgisizliği onarmak amacını taşımaktadır bu nedenle Harf İnkılâbı yapılmıştır
Cumhuriyetin birincil yıllarında hazırlanan “1924 İlkmektep müfredatında kız ve erkek ilkokulları için ayrı ayrı program hazırlanmıştır Kız ilkokullarının programına “ev idaresi, “dikiş, biçki, nakış dersleri eklenmiştir
1926 programında “toplu öğretim, “çevreden hareket, “çocuğa göre öğretim ilkelerine program içinde yer verilmiştir 1948 ilkokul programında hayat ile ilgili konular, “toplu öğretim metoduna tarafından birleştirilmiş ve üniteleştirilmiştir8
Kuruluş döneminde ilköğretime milli bir inşa getirmek üzere formüle edilen yargılar vardı
Bunlar:
Okul ile hayat arasındaki ayrım ortadan kaldırılacaktı
Ders konuları çevreden alınacaktı
Kızlarımızın eğitimlerindeki engeller giderilecekti
Tek okul düzeni kurulacaktı
Imalatçı eğitime siklet getirilecekti
Imalatçı eğitime ağırlık getirilecekti
KızErkek bir arada eğitim göreceklerdi
Türkiye ’de öğrenim görmek üzere okula gidecek Türk yurttaşı çocuklar bu öğrenimleri için ama Türk okullarına gideceklerdi
bununla beraber Cumhuriyet kurulunca, ortaöğretim için de bir yönetmelik çıkarıldı ve Sultanîlerin ikinci devresinin adı Lise, birinci devresinin adı da Ortaokul oldu Kızların daha eksik süreli öğrenim görmelerine son verilerek, kızlar ve erkekler için açılan lise ve ortaokulların öğrenim yılları eşitlendi (1924) Yatısız ortaöğretim okullarında kızerkek ayırımı kaldırılarak karma öğretim getirildi (1926)
22 Mart 1926 ’da çıkarılan 789 sayılı Maarif Teşkilatına Dair Kanun ’a tarafından ortaöğretim okulları liseler (3 sene), ilköğretim okulları (3 yıl), köy hoca okulları (2 sene)dır Bunlar yeniden ortaöğretim okulu sanılan ortaokulu (3 yıl) bitiren öğrencileri alıyorlardı Bir aralık lisenin öğrenim süresi 4 yıla çıkarıldı (1952) lakin sonradan üç yıla indirildi (1955)9
1932 yılında hazırlanan ortaokul müfredat programına kadar manâlı bir gelişme olmamıştır Ancak bu yıldaki program ile yeni bir görüş getirilebilmiştir
Bu manzara, öğrencilerin pratik yeteneklerini geliştirerek, onları hayatı karşın bir müfredat programı uygulamayı niyet edinmiştir10
En son olarak Cumhuriyet Döneminde yükseköğretimin durumundan özetle söz etmek istiyorum
Türkiye ’de üniversitelerin kurulması ve gelişmesi konuları incelendiğinde, üniversite kavramının Cumhuriyet dönemi öncesi ve sonrasında kesin olarak öbür şeklide algılandığı görülür Hatta Cumhuriyet sonrası dönemden günümüze gelince değin üniversitelerin değişik anlayışlar içinde kurulduğu ve geliştiği dikkati çekmektedir11
Cumhuriyet dönemindeki gelişmeler 1946 ’ya kadar (tek partili dönemde) ve 1946 ’dan daha sonra diye 2 grupta incelenebilir
Burada yalnızca Cumhuriyet ’in birincil yıllarından bahsedeceğim
Cumhuriyetle birlikte Darülfünunu Osmanî, İstanbul Darülfünunu adıyla tekrar kuruldu (1924) Üniversiteye bilimsel özerklikle birlikte yönetsel özerklik de verildi Öğretim üyelerine, üniversite rektörünü seçme hakkı verildi
1920 ’li yıllarda kimi yüksekokullarda açıldı 1923 ’te Harp Okulu, 1923 ’te Ankara hukuk Okulu, 1927 ’de Gazi Orta Öğretmen Okulu ve Eğitim Enstitüsü açıldı
1933 ’te de İstanbul Darülfünunu İstanbul Üniversitesi adını aldı12
Görüldüğü gibi Cumhuriyetin birincil yıllarında bilhassa ilköğretim olmak üzere her kademedeki eğitim kurumlarının değişmesine, bilimsel, laik ve çağdaş bir inşa kazanmasına itina gösterilmiştir
1924 ’te EğitimÖğretim Birleştirilmiş, 1928 ’de Harf İnkılâbı üretilmiş, her yaştan insanın okumayazmayı öğrenmesi için çalışılmış, bununla beraber yeni rejim öğretilmeye çalışılmış, kızlara da eğitimöğretim hakkı her kademede verilmiştir
Dersler eskiden olduğu gibi din ve Arap kültürü etkisinden kurtulmuş ve çağdaş bir yapıya kavuşmuştur

2 IRK MEKTEPLERİ (1928)

1927 yılında hiç okuyamamışlar için Halk Derslikleri açılmıştı 1928 yılında da yeni harflerin kabul edilmesiyle Atatürk ’ün önderliğinde Millet Mektepleri açılmıştırbu konuda çıkarılan yönetmeliğe göre; köylerde 1245, kentlerde 1645 yaşları arasındaki herkesin okumyazma belgesi alması zorunlu kılınmıştır Bu okular gezici ve durağandı Okulu olmayan yerlere gezici Millet Mektepleri gönderilmiştir
Bu okullar 2 nesil derslikten oluşmuştur A dersliklerinde, yalnızca yeni harflerle okumayazma öğretimi; B dersliklerinde ise okuma, yazma, hesap, sıhhat bilgileri ile vatandaşlık eğitimi verilmiştir Bu vakit 4 aydan oluşmuştur 1928 –1965 yılları arasında yaklaşık 2 milyon birey bu dersliklere devam etmiştir13
Cumhuriyetin ilk yıllarında, eğitim ve öğretimin önem noktasını ilköğretim teşkil etmiştir Ancak, ülke nüfusunun %80 ’inin köylerde yaşaması, bu köylerin de dağınık yerleşim bölgelerinde olması ilköğretimin ilk olarak gelen sorunlarını oluşturmuştur Cumhuriyetin ilk yıllarında, köye eğitim götürmek için İşte Okuma Odaları, Gezici Alan Kursları gibi üstelik Ahali Mektepleri açılmıştır14
Eğitimin toplumsal kalkınmadaki öncü rolünü üstlenmesi için Cumhuriyetin kuruluşundan derhal daha sonra Milli Eğitim Bakanı İsmail Safa, 1923 tarihinde 79713655 sayılı bir genelge yayınlamıştır Genelgede Yurdun her köşesinin cahillik ve irfansızlığın acısı altında ezildiği; millet ile okullar ve öğretmenler aralarında yakın ilişkiler kurulması; eğitimin her yaştaki ve sınıftaki halkın gereksinmesi durumuna getirilmesi; toplumsal, hesaplı ve ulusal sorunlar konusunda hoca ve halktan ortak kurullar oluşturularak çalışmaların sürekli izlenmesi ve lokal yayınlara tartma verilmesi belirtiliyordu Bu çoğunlukla halk müziği eğitimi etkinliklerinin başlatılmasında önemli bir role sahiptir15

NETICE

O imkansızlık yıllarında, elde bulunabilen olanaklar zorlanarak, bir yandan yeni mektep binaları yapılır, öğretmen okullarında öğrenci sayıları arttırılır, öğretmen yetiştirmeye çalışılırken, 1926 ’da yepyeni fikirler, yepyeni öğretim ve usul ilkeleri getiren yepyeni bir öğretim programı uygulanmaya kondu
Bu programlar Gazi Mustafa Kemal ’in görüşünü yansıtıyordu hiç kuşkusuz
Öğretim yöntemleri kökten değişiyordu Bu kökten değişim ve icat aniden ve zahmetsizce olamazdı Bunu yerine getirmek ve öğretmenleri bunları uygulayabilecek olgunluğa ulaştırmak için çok değişik çalışmalara girişildi
İlköğretimdeki yenileşmeler yayılırken, ortaöğretimde de eğitim alanındaki devir, yansımasını gösteriyordu
“Köklü Değişiklik, Türk ulusunu son yüzyıllarda geri bırakmış olan kurumları yıkarak, yerlerine ulusun, en yüksek medenilik gereklerine göre, ilerlemesini sağlayacak kurumları koymuş olmaktır
M Kemal Atatürk *
 

Similar threads

Cumhuriyetin İlanından İtibaren Eğitim Nasıl Gelişti A Yeni Turkiye Kurulurken Yeni Turkiye kurulurken ve kurulduğundan 3,5 yıl sonra Cumhuriyet ilan edilirken, cok elverişsiz ve olumsuz koşullar altıda 11 yıl suren cok ağır savaşlar gecirmiş ve gecirmekte; topraklarının 23 ’u savaş...
Cevaplar
0
Görüntüleme
146
Osmanlı Devletinde Eğitim Kurumları Osmanlı Devletinin Eğitim ve öğretim Kurumları Osmanlı Devleti'nde Eğitim ve Öğretim Osmanlı Devleti'nin eğitim ve öğretiminde birincil değişiklik ihtiyaçları askeri kurumlarda hissedilmişti Çünkü güçlenen Avrupa devletleri XVII yüzyıl sonlarından...
Cevaplar
0
Görüntüleme
131
Millî Çaba Hareketinin ve Cumhuriyetin Eğitime Yansıması Bilindiği gibi, Osmanlı eğitiminin temel kurumu medrese olup eğitim düzeni dine dayanmaktadır Keza, semt okulları ve saray okulları mevcuttur Osmanlı yönetimi 18 yüzyılda; ilköğretimin zorunlu olması, orta okul, harbiye, tıbbiye gibi...
Cevaplar
0
Görüntüleme
78
1öğretmenlik,halk,öğrenmeyi ve öğretmeyi sevenler için ideal bir meslektir 2öğretmenlerin büyük bir bölümü devlet memurudur 3öğretmenlik bütün ülkelerde en yaygın olarak görülen bir meslektir 4öğretmenlik kadınların yoğun olarak çalıştığı bir meslek alanıdır 5öğretmenlik,daha fazla orta ve...
Cevaplar
0
Görüntüleme
168
Türkiyede Kadın Haklarının Tarihsel Gelişimi 1843 Tıbbiye mektebi bünyesinde kadınlar ebelik eğitimi almaya başladı 1847 Kız ve erkek çocuklara eşdeğer servet hakkı tanıyan İradei Seniye yayımlandı 1856 Esir ve cariye alınıp satılması yasaklandı 1858 Arazi Kanunnamesinde mirasın kız ve...
Cevaplar
0
Görüntüleme
114
858,475Konular
981,251Mesajlar
29,551Kullanıcılar
Üst Alt