iltasyazilim
FD Üye
Cumhuriyetten Önce Ülkemizdeki İnsanların Yaşayışları
Cumhuriyet Öncesi Ülkemizdeki İnsanların Yaşayışları Nasıldı
Cumhuriyet duyuru edilmeden evvel türkiyede saltanat hakimdi Insanlar osmanlı imparatorlığunun belirlediği şartlarda yaşıyorlardı
Bu doğrultu da sosyal hayatın merkezi Osmanlı kentlerinde hayat, bilhassa ulaşım ve ekonomi gibi bir takım şartlı olarak gelişmiştir Osmanlı kentleri ticaret ve siyasetin merkezi olmasının yanına bilhassa zengin kesimin ikâmetgâh alanıydı
Minik ve tamamen ayrılmış cemaatler halinde yaşamış Osmanlıların kendi kentlerini fazla umursamadıkları izlenimi edinmek de mümkündür Çünkü eski araştırmacılara kadar önem verilen şeyler sadece din ve aile yaşamıydı, yani bir yandan camiler ya da kiliseler, öte taraftan da konutlar Bu toplumsal yapı da hakiki anlamda bir büyük kasaba bilincine yer kalmamış oluyor
Her semt kendi gelenekleri ve hayat tarzları bambaşka cemaatleri içine alıyordu Mahallenin yerleşikleri dini inanç, idareli meşkale ve onları komşularından ayıran ve birey yapan faktörlerle birbirine bağlanmışlardı İbadet yeri ya da Pazar yeri, tüm mahallenin ortak faaliyeti gerektiğinde açılar ve genişletilen cemaat merkezini oluşturuyordu Bu yüzden semt büyük kasaba yaşamının bedensel merkezi olduğu kadar tüm yerleşiklerinin katıldığı bir loncanın ve ya milletin yerel birimi olarak düşünülebilir
Bu dönem de ki Osmanlı toplumu fakirdi Eyüp oyuncakları gibi basit tahta ve pişmiş toprakları dayanıksız oyuncaklarla oynarlardı Çocukların birçok onu da bilmezl, kendi yaratıcıklarıyla toprak kule,fırın, balçık ev ve bebek, tahtadan yontma otomobil ve atla dünyalarını inşa ederlerdi O günün çocuğunun dünyası gulyabaniler,şamamalar ve ya Battal Gazi gibi kahramanlardan oluşurdu *
Cumhuriyet Öncesi Ülkemizdeki İnsanların Yaşayışları Nasıldı
Cumhuriyet duyuru edilmeden evvel türkiyede saltanat hakimdi Insanlar osmanlı imparatorlığunun belirlediği şartlarda yaşıyorlardı
Bu doğrultu da sosyal hayatın merkezi Osmanlı kentlerinde hayat, bilhassa ulaşım ve ekonomi gibi bir takım şartlı olarak gelişmiştir Osmanlı kentleri ticaret ve siyasetin merkezi olmasının yanına bilhassa zengin kesimin ikâmetgâh alanıydı
Minik ve tamamen ayrılmış cemaatler halinde yaşamış Osmanlıların kendi kentlerini fazla umursamadıkları izlenimi edinmek de mümkündür Çünkü eski araştırmacılara kadar önem verilen şeyler sadece din ve aile yaşamıydı, yani bir yandan camiler ya da kiliseler, öte taraftan da konutlar Bu toplumsal yapı da hakiki anlamda bir büyük kasaba bilincine yer kalmamış oluyor
Her semt kendi gelenekleri ve hayat tarzları bambaşka cemaatleri içine alıyordu Mahallenin yerleşikleri dini inanç, idareli meşkale ve onları komşularından ayıran ve birey yapan faktörlerle birbirine bağlanmışlardı İbadet yeri ya da Pazar yeri, tüm mahallenin ortak faaliyeti gerektiğinde açılar ve genişletilen cemaat merkezini oluşturuyordu Bu yüzden semt büyük kasaba yaşamının bedensel merkezi olduğu kadar tüm yerleşiklerinin katıldığı bir loncanın ve ya milletin yerel birimi olarak düşünülebilir
Bu dönem de ki Osmanlı toplumu fakirdi Eyüp oyuncakları gibi basit tahta ve pişmiş toprakları dayanıksız oyuncaklarla oynarlardı Çocukların birçok onu da bilmezl, kendi yaratıcıklarıyla toprak kule,fırın, balçık ev ve bebek, tahtadan yontma otomobil ve atla dünyalarını inşa ederlerdi O günün çocuğunun dünyası gulyabaniler,şamamalar ve ya Battal Gazi gibi kahramanlardan oluşurdu *