nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 36
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 90
Cumhuriyetten Önce Ve Sonradan Uygar Kanun Hakkında Veri
Cumhuriyetten önce medeni kanun yoktu Bu durumda kadın ve erkek arasındaki eşitsizlik had safhadaydı Hukuk bakımından iki kadın bir erkeğe eşitti Aile de bu eşitlik prensibi üzerine kurulmuştu Bir erkek dört kadın alabildi Boşanmada erkeğin hakimdi, erkeğin Seni boşadım demesi ayrılmak için tatmin edici idi Kadının aile içinde de bir yeri yoktu Harem denilen kısımda oturur, erkek topluluklarına katılamazdı Sokağa çıkarken çarşaf giyer, yüzlerini de peçe ile örterdi
İstiklal Savaşından sonra girişilen ihtilal hareketinin en önemlisi Türk kadınının toplum içinde hakkını ve vazifesini alması olmuştur Atatürk yalnız devlet müesseselerinde yapılan devrimleri yeter görmüyordu O Türk toplumunun laik esasları üzerine kurulmasını, yaşayış şekilleriyle hayat görüşlerinin de değişmesini gerekli buluyordu Bunun için de her şeyden önce kadına aileden ve toplumda doğal haklarının verilmesi gerekiyordu
Türk kadınının haklarına kavuşması için yapılan yenilikler şunlardır;
1Bayan hukuku: Medeni Kanunun kabulü ile kadınlarımız medeni haklarına kavuşmuş ve yeni Türk ailesi kurulmuştur Modern Türk ailesinde erkekle bayan eşdeğer haklara sahiptir Evlenmede her iki tarafın ricası esas tutulmuş, dini nikah yerine kanuni evlenme usulü konulmuştur Türk Medeni Kanunu boşanmayı da hakimin kararına bırakmıştır
Kadına siyasi haklar tanındı 1930 yılında kabul edilen Belediye Kanunu ile kadına belediye üyesi yeğlemek ve seçilmek hakkı verildi 5 Aralık 1934'te çıkarılan bir kanunla vatandaşların kutsal hakkı olan milletvekili tercih etmek ve seçilmek hakkına da kavuştu
2Kadın kıyafetinde değişim: Türk kadınının modern Türk toplumundaki yerini bütün anlamıyla,alması ve kendisine tanınan hukukî haklardan istifade edebilmesi için kadın kıyafetinde de değişim yapmak gerekiyordu
Atatürk'ün fikirlerindeki isabeti görebilen ve anlayan bayan evvelâ peçeyi, şapka devriminden sonra da çarşafı attı Kadınlarımıza uygar, siyasal, sosyal haklarının verilmesi, Türk aile ve Türk toplumunu Ortaçağın köhnemiş düşünce ve görenek esaretinden kurtarmıştır *
Cumhuriyetten önce medeni kanun yoktu Bu durumda kadın ve erkek arasındaki eşitsizlik had safhadaydı Hukuk bakımından iki kadın bir erkeğe eşitti Aile de bu eşitlik prensibi üzerine kurulmuştu Bir erkek dört kadın alabildi Boşanmada erkeğin hakimdi, erkeğin Seni boşadım demesi ayrılmak için tatmin edici idi Kadının aile içinde de bir yeri yoktu Harem denilen kısımda oturur, erkek topluluklarına katılamazdı Sokağa çıkarken çarşaf giyer, yüzlerini de peçe ile örterdi
İstiklal Savaşından sonra girişilen ihtilal hareketinin en önemlisi Türk kadınının toplum içinde hakkını ve vazifesini alması olmuştur Atatürk yalnız devlet müesseselerinde yapılan devrimleri yeter görmüyordu O Türk toplumunun laik esasları üzerine kurulmasını, yaşayış şekilleriyle hayat görüşlerinin de değişmesini gerekli buluyordu Bunun için de her şeyden önce kadına aileden ve toplumda doğal haklarının verilmesi gerekiyordu
Türk kadınının haklarına kavuşması için yapılan yenilikler şunlardır;
1Bayan hukuku: Medeni Kanunun kabulü ile kadınlarımız medeni haklarına kavuşmuş ve yeni Türk ailesi kurulmuştur Modern Türk ailesinde erkekle bayan eşdeğer haklara sahiptir Evlenmede her iki tarafın ricası esas tutulmuş, dini nikah yerine kanuni evlenme usulü konulmuştur Türk Medeni Kanunu boşanmayı da hakimin kararına bırakmıştır
Kadına siyasi haklar tanındı 1930 yılında kabul edilen Belediye Kanunu ile kadına belediye üyesi yeğlemek ve seçilmek hakkı verildi 5 Aralık 1934'te çıkarılan bir kanunla vatandaşların kutsal hakkı olan milletvekili tercih etmek ve seçilmek hakkına da kavuştu
2Kadın kıyafetinde değişim: Türk kadınının modern Türk toplumundaki yerini bütün anlamıyla,alması ve kendisine tanınan hukukî haklardan istifade edebilmesi için kadın kıyafetinde de değişim yapmak gerekiyordu
Atatürk'ün fikirlerindeki isabeti görebilen ve anlayan bayan evvelâ peçeyi, şapka devriminden sonra da çarşafı attı Kadınlarımıza uygar, siyasal, sosyal haklarının verilmesi, Türk aile ve Türk toplumunu Ortaçağın köhnemiş düşünce ve görenek esaretinden kurtarmıştır *