<img src="URLhttp:bilgilihocam.cominternal_dataattachmentscy-twombly-hayati-ve-eserleri-5c71e499698e5.jpgURL" " width="284" height="177">Genç fideler göre oluşturulmuş olan ilk kök primer kök şeklinde isimlendirilir. daha sonra, bitkide sekonder veya lateral kökler çıkar ve bu sayede bir kök sistemi meydana kazanç. Eğer çimlerdeki gibi; dallanma sonucu, fazla sayıda ince ve uzun bir kök yapısı oluşur ise, oluşan bu kök sistemine saçak kök denir. Eğer primer kök, ondan dallanan daha küçük lateral kökler ile beraber baskınlığını devam ettirirse bu düzenlenme başlıca kök sistemi olarak adlandırılır. Karahindibalar, pancarlar asıl köklü olan bitkilere örnek verilebilir. Asıl kökler, genel olarak fotosentez ürünlerinin depolandığı yer olarak özelleşmiş yapılardır. Besin maddelerini depolamak, tüm kök yapılarının, bilhassa de belli başlı köklerin en temel işlevidir. Köklerin işlevleri yalnızca su veya mineralleri alıp yüksek enerjili bileşikler ambar etmek değildir; bununla beraber bitkinin substrata tutunmasında da büyük rol oynarlar. Substrat, genellikle toprak olmaktadır. Oysa tırmanıcı yetenekleri olan asma bitkisi topraktaki normal kök sistemlerinin yanında bitkinin bir ağaç gövdesine gibi dikey yüzeylere tutunmasına yarayan ve gövdeden meydana çıkan, kısa, özelleşmiş bazı kök yapılara sahiptirler. Asma bitkisinin havada artan bu kök yapıları adventif kökler denir. “Adventif’ kelimesi cenin evresi ardından kök sisteminin açık havada yer alan bir yapıdan gelişir. Darı’ın destek karşılayan kökleri de adventif köklere örnek verilebilir. Bu kökler gövdenin altından gelişirler ve toprağa girip kök sisteminin etkin elemanlarını meydana getirirler. <img src="URLhttp:bilgilihocam.cominternal_dataattachmentscy-twombly-hayati-ve-eserleri-5c71e499d94d5.jpgURL" " width="254" height="380">ebkidstwo types of rootsjangios167j423rd of February, 2006cmmccabe Normalde, bitkilerin kök sistemi fazla artı gelişmiş bir yapıdadır. Gelişmiş bir kök sistemi, bitkinin keza toprağa sıkıca tutunması hem de absorblayıcı yeterli yüzeyi sağlama açısından önemli olmaktadır. Bir hücreli veya bir organizma büyüdükçe, hacimdeki büyüme yüzey alanından fazla daha hızlı olmaktadır. böylece, çok hücre bir yapıda olan büyük bir organizma, eğer absorbsiyonun birçok kökler gibi vücudun kesin bir bölgesinde kısıtlanmışsa, ciddi sorunlar ile karşılaşır. Bitki, fazla gelişmiş gövdesini desteklemek için gerekli tüm besleyicilerin giriş çıkışına izin verecek büyüklükte bir yüzeye ihtiyaç duyar. Bir fazla organizma, bu sorunun üstesinden gelmek için kolay olarak geniş veya yayvan bir yapıda olan gövde şekli geliştirmişlerdir. Böylelikle hücrelerin çevresi ile ya doğrudan bir şekilde temasta olması ya da azami bir, iki hücrelik bir uzaklıkta olması amaçlanır. Karasal bitkilerin az daha tamamı, geniş olarak yayılmış absorblayıcı kök yüzeyleri geliştirmişlerdir. Bu, yayılmış olan yüzeylerin absorblama alanı, benzer hacimdeki parçalanmamış olan bir köktekinden daha büyüktür. Çok dallanmış olan tipik bir kök sistemi, bu türden bir adaptasyona örnek olarak gösterilebilir. Uzunluğu bir metreden daha eksik olan bir çavdar bitkisi, 600 km.’den daha fazla uzunluğu olan, 14 milyon kökçüğe sahiptir. Kaynakça: Biological science William T. Keeton, James L. Gould