D harfiyle bailayan bayan İsimleri
D ile başlayan kız isimleri
D harfiyle başlayan kız isimleri ve anlamları
DAHİYE: Ustun zeka sahibi
DALAY: Deniz
DALYA: Yıldız ciceği
DAMLA: Bir sıvıdan ayrılarak duşen parca halinde, kucuk miktar, katre
DEFİNE: Yere gomulmuş, kıymetli eşya Kıymet ve değeri olan kimse veya mal
DEFNE:Akdeniz ikliminde yetişen, yapraklan sert ve ust yuzleri parlak acık sarı cicek ve guzel kokan defnegillerden bir ağac
DELFİN: Yunus balığı
DELİSTAN: İlkbaharda birdenbire kabarmış bahce Gelişmiş, icinde her turden bitki bulunan, karışık bahce
DEMET: Bağlanarak, oluşturulan deste Bicilip bağlanmış ekin Bir kaynaktan cıkan ışıkların meydana getirdiği ışık destesi, hazne
DENİZ: Buyuk su kutlesi Buyuk su kutlesindeki dalgalanma
DERYA: Deniz, buyuk nehir
DERYAB: Akıllı, anlayışlı
DERYACE: Kucuk deniz Gol
DERYADİL: Gonlu geniş, herşeyi hoş goren
DERYANUR: Nur denizi, deryası
DESEN: Renksiz cizim Kumaş şekli
DESTAN: Hikaye, kıssa Hile, mekr, tenvir
DESTE: Demet, tutam, takım Kabza, tutacak yer
DESTEGUL: Gul demeti, destesi
DEVA: İlac Care, tedbir
DİBA: Alacalı ipek kumaş Atlas
DİBACE: Kitabın başlangıc kısmı, onsoz Kitapların suslu sayfaları
DİCLE: Yakındoğu'nun Turkiye'den doğan ve Mezopotamya'dan Basra Korfezine dokulen nehirlerden biri
DİDAR: Yuz, cehre Gorme, goruşme Goruş kuvveti Acık meydanda
DİDE: Goz Gozcu Gozbebeği Gozucu
DİDEM: Gozum
DİLAN: Gonuller, yurekler
DİLARA: Gonul alan, gonul kapan, gonul okşayan, gonlu dinlendiren Bugun elde orneği olmayan eski Turk murekkep makamlarından biri
DİLAVİZ: Gonlun takıldığı, gonule takılan
DİLAY: Gonlu aydınlatan ay
DİLBAZ: Gonul eğlendiren Guzel soz soyleyen Yuze hoş gorunen
DİLBER: Gonul alıp goturen, guzel
DİLBERAN: Dilberler, guzeller
DİLBERAY: Ay gibi guzel kadın
DİLBESTE: Gonul bağlamış, aşık
DİLDAR: Birinin gonlunu almış, sevgili
DİLDEREN: Sevgi toplayan, gonul alan, beğenilen
DİLEFRUZ: Gonul aydınlatan
DİLEK: Dilenen şey, arzu, istek İsteme, arzu etme, dileme
DİLEM: Gonul ilacı
DİLFERAH: Gonlu ferah, sevincli
DİLFEZA: Gonlu genişleten, gonlu artıran
DİLFURUZ: Gonule ferahlık veren, sevindiren
DİLKESTE: Gonul cekici
DİLMEN: Guzel Guzel dil bilen, konuşan, soz soyleyen
DİLNUR: Gonlu nurlu
DİLRAH: Gonul yolu
DİLRUBA: Gonul kapan, gonul alan Tahminen 2 asırlık bir makam
DİLSUZ: Gonul yakan, yurek yakıcı
DİLŞAD: Gonlu hoş, sevilmiş
DİLŞUKUFE: Gonul ciceği
DİRAHŞAN: Parlak, parlayan
DİRAYET: Zeka, bilgi, kavrayış
DOĞA: Tabiat
DOĞANNUR: Nurun doğması
DOYUM: Ganimet almış
DONDU: Henuz evlenmemiş kız Orfte devamlı erkek cocuğu olan ailenin son doğan cocuğu kız olursa dondu adını koyarlardı
DONE: Karşı ziyarette bulunma
DUCİHAN: İki cihan, dunya ve ahiret
DUDU: Hanım, kucuk kardeş Papağan, tuti Bir papağan cinsi
DUHA: Kuşluk vakti
DUHTER: Kerime, kız
DURANAY: Ayın en uzun sure gokyuzunde kaldığı zaman
DURNA: Bir cins kuş Turna
DURSALİHA: Erkek cocuğu olmayan ailelerin en son doğan kız cocuklarına verdikleri ad
DURU: Saf, berrak
DURUGUL: Temiz, saf gul
DUYGU: His Duyulan, işitilen, hissedilen şey
DUYSAL: Duymakla, hissetmekle ilgili olan
DURDANE: İnci tanesi Sevgili, kıymetli
DUREFŞAN: İnci serpen İnci gibi soz soyleyen ağız
DURİYYE: İnci gibi parlayan, parlak Parıltılı yıldız
DURNUR: İnci ışığı
DURRE: İnci tanesi
DURVEŞ: İnci gibi
DUZEY: Seviye
DUZGUN: Girintisi, cıkıntısı, puruzu olmayan Duzeltilmiş, tesviye edilmiş İyi duzen verilmiş İntizamlı, nizamlı Yolunda, rayında
D ile başlayan kız isimleri
D harfiyle başlayan kız isimleri ve anlamları
DAHİYE: Ustun zeka sahibi
DALAY: Deniz
DALYA: Yıldız ciceği
DAMLA: Bir sıvıdan ayrılarak duşen parca halinde, kucuk miktar, katre
DEFİNE: Yere gomulmuş, kıymetli eşya Kıymet ve değeri olan kimse veya mal
DEFNE:Akdeniz ikliminde yetişen, yapraklan sert ve ust yuzleri parlak acık sarı cicek ve guzel kokan defnegillerden bir ağac
DELFİN: Yunus balığı
DELİSTAN: İlkbaharda birdenbire kabarmış bahce Gelişmiş, icinde her turden bitki bulunan, karışık bahce
DEMET: Bağlanarak, oluşturulan deste Bicilip bağlanmış ekin Bir kaynaktan cıkan ışıkların meydana getirdiği ışık destesi, hazne
DENİZ: Buyuk su kutlesi Buyuk su kutlesindeki dalgalanma
DERYA: Deniz, buyuk nehir
DERYAB: Akıllı, anlayışlı
DERYACE: Kucuk deniz Gol
DERYADİL: Gonlu geniş, herşeyi hoş goren
DERYANUR: Nur denizi, deryası
DESEN: Renksiz cizim Kumaş şekli
DESTAN: Hikaye, kıssa Hile, mekr, tenvir
DESTE: Demet, tutam, takım Kabza, tutacak yer
DESTEGUL: Gul demeti, destesi
DEVA: İlac Care, tedbir
DİBA: Alacalı ipek kumaş Atlas
DİBACE: Kitabın başlangıc kısmı, onsoz Kitapların suslu sayfaları
DİCLE: Yakındoğu'nun Turkiye'den doğan ve Mezopotamya'dan Basra Korfezine dokulen nehirlerden biri
DİDAR: Yuz, cehre Gorme, goruşme Goruş kuvveti Acık meydanda
DİDE: Goz Gozcu Gozbebeği Gozucu
DİDEM: Gozum
DİLAN: Gonuller, yurekler
DİLARA: Gonul alan, gonul kapan, gonul okşayan, gonlu dinlendiren Bugun elde orneği olmayan eski Turk murekkep makamlarından biri
DİLAVİZ: Gonlun takıldığı, gonule takılan
DİLAY: Gonlu aydınlatan ay
DİLBAZ: Gonul eğlendiren Guzel soz soyleyen Yuze hoş gorunen
DİLBER: Gonul alıp goturen, guzel
DİLBERAN: Dilberler, guzeller
DİLBERAY: Ay gibi guzel kadın
DİLBESTE: Gonul bağlamış, aşık
DİLDAR: Birinin gonlunu almış, sevgili
DİLDEREN: Sevgi toplayan, gonul alan, beğenilen
DİLEFRUZ: Gonul aydınlatan
DİLEK: Dilenen şey, arzu, istek İsteme, arzu etme, dileme
DİLEM: Gonul ilacı
DİLFERAH: Gonlu ferah, sevincli
DİLFEZA: Gonlu genişleten, gonlu artıran
DİLFURUZ: Gonule ferahlık veren, sevindiren
DİLKESTE: Gonul cekici
DİLMEN: Guzel Guzel dil bilen, konuşan, soz soyleyen
DİLNUR: Gonlu nurlu
DİLRAH: Gonul yolu
DİLRUBA: Gonul kapan, gonul alan Tahminen 2 asırlık bir makam
DİLSUZ: Gonul yakan, yurek yakıcı
DİLŞAD: Gonlu hoş, sevilmiş
DİLŞUKUFE: Gonul ciceği
DİRAHŞAN: Parlak, parlayan
DİRAYET: Zeka, bilgi, kavrayış
DOĞA: Tabiat
DOĞANNUR: Nurun doğması
DOYUM: Ganimet almış
DONDU: Henuz evlenmemiş kız Orfte devamlı erkek cocuğu olan ailenin son doğan cocuğu kız olursa dondu adını koyarlardı
DONE: Karşı ziyarette bulunma
DUCİHAN: İki cihan, dunya ve ahiret
DUDU: Hanım, kucuk kardeş Papağan, tuti Bir papağan cinsi
DUHA: Kuşluk vakti
DUHTER: Kerime, kız
DURANAY: Ayın en uzun sure gokyuzunde kaldığı zaman
DURNA: Bir cins kuş Turna
DURSALİHA: Erkek cocuğu olmayan ailelerin en son doğan kız cocuklarına verdikleri ad
DURU: Saf, berrak
DURUGUL: Temiz, saf gul
DUYGU: His Duyulan, işitilen, hissedilen şey
DUYSAL: Duymakla, hissetmekle ilgili olan
DURDANE: İnci tanesi Sevgili, kıymetli
DUREFŞAN: İnci serpen İnci gibi soz soyleyen ağız
DURİYYE: İnci gibi parlayan, parlak Parıltılı yıldız
DURNUR: İnci ışığı
DURRE: İnci tanesi
DURVEŞ: İnci gibi
DUZEY: Seviye
DUZGUN: Girintisi, cıkıntısı, puruzu olmayan Duzeltilmiş, tesviye edilmiş İyi duzen verilmiş İntizamlı, nizamlı Yolunda, rayında