iltasyazilim
FD Üye
Dağ Yolu Kitabı
Hamdullah Suphi Tanrıöver Eserleri
Dağ Yolu kitap özeti
KİTABIN ÖZETİ
Kitabın 1bölümünde; Kubilayın kesik başı bölümü şeriat yanlılarının başını kestiği aziz şehit Kubilayın bu uğurda verilen ilk şehit olmadığı daha önce verilmiş birçok şehit olduğu ama Türkiye'de şeriat yanlısı halkı şeriata çağıran onlarca kurum oldukta daha sonra son da olmayacağı hakkındaki konuşmaları var Tanrıöverin
Kitabın 2 bölümündeyse Türk ocaklarının tarihçesi ve iftiralara karşı cevaplarımızda;yeni başlayan düşünce cerayanının istikbalinin tohumlarını taşıdığını bu kuvveti de bi kasırga gibi Türkocaklarını taşıdığını belirten Hamdullah Suphi İstanbulun işgali esnasında da bu büyük kurumun birincil hedef olarak görüldüğü ve en büyük tehlike olarak kkarşılandığı ve sürekli olarak ilk el konulan ve kötülenmeye çalışılan ;komünizm gibi akımların beşiği olduğunu savunmuş oysa benzer yüce kurumun Türk milletini birleştireceği ve Türk kadınının da erkeği gibi en ön saflarda olmasını sağlayacak yuva olarak anlatmıştır
Kitabın üçüncü bölümünde Saltanat ve hilafet müesseseleri inklab ve Türk gençliği bölümünde Türk halkının yıllar sırtında taşıdığı saltanat ve hilafetin Türkiyeye kök salmış olduğunu zahmetsizce sökülüp atılamayacağım bunun da sebebinin günde beş zaman Türkiyenin dört tarafında binlerce minareden desteklenmesinden her köşe başındaki sebil çeşmelerişnde yazan dualardan anlaşılacağı gibi kolay olmayacağı ancak Türk insanını sefaletinin ve Türk kadının yerinin geriliğinin sebebi olan bu nusubetin atılması gereklliğini anlatıyor
Kitabın dördüncü bölümünde ise ;bugünkü tehlikeler ve millet peygamberliği bölümünde saltanat ve hilafetten kurtulunmuş bile olsa bugünkü en büyük tehlikeyi teşkil edebilecek olan sarıklıların halkı istismar edrek yönlendirebiecekleri buna aleyhinde aydınlanmanın gerekliliği ve kesintisiz olrak halkın bunlardan kurtulması için aydınlatılması gerektiğini anlatıyor
Kitabın beşinci bölümü olan Türk ocakları merkez binasının açılması bölümünde yaptığı konuşmada ne kadar manâlı bir kurumun açılışını yapıldığını açıklamak için : ’eğer bir açıklama olsaydı,şakaklarımı parmaklarımın aralarında sıkar ve kendime,kalbinde ve dimağında en güzel ve en iyi ne varsa bugün karşındakilere vereceksin derim ’sözleriyle başlayan konuşmasıyla anlatmaya çalışmıştır
Kitabın altıncı bölümü olan milli şair Mehmed Belli Beyin doğumunun altmışıncı yıldönümü münasebetiyle Mahmud Esad Beyin verdiği ziyafette yaptığı konuşmada ise Türk ocaklarıyla yapılan fedakarlıklarla çoğu yol katettğini Türk kadınınında bu ocaklarda ilk kez sahne aldığını bu milletin tarihinde tüm büyük hareketlerin büyük bir iman ve aşktan doğduğunu di,le getirmiştir
Kitabın yedinci bölümünde sanat ve istikbalimizi anlatan konuşmasında türk milletinin son nesillerinin milli ve mahalli sanatların umumi bir düşünlüne şahid olmaktan doğan bir mazi kadar güç kaynağı olabilecek bir şey düşünülemez
Kitabın sekizinci bölümünde maarifimizde istikamet başlığında söylev 17 Kasım 1992 ’de Ankara öğretmenler derneği kongresinde söylenmiş olan ve Hakimiyeti milliye gazetesinin 23,24,26 ve 27 Kasım 1922 trihli sayılarında da yayımlanan konuşmasına yer vermiştir
Kitabın dokuzuncu Türk sabrı ve anadolu zaferinde Türk halkının her türlü güçlüğe göğüs gererek nice fedakarlıklarla kazandığı zaferin öneminbden ve bunu gözetmek için yapılması gerkenlertden bahsediyor…
Kitabın onuncu bölümünde neden çaba ediyoruz da bir camide yaptığı konuşmasında büyük halk meclisinin emriyle memleketin bugünkü vaziyeti hakkında bildiklerimi talep etmek hakkında söylev yapmıştır
Kitabın onbirinci bölümünde istila önünde türk halkıyla Türk halkının istilaya karşısında gösterdiği direnişi ve fedakarlıklarla aldığı zaferi anlatıyor…
Kitabın oniki ve onüçüncü bölümleri olan İstanbul mitinglerinde konuşmasına ‘zavallı kadınlarımız ’ diye başladığından da anlaşılacağı gibi başkaları son sözlerini söylemeden önce bizim halkça milletçe son sözlerimizi son kararlarımızı bildirmek mecburiyetinde oluşumuzu çok geçmeden Türk düşmanlarının kendi hükümlerini vereceğini bunun da bize uymayacağını ancak bizim bunun için sonunu değin mücadele etmemiz gerektiğini anlattığı konuşmaları yer alıyor
Kitabın ondördüncü ve son bölümünde Türk kadınına yaptığı konuşmanın yer aldığı Türk kadını bölümünde Türk kadının daima yeniden bu ülke için uğraş ettiğini ama hep geride durup hiç bir şeyin tadını çıkarmadığını ama bundan böyle Türk kadınının da ön saflarda yerini alması gerekli olduğunu anlattığı konuşması yer alıyor…
KİTABIN ASIL FİKRİ
Türk halkının ülkesini savunmaya gelince aslan kesildiğini oysa sıra ilme gelişmeye geldiğinde geri kalınmaması gerektiğidir
KİTAPTAKİ ŞAHISLARIN VE OLAYLARIN DEĞERLENDİRMESİ:
Kitapta Hamdullah suphinin konuşmaları yer alıyor yer yer ise Kubilay gibi vatan için şehit olanların tasviri geçmekte
KİTABIN YAZARI HAKKINDA BILGI:
Üç meşhur maarif nazırı, ilim ve sanat otoritesi olan dedesi, babası ve eniştesi gibi Hamdullah Suphi de Türkiye cumhuriyetlerinde 192021 ve 1925 yıllarında iki defa Ulusal Eğitim Bakanlığı yapmış çekirdekten eğitimcidir
Üstünnbir şiir,hikaye,eleştiri ve mizah yazarlığı yeteneklerine sahip Hamdullah Suphi Türk edebiyatında ve Türk tarihinde esas güzel konuşması ile ünlüdür
HAZIRLAYAN: Sinan Çetinkaya
*
Hamdullah Suphi Tanrıöver Eserleri
Dağ Yolu kitap özeti
KİTABIN ÖZETİ
Kitabın 1bölümünde; Kubilayın kesik başı bölümü şeriat yanlılarının başını kestiği aziz şehit Kubilayın bu uğurda verilen ilk şehit olmadığı daha önce verilmiş birçok şehit olduğu ama Türkiye'de şeriat yanlısı halkı şeriata çağıran onlarca kurum oldukta daha sonra son da olmayacağı hakkındaki konuşmaları var Tanrıöverin
Kitabın 2 bölümündeyse Türk ocaklarının tarihçesi ve iftiralara karşı cevaplarımızda;yeni başlayan düşünce cerayanının istikbalinin tohumlarını taşıdığını bu kuvveti de bi kasırga gibi Türkocaklarını taşıdığını belirten Hamdullah Suphi İstanbulun işgali esnasında da bu büyük kurumun birincil hedef olarak görüldüğü ve en büyük tehlike olarak kkarşılandığı ve sürekli olarak ilk el konulan ve kötülenmeye çalışılan ;komünizm gibi akımların beşiği olduğunu savunmuş oysa benzer yüce kurumun Türk milletini birleştireceği ve Türk kadınının da erkeği gibi en ön saflarda olmasını sağlayacak yuva olarak anlatmıştır
Kitabın üçüncü bölümünde Saltanat ve hilafet müesseseleri inklab ve Türk gençliği bölümünde Türk halkının yıllar sırtında taşıdığı saltanat ve hilafetin Türkiyeye kök salmış olduğunu zahmetsizce sökülüp atılamayacağım bunun da sebebinin günde beş zaman Türkiyenin dört tarafında binlerce minareden desteklenmesinden her köşe başındaki sebil çeşmelerişnde yazan dualardan anlaşılacağı gibi kolay olmayacağı ancak Türk insanını sefaletinin ve Türk kadının yerinin geriliğinin sebebi olan bu nusubetin atılması gereklliğini anlatıyor
Kitabın dördüncü bölümünde ise ;bugünkü tehlikeler ve millet peygamberliği bölümünde saltanat ve hilafetten kurtulunmuş bile olsa bugünkü en büyük tehlikeyi teşkil edebilecek olan sarıklıların halkı istismar edrek yönlendirebiecekleri buna aleyhinde aydınlanmanın gerekliliği ve kesintisiz olrak halkın bunlardan kurtulması için aydınlatılması gerektiğini anlatıyor
Kitabın beşinci bölümü olan Türk ocakları merkez binasının açılması bölümünde yaptığı konuşmada ne kadar manâlı bir kurumun açılışını yapıldığını açıklamak için : ’eğer bir açıklama olsaydı,şakaklarımı parmaklarımın aralarında sıkar ve kendime,kalbinde ve dimağında en güzel ve en iyi ne varsa bugün karşındakilere vereceksin derim ’sözleriyle başlayan konuşmasıyla anlatmaya çalışmıştır
Kitabın altıncı bölümü olan milli şair Mehmed Belli Beyin doğumunun altmışıncı yıldönümü münasebetiyle Mahmud Esad Beyin verdiği ziyafette yaptığı konuşmada ise Türk ocaklarıyla yapılan fedakarlıklarla çoğu yol katettğini Türk kadınınında bu ocaklarda ilk kez sahne aldığını bu milletin tarihinde tüm büyük hareketlerin büyük bir iman ve aşktan doğduğunu di,le getirmiştir
Kitabın yedinci bölümünde sanat ve istikbalimizi anlatan konuşmasında türk milletinin son nesillerinin milli ve mahalli sanatların umumi bir düşünlüne şahid olmaktan doğan bir mazi kadar güç kaynağı olabilecek bir şey düşünülemez
Kitabın sekizinci bölümünde maarifimizde istikamet başlığında söylev 17 Kasım 1992 ’de Ankara öğretmenler derneği kongresinde söylenmiş olan ve Hakimiyeti milliye gazetesinin 23,24,26 ve 27 Kasım 1922 trihli sayılarında da yayımlanan konuşmasına yer vermiştir
Kitabın dokuzuncu Türk sabrı ve anadolu zaferinde Türk halkının her türlü güçlüğe göğüs gererek nice fedakarlıklarla kazandığı zaferin öneminbden ve bunu gözetmek için yapılması gerkenlertden bahsediyor…
Kitabın onuncu bölümünde neden çaba ediyoruz da bir camide yaptığı konuşmasında büyük halk meclisinin emriyle memleketin bugünkü vaziyeti hakkında bildiklerimi talep etmek hakkında söylev yapmıştır
Kitabın onbirinci bölümünde istila önünde türk halkıyla Türk halkının istilaya karşısında gösterdiği direnişi ve fedakarlıklarla aldığı zaferi anlatıyor…
Kitabın oniki ve onüçüncü bölümleri olan İstanbul mitinglerinde konuşmasına ‘zavallı kadınlarımız ’ diye başladığından da anlaşılacağı gibi başkaları son sözlerini söylemeden önce bizim halkça milletçe son sözlerimizi son kararlarımızı bildirmek mecburiyetinde oluşumuzu çok geçmeden Türk düşmanlarının kendi hükümlerini vereceğini bunun da bize uymayacağını ancak bizim bunun için sonunu değin mücadele etmemiz gerektiğini anlattığı konuşmaları yer alıyor
Kitabın ondördüncü ve son bölümünde Türk kadınına yaptığı konuşmanın yer aldığı Türk kadını bölümünde Türk kadının daima yeniden bu ülke için uğraş ettiğini ama hep geride durup hiç bir şeyin tadını çıkarmadığını ama bundan böyle Türk kadınının da ön saflarda yerini alması gerekli olduğunu anlattığı konuşması yer alıyor…
KİTABIN ASIL FİKRİ
Türk halkının ülkesini savunmaya gelince aslan kesildiğini oysa sıra ilme gelişmeye geldiğinde geri kalınmaması gerektiğidir
KİTAPTAKİ ŞAHISLARIN VE OLAYLARIN DEĞERLENDİRMESİ:
Kitapta Hamdullah suphinin konuşmaları yer alıyor yer yer ise Kubilay gibi vatan için şehit olanların tasviri geçmekte
KİTABIN YAZARI HAKKINDA BILGI:
Üç meşhur maarif nazırı, ilim ve sanat otoritesi olan dedesi, babası ve eniştesi gibi Hamdullah Suphi de Türkiye cumhuriyetlerinde 192021 ve 1925 yıllarında iki defa Ulusal Eğitim Bakanlığı yapmış çekirdekten eğitimcidir
Üstünnbir şiir,hikaye,eleştiri ve mizah yazarlığı yeteneklerine sahip Hamdullah Suphi Türk edebiyatında ve Türk tarihinde esas güzel konuşması ile ünlüdür
HAZIRLAYAN: Sinan Çetinkaya
*