Danıştayın Anayasa Mahkemesi Karşısında Bağımsızlığı

Danıştayın Tüzük Mahkemesi Karşı Bağımsızlığı egemen mahkeme nedir danıştay mahkemesi nedir neden bütün mahkemeler bağımsızdır mahkemeler niçin bağımsızdır Yöneticilik hukukunun anayasa hukuku karşısında bağımsızlığı sorunu esasen Danıştayın Anayasa Mahkemesi karşısındaki bağımsızlığı sorununa bağlıdır Zira, idare hukukunun kuralları nihaî tahlilde Danıştay, anayasa hukukunun kuralları Anayasa Mahkemesi kadar müeyyidelendirilmektedir Birincil derece idare mahkemelerinin kararları Tüzük Mahkemesinde yok, Danıştayda temyiz edilerek belirli hüküm hâline gelirler Tüzük Mahkemesi ne birincil derece idare mahkemelerinin bir üst mahkemesi, ne de Danıştayın üstünde yer olan bir “süper duruşmadir Idare mahkemelerinin temyiz edilmeden veya temyiz edildikten daha sonra emin hüküm hâline gelen kararları üzerinde Tüzük Mahkemesinin yapabileceği bir şey yoktur Anayasa Mahkemesi kararları, belirli hüküm hâline gelmiş bir idare mahkemesi kararı üstünde hiçbir şekilde hiçbir etkiye sahip değildir Danıştay ile Anayasa Mahkemesi arasında yalnızca devir uyuşmazlığı bakımından bir “hiyerarşi vardır (Anayasa, m158son) Başka bakımlardan bir hiyerarşi yoktur Danıştay da, Anayasa Mahkemesi gibi, kararları muhakkak hüküm gücüne sahip bir yüksek mahkemedir Dolayısıyla Anayasa Mahkemesi ile Danıştay aralarında içtihat uyuşmazlığı her zaman çıkabilir Bu uyuşmazlıklarda Tüzük Mahkemesinin kararının başlıca alınacağına ilişkin bir kural yoktur; ayrıca bu uyuşmazlığı giderecek bir “içtihadı birleştirmek usûlü de yoktur Bu şu anlayış kazanç fakat, Danıştay, bir yüksek mahkeme olarak Anayasa Mahkemesi karşı tamamıyla bağımsızdır O nedenle Danıştayın kararıyla müeyyidelendirilen yöneticilik hukuku kurallarının Anayasa Mahkemesinin kararlarıyla müeyyidelendirilen tüzük hukuku kurallarından ayrı olma ihtimali defalarca vardır hiç kuşkusuz, Anayasa Mahkemesinin iptal ettiği kanun ortadan kalkar böylece Tüzük Mahkemesinin iptal kararı Danıştayı bağlar Danıştay Tüzük Mahkemesinin iptal ettiği kanunu yürürlükte sayıp o kanuna dayanarak bir karar veremez Oysa Tüzük Mahkemesi iptal kararı vermemiş ise, Anayasa Mahkemesinin bir kanun hakkında yaptığı açıklama Danıştayı bağlamaz Danıştay yürürlükteki kanunları bir yüksek duruşma olarak, bir başka mahkemenin istediği gibi değil, kendi istediği gibi tanımlama hak ve yetkisine sahiptir bu nedenle, Tüzük Mahkemesinin görüş ve yorumlarının Danıştayı bağladığı söylenemez Öteki bir ifadeyle, Danıştay Tüzük Mahkemesinin iptal ettiği kanuna dayanarak karar veremese de, Tüzük Mahkemesinin diğer kararlarından ve özellikle kararlarının mazeret kısımlarında yaptığı yorumlardan etkilenmez Bu şu kavrama kazanç oysa, idare hukukunun Tüzük hukukundan bağımsız olması, kesin bir konuda anayasa hukuku alanında şöyle bir kaide, yöneticilik hukuku alanında böyle bir kural olması olanak dahilindedir Yargı ayrılığı sistemine sahip bir ülkede bunu gidermenin, hukukta birliği sağlamanın bir yolu da yoktur Zaten bu mümkün olsa “müşterek hukuk (common law) sistemi ortaya çıkmış olur Bunu yapmanın tek yolu ise ülkede tek bir yüksek mahkemenin bulunmasından geçer Pat Diye pozitif yüksek duruşma oldukça ansızın fazla hukuk ve olarak bunlar arasında çelişkiler de olacaktır ​