iltasyazilim
FD Üye
Deccal Kim,Deccal nedir, Deccal Kimdir,Deccalin kelime anlamı,Deccal kim olabilir?
Deccal Kimdir Nedir?
Şâbi'nin, Fatıma Bintu Kays (ra)'dan nakledildiğine tarafından Fatıma Deccal'i şöyle anlatmıştır;
Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: Temimu'dDâri hıristiyan bir kimse idi Gelip biat etti ve müslüman oldu O, benim Mesih Deccâl'den anlattığıma yerinde olan bir rivayette bulundu Bana anlattığına göre, Temim, bir gemiye binip denize açılmıştır Yanında Lahm ve Cüzâm kabilelerinden otuz kişi vardı (Hava şartları iyi olmadığı için) onlarla denizin dalgaları bir ay değin oynadı Sonunda güneşin battığı esnada denizde bir adaya yanaştılar Geminin kayıklarına binerek adaya çıktılar Derken karşılarına çok tüylü kıllı bir hayvan çıktı Bunlar, tüylerinin çokluğundan hayvanın baş tarafı neresi, arkadaki tarafı neresi anlayamadılar (Baş Döndürücü başı dönen
Sen necisin, neyin nesisin?dediler O yanıt verdi:
Ben cessâseyim!
Cessase nedir?denildi
Ey cemaat! Şu mannastıra kadar gelin! İçinde bir adam var, o sizin haberinize müştaktır!dedi O, bu nedenle bir adamdan söz edince, biz onun bir şeytan olmasından korktuk Hemencecik koşarak manastıra girdik İçeride bir adam vardı; hilkatçe gördüklerimizin en irisiydi ve elleri boynuna, dizlerinden topuklarına demirle sıkı şekilde bağlanmıştı
Vah sana! Kimsin sen?dedik
Benim haberimi alabilmişsiniz Acilen siz kimsiniz, bana söyleyin!dedi Arkadaşlarım:
Biz bir grup Arabız Bir gemideydik, denizin coşkun bir anına rastladık Dalgalar bizi bir ay oynatıp oyaladı Daha Sonra şu adaya yaklaştık, sandallara binip adaya çıktık Tüylü ve fazla kıllı bir hayvanla karşılaştık Tüyünün çokluğundan başı ne taraf, arkası ne taraf anlayamadık Vah sana, nesin sendedik
Ben cessâseyim!dedi Biz: Cessase de ne?dedik
Manastırdaki şu adama gelin, o sizin haberinize o kadar müştaktır!dedi Biz de koşarak sana geldik Biz onun bir şeytan olmadığından belli olmadığımız için korktukdedik Adam:
Bana Beysân hurmalığından haber verin!dedi Biz:
Onun neyinden haber soruyorsun?dedik
Ben onun ağacından soruyorum, meyve veriyor mu?dedi
Evet!dedik
Öyleyse meyve vermeme zamanı yakındır!dedi
Bana Taberiye gölünden haber verin!dedi
Onun nesinden haber istiyorsun?dedik
Onun suyunun çekilmesi yakındır!dedi
Bana Zuğer gözesinden haber verin!dedi
Sen onun neyinden haber istiyorsun?dedik
Gözede su var mıdır? Orada su var mıdır?dedi
Evet, onun çok suyu vardır! Sahipleri onun suyu ile ziraat yapıyorlar!dedik
Ümmilerin peygamberinden bana haber verin? O ne yaptı?dedi
O Mekke'den çıkıp Yesrib'e (Medine'ye) yerleştidedik
Araplar O'nunla mukâtele etti mi?dedi Biz:
Evet!dedik
Onlara karşı ne yaptı?dedi Biz de, (onu ezmek için) peşine düşen Araplara galebe çaldığını, Arapların kendisine itaat ettiklerini haber verdik (O da bize
Bu, onların itaat etmeleri, kendileri için daha hayırlıdır Ben şimdi size kendimi tanıtayım: Ben Mesih Deccâl'im Çıkış için bana müsade verilme zamanı yakındır O süre çıkıp yeryüzünde dolaşacağım Kırk gün içinde uğramadığım karye (köy) kalmayacak Mekke ile Taybe (Medine) hariç Bu iki şehir bana haramdır Onlardan birine her ne süre girmek istersem, elinde yalın kılıç bir melek beni karşılar, benim oraya girmeme mani olur Onların her bir geçidinde bir melek vardır, onları korur!dediSonradan Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm çubuğuyla minbere dürterek:
Bu Taybe'dir! Bu Taybe'dir! Bu Taybe'dir! Ben bunu size anlattım değil mi?buyurdular Ahali da: Evet!diye karşılık verdi bunun üstüne Aleyhissalâtu vesselâm:
Temimi'dDâri'nin rivayetinin benim size ondan (Mesih Deccâl'dan) Mekke ve Medine'den anlattığıma muvafık düşmesi hoşuma gitti Bilesiniz O Şam denizinde veya Yemen denizindedir Hayır doğu tarafındandır Evet o doğu tarafından zuhur edecektir O doğu göre zuhur edecektir!buyurdu ve eliyle doğu tarafına sinyâl etti
Müslim, Fiten 119, (2942); Ebu Davud, Melahim 15, (4325, 4326); Tirmizi, Fiten 66, (2254)
Ebu Sa'idi'lHudri radıyallahu anh anlatıyor: Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm bize Deccal üzerine uzun bir hadis söylenti etti Bize anlattıkları meyanında şöyle de demişti:
Deccal, Medine geçitlerine girmesi kendisine haram kılınmış olarak çıkacak Derken (Medine civarındaki) bazı ekimsiz yerlere kadar gelir O gün insanların en hayırlısı olan veya en hayırlılarından bir kimse onun karşısına çıkar ve:
Sen Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın bize haber verdiği Deccâl'sin!der Deccâl de (kendi adamlarına):
Ben şunu öldürüp sonra da diriltsem ne dersiniz? Bu işte bir şüpheye düşer misiniz?der Oradakiler:
Hayır!derler Deccal onu öldürür ve daha sonra diriltir Diriltildiği vakit adam:
Allah'a yemin olsun Senin hakkında hiçbir zaman bugünkünden daha basiretli olmamıştım!der Deccal onu her tarafta öldüreyim mi di(yerek öldürmek isteye)cek, fakat musallat edilmeyecek
Buhari, Fiten 27, Fedailu'lMedine9; Müslim, Fiten 112, (2938)
Hz Huzeyfe radıyallahu anh anlatıyor: Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular oysa:
Deccal çıktığı zaman beraberinde su ve ateş vardır Ancak halkın ateş olarak gördüğü tatlı sudur; halkın su olarak gördüğü ise brülör bir ateştir Sizden kim o güne ererse, halkın ateş olarak gördüğüne düş(meyi kabul et)sin Çünkü o, tatlı soğuk sudur
Buhari, Fiten 26, Enbiya 50; Müslim, Fiten 105, (2935); Ebu Davud, Melâhim 14, (4315),
Ebu Saidi'lHudri radıyallahu anh'ın anlattığına göre, Aleyhissalâtu vesselâm'a Deccâl'den sormuştur Aleyhissalatu vesselam da şu cevabı vermiştir:
O (Deccâl) çıktığı gün (aynen bir insan gibidir) yemek yemek yer Ben size, onun hakkında, benden önceki peygamberlerden hiçbirinin kendi ümmetine anlatmadığı hususları anlatacağım: Onun sağ gözü meshedilmiştir (görmez), pertlektir, göz hadakası yoktur, güya hadakası çevrim içinde bir balgam gibidir Sol gözü de inciden bir yıldız gibidir Onun beraberinde sanki cennet ve ateşin birer misli vardır Ama hakikatta ateşi cennet, suyu da ateştir Haberiniz olsun! Onun yanında iki kişi vardır; köy halkını inzar ederler Bu ikisi köyden çıkınca Deccal'in ashabından ilki oraya girer
Rezin tahric etmiştir Hadisin kaynağı yok ise de, hadiste yer alan mefhumların şahidleri Sahiheyn ve diğer kaynaklarda ekseriyet itibariyle gelmiştir
İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm Veda haccı sırasında (bir ara): Halk susup dinlesin!buyurdular Sonra Allah'a hamd ve senâda bulunup, arkadan Mesih ve Deccal'den uzunu uzun söz ettiler ve buyurdular ancak:
Allah'ın gönderdiği her peygamber, ümmetini onunla inzar etti Nuh aleyhisselam ümmetini onunla inzar etti, ondan sonra gelen peygamberler de O, sizin aranızda çıkacak Onun hali sizden rahat kalmayacak Rabbinizin tek gözlü olmadığı size kapalı değildir O ise sağ gözü âmâ birisidir Onun gözü, benzeri (salkımdan) dışa fırlamış bir üzüm dânesi gibidir (İki gözünün aralarında kefere yani kâfir yazılmış olacaktır Bunu her müslüman okuyacaktır)
Buhari, Fiten 27; Müslim, Fiten 100103, (169)(2933) *
Deccal Kimdir Nedir?
Şâbi'nin, Fatıma Bintu Kays (ra)'dan nakledildiğine tarafından Fatıma Deccal'i şöyle anlatmıştır;
Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: Temimu'dDâri hıristiyan bir kimse idi Gelip biat etti ve müslüman oldu O, benim Mesih Deccâl'den anlattığıma yerinde olan bir rivayette bulundu Bana anlattığına göre, Temim, bir gemiye binip denize açılmıştır Yanında Lahm ve Cüzâm kabilelerinden otuz kişi vardı (Hava şartları iyi olmadığı için) onlarla denizin dalgaları bir ay değin oynadı Sonunda güneşin battığı esnada denizde bir adaya yanaştılar Geminin kayıklarına binerek adaya çıktılar Derken karşılarına çok tüylü kıllı bir hayvan çıktı Bunlar, tüylerinin çokluğundan hayvanın baş tarafı neresi, arkadaki tarafı neresi anlayamadılar (Baş Döndürücü başı dönen
Sen necisin, neyin nesisin?dediler O yanıt verdi:
Ben cessâseyim!
Cessase nedir?denildi
Ey cemaat! Şu mannastıra kadar gelin! İçinde bir adam var, o sizin haberinize müştaktır!dedi O, bu nedenle bir adamdan söz edince, biz onun bir şeytan olmasından korktuk Hemencecik koşarak manastıra girdik İçeride bir adam vardı; hilkatçe gördüklerimizin en irisiydi ve elleri boynuna, dizlerinden topuklarına demirle sıkı şekilde bağlanmıştı
Vah sana! Kimsin sen?dedik
Benim haberimi alabilmişsiniz Acilen siz kimsiniz, bana söyleyin!dedi Arkadaşlarım:
Biz bir grup Arabız Bir gemideydik, denizin coşkun bir anına rastladık Dalgalar bizi bir ay oynatıp oyaladı Daha Sonra şu adaya yaklaştık, sandallara binip adaya çıktık Tüylü ve fazla kıllı bir hayvanla karşılaştık Tüyünün çokluğundan başı ne taraf, arkası ne taraf anlayamadık Vah sana, nesin sendedik
Ben cessâseyim!dedi Biz: Cessase de ne?dedik
Manastırdaki şu adama gelin, o sizin haberinize o kadar müştaktır!dedi Biz de koşarak sana geldik Biz onun bir şeytan olmadığından belli olmadığımız için korktukdedik Adam:
Bana Beysân hurmalığından haber verin!dedi Biz:
Onun neyinden haber soruyorsun?dedik
Ben onun ağacından soruyorum, meyve veriyor mu?dedi
Evet!dedik
Öyleyse meyve vermeme zamanı yakındır!dedi
Bana Taberiye gölünden haber verin!dedi
Onun nesinden haber istiyorsun?dedik
Onun suyunun çekilmesi yakındır!dedi
Bana Zuğer gözesinden haber verin!dedi
Sen onun neyinden haber istiyorsun?dedik
Gözede su var mıdır? Orada su var mıdır?dedi
Evet, onun çok suyu vardır! Sahipleri onun suyu ile ziraat yapıyorlar!dedik
Ümmilerin peygamberinden bana haber verin? O ne yaptı?dedi
O Mekke'den çıkıp Yesrib'e (Medine'ye) yerleştidedik
Araplar O'nunla mukâtele etti mi?dedi Biz:
Evet!dedik
Onlara karşı ne yaptı?dedi Biz de, (onu ezmek için) peşine düşen Araplara galebe çaldığını, Arapların kendisine itaat ettiklerini haber verdik (O da bize
Bu, onların itaat etmeleri, kendileri için daha hayırlıdır Ben şimdi size kendimi tanıtayım: Ben Mesih Deccâl'im Çıkış için bana müsade verilme zamanı yakındır O süre çıkıp yeryüzünde dolaşacağım Kırk gün içinde uğramadığım karye (köy) kalmayacak Mekke ile Taybe (Medine) hariç Bu iki şehir bana haramdır Onlardan birine her ne süre girmek istersem, elinde yalın kılıç bir melek beni karşılar, benim oraya girmeme mani olur Onların her bir geçidinde bir melek vardır, onları korur!dediSonradan Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm çubuğuyla minbere dürterek:
Bu Taybe'dir! Bu Taybe'dir! Bu Taybe'dir! Ben bunu size anlattım değil mi?buyurdular Ahali da: Evet!diye karşılık verdi bunun üstüne Aleyhissalâtu vesselâm:
Temimi'dDâri'nin rivayetinin benim size ondan (Mesih Deccâl'dan) Mekke ve Medine'den anlattığıma muvafık düşmesi hoşuma gitti Bilesiniz O Şam denizinde veya Yemen denizindedir Hayır doğu tarafındandır Evet o doğu tarafından zuhur edecektir O doğu göre zuhur edecektir!buyurdu ve eliyle doğu tarafına sinyâl etti
Müslim, Fiten 119, (2942); Ebu Davud, Melahim 15, (4325, 4326); Tirmizi, Fiten 66, (2254)
Ebu Sa'idi'lHudri radıyallahu anh anlatıyor: Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm bize Deccal üzerine uzun bir hadis söylenti etti Bize anlattıkları meyanında şöyle de demişti:
Deccal, Medine geçitlerine girmesi kendisine haram kılınmış olarak çıkacak Derken (Medine civarındaki) bazı ekimsiz yerlere kadar gelir O gün insanların en hayırlısı olan veya en hayırlılarından bir kimse onun karşısına çıkar ve:
Sen Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın bize haber verdiği Deccâl'sin!der Deccâl de (kendi adamlarına):
Ben şunu öldürüp sonra da diriltsem ne dersiniz? Bu işte bir şüpheye düşer misiniz?der Oradakiler:
Hayır!derler Deccal onu öldürür ve daha sonra diriltir Diriltildiği vakit adam:
Allah'a yemin olsun Senin hakkında hiçbir zaman bugünkünden daha basiretli olmamıştım!der Deccal onu her tarafta öldüreyim mi di(yerek öldürmek isteye)cek, fakat musallat edilmeyecek
Buhari, Fiten 27, Fedailu'lMedine9; Müslim, Fiten 112, (2938)
Hz Huzeyfe radıyallahu anh anlatıyor: Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular oysa:
Deccal çıktığı zaman beraberinde su ve ateş vardır Ancak halkın ateş olarak gördüğü tatlı sudur; halkın su olarak gördüğü ise brülör bir ateştir Sizden kim o güne ererse, halkın ateş olarak gördüğüne düş(meyi kabul et)sin Çünkü o, tatlı soğuk sudur
Buhari, Fiten 26, Enbiya 50; Müslim, Fiten 105, (2935); Ebu Davud, Melâhim 14, (4315),
Ebu Saidi'lHudri radıyallahu anh'ın anlattığına göre, Aleyhissalâtu vesselâm'a Deccâl'den sormuştur Aleyhissalatu vesselam da şu cevabı vermiştir:
O (Deccâl) çıktığı gün (aynen bir insan gibidir) yemek yemek yer Ben size, onun hakkında, benden önceki peygamberlerden hiçbirinin kendi ümmetine anlatmadığı hususları anlatacağım: Onun sağ gözü meshedilmiştir (görmez), pertlektir, göz hadakası yoktur, güya hadakası çevrim içinde bir balgam gibidir Sol gözü de inciden bir yıldız gibidir Onun beraberinde sanki cennet ve ateşin birer misli vardır Ama hakikatta ateşi cennet, suyu da ateştir Haberiniz olsun! Onun yanında iki kişi vardır; köy halkını inzar ederler Bu ikisi köyden çıkınca Deccal'in ashabından ilki oraya girer
Rezin tahric etmiştir Hadisin kaynağı yok ise de, hadiste yer alan mefhumların şahidleri Sahiheyn ve diğer kaynaklarda ekseriyet itibariyle gelmiştir
İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm Veda haccı sırasında (bir ara): Halk susup dinlesin!buyurdular Sonra Allah'a hamd ve senâda bulunup, arkadan Mesih ve Deccal'den uzunu uzun söz ettiler ve buyurdular ancak:
Allah'ın gönderdiği her peygamber, ümmetini onunla inzar etti Nuh aleyhisselam ümmetini onunla inzar etti, ondan sonra gelen peygamberler de O, sizin aranızda çıkacak Onun hali sizden rahat kalmayacak Rabbinizin tek gözlü olmadığı size kapalı değildir O ise sağ gözü âmâ birisidir Onun gözü, benzeri (salkımdan) dışa fırlamış bir üzüm dânesi gibidir (İki gözünün aralarında kefere yani kâfir yazılmış olacaktır Bunu her müslüman okuyacaktır)
Buhari, Fiten 27; Müslim, Fiten 100103, (169)(2933) *